Küresel Fi̇nansal Kri̇z Dönemi̇nde Abd Hi̇sse Senedi̇ Pi̇yasasi İle İmkb Arasindaki̇ Etki̇leşi̇mi̇n Di̇nami̇k Koşullu Korelasyon Anali̇zi̇yle İncelenmesi̇ (original) (raw)

Lati̇n Ameri̇ka Ve Abd Hi̇sse Senedi̇ Pi̇yasalari Arasinda Ri̇sk Yayilimi: Momentlerde Nedenselli̇k Testleri̇nden Yeni̇ Bulgular

M U Iktisadi ve Idari Bilimler Dergisi, 2019

Çalışmanın genel amacı kuyruk bağımlılığı ölçümündeki yeni ekonometrik tekniklerden yararlanarak Latin Amerika ülkeleri ve ABD hisse senedi piyasaları arasında risk yayılımını incelemek, finansal bulaşma olgusunu ortaya çıkarmaktır. Momentlerdeki Granger nedensellik testleri, ortalama ve varyanstaki Granger nedensellik testlerinden farklı olarak, dağılımın kuyruklarındaki nedenselliği ifade etmekte ve bu da riskteki yayılmayı göstermesi bakımından önem arz etmektedir. Bu çalışmada 16/01/2008-20/05/2015 dönemi için MERVAL (Arjantin), BOVESPA (Brezilya), COLCAP (Kolombiya), IPC (Meksika), IPSA (Şili) ve S&P 500 (ABD) borsalarının günlük verileri analiz edilecektir. Bulgularımıza göre Brezilya endeks getirisi dağılımının sol kuyruğu, diğer endeks getirileri dağılımlarının sol kuyruğunun nedenidir. Bu sonuçlar piyasaların aşağı yönlü hareketlerinde ve genellikle Brezilya merkezli olarak bulaşma etkisine işaret etmektedir. Buna ek olarak S&P 500' den Latin Amerika hisse senedi piyasalarına doğru nedensellik tespit edilmiştir.

Güven Endeksleri̇ İle Hi̇sse Senedi̇ Pi̇yasasi Arasindaki̇ Nedenselli̇k Anali̇zi̇: Türki̇ye Örneği̇

Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021

Ekonomide güven ortamının tahsis edilmesi yatırımcıların hem bugünkü hem de gelecekteki yatırım kararları açısından önemlidir. Hisse senedi piyasaları ise ulusal ve uluslararası yatırımcılar açısından yatırımlarını değerlendirme noktasında finansal piyasalar içerisinde önemli bir öncü göstergedir. Bu bağlamda yatırımcıların yatırım kararlarına ekonomide güven unsurunun etkisi literatürde tartışma konusudur. Buradan hareketle bu çalışmada güven endeksleri ile hisse senedi piyasaları arasındaki nedensellik ilişkisi incelemektedir. Bu çerçevede hem uluslararası güven göstergesi olan kredi temerrüt takası (CDS) hem de Türkiye'de hesaplanan güven endeksleri (Finansal Hizmetler Güven Endeksi, Reel Kesim Güven Endeksi ve Tüketici Güven Endeksi) ile Hisse senedi piyasası ve alt sektörleri arasında ilişki 2012:05-2018:11 dönemleri arasında analiz edilmiştir. Çalışmada tüm örneklem için Hacker ve Hatemi-J (2012) tarafından geliştirilen Boootstrap Nedensellik testi ile zaman içinde ortaya çıkan yapısal değişmeleri dikkate alan Balcılar vd. (2010) tarafından geliştirilen Bootstrap Kayan Pencere (Bootstrap Rolling Windows) nedensellik testi uygulanıp karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgulara göre genellikle CDS, Finansal Hizmetler Güven Endeksi ve Reel Kesim Güven Endekslerinin sırasıyla BİST100, BİST Sanayi ve BİST Mali sektörleri ile nedensellik ilişkisi gösterdiği ve bu değişkenler arasında tek yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğu ifade edilebilir. BİST100 endeksinin ise Tüketici Güven Endeksini etkilediği ve iki değişken arasında nedensellik ilişkisinin tek yönlü olduğu görülmektedir.

Kirilgan Beşli̇ Ülkeleri̇nde Hi̇sse Senedi̇ Pi̇yasasinin Geli̇şi̇mi̇ni̇ Etki̇leyen Makroekonomi̇k Faktörleri̇n Anali̇zi̇

DergiPark (Istanbul University), 2017

Bu çalışmanın esas amacı, hisse senedi piyasası gelişiminin makroekonomik belirleyicilerini analiz etmektir. Bu amaç doğrultusunda 2000-2014 dönemi ele alınmış ve panel veri yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada öncelikle değişkenlerin durağanlıkları araştırılmıştır. Ardından değişkenler arasında eş bütünleşme ilişkisi Pedroni eş bütünleşme testi ile analiz edilmiştir. Panel FMOLS sonucunda; kişi başına gelir, sermaye oluşumu ve para arzı ile hisse senedi piyasalarının gelişmesi arasında doğru yönlü bir ilişki olduğu görülmüştür. Diğer yandan bankaların özel sektöre kullandırdığı krediler ile hisse senedi piyasası gelişimi arasında pozitif ancak istatistiksel açıdan anlamsız bir ilişki söz konusudur. Son olarak enflasyon oranı ile hisse senedi piyasaları gelişimi arasında ters yönlü bir ilişki söz konusudur. Panel nedensellik analizinde ise; kısa dönemde, kişi başına gelirden hisse senedi piyasası gelişimine doğru tek yönlü nedensellik ilişkisinin olduğu görülmüştür. Uzun dönemde ise; kişi başına düşen gelir, sermaye oluşumu ve para arzı değişkenlerinden hisse senedi piyasası gelişimine doğru nedensellik ilişkisinin olduğu görülmüştür.

Küresel Emti̇a Fi̇yatlari İle Hi̇sse Senedi̇ Geti̇ri̇leri̇ Arasindaki̇ İli̇şki̇ni̇n İncelenmesi̇: Kardemi̇r Ve İzdemi̇r Üzeri̇ne Bi̇r Uygulama

Finansal Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi, 2014

Küresel emtia fiyatlarıyla hisse senedi piyasaları arasındaki ilişki literatürde çok sayıda çalışma tarafından ele alınmıştır. Bu çalışmanın amacı, küresel emtia fiyatlarında yaşanan volatilitenin şirketlerin hisse senedi getirileri üzerindeki etkilerini test etmektir. Bu amaçla çalışmada 1999:01-2012:06 zaman aralığında uluslararası demir çelik fiyat değişimleri ile BIST' de işlem gören ana metal sanayi şirketlerinin hisse senedi fiyatlarının eşbütünleşim, hata düzeltme modelleri ve nedensellik testleri ile analizi gerçekleştirilmiştir. Çalışmada inşaat demiri ve filmaşin fiyatları ile Kardemir(D) ve İzdemir(B) hisse senetlerine ait getiri endeksleri kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda demir çelik fiyatlarıyla hisse senedi getirileri arasında uzun dönem eşbütünleşim ilişkisinin olduğu fakat aralarında bir nedensellik ilişkisi olmadığı tespit edilmiştir.

FİNANSAL RİSK DÜZEYİ İLE HİSSE SENEDİ GETİRİSİ ARASINDAKİ İLİŞKİ: İMKB İMALAT SANAYİ ÜZERİNE UYGULAMA

SUNUŞ Muhasebe ve finans alanında gelecek on yıllık dönemin getirecekleri ve bunlara yönelik eylem planlarının değerlendirilmesi amacıyla Gaziantep Üniversitesi ve MUFAD işbirliği ile "The 1st International Symposium on Accounting and Finance" (ISAF 2012) ana başlığı altında 31 Mayıs-2 Haziran 2012 tarihleri arasında Gaziantep'te düzenlediğimiz Sempozyumda çeşitli ülkelerden akademisyen ve uygulayıcıları bir araya getirmeyi hedefledik. Bu Sempozyumda, sadece yol gösterici nitelikteki ana başlıklar altında gruplandırılan muhasebe ve finans alanındaki teorik ve ampirik çalışmalara yer verilerek yurt içi ve yurt dışı üniversitelerden, kamu kurumlarından ve meslek odalarından geniş katılım sağlanmıştır. Sempozyuma gerek yurt içinden gerekse yurt dışından gösterilen ilgi sonucunda 150 civarında bildiri gelmiş, Sempozyumun gerçekleştiği iki tam gün boyunca, 5 ayrı salonda ve 26 oturumda 105 bildiri sunulmuştur. Ayrıca ana salonda birinci gün gerçekleştirilen açılış oturumu ile ikinci gün gerçekleştirilen panelde Türkiye gündemindeki konular tartışılmıştır. Öncelikle sempozyuma katkı sağlayan tüm katılımcılara ve titiz çalışmaları ile bildirilerin değerlemesini yapan bilim kurulu üyelerine teşekkür ederim Sempozyum dili Türkçe ve İngilizce olarak belirlendiğinden 4 oturumda sunulan 16 bildirinin sunumu İngilizce, diğerleri ise Türkçe olarak yapılmıştır. Bildiri konuları itibariyle bakıldığında, 12 oturum konusunun finansal piyasalar, menkul kıymetler ve portföy analizi, finans mühendisliği, davranışsal finans gibi finans bilimine ait alt dallarda olduğu yada finans ile iktisadi konuların bir arada ele alındığı konularda yoğunlaştığı görülmektedir. Finans bilim dalı içindeki konu zenginliği, bilimsel toplantılardaki bildiri konusu seçiminde genç akademisyenler için itici bir güç oluşturmaktadır. Muhasebe bilim dalına ait konuların ele alındığı 14 oturumdan ikisinde muhasebe eğitimi, ikisinde muhasebe hileleri ve muhasebe denetimi ile ilgili bildiriler yer almış, 5 oturum ve panelde ise "Türkiye Muhasebe Standartları" ve "Türk Ticaret Kanunu" ile ilgili hususlar incelenmiştir. Türkiye'nin içinde yaşadığı süreç nedeniyle bilimsel çalışmalar da bu konuda yoğunlaşmaktadır. Küreselleşme, özel sektör ve kamu sektöründe muhasebenin ve finansın önemini arttırmıştır. Dünya, yaşanan finansal krizler nedeniyle artık, daha katı ulusal ve uluslararası denetim ve muhasebe kuralları konulması gerektiğini ortaya koymuştur. Muhasebede uluslararası uyum çalışmalarının sonucu olarak evrensel bir muhasebe diline ulaşılmaya çalışılmaktadır. Gerçekten de ekonomik ilişkileri ve faaliyetleri ifade edebilmesi için ticari hayatta ve muhasebede evrenselliğe ulaşmaya hizmet eden çalışmalar bu sempozyum ve kongrelerde tartışılmakta, güncel konulardaki bilgi paylaşımı gerçekleştirilmektedir. Bu Sempozyumun gerçekleştirilmesi için her türlü desteği sağlayan Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğüne, başta Prof.

Fi̇nansal Anali̇zde Kullanilan Oranlar Ve Hi̇sse Senedi̇ Geti̇ri̇leri̇ Arasindaki̇ İli̇şki̇: Ekonomi̇k Kri̇z Dönemleri̇ İçi̇n İmkb İmalat Sanayi̇ Şi̇rketleri̇ Üzeri̇ne Ampi̇ri̇k Bi̇r Uygulama

2011

Bu calismanin amaci, ulkemizde yasanan 2001 ve 2008 ekonomik kriz donemlerinde finansal analizde kullanilan oranlar ile hisse senedi getirileri arasinda iliski olup olmadigi ve bu oranlarin hisse senedi getirileri uzerindeki etkilerinin ilgili ekonomik kriz donemlerinde farklilik gosterip gostermedigini belirlemektir. Bu amacla IMKB’de islem goren imalat sanayi sirketleri uzerinde ampirik bir calisma gerceklestirilmistir. Arastirma bulgulari, analize dâhil edilen ve 5 grup altinda toplanan 17 finansal oranin; 2001 ekonomik kriz doneminde 6 tanesi ve 2008 ekonomik kriz doneminde de 4 tanesi ile hisse senedi getirileri arasinda istatistiksel acidan anlamli bir iliski oldugunu gostermektedir. Ancak karlilik oranlarindan “Ozsermaye Karlilik Orani” ile borsa performans oranlarindan “Piyasa Degeri/Defter Degeri Orani” disindaki hisse senedi getirileri ile iliskili finansal oranlar donemler icin farklilik gostermektedir. Ayrica arastirma sonuclari; 2008 ekonomik kriz doneminde finansal ora...

Hi̇sse Senedi̇ Değeri̇ İle Makroekonomi̇k Deği̇şkenler Arasindaki̇ İli̇şki̇: Bist 100 Endeksi̇ Üzeri̇ne Bi̇r Araştirma

Bu çalışmada Borsa İstanbul (BİST) 100 Endeksini hangi faktörlerin etkilediği tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu nedenle BİST 100 Endeksini etkilediği düşünülen altın fiyatı (ALT), faiz oranı (FAİZ), döviz kuru (KUR), enflasyon oranı (TÜFE), sanayi üretim endeksi (SÜE) ve para arzı (M1) incelenmiştir. BİST'i bu altı faktörden hangilerinin etkilediğini tespit etmek amacıyla bu değişkenlere ait Ocak 2006 - Mart 2016 dönemindeki aylık ortalamalar kullanılarak zaman serileri yöntemi ile bir analiz uygulanmıştır. ADF Testine göre durağan çıkmayan SÜE analizlere dahil edilmemiştir.Daha sonra hangi değişkenlerin BİST 100 Endeksini etkilediğini tespit edebilmek için En Küçük Kareler (EKK) yöntemi ile yapılan analiz neticesinde, BİST 100 Endeksini; ALT, FAİZ ve KUR negatif etkilerken, M1 ve TÜFE pozitif etkilediği tespit edilmiştir. Fakat bu etkilerden sadece KUR ve FAİZ'e ait etkiler %1 önem seviyesinde anlamlı bulunmuş diğerlerinin ise anlamlı olmadığı saptanmıştır

Türki̇ye’De Dövi̇z Kuru Ve Hi̇sse Senedi̇ Pi̇yasasi Arasindaki̇ Asi̇metri̇k İli̇şki̇ler

Bilge Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2021

Özet: Ülkelerin makroekonomi politikalarının temel amaçlarından biri dengeli ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamaktır. Küresel olarak finansal piyasalarda sermayenin mobilitesi artmakta ve makroekonomik istikrarı sağlamada finansal piyasaların rolü son yıllarda daha da önem kazanmaktadır. Bu çalışma, Türkiye'de finansal serbestleşme sonrası döviz kuru ile borsa arasındaki ilişkiyi ampirik olarak incelemeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevede BIST-100, Bist Sınai, Bist Teknoloji, Bist Hizmet ve Bist Mali endeksleri ile nominal ve reel döviz kuru arasındaki ilişki 2002-2020 yılları arası dönemde aylık veriler kullanılarak incelenmektedir. Değişkenler arasındaki simetrik veya asimetrik ilişkileri tespit edebilmek için Hacker ve Hatemi-J (2012) ve Hatemi-J (2012) testleri kullanılmaktadır. Simetrik testlerden elde edilen bulgular ilişkinin yalnızca hisse senedi piyasalarından nominal ve reel döviz kurlarının her ikisine doğru da bir nedensellik bulunduğunu ifade etmektedir. Ancak asimetrik testleri hesaba kattığımızda hisse senetlerinden nominal döviz kuruna doğru tespit edilen nedensellik ilişkisinin asimetrik olabileceği yönünde kanıtlar bulunmaktadır. Ayrıca döviz kurundan hisse senedi fiyatlarına doğru bir ilişkinin var olabileceği ve bu ilişkininde asimetrik olduğu sonucuna varılmaktadır. Dolayısıyla politika yapıcılar döviz kuru politikalarını tasarlarken bu asimetrik ilişkinin sermaye akışı üzerinde yaratabileceği olası farklı etkileri hesaba katmalıdırlar.

Bankacılık Sektörü Hisse Senedi Endeksi İle Enflasyon Arasındaki İlişki: Yedi Ülke Örneği

2013

Bu calismanin amaci yedi ulkede bankacilik sektoru endeksi ile tuketici fiyatlari endeksi arasindaki iliskiyi analiz etmektir. Literaturde hisse senedi piyasa endeksi ile tuketici fiyatlari endeksi arasindaki iliskiyi inceleyen cok sayida calisma olmasina karsin, sektor endeksleri ile tuketici fiyatlari endeksi arasindaki iliskiyi inceleyen calisma sayisi son derece sinirlidir, bu calisma ile literaturdeki bu boslugun doldurulmasi hedeflenmektedir. Analizlerde bankacilik sektoru endeksi ile tuketici fiyatlari endeksi arasindaki uzun vadeli iliski Johansen Esbutunlesim Analizi ve Gecikmesi Dagitilmis Ardisik Bagimlilik Modeli (ARDL) kullanilarak test edilmis ve sadece bir ulkede (Arjantin) uzun vadeli bir iliski bulunmustur. Makalede ayrica Granger Nedensellik Analizi yapilmis, Amerika, Avusturya ve Macaristan’da bankacilik sektoru endeksi ile tuketici fiyatlari endeksi arasinda nedensellik iliskisinin olmadigi belirlenmistir.