Akut koroner sendromlu hastalarda endotelyal progenitör hücre sayımı (original) (raw)
2013, Cumhuriyet Medical Journal
Özet Amaç. Endotelyal progenitör hücreler mekanik olarak endotel hücrelerinin hasarlanarak uzaklaştırılması ile ya da sitokinlerin uyarımı ile kemik iliğinden periferik kana göç ederek hasar bölgesindeki endotel hücrelerinin yerine geçerek ilgili alanı onarmaktadırlar. Daha önce bu hücrelerin stabil koroner arter hastalarında kronik süreçte azaldığı, akut koroner sendrom hastalarında ise sayıca arttığı gösterilmişti. Bu çalışmanın amacı akut koroner sendrom tanısı ile koroner yoğun bakım ünitesine yatırılan hastalarda hastalığın alt grupları arasında (ST elevasyonlu miyokard infarktüsü, ST elevasyonlu olmayan miyokard infarktüsü ve anstabil angina pektoris) endotelyal progenitor hücre sayıları bakımından fark olup olmadığının incelenmesidir. Yöntem. Çalışma verileri iki aşamada analiz edildi. İlk aşamada akut koroner sendrom sınıflamasında yer alan üç alt grup (n=112) arasında endotelyal progenitor hücre sayıları arasında fark olup olmadığı araştırıldı. Analizin ikinci aşamasında ise unstabil angına pektoris ön tanısı ile hospitalize edilen fakat enzim yüksekliği olmayan, koroner anjiografi ve ekokardiyografileri normal olarak saptanan 13 hasta daha değerlendirmeye alındı. Hastalar, enzim yüksekliği saptanmayan yani kardiyak hasarın olmadığı unstabil angına pektoris hastaları ve koroner anjiografide normal koroner arterlerin saptandığı hastalar bir grup (Grup A, n=41), kardiyak enzim yüksekliği saptanan yani kardiyak hasarın dökümente olduğu, ST elevasyonlu miyokard enfarktüsü ve ST elevasyonsuz miyokard enfarktüsü hastaları diğer bir grup (Grup B, n=84) olmak üzere iki gruba ayrıldı ve bu iki grup arasında endotelyal progenitor hücreler sayıları açısından fark olup olmadığına bakıldı. Bulgular. Çalışma bulgularımız iç grup arasında arasında endotelyal progenitor hücre sayısı açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık olmadığını göstermiştir (sırasıyla 3,87 ± 2,74, 5,46 ± 6,38 ve 3,95 ± 2,94, p=0,232). Yapılan istatistiksel analiz sonucunda Grup A ve Grup B arasında da endotelya progenitor hücre sayıları açısından anlamlı farklılık saptanmadı (3,89 ± 2,81'e karşılık 4,80 ± 5,22; p=0,302). Sonuç. Bu bilgiler ışığında, tedavi modalitelerindeki gelişmelere rağmen halen tedavi direnci sorununun gündemde olduğu koroner arter hastalığında bu hücrelerin terapötik yaklaşımlarda kullanılması için kemik iliğinde ve periferik kandaki sayı ve fonksiyonları, hedef dokudaki etkileri ve bu hücreleri etkileyen düzenleyici faktörler konusunda daha ileri klinik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.