Finansal İstikrar ile Doğrudan Yabancı Sermaye Girişleri Arasındaki İlişkinin Analizi: Türkiye Ekonomisinde Bir Uygulama (original) (raw)
Related papers
Doğrudan Yabancı Yatırımların Belirleyicileri Üzerine Bir Analiz: Türkiye Örneği
1. Giriş Çok uluslu şirketlerin dünya ticaretine yön veren önemli aktörlerden biri haline gelmeye başladığı 20. y.y.’ın ikinci yarısından itibaren, doğrudan yabancı yatırımlar, gelişmekte olan birçok ülkenin kalkınma stratejilerinin omurgasını oluşturmaktadırlar. Takip ettikleri istikrarlı politikalar sonucunda doğrudan yabancı yatırımları çekmeyi başaran ülkelerin, kısa zaman içinde güçlü ekonomiler haline geldikleri görülmüştür. Bir diğer ifadeyle, doğrudan yabancı yatırımlar, gelişmekte olan ülkelerdeki sermaye eksikliğinin giderilmesini sağlamış ve ayrıca ev sahibi ülkede iş olanaklarını artırarak üretim düzeyinin yükselmesini sağlayabilmişlerdir. Dolayısıyla doğrudan yabancı yatırımlar, ülkelerin ekonomik büyümelerine katkıda bulunmaktadırlar. Bu doğrultuda özellikle gelişmekte olan ülkeler, doğrudan yabancı yatırımların kendilerini tercih etmesini istemektedirler. Doğrudan yabancı yatırımların, ev sahibi ülkeyi tercih etmesinde yalnızca istikrarlı politikaların varlığının yeterli olmadığı bilinen bir gerçektir. Zira çok uluslu şirketler, ev sahibi ülkedeki ekonomik, politik ve yatırım ortamlarına ilişkin faktörleri bir bütün olarak değerlendirdikten sonra o ülkeye yatırım yapıp yapmama kararını vermektedirler. Bu nedenle küreselleşen dünyada doğrudan yabancı yatırım kararları üzerinde belirleyici rol oynayan faktörlerin tespit edilmesi gelişmekte olan ülkeler açısından son derece önemli hale gelmiştir. Tasarruf oranları düşük olduğundan dolayı doğrudan yabancı yatırımlara fazlasıyla ihtiyaç duyan Türkiye, incelenmesi gereken gelişmekte olan ülkelerden bir tanesidir. Bu sayede doğrudan yabancı yatırımların, Türkiye’ye gelişini hangi faktörlerin belirlediği ve bu faktörlerin doğrudan yabancı yatırımlar üzerinde ne ölçüde etkiye sahip olduğunun tespit edilmesi mümkün olabilmektedir. Elde edilen sayısal veriler ile Türkiye’nin doğrudan yabancı yatırım çekme stratejilerinin ve takip ettiği politikaların eksik yanlarının görülmesine olanak sağlamaktadır. Bu çalışmada, Türkiye’de doğrudan yabancı yatırımların belirleyicilerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, 2002-2015 yılları arasında çeyrek dönemlik veriler kullanılarak doğrudan yabancı yatırımlar ile büyüme oranı, cari açık, ihracatın ithalatı karşılama oranı, işsizlik oranı, toplam kamu borcu, enflasyon oranı, dolar kuru oynaklığı, hisse senedi piyasa oynaklığı ve terör olayları arasındaki ilişki regresyon analizi aracılığıyla araştırılmıştır. Çalışmanın bundan sonraki kısmı ise şu şekilde organize edilmiştir; ikinci bölümde doğrudan yabancı yatırımlardan genel olarak bahsedilirken üçüncü bölümde belirleyicileri, dördüncü bölümde teorik çerçeve, beşinci bölümde konuyla ilgili olarak yapılmış ampirik çalışmaların genel bir özeti, altıncı bölümde kullanılan veri seti ve yöntemler açıklanmış ve ardından yedinci bölümde elde edilen ampirik bulgulara yer verilmiştir. Çalışmanın son kısmında ise ulaşılan ampirik bulgular ışığında sonuçlar ve değerlendirmeler yapılmıştır.
Türkiye Ekonomisi Açısından Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarına İlişkin Bir Değerlendirme
İktisat İşletme ve Finans, 2003
Sosyal sermayenin daha üretken ve kapsayıcı bir ekonomik yapı geliştirmek isteyen uygulayıcılar ve politika yapıcılar için önemli bir alan olduğu düşüncesinden hareketle çalışmada sosyal sermayeye duyulan ilginin nedeni, kavramın gelişimi ve özellikleri ele alınmıştır. Sosyal sermaye düzeyi ve ekonomik büyüme ve refah üzerinde sosyal sermaye teorisinin etkileri incelenmiştir. Teorinin genel özellikleri kapsamında Türkiye için değerlendirmelerde bulunulmuş ve seçilmiş ülkeler ile Türkiye, güven düzeyi üzerinden çeşitli ekonomik göstergelerle karşılaştırılmıştır. Türkiye, ailenin çok güçlü olduğu ve toplumsal katmanlar genişledikçe güvenin oldukça azaldığı bir toplum görünümündedir. Din ve hemşehrilik gibi toplumsal gruplara üyelik de oldukça önemli olmasına karşın diğer gruplarla ilişkilerdeki karşılıklı empati ve güvenin düşük olması, sosyal sermaye düzeyinin düşük olarak tanımlanmasına neden olmaktadır. Aile ve devlet arasındaki sosyal örgütlenme eksikliğinin varlığı, sosyal sermayenin ve ekonomik gelişmenin sağlanmasında devlet müdahalesini önemli hale getirmektedir.
Ekonomik Risk İle Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları Arasındaki İlişki: Türkiye Örneği
Doğrudan yabancı sermaye yatırımları (DYSY) özellikle gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasında ve yatırımların şekillenmesinde önemli bir belirleyicidir. Bu çalışmanın amacı ekonomik risk ile DYSY arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. 2003:1 – 2014:1 dönemini kapsayan çalışmada, ekonomik risk ile DYSY ve makroekonomik değişkenler ile DYSY arasındaki ilişkiler zaman serisi analizleri yardımıyla test edilmiştir. Analiz sonucu elde edilen bulgulara göre, DYSY; ekonomik risk, cari açık ve enflasyon olgusundan pozitif, reel döviz kuru olgusundan ise negatif ve anlamlı düzeyde etkilenmektedir. Ayrıca bulgular, ekonomik risk ile DYSY arasındaki ilişkinin tek boyutlu olmadığını ülkeye gelen DYSY arttıkça ülke riski düzeyinin azaldığını da ortaya koymaktadır. Öte yandan diğer açıklayıcı değişkenler de dikkate alındığında enflasyondan cari açığa ve DYSY’den de enflasyona doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi ortaya çıkmaktadır.
Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Ekonomik Büyümeye Etkisi Türkiye Örneği
Maliye Araştırmaları-4, 2021
Bu çalışmanın amacı; doğrudan yabancı sermaye yatırımları ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi ekonometrik olarak açıklamaktır. Bu amaçla Türkiye’ye ait yabancı sermaye yatırımları (FDI) ile ekonomik büyüme (GDP) verileri 1974-2019 dönemi için analiz edilmiştir. İki bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde vergi rekabetinin 1986-2020 dönemi için Türkiye’deki Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi gibi temel vergiler üzerindeki etkisinin boyutlarını ortaya koymak ve elde edilen sonuçları değerlendirmektir. Uluslararası karşılaştırmalı analiz yönteminin kullanıldığı bu çalışmada ülkelerdeki Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisinin yıllar itibariyle değişim seyri tablolar ve grafikler yardımıyla incelenmiştir. Daha sonra Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisindeki değişmelerin doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını nasıl etkilediği ve bunun sonucunda da uluslararası anlamda nasıl bir vergi rekabeti ortaya çıkardığı açıklanmıştır.
2020
Dogrudan yabanci sermaye yatirimlari; hedef ulkelerin basta sermaye yetersizliginin gidermesinin yani sira teknoloji transferini saglamasi, istihdama katki vermesi, kurumsal vergi gelirlerini artirmasi ve bunlara bagli olarak ekonomik buyume ve kalkinmaya katkida bulunmasi gibi sebeplerden oturu ulke ekonomileri icin degerli bir kaynak olarak gorulmektedir. Dogrudan yabanci sermaye yatirimlari, ulkelerin finansal gelismislik duzeyleri ve uluslararasi ticaret olan aciklik duzeylerinden etkilenmektedir. E7 ulkelerinde dogrudan yabanci sermaye yatirimlari, finansal gelisme ve ticari aciklik arasindaki iliskinin Konya (2006) Bootstrap Panel Granger nedensellik testi kullanilarak incelendigi bu calismanin temel bulgulari, finansal gelisme ile dogrudan yabanci sermaye yatirimlari arasinda iki yonlu nedensellik iliskisi oldugunu gostermistir. Diger taraftan, ticari aciklik ile dogrudan yatirimlar arasinda ise herhangi bir nedensellik iliskisi tespit edilememistir.
Türkiye’de Doğrudan Yabancı Yatırım Döviz Kuru İlişkisi Üzerine Bir Uygulama
Bulletin of Economic Theory and Analysis
Gelişmekte olan ülkelerde görülen en büyük ekonomik sorunlardan biri tasarruf oranlarının istenilen düzeyde olmaması ve buna bağlı olarak ekonomik büyümenin temelini oluşturan yatırımların yetersiz olmasıdır. Bu durum tasarruf yetersizliği ile karşı karşıya olan ülkeleri doğrudan yabancı yatırımlar başta olmak üzere dış kaynaklardan yararlanmaya itmekte ve bu kaynakların çekilememesi halinde borçlanma yoluna başvurulmaktadır. Doğrudan yabancı yatırımların sermaye ile birlikte ev sahibi ülkeye sağladığı yeni teknoloji, istihdam olanakları, ülke ihracatına katkı gibi pek çok avantajdan dolayı hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için önem kazanmaktadır. Bu çalışmada doğrudan yabancı yatırımları etkileyen ve bu yatırımlardan etkilenen döviz kuru ile doğrudan yabancı yatırımlar arasındaki ilişki Türkiye ekonomisi için araştırılmıştır. 2005Q4-2018Q4 dönemleri arasında döviz kuruları ve doğrudan yabancı yatırımlar arasındaki ilişki, ADF birim kök testleri, Engle-Granger Eş bütünleş...
Doğrudan Yabancı Yatırım Girişlerinin İhracat Üzerine Etkileri: Türkiye Örneği
Alanya Akademik Bakış Dergisi, 2022
Doğrudan yabancı yatırım yoluyla ihracatın artması hükümetlerin doğrudan yatırım girişini teşvik etmelerinin en önemli nedenleri arasındadır. Doğrudan yabancı yatırım girişlerinin ev sahibi ülkenin ihracatı üzerindeki pozitif etkisi ürünün yaşam evreleri modeli, uçan kazlar modeli ve yeni büyüme teorileri ile izah edilmektedir. 2008 küresel krizinin ardından Türkiye ekonomisi dâhil olmak üzere dünya ekonomisinin genelinde başlayan doğrudan yabancı yatırım ve ihracattaki istikrarsızlıklar günümüzde de devam etmektedir. Bu durumdan hareketle Türkiye ekonomisinde doğrudan yabancı yatırım girişlerinin ihracat üzerindeki uzun dönemli etkisinin belirlenmesi oldukça önemli bir hale gelmiştir. Bu çalışmada, Türkiye ekonomisi için 1980-2019 yılları arasında doğrudan yatırım girişlerinin ihracat üzerindeki etkisi eşbütünleşme ve nedensellik analizleriyle tahmin edilmiştir. Analizler sonucu elde edilen bulgular, Türkiye ekonomisinde doğrudan yabancı yatırım girişlerinin ihracat üzerinde pozitif etkili olduğunu göstermektedir.
Türkiye’de Doğrudan Yabancı Yatırımların Belirleyicileri Üzerine Ekonometrik Bir Analiz
Ekonomi, Politika & Finans Araştırmaları Dergisi, 2020
Türkiye gibi sermaye yetersizliği yaşayan gelişmekte olan ülkelerde, ekonomik gelişme sürecinin başarıyla sürdürülmesi bakımından doğrudan yabancı yatırımlar (DYY) oldukça büyük önem taşımaktadır. Bu çalışma 1988-2018 dönemine ait verileri kullanarak, Türkiye'de doğrudan yabancı yatırımların belirleyicisi olduğu düşünülen bazı ekonomik göstergelerin, DYY üzerine etkisini araştırmayı amaçlamaktadır. Çalışmada kullanılan değişkenler DYY, çalışma çağındaki nüfus, dışa açıklık oranı, kurumlar vergisi oranı, küresel belirsizlik endeksi, saatlik kazanç endeksi ve uluslararası rezerv göstergesidir. Söz konusu ilişkinin tespiti için Autoregressive Distributed Lag Model (ARDL) ve Error Correction Model (ECM) kullanılmıştır. ARDL analizi sonuçlarına göre, uzun dönemde saatlik kazanç endeksi ile uluslararası rezerv göstergeleri düştüğünde ve dışa açıklık ile belirsizlik endeksi arttığında DYY miktarı artmaktadır. Kısa dönemde ise cari dönemdeki çalışma çağındaki nüfus ve uluslararası rezerv arttığında DYY azalırken; dışa açıklık oranı, küresel belirsizlik endeksi ve çalışma çağındaki nüfus arttığında DYY da artmaktadır. Bir gecikmeli kısa dönemde ise kurumlar vergisi oranı, dışa açıklık oranı ve küresel belirsizlik endeksinde azalış olursa, DYY miktarı artmaktadır.
Doğrudan Yabancı Yatırımlar ve Dış Ticaret Arasındaki İlişkinin Analizi: Türkiye Deneyimi
Turkey has made the transition to liberal economy policies after the 1980 decisions, and with this switch the country's foreign trade and foreign direct investment have been affected in a positive way. Theoretically, complementary and substitute relationships between foreign trade and foreign direct investment can be found by according to the causality relationship between these variables. In this study, the relations among foreing direct investments, exports and imports have been analyzed by using Hsiao's Granger, Sims, Toda-Yamamoto Granger causality tests, impulse-response and variance decomposition analysis in the period of 1982-2011 for the Turkish economy. Econometric studies indicate that there is a positive unidirectional and statistically significant causality from import and foreign trade to foreign direct investment. These results show that increase the foreing trade played an important role on support to inward FDI.
Doğrudan Yabancı Yatırım, Kredi Notu ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Örneği
Bingöl Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2021
Doğrudan yabancı yatırım kararı alınırken kredi derecelendirme kuruluşlarının sağladığı bilgiler yatırımcılara ışık tutmaktadır. Bu çalışmada Türkiye’de 1992-2019 zaman aralığında kredi notu, ekonomik büyüme ve doğrudan yabancı yatırımlar arasındaki ilişkiler araştırılmıştır. Araştırmada kullanılan kredi notu verileri Fitch, Moody’s ve Standart & Poor’s derecelendirme kuruluşlarından elde edilen bir indeks şeklindedir. Doğrudan yabancı yatırımların bağımlı değişken olarak ele alındığı modelde Johansen eşbütünleşme analizden elde edilen sonuçlarda değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişki olduğu gözlemlenmektedir. Granger nedensellik analizi sonucunda doğrudan yabancı yatırımlar ve kredi derecelendirme notu arasında çift yönlü ilişki gözlenirken, büyüme ile doğrudan yabancı yatırımlar ve büyüme ile kredi derecelendirme notu arasında tek yönlü bir ilişki gözlemlenmiştir. Buna göre büyümede meydana gelen bir değişim hem kredi derecelendirme notunu hem de doğrudan yabancı yatırımları...