Kur'ân'da Lanet Kelimesinin Semantik Analizi (original) (raw)
Related papers
Kur’ân Kelimesinin Semantik Analizi Üzerine
Dinbilimleri Akademik Arastırma Dergisi, 2004
Son ilâhî mesaj olan Kur'ân-Kerîm'in çeşitli isimleri olup bunlar arasında en fazla kullanılanı "Kur'ân" lafzıdır. Söz konusu kelimenin kökü ve bu kökün ifade ettiği mana(lar) hakkında hem İslâm âlimleri ve hem de şarkiyatçılar tarafından çeşitli görüş ve gerekçeler serdedilmiştir. Müsteşriklerin büyük çoğunluğunun, Arapça asıllı olduğu halde "Kur'ân" kelimesinin kökünü başka dillerde aramaları, Kur'ânı'n orijinal bir ilâhî kitap olmadığını ispatlamaya yönelik olduğundan düşündürücü görünmektedir. İşte bu küçük çaplı etüdümüzde, "Kur'ân" lafzının türediği kökü ve bu kökün ifade ettiği anlam(lar) üzerinde bir nebze durmaya çalıştık.
Kur'an'da Yahudilere Lanet Edilme Meselesi
The Issue of Being Cursed to Jews in the Qur'an, 2020
In this study, it was discussed why the Jews were cursed by Allah Almighty in the framework of the Qur'an. First of all, let us express that the Quran is a divine message sent by Allah for the guidance of humanity. It contains information that will lead humanity to happiness both in this world and hereafter. There are also concepts in it that describe paradise, its bounties, and the rewards that believers will receive. Besides some of the terms in the Qur'an, there are also concepts that evoke punishment. One of these concepts is “cursing” that means to be away from the mercy of Allah in both the world and hereafter. Also the concept “curse” is used in the Qur'an as meanings of "curse", "insulting", and "removal from Almighty Allah's mercy". Those who are cursed by Almighty Allah will be deprived of Allah's forgiveness in both this world and the hereafter. This is a punishment by Allah. Again, it is the curse of the angels and all people to that person. According to the Qur'an, Allah, angels and all people curse that occurs sometimes physically or psychologically. Allah will punish His servant who deviates from the right path, both physically and psychologically, in both this world and hereafter. The Quran contains stories of many tribes. Undoubtedly, one of them is about the Jews. The life story of Israelites or the Jews is widely included in the Quran. The life of Jews in Egypt and their later periods are mentioned. Meanwhile, the Israelites went astray by worshiping the calf after crossing the Red Sea. They also violated the Saturday ban in another period. Therefore the Jews, who oppose Allah's orders and prohibitions and do not fulfill their responsibilities, were turned into apes in the world, and will be also punished with the hell in hereafter. In addition, they will be faced with psychological punishments in both the world and hereafter. The Qur'an also expressed some of the reasons why Jews were psychologically or physically converted into monkeys. The reasons such as denial, rebellion, renunciation, fabricating lies in the name of Allah, concealing the truth, and distorting the book are mentioned among them. It is clearly stated in the Quran that the servant will be cursed because of these reasons. The way to avoid this is expressed as fulfilling the commandments and prohibitions of Allah. It is possible to divide the punishments into two as physical and psychological. Physical punishments such as slapping, hitting the body, and pushing anyone are punishments that affect the human body. However, the effect of psychological punishments, such as depriving a person of something that he loves, scolding, warning, threatening, condemning, cutting off love and attention from him, on the human soul that means the soul of man suffers from it. While the effect of physical punishments applied to the body passes over time, the effect of psychological punishments on the soul is more permanent. For this reason, the greatest psychological punishment for Jews is depriving of God's mercy in both the world and hereafter. Again, they win the curse of both angels and all people. Nevertheless, those who do not care about the faith and moral principles in the Qur'an, will invoke the curse of Allah regardless of their religion. In this study, the concept “curse” in the Qur’an will be discussed firstly. In this section, it will be explained what the meaning of the concept “curse” used in the Qur’an. Because many concepts in the Qur'an seem to have different meanings. Then, it will be focus on the reasons which caused the Jews to be cursed by Allah. Here, the reasons such as denial, rebellion, abstinence from their words, fabricating lies in the name of Allah, concealing the truth, and distorting the book will be mentioned. In addition, the physical and psychological punishments resulting from cursing will be considered and examined. In the last section, it will be tried to reach a conclusion with an evaluation. Keywords: Tafsir, Qur’an, Jew, Curse, Punishment. Bu çalışmada Yahudilerin niçin Allah Teâlâ’nın lanetine uğradıkları Kur’an çerçevesinde ele alınıp incelenecektir. Hemen şunu ifade edelim ki Kur’an, Allah Teâlâ tarafından insanlığın hidayeti için gönderilmiş ilahi bir mesajdır. Onda insanlığı hem bu dünyada hem de ahirette mutluluğa ulaştıracak bilgiler bulunmaktadır. Yine onda cennet ve içindeki nimetleri anlatan, inananların kavuşacağı mükâfatları zikreden kavramlar vardır. Bunun yanında Kur’an’da yer alan bazı kavramlar cezayı çağrıştıran kavramlardır. Bunlardan biri de lanet kavramıdır. Lanet, dünya ve ahirette Allah Teâlâ’nın rahmetinden uzak olmaktır. Ayrıca lanet kavramı Kur’an’da “beddua”, “hakaret” ve “Yüce Allah’ın rahmetinden uzaklaştırma” anlamlarında kullanılmıştır. Allah Teâlâ’nın lanetine uğrayan kimseler hem bu dünyada hem de ahirette Allah Teâlâ’nın bağış ve affından mahrum kalacaklardır. Bu durum ise Yüce Allah’ın bir cezalandırmasıdır. Yine lanet meleklerin ve tüm insanların o kişiye beddua etmesidir. Kur’an’a göre Allah Teâlâ, melekler ve tüm insanlar lanet edicidirler. Bu lanet ise bazen bedenen bazen de psikolojik olarak tezahür etmektedir. Allah Teâlâ bu şekilde doğru yoldan sapan kulunu dünyada ve ahirette hem fiziki olarak hem de psikolojik olarak cezalandıracaktır. Kur’an’da birçok kavmin kıssasına yer verilmektedir. Şüphesiz ki bunlardan biri de Yahudilerdir. Kur’ân’da İsrailoğullarının ya da Yahudilerin hayat hikâyesine geniş bir şekilde yer verilmektedir. Yahudilerin Mısır’daki hayatı ve sonraki dönemleri anlatılır. Bu meyanda İsrailoğulları Kızıl denizi geçtikten sonra buzağıya taparak yoldan çıkmışlardır. Yine başka bir dönemde Cumartesi yasağını ihlal etmişlerdir. Bu nedenle Allah’ın emir ve yasaklarına karşı çıkan ve sorumluluklarını yerine getirmeyen Yahudiler dünyada maymuna çevrilmişler, ahirette ise cehennem azabıyla cezalandırılacaklardır. Bunun yanında hem dünya hem de ahiret hayatında psikolojik cezalara çarptırılmışlardır/çarptırılacaklardır. Kur’an, Yahudilerin psikolojik ya da fiziki olarak maymuna çevrilmesinin bazı sebeplerini de ifade etmiştir. İnkâr, isyan, sözlerinden caymak, Allah adına yalan uydurmak, hakkı gizlemek, kitabı tahrif etmek gibi sebepler bunlar arasında zikredilmektedir. Bu sebeplerin ise insanı lanete uğratacağı ve onu cehenneme götüreceği Kur’an’da açıkça belirtilmektedir. Bundan kaçınmanın yolu ise Allah’ın emir ve yasaklarını yerine getirmek olarak ifade edilmiştir. Cezaları genel olarak fiziksel ve psikolojik cezalar olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür. Fiziksel cezalar insan bedenini etkileyen cezalardır. Tokat atmak, bedene vurmak, o kimseyi itip kakmak fiziksel cezalardandır. Ne var ki psikolojik cezaların etkisi insan ruhunadır. Yani insanın ruhu bundan dolayı acı çeker. Kişiyi sevdiği bir şeyden mahrum bırakmak, azarlamak, uyarmak, tehdit etmek, kınamak, ondan sevgi ve ilgiyi kesmek de psikolojik cezalardandır. Bedene uygulanan cezanın etkisi zamanla geçerken, psikolojik cezanın ruha verdiği etki daha kalıcıdır. Bu nedenle Yahudiler için en büyük psikolojik ceza dünya ve ahirette Allah’ın merhametinden mahrum bırakılmalarıdır. Yine meleklerin ve bütün insanların lanetini kazanmalarıdır. Bununla beraber Kur’an’da geçen imanî ve ahlakî ilkeleri önemsemeyenler de herhangi bir din farkı gözetilmeksizin Allah’ın lanetini celp edeceklerdir. Çalışmamızda öncelikle Kur’an’da lanet kavramı ele alınacaktır. Bu bölümde Kur’an’da kullanılan lanet kelimesinin ne gibi anlamlara geldiği açıklanacaktır. Zira Kur’an’da geçen birçok kavramın değişik anlamlarının olduğu görülmektedir. Daha sonra Yahudileri Allah’ın lanetine gark eden nedenler üzerinde durulacaktır. Burada Yahudilerin içine düştükleri inkâr, isyan, sözlerinden caymak, Allah adına yalan uydurmak, hakkı gizlemek, kitabı tahrif etmek gibi sebeplere yer verilecektir. Bunun yanında lanet sonucu ortaya çıkan fiziksel ve psikolojik cezalar ele alınıp incelenecektir. Son bölümde ise bir değerlendirme yapılıp sonuca varılmaya çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Tefsir, Kur’an, Yahudi, Lanet, Ceza.
Semantik ve Analitik Açıdan Kur’an’da “Salât” Kavramı
2004
Elinizdeki incelemede temel Kur’an kavramlarindan olan “as-salât” kelimesi, semantik ve analitik acidan inceleme konusu yapilmistir. Islam ibadet hayatinda merkezi bir rolu olan kavramin, once etimolojik kokeni ve genel sozluklerdeki anlamlari uzerinde durulmus, daha sonra da Mekki ve Medeni cok sayida sure ve ayette zikredilen kavramin, Kur’an bunyesinde kullanimlari tahlil edilerek terimlesme sureci ele alinmistir. Bu baglamda “el-vucuh ve’n-nezâir” tarzi eserler dikkate alinarak kavramin cesitli ayetlerdeki kullanimlarina gore tasidigi farkli manalar/vecihler art zamanli olarak incelenmistir. Bu bagamda “es-salat” kavraminin yer aldigi Mâun Suresi’ndeki anlami ve surenin yorumlanmasi konusunda yasanan tartismalar uzerinde durularak, sure ile ilgili yapilan farkli yorum ve yaklasimlardan tercihe sayan olan yaklasimin tespitine calisilmistir.
Kur’ân’da “Sebîl” Kelimesi Bağlamında Yol Kavramının Semantik Analizi
Journal of History Culture and Art Research Tarih Kültür ve Sanat Araştırmaları Dergisi, 2016
Semantic Analysis Of The Word “Sabil” In The Quran Bu çalışmada sebîl kelimesi bağlamında Kur’an’daki yol kavramının hangi anlamlarda kullanıldığının tespitine çalışılmıştır. İnsanoğlunun doğumundan ölümüne kadar bu dünyada hem zamanda hem de mekânda yolculuk etmek zorunda olması, onun bir yol izlediğini gösterir. Yolların insanları gitmek istedikleri yerlere ulaştırmasından mülhem olarak Allah’ın rızasına götüren tüm vasıtalara Allah’ın yolu denilmiştir. Bu bağlamda Kur’an’da sebîl, sırât, tarîk ve sünen gibi yol manasına gelen kelimelerin de önemli bir yekûn tuttuğu görülmektedir. Dolayısıyla aynı anlamı ifade etseler bile zaman zaman farklı anlam ve olgulara işaret edebilen bu kavramların semantik bir analize tabi tutulması önemlidir. Bu çalışma, aynı zamanda Kuran’da yol kavramı ile dünya hayatı ve imtihan olgusu arasında nasıl bir ilişki kurulduğunu açıklamaya çalışmaktadır. Çalışmada, sebîl kelimesinin semantik incelemesi yapılmış, ayrıca Kur’an’daki diğer yol anlamına gelen kelimeler incelenerek konu bütünlüğünün sağlanmasına gayret edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Sebîl, sırât, tarîk, sünen, Allah’ın yolu, Allah’ın rızası. Abstract This study examines the meaning of the word “sabil” which means road/path in the Quranic context. The travel of human beings in time and space from the very beginning time of their birth until death, means that they are on a road. Because of the road leads someone wherever he or she wants to go, the means which lead someone to God called as-sabil-Allah (road of God). In this context, there are a lot of words like “sabil”, “sırat”, “tariq”, “sunen” which all means road in Quran. Then, the semantic analysis of these words which sometime have different meaning, has great importance. This work also investigates the relations between the word sabil and the trial of worldly life. Consequently, this study carries out a semantic analysis of the word “sabil” and other related words which have the same meaning. Keywords: Sabil, Sabil-Allah, Road of God, Sırat al-Mustaqim.
Kur’an Deyimlerinin Semantik Analizi
2013
Bir dilde deyimler o dilin soz varligi icinde onemli bir yer tutar. Cunku deyimler, soylenmek istenen sozu daha etkili hale getirirken ayni zamanda dilde tasarruf saglar. Icinde deyim gecmeyen bir yazi yazmak veya konusma yapmak neredeyse imkânsizdir. Bu acidan deyimleri atasozleriyle kiyasladigimizda dilde deyimlerin atasozlerinden daha buyuk bir yer kapladigini goruruz. Konuya Kur’an-i Kerim acisindan bakildiginda Kur’an’in son derece zengin bir deyim kullanimina sahip oldugu hemen fark edilecektir. Zira Arap dili, mecazi ifadelere yatkinligiyla bilinen bir dildir. Bir de buna Kur’an-i Kerim’in ilahi kelam olusu, yani fesahat ve belagatinin yuksekligi eklendiginde Kur’an-i Kerim’de neden bu kadar cok deyim kullanildigi anlasilmis olur. Kur’an-i Kerim’in anlasilmasi acisindan deyimlerin analizi oldukca onemlidir. Cunku deyimler, kendini hemen ele vermeyen, uzerinde dusunulmesi gereken, baska bir ifadeyle manayi presleyerek muhafaza eden dil birlikleri oldugundan anlamin gun yuzune ...
Aileyi İlgilendiren Bazı Kur ânî Kavramların Semantik Analizi
Kadin ve Demokrasi Dernegi, 2017
E vrensel bir din olan İslâm'ın temel gayelerinden biri, insanların dünyada mutlu olmalarını sağlamaktır. Bu amaca hizmet edecek olan en önemli kurumlardan biri ailedir. Kur'an' da aileyle ilgili iki yüz civarında âyet bulunmakta ve evlilik "sağlam bir misak" olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda mutlu bir yuva kurabilmek için ataerkil aile yapısının baskısından uzak kalarak ve dinî öğretilere kulak vererek anahtar niteliğinde olan bazı Kur'ânî kavramların açıklığa kavuşturulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada modernleşme ve sekülerleşme süreçlerinden etkilenen aile müessesiyle ilgili olarak ortaya çıkan sorunlara yönelik dini perspektif ortaya konulmaya çalışılacak; bu bağlamda Kur'an' da yer alan "kavvâm" ve "itaat" kavramlarının anlamlarının semantik analizi yapılacak ve İslamî açıdan sevgi ve merhamet duygularının aile ilişkilerindeki öneminden söz edilecektir.
Kur'an Yorumunda Mezhepsel Farklılığın Dil Kurallarına Yansıması -Akıbet Lâmı Örneği
Marife Dini Araştırmalar Dergisi, 2014
Tefsir ilminde farklı yorumların çıkmasının öncelikli sebeplerinden bir tanesi mezhepsel farklılık ve müfessirin mensup olduğu kelâmi paradigmadır. İki farklı yorumcu aynı metinden farklı yorum çıkarma gayretinde olduğu için aynı zamanda dil alanında da farklı anlamlar ortaya çıkarma gayretinde olmaları gerekmektedir. Bundan dolayı da Arap dil kurallarını da farklı yorumlamışlardır. Bunu yaparken Arap dilinin farklı anlamlar elde etme imkanı tanıyan esnek yapısından faydalanmışlardır. O kadar ki lam harfine hangi işlevin yükleneceği, hangi mananın takdir edileceği bile müfessirlerin mensup oldukları kelami ekole ve ön kabullere göre değişmektedir. Çalışmamızda farklı mezheplere mensup kişilerin akıbet lamını hangi sebeplerle tercih ettikleri, bu anlamı tercih ederken hangi dinamiklerin rol oynadığı ve müfessirin itikadi düşüncesinin bu yorum üzerindeki etkisini tartışacağız.
Kur'an'da Yaratma Anlamında Kullanılan Kavramların Semantik Analizi
Iğdır Üniversitesi, 2019
Creation is an important concept in that it is one of the most fundamental subjects of the Qur'an and is one of the established attributes of Almighty Allah. It is known that many terms such as khalk, fatr, ibdaa ', inşaa, sun', caa'l, îcaad, ihdâs, tekvîn, tasvîr, ber ', zer' and ihtirâ‘ are used in various branches of the Islamic sciences. Semantic analysis of such concepts, especially considering the contexts in the Qur'an, will shed light on how the Qur'an deals with the question of creation. While examining the words used in the meaning of creation in the Quran, the etymology (origin and the first meaning) of the word was determined. After pointing to the meaning used during the pre-Islamic jahiliyah, the richness of meaning that Qur'an imposed on the related word was underlined. In determining the semantic field of the word, synonym and antonyms were taken into consideration as well as context. Indeed, in the words of Saussure, who is considered the founder of modern linguistics, “the content of a word can only be determined with the help of other words”. For example, when discussing the concept of khalk (creation), how can one remain independent of the Al-Qayyoom (Self-Subsisting) or the Qiyaam, who states the most fundamental difference between the created and the Supreme Creator? In the simplest terms, the fact that Almighty Allah is Self-Subsisting means that he does not need another person for his existence. The existence of the creature depends on the Creator, not on their own. In addition, the continuity of creation and the creatures' need for the grace of the Creator are explained by this concept, which constitutes one of the fundamental divergences of the theist and deist worldviews. In this context, the adjective of Al-Qayyoom is the one who creates and maintains the whole world; standing, protecting and observing means. Similar semantic analyzes can be made for concepts such as caa‘l, inshaa, fatr, taswiyah, and sun‘, which means creating. For example, the word sun‘ in Naml 88 is used in the sense that God creates everything as a product of his most beautiful and solid craftsmanship. In the same verse, the word itqaan which means to do everything in the most accurate and sound way. It is also related to the semantic field concept mentioned above