Şekerli Ağda Kaynatma Tanklarında Karıştırmanın Isı Geçişine Etkisinin Incelenmesi (original) (raw)

Isı Geri Kazanım Tanklarında Cam Yünü Uygulamasının Termal İncelenmesi

Cumhuriyet Science Journal, 2016

Özet. Günümüzde, teknolojinin gelişimine paralel olarak enerji tüketiminde önemli artışlar söz konusudur. Oluşan tüketimi karşılamak amacıyla fosil yakıtlara olan bağımlılık artmaktadır. Bu kaynakların kullanımından oluşan salınım, sera etkisi yaratarak küresel ısınmaya sebep olmaktadır. Literatür incelendiğinde genellikle rüzgâr ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına yönelik çalışmalar ön plana çıkmaktadır. Bunun yanı sıra üretilen enerjiden maximum verim elde edilmesi de literatürde önemli bir yer tutmaktadır. Enerjinin verimli kullanımını sağlamak için atık ısının veya yenilenebilir enerji kaynağı olan güneş enerjisi gibi sadece belli bir zaman periyodunda var olan ısının depolanması gerekmektedir. Bunun için ısıl kapasitesi yüksek olan su yaygın olarak depolama kütlesi olarak kullanılmaktadır. Suyun yoğunluğu sıcaklığa bağlı olarak değişmektedir. Bu yüzden ısıtma ve soğutma sırasında sıcaklığı değişen su, depo içinde taşınım akımlarına maruz kalmaktadır. Bu durum ilk bakışta ısı geçişi için avantajlı olarak görülse de, sıcaklık gradyeni, ısı geçişinden dolayı azaldığı için ısının depodan geri kazanımı daha düşük bir sıcaklıkta gerçekleşmektedir. Bu çalışmada konveksiyon akımlarının engellenmesi ve çekilen ısının daha yüksek sıcaklıklarda alınması amaçlanmıştır. Bunun için su emdirilmiş cam yünü, depo donatısı olarak kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre su emdirilmiş cam yünü kütlesinin katı gibi davrandığı gözlemlenmiştir. Bu durum iç enerjinin, cam yünü olmayan depoya göre cam yünlü depo donatısında daha yüksek sıcaklıkta geri alınmasını sağlamıştır. Diğer taraftan, depolanan enerji miktarında azalma olduğu ve ısı geçişinin yavaşladığı tespit edilmiştir.

Isı Transferinde Isı Kayıplarının Yapay Sinir Ağları Yöntemi ile İncelenmesi

2017

Bu calismada binalarda isitma icin kullanilan kalorifer borularinin yalitimli ve yalitimsiz durumlari icin iki ayri yapay sinir agi (YSA) modeli ve bina duvarlarinin yalitimli ve yalitimsiz durumlari icin iki ayri YSA modeli olmak uzere toplamda 4 ayri model kullanilmistir. Bu durumlar icin tasarlanan YSA modellerinde 3 katmanli ileri beslemeli ve geri yayilimli bir model sekli tercih edilmistir. Gizli katmanda sigmoid transfer fonksiyonu, cikis katmaninda ise dogrusal transfer fonksiyonu kullanilmistir. YSA ag topolojisi olarak geri yayilimli YSA topolojisi tercih edilmis ve veriler normalize edilerek aga sunulmustur. Agdan elde edilen sicaklik degerleri gercekte olculen sicaklik degerleri ile mukayese edilmis ve sonuclarin birbirlerine cok yakin ve yeterli hassasiyette oldugu gorulmustur. Bu sekilde 4 farkli ic model icin YSA metodunun kullanimi, modellerin aciklayicilik ve tahmin etme gucunu artirmistir

Akış Yönlendirici Plaka Kullanımının Yatay Bir Kanal İçerisindeki Çıkıntılı Isı Kaynaklarından Olan Isı Transferine Etkisi

2015

In this study, the effect of using flow routing plate on the heat transfer in a horizontal channel involving protruded heat sources at the top and bottom walls is investigated for variable heat fluxes and Reynolds (Re) numbers experimentally. Also, the case with flow routing plate and without plate are compared with each other and the most effective cooling conditions are tried to be determined. Air is used as coolant fluid and the study is conveyed in natural, forced and mixed convection heat transfer conditions. The results and findings obtained during the study are presented

Akışkan Yatakta Rejim Bölgesinin Isı Transferine Etkisi

2017

Akiskan yatakta yakma teknolojisi, basta komur olmak uzere, biyokutle, endustriyel ve evsel atiklari temiz - verimli bir sekilde yakabilen, gunumuzde sayisi hizla artan, basarili santral uygulamalari sergileyen bir enerji donusum teknolojisidir. Dusuk isil degerleri, yuksek kukurt, kul ve nem icerikleri nedeniyle ulkemiz linyitlerine uygun bir yakma sistemi teknolojisi gerekmektedir. Akiskan yatak teknolojisi, ozellikle dusuk kaliteli komurlerin yakilmasi konusunda pulverize komur teknolojilerine gore yuksek verim ve emisyon kontrolu sagladigi icin oldukca tercih edilen bir teknolojidir. Akiskan yatakli kazanlarda yatagin cok yogun turbulansli olmasi ve yanma odasini doldurmasi nedeni ile isitma yuzeylerine olan isi transferi, diger yakma sistemlerine kiyasla cok daha buyuktur. Bu calismada, bir akiskan yatakta rejim bolgesinin isi transferine etkisi incelenmistir.

Menengi̇ci̇n Şekerleme Üreti̇mi̇nde Kullanim Olanaklari

ziraat.harran.edu.tr

Bu çalışmada güncel bir konu olan menengicin (Pistacia terebinthus) şeker endüstrisinde kullanım olanakları üzerinde durulmuştur. Bu amaçla temizlenen menengiçler iki kısma ayrılmıştır. Menengiçlerin bir kısmı kavrularak diğer kısmı da kavrulmadan şekerleme üretiminde kullanılmıştır. Şekerle kaplanan menengiçlerde fiziksel ve kimyasal analizler yanında, tüketici beğenisini ölçmek üzere duyusal değerlendirme yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda kavrulmuş ve kavrulmamış menengiçlerden elde edilen şekerlemelerde sırasıyla kül oranı; %1.83 ve %1.23 , nem oranı; % 2.67 ve %3.78 , şeker oranı %70 ve %60 olduğu tespit edilmiştir. Duyusal değerlendirmeler sonucunda menengiç şekerlemesinin panelistler tarafından büyük beğeni kazandığı, kavrulmuş menengiç şekerlemelerinin kavurmanın etkisiyle tat ve aromada meydana gelen değişimlerden dolayı daha yüksek puan aldığı görülmüştür.

Farklı Kurutma Yöntemlerinin Alkaya Kayısı Çeşidinin Toplam Fenolik İçeriğine Etkisi

Gıda ve Yem Bilimi Teknolojisi Dergisi, 2019

Malatya kayısıları fenolik bileşikler bakımından oldukça önemli bir kaynaktır. Fenolik bileşikler gıdalarda tat-koku oluşumundaki etkileri, antioksidan ve antimikrobiyal etkiye sahip olmaları bakımından önem taşırlar. Bu çalışmada farklı kurutma tekniklerinin Alkaya kayısı çeşidinde bulunan fenolik bileşikler üzerindeki etkisi incelenmiştir. Materyal ve Yöntem: Bu amaçla Alkaya kayısı örneğine güneşte kurutma (GK), kükürtlü kurutma (KK) ve fırın kurutma (FK) yöntemleri uygulanmıştır. Bulgular ve Sonuç: Toplam fenolik madde miktarı (TFM) Folin-Ciocalteu yöntemi modifiye edilerek spektrofotometrik olarak 765 nm dalga boyunda saptanmıştır. Örneklerin TFM değerleri Gallik Asit Eşdeğeri (GAE) cinsinden hesaplanmıştır. Alkaya yaş kayısı örneğinde TFM miktarı 268,97 mg GAE100g KM-1 saptanırken, GK, KK ve FK yöntemlerinde sırasıyla 179,91, 451,67 ve 167,13 mg GAE100g KM-1 TFM miktarları tespit edilmiştir. KK yönteminde kükürt uygulaması ve miktarına bağlı olarak TFM miktarında artış saptanmıştır.

Veri̇ye Dayali Yöntemler Yardimi İle Ki̇myasal Tankerde Yakit Tüketi̇mi̇ Tahmi̇ni̇

Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dergisi, 2022

Fuel consumption in commercial ships constitutes the most important expense item in maritime enterprises. This issue, which is also closely related to energy efficiency, is extremely important for the maritime industry. Considering that the issue of emission reduction remains on the agenda in the maritime sector as per the International Maritime Organization rules, fuel consumption and the emissions on ships are followed seriously by the maritime authorities. In this study, it is aimed to model and estimate the fuel consumption of a chemical tanker ship with the help of data-based methods based on real voyage data. First of all, the voyage data taken from the ship is processed and the algorithms can work on it. Algorithms were run on the data set and fuel consumption estimation performances were examined. At the first stage, the success of some algorithms was found to be insufficient. The estimation process was repeated by adjusting the parameters of the algorithms with insufficient estimation performance. Finally, the predictions made by the algorithms were compared with each other using error metrics. When the results are examined, it has been determined that the Multi-Layer Deep Neural Network method is more successful than the other methods discussed for the chemical tanker fuel consumption estimation problem.

Transformator Bağlanti İletkenlerinin Tank Kapağinda Oluşturduğu Kayiplarin Azaltilmasi

CERN European Organization for Nuclear Research - Zenodo, 2022

Bu çalışmada sonlu elemanlar yöntemi kullanılarak transformatör içerinde kullanılan bağlantı iletkeninin oluşturduğu kaçak akıların, tank yüzeyinde kullanılan düşük karbonlu çelik ve paslanmaz çelik malzemesinin üzerinde meydana getirdiği kayıplar karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Düşük karbonlu çelik malzemeden üretilen tank modeli yerine paslanmaz çelik malzemeden üretilen tank modeli kullanıldığında kayıplar üzerindeki etkisinin kayda değer ölçüde azaldığı gözlenmektedir. Elde edilen sonuçlar göz önüne alındığında oluşan toplam kayıpların kullanılan bu yöntemlere bağlı olarak %43,57 oranında azaltılabildiği görülmektedir.

Katlar Arası Farklı İç Ortam Sıcaklığına Bağlı Olarak Isı Köprülerindeki Isı Transferinin Sayısal Olarak İncelenmesi

Bu çalışmada, betonarme taşıyıcı sistemlerdeki kirişlerin oluşturduğu ısı köprülerinin ısı transferi yapıları içten farklı şekillerde yalıtımlı balkon uzantılı ve dıştan yalıtımlı ara kat döşemeleri için sayısal olarak incelenmiştir. Bütün modeller için sıcaklık ve ısı akısı konturleri, 5 cm yalıtım kalınlığında üst kat için 20 °C ve alt kat için 14 °C iç ortam sıcaklığı durumunda elde edilmiştir. Hesaplamalar Fluent paket programı kullanılarak yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar, bütün yapı modellerinde en fazla ısı transferi miktarının, kiriş bölgesinde olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte; yalıtımsız ara kat kirişli ısı köprüsünün kiriş dış yüzeyinde, dıştan ve üst kat kiriş yüzeyi yalıtımlı duruma göre ısı transferi miktarının yaklaşık %85 daha fazla olduğu belirlenmiştir. En uygun yalıtım modelinin duvar yalıtımına ek olarak kiriş yüzeyinin de yalıtıldığı durum olduğu ve böylece ısı köprüsü etkisinin azaldığı sonucuna varılmıştır.

Yüksek Kayma Gerilmeli Karıştırıcılarda Besleme Hattı Tasarımının Karıştırıcı Performansına Etkisi

Academic Perspective Procedia

Karıştırma teknolojisi, imalat ve geri dönüşüm sanayisinde önemli bir yer tutmaktadır. Karıştırıcıdaki verim direkt olarak ürün kalitesini etkilemektedir. Katı-Sıvı karışım proseslerinde karşılaşılan en önemli problem topaklaşma iken sıvı-sıvı karışımlarda damlacıkların karışmamasıdır. Bu çalışmada hat içerisinde bulunan yüksek gerilmeli rotor-stator karıştırıcılarda ön karıştırıcı boru tesisatı tasarımının topaklaşmaya ve karışım kalitesine olan etkisi deneysel olarak incelenmiştir. Farklı tasarımlar bilgisayar destekli analizler ile birlikte karşılaştırılarak ürünlerin reolojik özelliklerine göre tasarımın karışım kalitesine katkısı irdelenmiştir. Katı-sıvı karışımlarında topaklaşma için en kritik noktanın sıvı hattı ile katı besleme hatlarının birleşim noktalarında olduğu tespit edilmiştir. Bu kısımlarda oluşan topaklaşma nedeniyle rotor-stator akışkanın hareketlerini kısıtladığı için deb...