Pulmoner Arteri̇yovenoz Malformasyon: İki̇ Olgu Nedeni̇ İle (original) (raw)
Related papers
Bir Pulmoner Arteriyovenöz Malformasyon Olgusu
solunumhastaliklari.org
Pulmoner arteriyovenöz malformasyonlar (PAVM) anormal kapiller gelişimden kaynaklanan, çoğunlukla konjenital lezyonlardır. Asemptomatik olabilecekleri gibi egzersiz dispnesi, çarpıntı ve erken yorulma da görülebilir. Teşhiste toraks bilgisayarlı tomografisi ve anjiyografiden faydalanılır. Tedavide, özellikle "Rendu-Osler-Weber" hastalığı ile birlikte ise cerrahi veya embolik obliterasyon uygulanmalıdır. Yirmisekiz yaşında, hiçbir şikayeti olmayan bayan hastanın, bir iş başvurusu sırasında çekilen akciğer grafisinde tesadüfen tespit edilen lezyonun ileri incelemeler sonucu PAVM olduğu tespit edilerek "wedge" rezeksiyon uygulanmıştır. Olgumuz; asemptomatik olması, fizik muayenede yaygın ve devamlı üfürüm duyulması ve cerrahi tedaviye uygun PAVM olgusu olması nedeni ile literatür bilgileri gözden geçirilerek sunuldu.
Çocukluk çağında siyanozun nadir bir sebebi: Pulmoner arteriyovenöz malformasyon
Türk kardiyoloji derneği arşivi, 2017
Pulmonary arteriovenous malformation, which is defined as the presence of an abnormal connection between the pulmonary artery and pulmonary vein, is rarely seen. Although it generally presents as a congenital condition, it may be accompanied by hereditary hemorrhagic telangiectasia. Clinical signs vary according to the amount of shunt in proportion to the number and size of the fistulae. Patients may present with cyanosis and respiratory trouble. If the disease remains untreated, it may result in cardiac failure and ineffective endocarditis, thereby leading to the rupture of the an-eurysmal fistula. Transcatheter embolization of abnormal vascular connection is the current treatment method in this disease. This article describes the case of an 8½-year-old child. He was presented with the symptom of getting tired quickly. Transcutaneous oxygen saturation of 75%, and pulmonary arteriovenous malfor-mation was detected in his examination. Successful transcatheter fistula embolization was performed.
Maligniteyi taklit eden pulmoner arteriyovenöz malformasyon: Olgu sunumu
Dicle Tıp Dergisi, 2017
Pulmoner arteriyovenöz malformasyonlar (PAVM) anormal kapiller gelişiminden kaynaklanan, çoğunlukla alt loblarda görülen konjenital lezyonlardır. Kırk iki yaşında kan tükürme yakınması olan olgu malignite ön tanısı ile kliniğimize refere edildi. Postero-anterior akciğer grafisinde sağda perihiler dansite artışı olması nedeni ile çekilen toraks bilgisayarlı tomografide (BT) sağ akciğer üst lobda lobüle konturlu kistik dansitede kitle lezyonu saptandı. Tanı ve evreleme amaçlı çekilen PET-BT'de sağ akciğer üst lobda 6.5x5x4.5 cm boyutunda kitlede minimal metabolik aktivite tutulumu (SUVmax:2.97) izlendi. Lezyondan sağ pulmoner vene uzanan, 5 mm'lik lümen kontrastlanması gösteren ve drenaj venine ait olabileceği düşünülen vasküler oluşum nedeniyle dev AVM olasılığı akılda tutulmalıdır şeklinde raporlandı. PAVM ön tanısı ile çekilen dinamik BT tromboze AVM olabileceği şeklinde değerlendirildi. Pulmoner anjiografide pulmoner arter ve dalları açık olarak izlendi. PAVM ve/veya arteriovenöz fistül izlenmedi. Tanısal amaçlı sağ torakotomi ile sağ üst lobektomi yapıldı. Postoperatif patolojisi PAVM ile uyumluydu. Olgumuzda üst lob tutulumu olması, pulmoner anjiografinin normal olması ve cerrahi ile tanı almış olması nedeni ile sunuldu.
taklit eden pulmoner arteriyovenöz malformasyon : Olgu sunumu
2017
Pulmonary arteriovenous malformations (AVM) are congenital lesions and are often arise in the lower lobes due to abnormal capillary development. Forty-two years old male patient presented with hemoptysis and he was referred to our clinic with the suspicion of malignancy. Postero-anterior chest roentgenogram revealed homogenous opacity on the right perihilar zone. Computed tomography revealed a mass which was located at the right upper lobe. For the diagnosis and staging 18F-FDG PETCT was obtained. The mass was 6.5x5x4.5 cm and showed increased FDG uptake, 2,97. The lesion was considered as a large PAVM because of the linear density showing luminal contrast enhancement which was located between the lesion and right upper pulmonary vein. Dynamic contrast enhaced tomography revealed a solid mass with a suspicion of PAVM with thrombotic occlusion. Pulmonary angiography was free of AVM and fistulae. The patient underwent right upper lobectomy. Pathologic studies were consistent with pulm...
Pulmoner Arteriyovenöz Malformasyonda Klasik Triad: Çomak Parmak, Siyanoz ve Polisitemi
Güncel Pediatri, 2013
Pulmoner arteriyovenöz malformasyonlar (PAVM) anormal kapiller gelişimden kaynaklanan, genellikle konjenital lezyonlardır. Lezyonlar izole tek bir anomali şeklinde görülebileceği gibi otozomal dominant geçişli herediter hemorajik telenjiektazi (Rendu-Osler-Weber sendromu; ROWS) ile birlikte çok sayıda da olabilir. Bu vakalar asemptomatik olabilecekleri gibi efor dispnesi, çarpıntı ve çabuk yorulma da görülebilir. Klasik radyolojik görünümü yuvarlak, düzgün sınırlı lezyonlardır. Bilgisayarlı toraks tomografisi ve anjiyografi de teşhis için faydalıdır.Burada çomaklaşma ve siyanoz ile PAVM tanısı alan 2 ve 13 yaşlarında iki kız olgu sunulmuştur.
Solid Kitle Görünümü Veren Pulmoner Tüberküloz (İki Olgu Nedeniyle)
solunumhastaliklari.org
Tüberküloz ve akciğer kanseri bazen birbiriyle karışan ve bu nedenle tanı ve tedavide gecikmelere neden olan hastalıklardır. Kliniğimize multipl nodüller ve kitle lezyonu nedeniyle yatan ve başlangıçta akciğer kanseri düşünülen ancak yapılan incelemeler sonucunda akciğer tüberkülozu tanısı alan iki olguyu literatür eşliğinde sunmayı amaçladık. Tüberkülozun atipik radyolojik bulgularla karşımıza çıkabileceği, klinik ve radyolojik olarak akciğer kanseri ile karışabileceği her zaman akılda tutulmalıdır.
2018
The vein of galen aneurysmal malformations (VGAM) is a rare congenital cerebral arteriovenous deformity. Recently, this anomaly may be diagnosed prenatally by imaging methods. MR-angiography is useful for the post-natal confirmation of VGAM anatomy and the demonstration of the vessels feeding the aneurysm. It occurs most frequently in high-burdened heart failure during the neonatal period. Thus, the greater the severity of heart failure, the lower the response to treatment, and the higher the mortality rate occur, if not treated on time. The successful management and treatment of this condition requires multidisciplinary approach and good follow up. In this study, eleven newborns with VGAM, diagnosed in the prenatal and neonatal period, with severe heart failure and pulmonary hypertension are presented.