Hi̇drofi̇li̇k Kumlanmiş-Asi̇tlenmi̇ş Yüzeyli̇ İmplantlarin Hi̇stoloji̇k Ve Hi̇stomorfometri̇k İncelemesi̇: Koyun Ti̇bi̇asinda Deneysel Çalişma … (original) (raw)

Alümi̇nyum Köpüklerde İki̇ Boyutlu Isi Transferi̇ni̇n Deneysel Ve Sayisal Olarak İncelenmesi̇

Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, 2016

Bu çalışmada açık hücreli alüminyum köpükler ısı değiştirici formuna getirilip iki boyutlu ısı transferi deneysel ve sayısal olarak incelenmiştir. 10, 20 ve 30 PPI (Number of Pores Per Inch) gözenek yoğunluklarına sahip açık hücre alüminyum köpükler sabit ısı akısı için ısı değiştiricinin kanatlarını oluşturmuştur. Alüminyum köpük üzerinde, X-Y düzleminde özellikle ısıtıcıya yakın bölgelerde sık olarak yerleştirilen ısıl çiftlerle sıcaklıklar ölçülmüştür. Elde edilen sıcaklıklar yardımıyla bütün yüzey üzerindeki sıcaklık dağılımı bulunmuştur. Grafikler, yüzey sıcaklıkları ve giriş sıcaklığı (ΔT) arasındaki farka dayalı olarak çizilmiştir. Ayrıca her üç ısı değiştirici için basınç düşüşü bulunmuştur. Sistem için iki boyutlu ısı transferi denklemleri sayısal olarak elde edilmiştir. Elde edilen denklemler merkezi fark yöntemi kullanılarak çözülmüştür.

Esnek Bölge Konfi̇gürasyonunda Yüzey Geri̇li̇mi̇ İle Meydana Gelen Taşinimli Akişin Deneysel İncelenmesi̇

Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, 2013

Bu çalışmada, esnek bölge konfigürasyonunun yüzey gerilimli akış hareketinin deneysel bir çalışması sıcaklık ölçümleri ve akış görüntüleri kullanılarak araştırılmıştır. Hakim olan yüzey gerilimli akış hareketinin meydana gelmesi için üst bakır çubuk tarafından dikey konumdaki akışkan kolonu ısıtılmıştır. Deney akışkanı olarak 5 cSt silikon yağı kullanılarak bazı şartlar altında akış ve sıcaklık osilasyonları gözlenmiştir. Değişen şartlar için kritik sıcaklık farkları ölçülmüş ve mikroskop sistemi sayesinde akış şekilleri gözlenmiştir.

KURİKİ HÖYÜK (BATMAN) KAZISINDA ORTAYA ÇIKARILAN SİLONUN ARKEOBOTANİKSEL YÖNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖZET Bu çalışmada, Batman İli, Oymataş Köyü sınırları içerisinde yer alan Kuriki Höyük'te, ilk kez 2009 kazı sezonunda ortaya çıkarılan bir silo ve bu silo içerisinde bulunan arkeobotaniksel malzeme ele alınmıştır. 2012 kazı sezonlarında tamamı ortaya çıkarılan silo içerisindeki bitkisel materyalin tamamının belirli bir süre su altında kaldığı ve bu esnada ortaya çıkan havasız şartlarda karbonlaşmanın gerçekleştiği anlaşılmıştır.

Yüzeysel Ve Deri̇n Yerleşi̇mli̇ Fi̇bromatozi̇sler: Benzer Hi̇stomorfoloji̇k Görünüm Ancak Farkli Bi̇yoloji̇k Davraniş

Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Dergisi, 2013

Aim: Fibromatoses are a locally infiltrative soft tissue tumors being situated superficial or deep tissues and usually treated by surgical excision. The surgical local control of these tumors, especially ones arising from deep tissues, remains a significant problem. On this study, we aimed to investigate the clinical, histopathological and immune staining features of superficial and deep fibromatoses diagnosed our laboratory. Material and methods: Consecutive twelve cases diagnosed as fibromatoses between January 2005 to December 2013 were included to the study. Patients' ages, sex, the localization of tumor, the tumor size, histomorphological features and immune staining profiles of tumors were investigated. Statistical analyses were performed using Mann–Whitney U and Chi-Square/Fisher's Exact test. Results were considered to be significant at p < 0.05. Results: Four cases were superficial-seated, and 8 cases were deep-seated fibromatoses. The age of patients ranged from...

Alt Çene Ön Bölgeye Yerleşti̇ri̇len İmplantlarin Rezonans Frekans Anali̇zi̇ Değerleri̇ İle Kemi̇k Ti̇pleri̇ni̇n İli̇şki̇si̇

DergiPark (Istanbul University), 2012

Rezonans frekans analizinin (RFA) amacı implantların kemik içindeki stabilitesini ölçmektir. Bu stabiliteyi etkileyebilecek faktörlerden birinin kemik yoğunluğu olduğu beklenebileceği için, bu çalışmada klinik olarak tedavi sırasında hastalardaki kemik yoğunluğu ile ölçülen RFA değerlerinin arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: 27 hastada 54 implant alt çene interforaminal bölgede 33 ve 43 nolu bölgelere aynı hekim tarafından her birinin çap ve boyu 4,5/13 mm olacak şekilde yerleştirilmiştir. Operasyon sırasında, cerrahi işlemleri gerçekleştiren hekim tarafından yuva açtığı sırada hissettiği direnci değer lendirmek suretiyle kemik sınıflaması yapılmış ve kaydedilmiştir. Ayrıca Osstell™ mentor cihazı ile Smartpeg™'lere 90° açı yapacak şekilde uygulanarak 2 farklı yönde iki ölçüm gerçekleştirilmiş ve bunların aritmetik ortalaması alınarak tek bir ISQ skoru olarak kaydedilmiştir. Bulgular: Çalışmaya katılan hastaların alt çene kemik tipleri 4 bireyde Tip 1, 17 bireyde Tip 2, 6 bireyde de Tip 3 olarak tespit edilmiştir. Bireylerin hiçbirinde Tip 4 kemiğe rastlanmamıştır. Kemik tipine göre hastalardan alınan ISQ değerlerinde, gerek 33 nolu implantlarda gerekse de 43 nolu implantlarda istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0.05). Sonuç: Bu çalışmanın sonuçlarına dayanarak, sadece RFA değerlerine dayanarak kemik tipi sınıf laması yapılmasının güvenilir bir yöntem olmadığı iddia edilebilir.

Mi̇kro Boyutta Yapilandirilmiş Bi̇r Yüzeyde Havuz Kaynama Isi Transferi̇ni̇n Deneysel İncelenmesi̇

Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, 2016

Bu çalışmada, 38 mm çapında düz ve mikro boyutta yapılandırılmış bakır bir yüzey üzerinde n-pentan ve CuOpentan nano akışkanının çekirdek kaynama ısı transfer karakteristikleri deneysel olarak incelenmiştir. Deneyler atmosfer basıncı altında ve doymuş kaynama şartlarında gerçekleştirilmiştir. Bu deneysel çalışmada, tel erozyon yöntemi ile bir adet iyileştirilmiş yüzey hazırlanmış ve bu yüzeyden deneysel olarak elde edilen ısı transfer katsayıları düz yüzeyden elde edilen değerlerle karşılaştırılmıştır. Deneysel sonuçlar, temel akışkan içerisinde nano partiküllerin varlığının ısı transferini önemli ölçüde etkilediğini ve bu artışın yüksek nano partikül konsantrasyonlarında daha baskın olduğunu göstermiştir.

Türki̇ye’De Altin Pi̇yasasinin Zayif Formda Etki̇nli̇ği̇ni̇n Koşu Testi̇ Uygulamasi İle Sinanmasi

Finansal Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi, 2015

Bir veri seti rassal bir süreçten oluşmakta ise koşu testi kullanımına karar verilebilir. Koşu, artan veya azalan değerlerin oluşturduğu bir seri olarak tanımlanabilir. Türk finans yazınında koşu testi çok sayıda çalışma tarafından ele alınmıştır. Bununla birlikte, koşu testini Türk altın piyasasına uygulayan herhangi bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Bu yüzden, söz konusu bu çalışmada; Türkiye' deki altın piyasası üç alt piyasaya sırasıyla Cumhuriyet, Reşat ve Külçe Altın Piyasalarına ayrıştırılarak, bu piyasaların zayıf formda(türde) etkin olup olmadığı koşu testi yardımıyla sınanmıştır. Söz konusu her üç piyasanın da zayıf formda etkin olmadıkları anlaşılmıştır.

Donatili Kum Şeve Oturan Şerit Temelin Deneysel Olarak İncelenmesi

Teknik Dergi, 2007

Bu çalışmada, geogrid ile güçlendirilmiş şevli zemin üzerine oturan, yüzeysel temelin taşıma kapasitesi, laboratuvar ortamında küçük ölçekli model deneyler yapılarak araştırılmıştır. Yüzeysel temel olarak şerit temel kullanılmıştır. Model deneylerde; ilk donatı derinliği, donatı tabaka sayısı ve temelin şev tepesinden uzaklığı gibi parametrelerin taşıma kapasitesine etkisi araştırılmıştır. Elde edilen deneysel sonuçlar değerlendirilerek, temel mühendisliği uygulamalarında kullanılmak üzere tasarım parametreleri önerilmiştir. Sonuçlar mevcut yöntemlerle karşılaştırılmış ve genel bir uyum gözlenmiştir. Sonuçta şevli zemine oturan bir şerit temelin nihai taşıma kapasitesinin, uygun donatı yerleşimine bağlı olarak, donatısız duruma göre, altı kata kadar arttırılabileceği görülmüştür.

Hi̇drofoi̇l Yüzeyi̇ndeki̇ Si̇li̇ndi̇ri̇k Eklenti̇leri̇n Kavi̇tasyon Oluşumuna Etki̇leri̇ni̇n İncelenmesi̇

Gemi ve Deniz Teknolojisi, 2021

In parallel with the developments in computer technologies, great improvements in computational fluid dynamics approaches enabled researchers to perform realistic cavitation analysis. In this study, cylindrical appandages which have different radius and locations are located on suction side of NACA661-012 hydrofoils leading edge. Effects of these appandages on cavitation occurance have been investagated. Firstly, cavitating and non-cavitating analysis have been performed for original hydrofoil and CFD approach has been verified with experimental and numerical results in literature. Then cavitating simulations of modificated hydrofoils with cylindrical appandages have been performed at 6 o angle of attack. Effects of the appandages on cavitation formation and other hydrodynamic parameters were examined by post-processing of the simulations. It is concluded that some of the appandages reduced cavitation formation, some did not affect significantly while some of them increased the amount of cavitation. Meanwhile, the drag and lift forces which determine the performance of a hydrofoil were increased or decreased with different appandages. As a result, implementation of minor modifications on a hydrofoil without changing the characteristic profile can reduce the negative effects of cavitation.

Sutopu Oyuncularinin Kol Ve Bi̇si̇klet Ergometresi̇ndeki̇ Maksi̇mal Egzersi̇zde Fi̇zyoloji̇k Yanitlarin Karşilaştirilmasi

1993

ya~lan arasmdaki 13 erkek sutopu oyuncusunun oksijen tilketimi, ka/p at1m hm, soluk hacmi, so/unum frekans1 ve pulmoner ventilasyon deger/eri ii/fa/ma~tilr. Aym i$ yakande (75 Watt) oksijen tilketimi, ka/p at1m say1s1, so/unum frekansl ve pulmoner venti!asyon degerleri kat ergometresinde bisiklet ergometresine oranla istatistikse/ o/arak daha yilksek bu/unmu~tur (p<0.001). Ula$1fan maksimal yilk kat ergometeresinde bisik/et ergometresine oranla %35 daha dO~Ok giizlenmi~tir. Maksimum egzersizde ka/p at1m hill (p<0.01), so/uk hacmi (p<0.001) ve pulmoner ventilasyon (p<0.005) degerleri kol ergometresinde bisiklet ergometresine oran/a daha dil$0k bulunmu$tur. Oksijen tilketimi ve so/unum frekans1 degerlerinde her iki ergometrede de an-/ami! fark tespit edilememi~tir. Bundan once yapi/an ara$tlrmalarda deneklerin kat ergometresinde bisik-/et ergometresiyle kar$lla~tmld!gmda daha dO$ak maksimum oksijen Wketimi degerlerine ula~tiklan bil-dirilmi~tir. Ancak bu fal1~madaki sonuflar, sutopu oyunculannm Ost ekstremite spesifik antrenmanlannm ko/ ergometresindeki oksijen Wketimini art1rabi/ecegini giistermektedir. ABSTRACT This study was designed to compare the physiological responses during maximal arm cranking and cycling exercise Arm cranking exercise was perormed at sitting and shoulder level position using no torso restraints to maximize the amount of active skeletal muscle mass. In the study, exercise intensity was started with a load of 75 Watts and increased 50 watts in every 3 minutes (75-125-175-225-275-325 Watts) in cycling and started with a load of 25 Watts and increased 25 Watts in every 3 minutes (25-50-75 Watts) in arm cranking. In the tests, oxygen consumption, heart rate, tidal volume, respiratory frexuency and pulmonary ventilation were measured using a breathy-by-breath expiratory gas analyser in 13 male water polo players aged 16-22 (18.8±2.0) years. At equal workload (75 Watt) the oxygen consumption, heart rate, tidal volume, respiratory frequency and pulmonary ventilation were statistically higher (p<0.001) during arm cranking than cycling. The maximal workload for arm cranking was % 35/ower than that for cycling (75 vs 267.3 ±34.4 Watt). At the maximum workload heart rate (p<0.01), tidal volume (p>O. 001) and pulmonary ventilation (p<0.005) were lower during arm cranking than cycling. Oxygen consumption and respiratory frequency were not to be found significantly different. Previous investigators have reported that an individual will achive lower peak oxygen uptake during arm cranking compared with cycling. However, results of this study indicate that aerobic training specific to upper body would increase oxygen consumption in water polo players.