DİVRİĞİ KALESİ KAZISI CAM BİLEZİK BULUNTULARI (original) (raw)
Related papers
KAZI BULUNTULARI IŞIĞINDA NİF DAĞI KIRSAL KESİM HELLENİSTİK DÖNEM KERAMİKLERİ
Mayıs 2019, 336 Sayfa Nif (Olympos) Dağı, günümüzde İzmir İli, Torbalı, Buca ve Kemalpaşa İlçeleri'nin ortak sınırında, Antik dönemde ise Smyrna (İzmir) Körfezi'nin hemen doğusunda, İonia ve Lydia Bölgeleri'nin sınırları içerisinde yer almaktadır. İlk bilimsel kazı çalışmaları, 2006 yılında Prof. Dr. Elif Tül Tulunay başkanlığında başlatılmış olup günümüzde halen sistemli olarak devam etmektedir. Tez çalışmasının ana konusunu oluşturan Hellenistik Dönem'e ait bölgesel özellik gösteren keramikler, Nif (Olympos) Dağı Araştırma ve Kazı Projesi kapsamında kazısı yapılarak tamamlanan ya da devam eden Ballıcaoluk yerleşmesi ile Karamattepe ve Dağkızılca nekropollerinden ele geçirilmiştir. Söz konusu dönemde, Attik keramiklere alternatif olarak üretildiği düşünülen bu yöre kırsalındaki bölgesel özellik gösteren keramikler, ithal örnekler ile farklı özelliklere sahip olduğu tespit edilmiştir. Bu keramiklerin gerek hamur gerekse astar özellikleri bakımından ithal örneklerden hemen ayırt edilmesi önemli bir kriter olup kendine özgü formları, tipolojik özellikleri ve bezeme anlayışı da diğer belirleyici unsurlar arasında yer almaktadır. Nif Dağ'ındaki kırsal kesim yerleşmelerinin, keramik kültrünü incelemek adına yapılan bu tez çalışmasında toplam 200 adet parça ve tam keramik örneği incelemeye alınmıştır. Buluntu çeşitliliğine göre; ABSTRACT HELLENISTIC POTTERY FROM RURAL SETTLEMENTS IN THE LIGHT OF NIF DAĞI EXCAVATIONS ÖZDEMİR, Eylem Master Thesis Archaeology Department Classical Archaeology Master Programme Advisor of Thesis: Prof. Dr. Fahriye Bayram May 2019, 336 Pages
DİVRİĞİ'NİN KAPI TOKMAKLARI ve KAPI HALKALARI
Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Özet Divriği kapı tokmakları ve kapı halkaları Divriği evlerinin vazgeçilmez unsurları arasındadır. Dışarıdan gelenlerin ev sahibini haberdar etmek için kapı tokmakları kullanılır-ken, kapı halkaları ise kapının açılıp kapatılmasına yardımcı olmaları işleviyle yapılmışlar-dır. Bu tür fonksiyonel amaçlarının yanı sıra kapı halkaları ve kapı tokmakları kapıların süsleme kompozisyonlarının tamamlanmasına da katkı sağlamıştır. Divriği evlerinin kapı halkaları ve kapı tokmakları geometrik, bitkisel ve figürlü olmak üzere üç türden de örnek-leri barındırmaktadır. Divriği'de tespit edilen kapı halkaları ve tokmaklarının %75'i dövme tekniğiyle, %25'lik bölümü ise döküm tekniği kullanılarak yapılmışlardır. Divriği evlerinin kapılarında görülen kapı halkaları ve kapı tokmakları Anadolu maden sanatının hem yapım hem de süslemede estetik kaygıların gözetildiği en güzel örneklerini yansıtmaktadır. Abstract Divrigi door-knockers and door-rings are among the indispensable elements of Divrigi houses. While the door-knockers are used by the person outside in order to inform the host, the door-rings have been made with the function of easing the door's opening and closing. Besides these functional aims, the door-knockers and door-rings provide to complete the ornamental composition of the doors. The door-knockers and door-rings of Divrigi houses bears three different types, such as geometric, vegetal and figurative ones. While the 75% of the door-knockers and door-rings determined in Divrigi has been made with a forging technique, the 25% of which has been made with the casting method. The door-knockers and door-rings on the doors of Divrigi houses are the best samples for Anatolian mining art in which some concerns on both making and ornamenting are kept. Türk sanatı ile ilgili genel çalışmalar belirli ölçülerde artmış olmasına rağ-men halen pek çok konudaki çalışmalarla sınırlıdır. Özellikle mimarimizi oluşturan bütünün parçalarına yönelik detay çalışmaları yeni yeni yapılmaya başlanmıştır. Kapılar, kapı tokmakları ve halkaları ile ilgili yapılan çalışmalar ise genel değer-lendirmelerden uzak olup daha çok belirli şehirdeki örnekleri tanıtmaktan ibarettir.
FATSA-KURTULUŞ MAHALLESİ 2021 YILI KURTARMA KAZISI CAM BULUNTULARI
2022
Fatsa-Kurtuluş Mahallesi’nde 2021 yılında yapılan bu kurtarma kazısında ortaya çıkarılan mezarlardaki cam eserler toplamda dört adettir ve şu an Ordu Paşaoğlu Konağı Etnoğrafya Müzesi’nde koruma altına alınmıştır. Yaptığımız bu çalışmada ele alınan eserlerin bir kazı sonucunda mezarlardan ortaya çıkarılmış olması tarihleme ve yorumlama bakımından kesin bilgiler vermesi yönünden oldukça değerli malzemelerdir. Dört faklı mezarda ortaya çıkarılan bu cam buluntular arasında bir bilezik, bir adet şamdan biçimli unguentarium ve iki adet huni ağızlı şişe yer almaktadır. Eserler hem buluntu şekli hem de form ve kalite yönünden çalışılmaya değer malzemelerdir. Özellikle üfleme tekniğinde yapılan cam kapların ince cidarlı olmasından dolayı hassas ve kolay kırılabildiğinden eserlerin genel itibari ile sağlam ele geçmesi de ayrıca çalışılmasını gerekli kılmıştır. Karadeniz bölgesinde özellikle Ordu ve çevresinde arkeolojik kazıların azlığı ve bu tip buluntularında az ele geçmesi çalışmamızı daha da nitelikli kılacaktır. Cam eserler incelendiğinde genel olarak Geç Roma-Erken Bizans dönemine işaret ettiği görülmektedir.
BİTLİS KALESİ DEPOLAMA ALANI SERAMİK BULUNTULARI
Bitlis İlinin merkezinde kayalık bir alan üzerinde yer alan Bitlis Kalesi'nde 2020 yılı kazı çalışmalarında ele geçirilen çini ve seramik buluntuları çalışmamızda ele alınıp incelenmiştir. Kazı çalışmaları sırasında ele geçirilen en yoğun buluntu gruplarının başında seramikler gelmektedir. Alandaki az sayıda çini ise bölge açısından oldukça dikkat çekicidir. 2020 yılında yapılan çalışmalarda saray olarak düşünülen alanı bölen bir duvar ile sur duvarıyla bitişik boyuna dikdörtgen bir mekâna ait duvar kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Alanı bölen duvarın kuzeydoğu köşesinde yer alan depolama kapları bu mekânın ambar olarak kullanıldığını göstermektedir. Seramiklerin yanı sıra ambar mekânında yemek pişirmek için kullanılan büyük bir tandır da bulunmuştur. Depolama kaplarında görülen formlar sırsız seramiklerin farklı işlevlerle kullanılmış olabileceğini de düşündürmektedir. 2020 yılı çini ve seramik buluntuları bazı örnekler dışında mimari kalıntılar, sikkeler ve diğer kazı buluntularından elde edilen veriler sonucunda 17.yüzyıl ile 19.yüzyıl Geç Osmanlı dönemine tarihlendirilmiştir.
KAFKAS KÖKENLİ ÂŞIKLARIN KARIŞIK DİLLİ ŞİİRLERİ / MÜLEMMALAR
The emergence of the form of interpreting in Turkish poetry has been a consequence of the inclusion of the Turks in the circle of Islamic civilization and their first examples it comes in the forms of Persian-Turkish, Arabic-Turkish or Arabic-Persian-Turkish. For this reason, sources that give information about the mulemma defines it; “in Persian and Turkish literature; Turkish, Arabic, and Persian spoken couplets and verses constitutes” in the form of poems. The mulemma in Turkish poetry is not just poetry of divan poets. It is seen that the form of mulemma has coverage in many types of minstrel and anonymous folk literatures (folk songs, mani, riddles, proverbs, anecdotes, etc.) and daily conversations, even contemporary music products.