Nesi̇ller Arasi Akti̇vi̇teler: Genç Torunlar Bakiş Açisi (original) (raw)
Related papers
SİYASET, EKONOMİ ve YÖNETİM ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
2017
Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerinde, mülkiyet haklarının güvenceye alınması, hesap verebilir siyasi çerçevenin oluşturulması, yolsuzlukların önlenmesini sağlayacak altyapının tesisi ve siyasi özgürlüklerin güvence altına alınması gibi çeşitli kurumsal kalite faktörlerinin ekonomik büyüme üzerindeki etkilerinin panel veri analizi kullanılarak "Esnek Genelleştirilmiş En Küçük Kareler Yöntemi" (FGLS) ile tahmin edilmesidir. 1995-2014 dönemine ilişkin verilerin kullanıldığı bu çalışma neticesinde, işbu altı Körfez Arap ülkesinde, "İfade Özgürlüğü ve Hesap Verme Sorumluluğu" ile "Yolsuzluğun Kontrolü" kurumsal kalite değişkenlerinin ekonomik büyüme üzerinde pozitif ve anlamlı etkilerinin bulunduğu, "Hukukun Üstünlüğü" ile "Düzenlemelerin Kalitesi" kurumsal kalite değişkenlerinin ekonomik büyüme üzerinde negatif ve anlamlı etkilerinin bulunduğu, "Politik İstikrar ve Şiddet Yokluğu" ile "Yönetimin Etkinliği" kurumsal kalite değişkenlerinin ise ekonomik büyüme üzerinde anlamlı etkilerinin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Kocatepe Tıp Dergisi, 2018
Türkiye yaklaşık 80 milyon nüfusa sahip olup, nüfus gençlerden oluşmaktadır ve doğum hızı orta yüksektir. Yapılan çalışmalara göre 2. kuzen gibi yakın akrabalar arasındaki evlilikler ortalama %20 civarında iken bu oran bölgeler arasında %3 ile %40 arasında değişmektedir. Akraba evliliklerini yerel ve bölgesel düzeyde etkileyen faktörler sosyal, kültürel ve ekonomik değişkenlerdir. Bu çalışmada, bir orta Anadolu şehri olan Kırıkkale'de akraba evliliklerinin oranı, tipleri, evlilik yaşı ve eğitim düzeyi ile ilişkisi ve tıbbi sonuçları incelenmiştir. GEREÇ VE YÖNTEM: Şehrin farklı sosyo-ekonomik bölgelerini temsil edecek şekilde 5 mahalle belirlendi. 1000 aileye anket formları verilip doldurmaları istendi. 691 hanede anne ya da baba ile yapılan görüşmelerde evlilik yaşı, eğitim düzeyleri, aile üyelerinin sağlık bilgileri sorgulandı. BULGULAR: Kırıkkale'de akraba evlilik oranı %20.4 olarak bulundu. Bunların içinde %48.9 gibi yüksek bir oranda 1. kuzenler arasındaki evlilikler tespit edildi. Akraba evlilikleri ile evlilik yaşı, eğitim düzeyleri arasında ters korelasyon izlendi. Örneklemimizde kalıtsal hastalık olgusuyla karşılaşılmadı. SONUÇ: Kırıkkale'de akraba evlilikleri oranı yüksektir. Bu bağlamda, ülkemizde akraba evliliklerini önlemek için ulusal politikalar geliştirilmelidir.
Journal of International Social Research
Günümüzde ekonomik amaçlarla kurulan çok sayıda örgüt bulunmaktadır. Bu örgütlerin piyasadan silinmeden, başarılı olarak rekabet koşullarına sahip olabilmeleri için etkili ve stratejik yönetilmesi gerekmektedir. Yönetim sürecinin başarıyla sürdürebilmesi için de etkili bir lidere ihtiyaç vardır. Lider, çalışanların motivasyon ve verimlilik gibi süreçlerinde oldukça etkilidir. Tüm bu nedenlerden dolayı doğru lider seçimi hem çalışan hem de örgüt için oldukça önemlidir. Doğru lider ile çalışanlar, liderin örgüt çıkarlarına uygun olarak belirlediği görevlere ve talimatlara uyma sürecini daha çok yerine getirmektedir. Bu araştırma bir örgütte çalışan bireylerin algıladıkları liderlik tarzı ile liderin talimatlarına uyma davranışı arasındaki bağlantıyı incelemek amacıyla yapılmıştır. Bu bağlantıya dayanarak; çalışanların, lider tarafından gelen talimatlara uyması sürecinde liderin dönüşümcü, otokratik ya da demokratik olarak algılanmasının etkisinin ne olduğu üzerinde durulmuştur. Problem sorusu merkeze alınarak; çalışanların, dönüşümcü ve otokratik olarak algıladıkları liderlik tarzlarında talimatlara uyma davranışı daha fazla görüldüğü fakat demokratik olarak algıladıkları liderin talimatlarına daha az uyma davranışı gösterdiği hipotezleri oluşturulmuştur. Hipotezleri test edebilmek amacıyla evren olarak ele alınan İstanbul, Kocaeli ve Ankara illerinden, her çalışanın eşit olarak örnekleme dahil olabilmesi için basit tesadüfi örneklem ile rastgele olarak 310 çalışana ulaşılmıştır. Bu 310 kişiye Liderlik Tarzı Davranış Ölçeği ve Örgütsel Otoriteye İtaat Ölçeği uygulanmıştır. Çalışanların lider olarak belirttiği kişilerin; Liderlik Tarzı Davranış Ölçeği ile demokratik, dönüşümcü, otoriter, etkileşimci ve serbest bırakıcı liderlik türlerinden hangisine sahip olduğu belirlenmiştir. Örgütte çalışan bireylerin; Örgütsel Otoriteye İtaat Ölçeği ile lider olarak algıladıkları kişilere uyma davranış oranları belirlenmeye çalışılmıştır. Son olarak bu iki ölçek arasındaki bağlantı hesaplanarak algılanan liderlik tarzı ve uyma davranışı arasındaki bağlantı saptanmaya çalışılmıştır. Nicel olarak yapılan bu araştırmanın sonucunda çalışanların dönüşümcü ve otokratik olarak algıladıkları liderlere daha fazla uyma davranışı gösterdikleri, demokratik olarak algıladıkları lidere de daha az uyma davranışı gösterdikleri kanıtlanmıştır.
Geriyatrik Travma Yönetimi: Genel Bakış
2019
ÖZ Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; 2012 yılında 5 milyon 682 bin olan yaşlı nüfus (65 yaş ve yukarı yaş) 2016 yılına kadarki süreçte %17,1 artarak 6 milyon 651 bin olmuştur. Bu bilgiler ışığında, yaşlanmakta olan ülkemizde daha fazla oranda geriatrik travma örnekleri ile karşılaşacağımızı öngörebiliriz. Bu durum ise, travmaya genel yaklaşım açısından, diğer yaş gruplarıyla aralarında belirgin fark yaratmasa da, azalmış fizyolojik rezerv, ikincil sorunlar ve olası gizli travmalar açısından dikkati gerektirir. Travma yönetiminin temellerinde yatan birincil ve ikincil bakıya ait kurallar aynen uygulanırken sergilenmesi gereken bu dikkat gereksinimini ortaya çıkaran pek çok faktör vardır. Kullanılan ilaçlar, alerji öyküsü olup olmaması, eşlik eden bir kronik hastalıkların bilinmesi, bu hastaların yönetimi sırasında gözönüne alınan faktörlerden sadece birkaçıdır. Yine, travma öncesi son sağlık durumu travmanın etiyolojisinde rol oynayabileceğinden; eşlik eden hastalık öyküsü ve/veya eski elektrokardiyografi, kan şekeri değeri gibi kayıtlar da gözden geçirilmesi gerekenler arasındadır. Sonuç olarak, geriyatrik travma hastalarına dikkatle genel fizik muayene yapılıp, tanı-tedavi ve süreç yönetimini etkileyebilecek faktörler değerlendirilmelidir. Özellikle yaşlı popülasyonda stabil gibi görünen hastaların, çok kısa bir sürede ve erken bir uyarıcı semptom olmadan kötüleşebileceği unutulmamalıdır.
DergiPark (Istanbul University), 2023
Hava taşımacılığı, uzak bölgeler ve ülkeler arasında hızlı ve etkin ulaşımın ana araçlarından biridir. Hava yolculuğu ticaret, iş seyahati ve turizm gibi birçok faaliyetin can damarıdır ve uzun mesafelerin hızlı bir şekilde kat edilmesini sağlar. Bunlarla birlikte havalimanları ekonomiye büyük katkı sağlamaktadır. Dolayısıyla modern toplumların işleyişi ve uluslararası bağlantılar için hayati öneme sahiptirler. Hizmet kalitesinin değerlendirilmesi, bir havalimanının etkinliği ve başarısı için gereklidir. Bir havalimanının hizmet kalitesi yolcu memnuniyeti, güvenlik ve rekabet avantajı gibi birçok faktörü etkiler. Bu nedenle, hem yolcular hem de havalimanı işletmecileri için hizmet kalitesinin belirlenmesi önemlidir. Bu çalışma Gaziantep Havalimanı'nın hizmet kalitesine ilişkin faktörleri belirlemeyi amaçlamaktadır. Araştırmanın bir diğer amacı ise tarafından bu hizmet kalitesi faktörlerinin ne düzeyde algılandığını tespit etmektedir. Bu amaçla Gaziantep havalimanını kullanan 409 katılımcıya anket uygulanmıştır. Elde edilen veriler Bağımsız Örneklem t testi ve Tek Yönlü ANOVA analizine tabi tutulmuştur. Analiz sonucunda Gaziantep havalimanı hizmet kalitesinin yolcular tarafından orta düzeyde algılandığı tespit edilmiştir. Bu sonuçlara göre yolcular genişletilmiş Gaziantep Havalimanının hizmet kalitesi konusunda kararsız kalmışlardır. Ayrıca yolcuların hizmet kalite algısının cinsiyet, gelir, eğitim, meslek, yaş ve uçuş sayısına göre anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir.
2017
Bu calisma 2013-2014 ve 2014-2015 yetistirme sezonunda 14’u hat ve ikisi kontrol cesidi olmak uzere 16 adet kirmizi mercimek genotipi ile Kirikhan/Hatay mevkiinde ciftci sartlarinda iki yil sure ile yurutulmustur. Mercimek genotiplerinin yetistirme suresince karsilastiklari soguk stresine tepkilerinin belirlenmesi amaciyla yurutulen calisma tesaduf bloklari deneme deseninde 4 tekrarlamali olarak kurulmustur. Iki yillik arastirma sonucunda birlestirilmis veriler degerlendirildiginde genotiplerin bitki boyunun 22.0-28.1 cm, ilk bakla yuksekliginin 10.3-18.4 cm, bitkide bakla sayisinin 19.6-30.2 adet, bin tane agirliginin 23.9-36.9 g ve tane veriminin 68.9-106.1 kg/da arasinda degisim gosterdigi belirlenmistir. Verim ozellikleri arasinda iliskilerin belirlenmesi amaciyla yapilan korelasyon analizi sonucunda verim ile ciceklenme gun sayisi, olgunlasma gun sayisi, ilk bakla yuksekligi, bitkide dal sayisi, bitkide bakla sayisi, biyolojik verim ve bin tane agirligi arasinda olumlu ve onem...
2013
Bu calismanin amacini, sozcuk gelistirme aktivitelerinin iki grup ogrenci arasinda genel dil seviyeleri bakimindan bir farklilik yaratip yaratmadiginin belirlenmesi olusturmaktadir. Kontrol grubunda yer alan ogrenciler ek bir kelime calismasinin yapilmadigi Ingilizcede en sik kullanilan ikinci bin sozcugu iceren normal mufredati takip ederken, deney grubundaki ogrenciler ise Ingilizcede en sik kullanilan ikinci bin sozcugu iceren sozcuk gelistirme aktivitelerinin normal mufredata entegre edildigi on dort haftalik programi izlemislerdir. Bu arastirmanin calisma grubunu, Yalova ilinde bir meslek yuksek okulunda 2010–2011 egitim-ogretim yilinda ikinci sinifta ogrenim goren 88 erkek ogrenci olusturmustur. Bu calismada, Cambridge Hizli Seviye Belirleme Testinin birinci versiyonu veri toplama araci olarak kullanilmistir. Uygulamanin ardindan, deney grubu ile kontrol grubu arasinda, genel dil seviyeleri acisindan deney grubu lehine anlamli bir fark olusmustur.
Sosyal Ve Ekonomik Arastırmalar Dergisi, 2006
Günümüzde büyük bir gelişme eğilimi içerisinde olan turizm sektörü, bir yandan yarattığı istihdam ve gelir, bir yandan da diğer sektörlerle olan ilişkisi açısından oldukça önemli bir konuma gelmiştir. Bu gelişim sürecini etkileyen en önemli öğelerden biri, şüphesiz ki, gereksinim duyduğu bu alana özgü eğitim almış nitelikli işgörenlerdir. Turizm alanında verilen eğitim ve bu eğitimin niteliği, işgücünün etkinliğini ve verimliliğini doğrudan etkileyerek, gerek işletmelere gerekse ulusal ekonomiye olumlu katkılar sağlayacaktır. Bu araştırmanın amacı, otel yöneticilerinin işletmelerinde çalışmakta olan lisans düzeyinde turizm eğitimi almış işgörenleri ile ilgili değerlendirmelerini araştırarak, lisans düzeyinde turizm eğitimi almış işgörenlerin niteliklerinin bir incelemesini yapmaktır. Bu yolla, verilen turizm eğitiminin eksik yönleri ve geliştirilmesi gereken yönleri de belirlenebilecektir. Bu amaç doğrultusunda, Ankara'daki dört ve beş yıldızlı otel işletmelerinde bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında otel yöneticilerinin (s = 137) yapılandırılmış bir anket formunu doldurmaları istenmiştir. Anket uygulaması ile elde edilen verilerin analizi sonucunda yöneticilerin, lisans düzeyinde turizm eğitimi almış işgörenleri ile ilgili değerlendirmelerini açıklayan altı boyut etrafında toplanmış 36 öğeden oluşan bir yapı belirlenmiştir. Elde edilen altı boyut, "iletişim", "yönetsel başarı", "mesleki başarı", "kişisel gelişim ve etik", "deneyim ve profesyonellik" ve "vizyon ve çözümleyici düşünce" olarak adlandırılmıştır. Yöneticilerin, lisans düzeyinde turizm eğitimi almış işgörenleri ile ilgili genel değerlendirmelerinin olumlu olmasıyla birlikte, "vizyon ve çözümleyici (analitik) düşünce", "yönetsel başarı" ve "mesleki başarı" boyutlarında diğer boyutlara göre söz konusu işgörenleri daha az başarılı buldukları anlaşılmaktadır. Diğer
2016
Bu arastirmada, 2014-2015 egitim-ogretim yilinda Agri Il Milli Egitim Mudurlugune bagli ilkokullarda gorev yapan anasinifi ogretmenlerinin personel hizmetleri ve genel hizmetlerde yasadiklari sorunlara iliskin ogretmen goruslerinin incelenmesi amaclanmistir. Bu amac dogrultusunda nitel arastirma modellerinden olgu bilim (fenomenoloji) deseni kullanilmistir. Arastirmanin calisma grubunu Agri ili merkezinde, bunyesinde anasinifi bulunan 12 ilkokuldan uygun orneklem yontemi ile belirlenen 24 anasinifi ogretmeni olusturmaktadir. Arastirmanin bulgulari; personel hizmetlerinde ogrencilerin sabah erken saatte uyanmakta zorluk cektikleri, teneffus ve ara imkânlari olmamasi nedeni ile ogretmenlerin zorluk yasadigi, mesai saatlerinin yarim gun olmasi nedeni ile anasinifi ogrencilerinin okulun imkânlarindan daha az yararlandigi, yardimci personellerin yetersiz oldugu, genel hizmetler konusunda ise sinif alanlarinin fiziksel olarak yetersiz oldugu, sinifin yeteri kadar isinmadigi, materyallerin...