Hukuksal Perspektiften Osmanlı Reform Süreci (original) (raw)

Mevlana Perspektifinden Hukuk Devleti İlkesi

GÜNCEL HUKUK DERGİSİ, 2011

Küresel çağda, evrensel bir bilge olarak insanlığa yol göstermeye devam eden Mevlana, eskimeyen eserlerinde hukuk alanında da ilham alınabilecek birçok düşünce ve görüş ileri sürmektedir. Bu bağlamda, onun günümüzdeki adalet ve hukuk devleti tartışmalarına ışık tutacak bazı düşüncelerini hukukçu gözüyle irdelemek istiyoruz. Mevlânâ, rahmet olarak nitelendirdiği hukukun toplum düzenini, barış ve güvenliğini, uluslararası hukukun da uluslararası güvenlik ve barışı sağlamadaki rolüne Mesnevide şöyle dikkat çeker: «Hukuk rahmettir, mücadeleleri ortadan kaldırma aracıdır, kıyametteki adalet okyanusundan bir damladır. Damla ufak ve küçük hacimli olsa bile okyanusun suyunun saflığını belli eder.» Mesnevî'de yer verdiği bir hikâye de; Birisi bir ağaca tırmanmış, ağacın meyvelerini silkeliyor ve bahçenin sahibi gelince de ona Tanrının ihsanını neden kıskanıyorsun der. Bunun üzerine bahçe sahibi kendisini ağaçtan aşağı alıp, bir güzel « Tanrı sopasıyla » döver, tâki hırsız kanunları çiğnemenin Allah'ın emri olmadığını teslim edinceye kadar. Adalet ve Hukuk Devleti İlişkisi Adalet kavramı Mevlânâ'nın en sık gündeme getirdiği, özellikle baş yapıtı Mesnevinin tümüne hâkim temel kavramlardandır.

Osmanlı Modernleşmesi'nin Hukuk Eksenli Bir Okuması: Reşat Kaynar'ın "Türkiye'de Hukuk Devleti Kurma Yolundaki Hareketler"i

Osmanlı Modernleşmesi'nin Hukuk Eksenli Bir Okuması: Reşat Kaynar'ın "Türkiye'de Hukuk Devleti Kurma Yolundaki Hareketler"i, 2017

Cumhuriyet dönemi tarihçilerinin Osmanlı modernleşmesine ilişkin incelemelerinde genellikle iki temel yaklaşımın ön plana çıktığı görülmektedir. Kültür-eksenli ilk yaklaşım, Fransız Devrimi'nden I. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar uzanan gelişmeleri çağdaş ulusal kimliğinin oluşumu merkezinde ele alırken, iktisat-eksenli bakış açısı, aynı süreci tarım toplumundan kapitalist topluma geçiş sorunu bağlamında okumaktadır. Buna karşılık II. Dünya Savaşı sonundan itibaren etkisini hissettirmeye başlayan üçüncü bir yaklaşım, Osmanlı-Türk modernleşme tarihini, hukuk devletinin gelişim aşamaları çerçevesinde değerlendirmiştir. Tarihçi Reşat Kaynar'ın, İstanbul Hukuk Fakültesi profesörlerinden Sıddık Sami Onar'ın sınıflandırdığı devlet modelleri doğrultunda kaleme aldığı 'Türkiye'de Hukuk Devleti Kurma Yolundaki Hareketler' (1960) adlı eseri bu üçüncü bakış açısının dikkate değer bir örneğidir. Bu makalenin amacı, Türkiye'de hukuk eksenli tarih yazımının geçmişine ışık tutmaktır. ABSTRACT We meet two main approaches in the Ottoman history researches of Republican era historians: The cultural-based essays generally evaluate the events of modern age -from French Revolution to World War I-through the problematic of the emergence of modern national identity, while the economybased perspective handles the same process as transition from agricultural community to capitalist society. Meanwhile after the end of World War II, we encounter a third way of interprating the Ottoman-Turkish modernization, which is based upon the development of 'rechtstaat' (the rule of law) notion. Reşat Kaynar's work, 'The Movements Towards Founding a Rechtsaat in Turkey' (1960), which was written upon the government models classified by Sıddık Sami Onar, professor of the Istanbul University Faculty of Law, represents a considerable example of this third view. The aim of this article is to throw light on the past of the juridical-based history-writing.

Iustinianus'un Hukuk Reformasyonu / Justinian’s Law Reformation

2015

The period of Byzantine emperor Justinian (527-565) has been considered by most of historians as the Golden Age of Byzantine Empire. When he ascended to the Byzantine throne, he had two goals. One of them was, as a Roman emperor, to restore empire's former integrity and prosperity and the other one was, as a Christian emperor, to bring everyone together under the roof of Orthodoxy with the belief that determining dogmas and order of church dominatingly was correct. Rome had founded jurisprudence, thus founded state order and unity, while emperor established basis of absolute sovereignty. He realized that importance of this legacy, role he could still play and it was mandatory to preserve it. Having this correct vision enabled him to carry out this duty to a good result and find staff who could apply his thoughts. This was the most remarkable and famous part of the things he had put forward. His fame mostly came from his work, Corpus Juris Civilis (Law Collection of Citizens), in law field. Justinian had Corpus Juris Civilis prepared in order to reform the law and it was completed from 528 to 534. This review consists of three parts, namely: 1-Codex I-II (Statutes), 2-Digesta (Case Law), 3-Institutiones (Basic Law Knowledge); Novellae (Laws) part was included into the compilation later during the Middle Age. Codex contains ordinances which were issued during the process from Hadrianus period (117-138) to Justinian period. Digesta is the compilation of Classical Law Period's (27 BC-AD 250) works. Institutiones having legal power, carried the characteristics of law textbook for law students. While Novellae is comprised of ordinances which were issued during the period from the publication of three parts to the death of Justinian (534-565). There were two prevailing idea for the production of the compilation. The first one was to validate law of Classical Law Period and the second one was to establish a legal order to meet social and economic needs of that time. The name Corpus Juris Civilis was not given by Justinian. It was published under this title in 1583 by Romanist French scholar, Dionysius Gothofredus (1549-1622). Corpus Juris Civilis had reciprocity with the Corpus Juris Canonici, which collected law of Christian church. It was previously called Corpus Juris as well, civilis adjective was added to distinguish it from Corpus Juris Canonici. The preparation dates of Corpus Juris Civilis' parts do not comply with print formats that we have today. According to preparation dates, it was supposed to be arranged as Codex I (528), Digesta (530-533), Institutiones (533), Codex II (534) revised due to being out of date, Novellae (534-565). However, its current edition was arranged as Institutiones, Digesta, Codex, Novellae. Corpus Juris Civilis, considered as literary mosaic with its outer appearance. Ordinances and parts taken from classical laws were put into together and formed a composition. Codex is the most successful part of the work. Each ordinance is separate laws in itself, their date orders are certain. Therefore, it is not difficult to put in order in terms of their topics. Since ordinances contain closest applicable law, they are also the closest to the mind. Digesta and Institutiones, technically, are not successful

İdari Reform Bağlamından Osmanlı Devleti'nin Modern Diplomasiye Geçiş Süreci

Karadeniz Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2021

Uluslararası arenada, devletlerin modern diplomasiye geçişi 15. yüzyılla başlamış ve müteakip yüzyıllarda hızla sürmüştür. Osmanlı Devleti'nde ise aynı serüven üç yüz yıl kadar geç yaşanmıştır. Bu çalışmada devletin geleneksel diplomasiden modern diplomasiye geçişi, kamu yönetimi literatürünün temel kavramlarından biri olan idari reform bağlamında incelenmektedir. Bu çerçevede ilk olarak idari reformun tanımına, özelliklerine ve hangi faaliyetlerin bu kapsamda değerlendirilebileceğine ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. İkinci olarak, Osmanlı Devleti'nde reform faaliyetlerinin gecikmesinde etkili olan faktörlere ve reform ihtiyacını ortaya çıkaran gelişmelere değinilmiştir. Son olarak ise Osmanlı diplomasi geleneğinin dönüşümü ve bunun bürokrasi mekanizmalarına yansımaları ortaya koyulmuştur.

Osmanlı İmparatorluğu'ndaki İdari Reform Hareketleri Üzerine Bir Değerlendirme

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2016

Tarih boyunca her devlet, gerek iç işlerinde daha istikrarlı ve güvenli bir sisteme sahip olabilmek, gerekse uluslararası arenada daha saygın bir yer kazanabilmek için yönetiminde planlı ve sistemli güncellemeler yapmıştır. “İdari reform” adıyla anılan düzenlemeler sayesinde devletler, daha verimli ve istikrarlı bir yönetim yapısı tesis etmeye gayret göstermiştir. Birçok medeniyetin izlerini bünyesinde barındırıp kendine özgü bir yönetim yapısı kuran Osmanlı İmparatorluğu tarihinde de söz konusu düzenlemelere rastlamak mümkündür. Osmanlı İmparatorluğu döneminde III. Selim ve II. Mahmud’un faaliyetleri, Tanzimat ve Islahat Fermanları ile Meşrutiyet dönemleri; birçok alanda reformu konu almış olan hareketlerdir. Söz konusu reform hareketlerinin siyasi, ekonomik, toplumsal boyutları olduğu gibi idari boyutları da vardır. Bu nedenle çalışmanın tarihsel çerçevesini 1789-1922 arası dönem oluşturmaktadır. “Osmanlıların XVIII. yüzyıldan itibaren yapmış oldukları idari yenilikler hangi ölçüde idari reform kapsamında değerlendirilebilmektedir?” sorusuna cevap bulabilmek, çalışmanın odak noktasını oluşturmaktadır. Yönetimin eksik, aksak ve bozulan yönlerine çağın şartları ışığında planlı ve sistemli onarımlar yapmayı ifade eden idari reform kavramı ile Osmanlı’nın XVIII. ve XIX. yüzyıllardaki idari düzenlemeleri arasındaki ilişkiyi açıklamak çalışmanın amacıdır. Çalışmada idari reform kavramı ve nitelikleri öncelikli olarak incelenecektir. Ardından Osmanlı’nın idari reform vizyonu; reform ihtiyacının nedenleri, reform için kimin örnek alındığı ve reformun paradigması bağlamında sunulacaktır. Son olarak ise Osmanlı’nın son dönemindeki idari reform hareketleri, merkezi ve yerel yönetimlerde reform uygulamaları kapsamında analiz edilecektir.

Osmanlı Hukuk Tarihi Kaynağı Olarak Fetva Mecmuaları

Fatwa is an im portant legal institution which has been existed in Turkish history of law with adapting the lslamic religion. Since the primary terms of Islam. it has been effective on the social life and the law system. Fatwas issued by important muftis have been collected for ages and these collections can be regarded as manuals of applied legal system. In Ottoman legal system qadıs use fatwa collections asa source of information.