Karadeniz Bölgesi’nde Arıcılık Ürünleri ve Bal için Küme Bileşenlerinin Değerlendirilmesi (original) (raw)
Related papers
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 2021
Karadeniz Bölgesi'nde Arıcılık Ürünleri ve Bal için Küme Bileşenlerinin Değerlendirilmesi Evaluation of the Cluster Components for Apiculture Products and Honey in the Black Sea Region of Turkey Öz Türkiye'de bal ve diğer arıcılık ürünleri sektörü son yıllarda gerek üretim düzeyi gerekse meydana getirdikleri katma değer itibariyle önemli gelişmeler kaydetmektedir. Bu çalışmada Karadeniz Bölgesi için bal ve arıcılık ürünleri üretimine yönelik olarak daha etkin işleyen bir piyasa yapısı için bir kümelenme modeli değerlendirilmiştir. Küme, biri merkezi, üçü tamamlayıcı dört kısımdan oluşmaktadır. Stratejinin merkezi bileşenini Karadeniz Bölgesindeki üreticilerin önemli bir kısmını oluşturan küçük aile işletmeleri ile bal ve arıcılık ürünleri için etkin fiyat oluşumunu sağlayacağı düşünülen değişim piyasası oluşturmaktadır. Kümenin ilk kutbu olan arz sağlayıcılar arasında girdi sağlayıcıları ile ürünleri işleyici ve arıcılık yan ürünleri üreten firmalar yer almaktadır. İkinci kutupta finansmana ve pazarlamaya dönük hizmet sağlayıcıları ile turizm sektörü yer alırken, kümenin son kutbunu, kamu ve özel sektörün teknolojik ve finansal desteğiyle oluşacak kurumsal destek mekanizmaları oluşturmaktadır.
Türkiye’de Orta ve Büyük Ölçekli Mantar İşletmelerinin Değerlendirilmesi
Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 2016
Ülkemizde 40 yıllık bir geçmişe sahip olan kültür mantarı yetiştiriciliğinde ticari üretime 1980'li yıllardan sonra başlanmıştır. Son 10 yıla kadar ülkemizde toplam mantar üretim miktarının büyük bir çoğunluğu küçük aile işletmelerinden elde edilmekteyken, 2000'li yılların başından itibaren üretim miktarı ve gelişim hızı yeterli olmamakla birlikte yetiştiricilik hızlı bir yükselişe geçmiştir. Bu süre içerisinde ülkemizin farklı bölgelerinde orta (500-2000 m 2) ve büyük ölçekli (>2000 m 2) birçok mantar üretim tesisi kurulmuş ve ülkemiz dünya kültür mantarı üretiminde önemli bir yere sahip olmuştur. Yürütülen bu çalışmada, ülkemizde kültür mantarı yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı 6 bölgemizde, günlük üretim kapasitesi 1 ton ve üzeri olan toplam 10 orta ve büyük ölçekli mantar işletmesinin genel üretim sistemlerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçla 2015 yılında tüm firmalar ziyaret edilerek, firma yetkilileri ile doğrudan görüşülmüş; firma, üretim tesisi, kompost ve örtü toprağı, üretim sistemleri, hastalık ve zararlı, paketleme, kalite-yönetim sistemleri hakkında 65 sorudan oluşan bir anket yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar bu tür firmaların çoğunun 15 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu, arazi büyüklüklerinin 10-50 bin m 2 , mantar üretim alanlarının 5-10 bin m 2 arasında değiştiğini, üretimde teknolojiyi ve işletmelerinde otomasyonu kullandıklarını, kalite yönetim sistemlerine (ITU, ISO 22000 vs) sahip olduklarını, işletmelerinde genellikle mantarcılık konusunda deneyimli tekniker ve ziraat mühendisi bulundurduklarını, %40'ının danışmandan yararlandığını, üretimde kendi üretimi veya dışarıdan misel ekilmiş hazır standart kompost kullandıklarını, örtü materyali olarak yerli torf kullandıklarını, üretilen mantarları markaları ile paketlediklerini ve genellikle marketlere sattıklarını, satış öncesinde kalite tasniflemesi ve boylama yaptıklarını belirtmişlerdir. İşletmelerde gıda mühendisi sayısının azlığı, hepsinin danışmandan yararlanmadığı, atık kompostun doğru değerlendirilmediği, örtü materyalinin istenilen kriterlerde olmadığı, hiç su analizi yaptırmayan firmanın var olduğu, ısıtmada kömür, dezenfeksiyonda kimyasal maddelerin kullanıldığı, hastalık ve zararlıların kaçınılmaz olduğu, farklı ürün işleme sistemlerinin yetersiz olduğu görülmüştür.
Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Öğrencileri ile Bir Portfolyo Çalışması
Tıp Eğitimi Dünyası, 2016
Bu çalışmanın amacı, İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Programı öğrencilerinin Klinik Eğitim Uygulaması dersi kapsamında hastanede gerçekleştirdikleri çalışmaları, iş üzerinde öğrendiklerini, düşüncelerini alternatif bir değerlendirme yöntemi olan portfolyo aracılığıyla görünür kılmalarını sağlamaktır. Gereç ve Yöntem: Araştırma vaka çalışmasıdır. Veriler portfolyo ve dönemin sonunda öğrencilerle yapılan yarı yapılandırılmış görüşmeler ile toplanmıştır. Nitel verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Bulgular: Portfolyo değerlendirmesinin öğrencilere ve öğretim üyelerine ayrıntılandırılmış bilgi verebildiği saptanmıştır. Portfolyo öğrencileri öğrenmeye ve öğrenmelerinin sorumluluğunu almaya yönlendirmektedir. Ayrıca öğrenci öğretim üyesi etkileşimini arttırmaktadır. Öğrenciler portfolyo çalışmasının öğrenmelerini kolaylaştırdığını, protfolyolarında yer alan materyalleri hazırlarken gerçek iş yaptıkları algısı oluştuğunu, yaptıkları iş ve öğrendikleri üzerinde yeniden düşündüklerini ve yazarak bilgi verirken yazma becerilerinin geliştiğini bildirmişlerdir. Sonuç: Bu çalışmanın bir sonucu olarak, portfolyo değerlendirme yönteminin Sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu öğrencilerinin eğitiminde alternatif bir değerlendirme aracı olarak kullanılabileceği tavsiye edilmektedir.
ISPEC 11th İnternational Conference on Engineering and Natural Sciences, 2021
Uygarlık tarihi kronolojik bir sıra ile incelendiğinde, doğal taş kullanımının insanoğlunun yaşamında, önemli yer tuttuğu göze çarpan bir gerçektir (Bradley, 1998). Doğal taş kullanımı İ.Ö. 600 yıllarında binaların, anıtların yapımında, eski Yunanistan'da önce ahşap kolonların yerine geçen sütunlarda kullanılmış, daha sonra (İ.Ö. 480) kiriş amaçlı kullanımları da giderek yaygınlaşmıştır. Anadolu'da Türk-Selçuk-Osmanlı kültürü egemen olurken, doğal taş Avrupa'dan farklı, fakat en az oradakiler kadar yoğun ve ustaca kullanıldığı gözlenmektedir (Vardar, 1990).Kayseri il merkezinde bir çok tarihi taş anıt bulunmaktadır. Bu anıtlar şehir merkezinde olmalarından dolayı hem insan kaynaklı hemde çevresel diğer faktörlerden dolayı yıllar içerisinde çeşitli tahribatlara maruz kalmışlardır. Kayserinin coğrafi konumundan dolayı ve karasal iklimde bulunmasından dolayı taş anıtların maruz kaldığı bozulmalar fiziksel, kimyasal ve biyolojik bozulmalar olabilmektedir. İnsan kaynaklı faktörlerde taş anıtların yıllar içerisinde bozulmasında hem direk hemde indirek olarak etki etmektedir.Kimi zaman insan kaynaklı faktörler fiziksel,kimyasal veya biyolojik bozulmaların daha da hızlanmasına sebep olabilmektedir. Bu çalışma amacılığı ile Kayseri şehir merkezinde çalışan anıtlar Kayseri Kalesi Sur Duvarları, Zeynel Abidin Türbesi ve Mahperi Hunat Hatun Kümbeti'dir. Tüm bu anıtlar konum olarak bir birlerine yakın yerlerdedir ve hemen hemen bozulma türleri aynıdır. Şehir merkezinde olmalarından dolayı ve Kayseri il merkezinde olmalarından dolayı yoğun olarak hava kirliliğinden ve araçların eksoz gazlarından çıkan korbondioksit tabanlı kimyasal bozulmalardan yoğun olarak etkilenmişlerdir. Anıtlardan incelenmesi için parçalar alınmamıştır. Sadece gözlemsel olarak incelemelerde bulunulmuştır. Daha detaylı labratuvar çalışmaları detaylı analizler için gereklidir. Bu çalışmadan elde edilecek sonuçlar bu anıtlarda ileride yapılabilecek restorasyon çalışmaları için bir ön çalışma veya ön rapor niteleiğinde olacaktır.
Abant sosyal bilimler dergisi, 2022
Öz: Çalışmada Türkiye'nin yüksek ve orta teknolojili ürünlerinde rekabetçiliği ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla 1989-2017 dönemi arasında Balassa'nın Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler endeksi yardımıyla Türk imalat sanayinin yüksek ve orta teknolojili ürünlerinde rekabet gücü hesaplanarak, ekonomik büyüme üzerindeki etkisi zaman serisi analizi ile belirlenmeye çalışılmıştır. Johansen eş bütünleşme testi ile serilerin uzun dönem ilişkileri tespit edilmeye çalışılmış ve vektör hata düzeltme modeli ile de eş bütünleşik serilerin kısa dönem dinamiklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma sonucunda Türkiye'nin orta teknolojili ürünlerde rekabet gücüne sahip olduğu, yüksek teknolojili ürünlerde ise rekabet dezavantajına sahip olduğu ve kurulan modellerde yüksek ve orta teknolojili ürünlerin rekabet gücü endeks değerlerindeki artışın ekonomik büyümeyi pozitif yönde etkilediği bulgularına ulaşılmıştır.
Deneysel Çalışma ile Küf Büyümesi için Yapı Malzemelerinin Kritik Bağıl Neminin Belirlenmesi
2022
Yapı malzemelerin küf mantarlara karşı direnci, malzeme özellikleri, ortam sıcaklığı ve bağıl nem seviyesi ile doğrudan ilişkilidir. Kritik bağıl nem, bağıl nem, substrat üzerinde küf mantarlarının gelişebileceği noktaya ulaştığında meydana gelir. Küf mantarlarının üreme koşullarını ele almak ve binadaki nem koşullarına bağlı olarak daha uygun malzemeler kullanmak için bir strateji geliştirilmelidir. Çalışmada yapı malzemelerinin küf direncini daha iyi anlamak ve küf oluşumu riskini en aza indirmek için substrat kategorisine bağlı olarak kritik bağıl nemini belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışmada, her substrat kategorisinin küf oluşumuna karşı direncini değerlendirmek için altı yapı malzemenin kritik bağıl nemi belirlendi. Yapı malzemeleri altı küf sporu (Penicillium, Cladosporium, Chaetomium, Scopulariopsis, Aspergillus ve Acremonium) ile aşılandı ve 22°C' de (%75-95) bir desikatörde inkübe edildi. Üç ay boyunca numuneler haftada bir kez analiz edildi. Laboratuvar testlerinde, küf oluşumuna en duyarlı, substrat kategori I (alçı levha) olmuştur. Cam ve kompozit numunelerinin hiçbirinde üreme tespit edilmedi. Kritik nem seviyesi farklı substrat kategorileri için farklıydı. Örneğin, alçıpan (kategori I) için kritik nem seviyesi %80, taş yünü için (kategori II) ise %85 idi. Farklı bağıl nem seviyelerinde kritik küf gelişimi için gereken süre değişiklik göstermiştir. Bu kapsamda alçı levha için kritik küf gelişimi %75 bağıl nemde 12 hafta, %95 bağıl nemde ise bir haftadır. Ortamın bağıl nemi ne kadar yüksek olursa, substrat üzerinde kritik küf oluşumu için gereken sürenin o kadar kısa olduğunu göstermektedir.
Ege Denizi İzmir İç Körfez'de (Türkiye) amatör balıkçılığın ekonomik değeri üzerine bir ön çalışma
DergiPark (Istanbul University), 2012
İzmir İç Körfez'deki rekreasyonel balıkçılığın özelliklerini ve ekonomik değerlemesini ele alan bu çalışma, karar vericilere balıkçılık yönetimi konusunda bilgi sağlamayı amaçlamaktadır. 2011 Ocak-Haziran döneminde kıyıdan avlanan 50 rekreasyonel balıkçı ile yapılan yüz yüze görüşmeler sonucu, rekreasyonel balıkçıların demografisi, balıkçılıkla ilgili harcamaları (balıkçılık ekipmanı, ulaşım, yem ve yiyecek ve içecek gibi özel masraflar), bu aktiviteden elde ettikleri pazar ve pazar dışı ekonomik değerleri ele alınmıştır. Ardından kim, ne zaman, nerede katılıyor ve ne kadar zaman harcıyor gibi sorularla balıkçılık aktivitesine katılım ile ilgili özelliklerinin irdelenmesi planlanmıştır. Pazar dışı faydaları hesaplamak için Negatif Binomial Regresyon Model'den yararlanılırken, seyahat maliyeti yöntemiyle de rekreasyonel balıkçılıktan kaynaklanan pazar dışı faydaların sunulması hedeflenmiştir. Her birey için hesaplanan 25 liralık tüketici rantı ve resmi verilere göre İzmir İli'nde 7.669 lisanslı rekreasyonel balıkçı varlığı, İzmir İç Körfez'deki rekreasyonel balıkçlığın büyük ekonomik değerini ortaya koymaktadır.
2012
Bu calismada, Turkiye sanayisinin %99,5'ini (Celik ve Akgemci, 2007:121) olusturan KOBI'lerin Ankara bolgesinde makine imalat sektorunde faaliyet gosteren isletmelerdeki is sagligi ve guvenligi uygulamalarina yonelik yaptiklari calismalar incelenmistir. Arastirma surecinde, isletmedeki is kazalarinin nedenlerini sorgulayan bir anket calismasi yapilmistir. Bu anket calismasinda, yonetici ve calisanlara is kazalarinin olusum nedenleri sorulmustur. Elde edilen veriler istatistik! olarak degerlendirilmistir. Degerlendirme sonucunda, bazi sorunlar tesbit edilmistir. Bu calisma sonucunda, problemlerin duzeltilmesi icin cozum onerileri sunulmustur.
Kamusal Mekân ile Konut Mekânının Kesişiminde İç Mimarlık Çözümlemeleri
2021
Giriş ve Çalışmanın Amacı: Yeni bir iç mimari yaklaşımı olarak kamusal mekânda alışveriş ve ticaret için ayrılmış kent bölümleri ile konutların kullanıcıya özel çözümlenen kişisel mekânlarının birbirinin özelliklerine dokunmadan ama birbiri ile iç içe geçerek aynı hassasiyet ve özel çözümlerle tasarlanması ve detaylandırılmasının aktarılması amaçlanmıştır. Kavramsal/Kuramsal Çerçeve: Bu bağlamda bir arada bulundukları sosyal aktiviteler alışveriş gibi beklentilerini karşıladıkları ve sosyal bir varlık olan insanın yaşamı için gerekli ihtiyaçlarına ulaşabildiği kamusal ticari mekânlar ile konutların bir arada çözümlenmesi kazanımları aktarılmıştır. Yöntem: Konunun aktarımı için iç mekân gibi düşünülerek dönüştürülmüş kamusal mekânların özel çözümleri ile Evrenol Architects firmasının hayata geçirdiği ofis, ticaret ve konut fonksiyonlarının iç içe çözümlendiği örnekler, firma yetkilileri Mehpare Evrenol ve Tamer Tunbiş ile yapılan söyleşilerde projelerindeki tasarım fikirleri sorulduğunda verdikleri yanıtlar üzerinden sunulmuştur. Kentin ve kentlinin ihtiyacı olan kamusal mekânları konutlarla aynı metrekare içinde tasarlayarak farklı bir bakış açısı ile sunan bu projeler ile kentin yerleşiminde yeni bir örnek teşkil edilmektedir. Mahremiyet esasınca konut alanları, sosyal ve ticari yaşamdan mümkün olduğunca uzak ve gürültü kalabalık gibi olumsuz faktörlerden bağımsız olabileceği bir düzenlemeye gidilmektedir. Ancak bu yeni bakış açısı ve çözümleme ile sadece basit bir kot farkı ilişkisi kurularak iki fonksiyon birbirlerini olumsuz yönde etkilemeyecek şekilde oluşturulmaktadır. Bulgular: Bu yeni tasarım anlayışı ile kişisel mekân olan konutlardaki kullanıcılar, dâhil olmadan kamusal iç mekânları tarayabilmekte hareketi ve sosyal yaşamın döngüsünü takip edebilmektedir. Bu ilişkiler çerçevesinde birbirine bu kadar yakın tasarlanan iki fonksiyonun yaklaşımlarında da benzer detay çözümlemelerinin yani iç mimarların konsept ve yaklaşımlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Kamusal mekân gibi toplumsal ihtiyaçlara cevap verebilmek için çözümlenen ve algılanan bölüm de bir iç mekân gibi yani Özgün Araştırma Makalesi (Original Research Article) Geliş/
Yıkama İşleminin ve Yıkama Sıcaklığının Pamuklu Örme Kumaşların Baskı Kalitesi Üzerine Etkileri
2018
Kullanim sirasinda farkli islemler baskili tekstil urunlerini etkiler ve bu islemlerden en yaygin olanlarindan biri yikama islemidir. Yikama islemi tekstil yapisinin ve tekstil liflerinin modifikasyonuna neden olur. Bu arastirmanin amaci, elyaf baskili pamuklu orme tekstil malzemelerinin baski kalitesi parametrelerine yikama isleminin, yikama islem sicakliginin ve baskili malzemenin ozelliklerinin etkilerini belirlemektir. Renk indeksi uzerinden spektrofotometrik analiz ve makro daginiklik analizi kullanilarak etkiler belirlenecektir. Arastirma sonuclari, yikama islemlerinin sayisinin arttirilmasinin ve ayni zamanda yikama sicakliginin arttirilmasinin, yikanmis ve yikanmamis numuneler arasindaki renk farkinin artmasina neden oldugunu gostermektedir. Ayni zamanda, substrat ozelliklerin renk farkliliklari uzerinde buyuk etkisi oldugunu da gosterir. Bunun yaninda, yikama islemi ayni zamanda baski kalitesinde gozle gorulur degisikliklere neden olur ki bu yine substrat ozelliklerine bagl...