Dilbilim Tarihinde Unutulmuş Bir Kaynak: Husserl’in Mantıksal Araştırmaları (original) (raw)
Related papers
Husserl'in Tarihselcilik Eleştirisi
Felsefe Arkivi, 42. Sayı, 2015/I, 21-32, 2015
Bu makale Husserl’in 19.yüzyıl felsefesine yönelttiği iki başat eleştiriden biri olan tarihselcilik eleştirisine odaklanmaktadır. Husserl tarihselcilikle Dilthey felsefesi üzerinden hesaplaşmaktadır. Husserl’e göre, tarihselcilik, özelde Dilthey tarihselciliği modernitenin temel özelliği olan bilim düşüncesini terk etmekte, onu bilgelikle, dünya görüşüyle özdeşleştirmekte ve bilgiyi göreceleştirmektedir. Husserl’in tarihsel- cilik eleştirisi psikolojizm eleştirisi gibi aslında bir imkan eleştirisidir ve idealite-olgu karşıtlığı, ikisinin birbirine indirgenemezliği üzerinde temellenmektedir.
Husserl’in Fenomenolojisinde Sembolik Etkileşimciliğin Kökenleri ve Din
2017
Insanlik tarihinin baslangicindan bu yana bireyler surekli olarak yasadigi dunyayi sorgulama ve anlamlandirma cabasi icerisinde bulunmuslardir. Toplumlarin ve bireylerin farkli anlam dunyalarinin bulunmasi, bir nesneyi anlamlandirip kavrarken bu nesnenin farkli bicimlerde tanimlanmasina da yol acmistir. Fenomenoloji, tamda bu noktada ki ozne-birey ve farkli anlam dunyalari uzerine gelismis bir felsefi dusunus bicimi olarak on plana cikmistir. Varolussalci bir dusunusle, varliklarin ozlerinin ayni sekilde algilanmayip, bilgi evrenlerine gore degistigi dusuncesi savini ortaya koymustur. Alfred Schutz, Weber’in anlamaci sosyolojisinden etkilenip, bunu Husserl’in fenomenolojik dusunme yontemiyle harmanlayarak, sosyal bilimlerde insanlarin gundelik hayatini anlamlandirmada hangi yollari izledigini arastirmada kullanilabilecek sosyolojik bir yontem olarak fenomenolojiyi sosyolojik alana ve dolayisi ile de din arastirmalarina acmistir. Bu calismanin amacini, Husserl’in fenomenolojisinden S...
Husserl ve Dilthey’da Bilinç ve Anlam Sorunu
Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 2018
This study compares Husserl's transcendental phenomenology to Dilthey's methodological hermeneutics in context of the problems of the consciousness and the meaning. In this context, it's tried to show that Husserl has hermeneutical dilemmas like that Dilthey has phenomenological ones. In this respect, it tries to answer the following problems. What is the hermeneutical and phenomenological dilemma of the transcendental phenomenology and methodological hermeneutics? Where are the limits of Husserl's and Dilthey's epistemological attempts? Can these attempts answer the problem of relation between language and world? This study, which has two basic headings, firstly claims that Husserl's notions of the consciousness and the meaning have lack of the categories of the historicity and the individuality. Thus he cannot explain that the understanding has hermeneutical conditions. Secondly, it tries to show that Dilthey's concepts of the consciousness and the meanings have lack of the phenomenological intentionality. Thus he cannot see that appearing the meaning in expression has the phenomenological conditions. Eventually, this study asserts that Gadamer and Heidegger surpass the both of Husserl's and Dilthey's dilemmas. In this regard, it indicates that the crisis, which put on the agenda by two thinkers, is actually belonging to the life not to the scientific methodology.
Tahsin Yücel’in “Alıntı Ustası” Öyküsü Üzerinde Bir Okuma
ELCSS İnternational Online Conference Economics & Social Sciences Proceeding Book November 20-21, Almaty, Kazakhstan, 2020
Tahsin Yücel, Golyan Devrimi adıyla anti-ütopya özelliği gösteren öykülerini kitaplaştırır. 2008’de yayımlanan bu öykü koleksiyonunda yazar, Hayristan adlı bir ülkede yaşanan hayatın çeşitli görünüş şekillerini sergileme yoluna gider. Olay örgüsü, daha çok sosyal hayat ve siyasî iktidar çevresinde kurgulanan öykülerin her birinde Hayristan’ın sosyal ve siyasi hayatının birtarafı anlatılır. Kolaycılığın, basitliğin, ön kabullerin yaygın olduğu Hayristan, Orta Doğu ülkelerine özgü özellikler taşır. Kitapta değişik sosyal ve siyasal konuları ele alan birbirinden farklı on dört öykü bulunmaktadır. Bunlardan “Alıntı Ustası”, gazete yazarlığı konusuna ayrılmıştır. Ülkenin en büyük gazetesinin patronunun fıkralara düşkün bir eczacıyı gazete yazarlığına özendirmesi, gazetesinde köşe yazarlığı yaptırması, eczacının yazma yeteneği olmadığı hâlde fıkralardan oluşan gazete yazılarıyla ülkenin öne çıkan gazete yazarına dönüşmesi alaysı bir dille öyküleştirilir. Bu yolla Hayristan’ın insanlarının sıradanlığı, meslek formasyonu anlayışının oluşmamışlığı, kişilerin kendilerini kabul ettirmelerinin kolaylığı gibi birçok özellik dikkatlere sunulur.
Huccetü’l-İslâm İmâm-ı Gazzâlî, İslâm düşünce ve ilim tarihinin en önemli dönüm noktalarından birini oluşturmaktadır. Dinî ve hatta aklî ilimlerin çoğu için mütekaddimûn-müteahhirûn ayrımının merkezinde durmaktadır. Bu durum, mantık ilminin İslâm dünyasındaki seyri için de söz konusudur. Bu makalede Gazzâlî’nin mantık ilmini meşrulaştırmaya çalışırken ihdas etmiş olduğu ıstılahların, ortaya koymuş olduğu görüşlerin ve teklif etmiş olduğu kavramsallaştırmaların ‘mantık ilmi’ ve tarihi seyri açısından önemi ve değeri üzerinde durulmaktadır. Mantık ilminin ‘mevzusu’ndaki dönüşüm hakkında ve Gazzalî’nin bu meşrulaştırma çabasıyla ilgili meşhur eseri ‘el-Kıstasu’l-mustakîm’ ile yine onun XVIII . yüzyıl Osmanlı mutasavvıf ve düşünürlerinden Muhammed el-Lalezârî tarafından kaleme alınan ve pek fazla bilinmeyen el-Mizanü'lmukîm fî ma'rifeti'l-Kıstasi'l-mustakîm isimli tek şerhi etrafında önemli tespit ve değerlendirmelerde bulunulmaktadır. Hujjat al-Islam Imam al-Ghazzali constitutes one of the milestones of the history of Islamic thought and knowledge. In respect to many religious and rational sciences he stands at the center of the classification of former (mutaqaddimun) and modern (mutaakhkhirun) scholars. This is also true in respect to historical progress of the science of Logic in the Muslim world. This article points out the value and significance of Ghazzali’s views, approaches, and terminology in connection with the legitimization of logic within the context of logic and its history. It asserts some evaluations and important findings about the transformation of the subject matter of Logic and Ghazzali’s famous book al-Qistas al-Mustakim, written about the legitimization of logic, and its only but little-known commentary by an 18th century Ottoman Sufi and philosopher Muhammad al-Lalazari titled al-Mizan al-Mukîm fî Ma'rifat al-Qistas al-Mustakim.
Gazâlî’nin Nedensellik ve Âdetullah Düşüncesi
2016
Insanoglunun bu âlemde meydana gelen degisimleri ve dogal olaylari aciklamak icin basvurdugu en onemli kavram nedenselliktir. Aristo metafiziginin etkisiyle Islam dunyasina girmis olan bu kavram uzerinde oldukca cetin tartismalar olmustur. Kavramin Islam filozoflari tarafindan Muslumanlarin dusunce dunyasina aktarilmasiyla mesele farkli bir boyut kazanmistir. Bu durum zaman icinde fikrin muhteva ve uslup acisindan zenginlesmesini saglamistir. Gazâli, nedensellik kavrami uzerine fikir yuruten Islam dusunurlerinin onde gelenlerinden biridir. Gazâli'nin Es'ari kelam okuluyla genel olarak ayni cizgide oldugu ve nedenselligin icerdigi zorunluluk fikrini reddettigi genel kabuldur. Ancak Gazâli'nin nedensellige tamamen karsi oldugu gorusu hali hazirda tartisilmasi gereken bir husustur. Onun, nedensellik dusuncesinin icerdigi zorunluluk fikrine karsi ortaya koydugu kavram âdetullah'tir. O, bu kavramla hem sebep-sonuc zincirinin zorunlu olmadigini ispatlamakta hem de mucizeni...