Bi̇rleşme Ve Devralma İşlemleri̇ni̇n Yarattiği Paydaş Değeri̇ Üzeri̇nde Etki̇li̇ Olan Faktörler: Borsa İstanbul Üzeri̇ne Bi̇r Uygulama (original) (raw)
Related papers
Fi̇nansal Rasyolarin Fi̇rma Değeri̇ne Etki̇si̇: Borsa İstanbul (Bi̇st)’Da Bi̇r Uygulama
2013
Finansal rasyolar, uzun yillardan beri firmalarin gerek performans gerekse faaliyet bilgisi olarak kullanilmaktadir. Bu calismanin amaci mali tablolar analizinde kullanilan finansal rasyolar ile firma degeri arasinda iliski olup olmadigini belirlemektir. Bu amacla Borsa Istanbul’da (BIST) islem goren 56 uretim isletmesinin 2004-2010 yillari arasini iceren finansal verilerinden hareketle analizler yapilmistir. Calismada analizler iki farkli model kurularak yapilmistir. Degiskenler arasindaki iliski panel veri analizi kullanilarak arastirilmistir. Analiz sonucunda likidite oranlarindan cari oran ve nakit oraninin bagimli degisken firma degeri uzerinde anlamli olarak etkin olduklari belirlenmis; diger bagimsiz degiskenler olan stok devir hizi, oz sermaye orani, net kâr marji orani ve hisse basina kâr oranlari ile firma degeri arasinda anlamli bir iliski tespit edilememistir.
International rewiev of economics and management, 2021
Sermaye yapısı işletmelerin varlık finansmanında kullandıkları kaynaklar olarak ifade edilmektedir. Kullanılan kaynaklar, işletmenin riskliliğini etkileyebileceğinden işletmeye en az maliyet yükleyen ve en çok fayda sağlayan unsurlardan seçilmelidir. Tercih edilen sermaye yapısına bağlı olarak karşılaşılan riskler ve sağlanan avantajlar yatırımcılar tarafından işletme hakkında kimi zaman bir sinyal niteliği taşıdığından, kimi zaman doğrudan belirli kısıtlar oluşturduğundan, kimi zaman kaldıraç etkisi yarattığından işletmenin değerini olumlu veya olumsuz şekilde etkileyebilmektedir. Bu nedenle sermaye yapısının, firma değerine etkisi literatürde sıkça tartışılan bir konu olmuştur. Bu çalışma ile Borsa İstanbul (BİST) 100'de işlem gören, finans sektörü dışında yer alan ve kesintisiz verilerine ulaşılabilen 26 adet işletmenin sermaye yapılarının firma performansları üzerine etkisinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Aynı araştırma sorusunu ele alan çalışmalarda yer alan ekonometrik modellemelere etkileşim terimleri eklenerek literatüre katkı sağlanması amaçlanmıştır. 26 şirketin, 2010 2. çeyrekten başlayarak 2020 3. çeyreğe kadar olan çeyrek dönemlik verileri kullanılmıştır. Panel veri analizi yönteminin kullanıldığı araştırmada firma performansı göstergeleri olarak aktif karlılık oranı, öz kaynak karlılık oranı ve Tobin q değerleri kullanılmıştır. Sermaye yapısı göstergeleri olarak finansal kaldıraç oranı, alacak devir hızı, stok devir hızı, net çalışma sermayesi/toplam aktif oranı, likidite finansal kaldıraç etkileşim terimi ve büyüklük finansal kaldıraç etkileşim terimi kullanılmıştır. Çalışmanın bulgularına göre finansal kaldıraç ve büyüklük finansal kaldıraç etkileşim terimi değişkenlerinin aktif karlılık üzerinde negatif ve anlamlı bir etkiye sahip olduğu, öz kaynak karlılığının ise finansal kaldıraç, net çalışma sermayesi/toplam aktif oranı ve büyüklük finansal kaldıraç etkileşim terimi değişkenlerinden anlamlı ve negatif yönde etkilendiği sonucuna ulaşılmıştır.
International Journal of Social Humanities Sciences Research (JSHSR), 2018
ÖZET: Tüketicilerin ekonomik gidişat ile ilgili beklentileri ekonominin geleceğini belirli düzeyde öngörmektedir. Buna karşın tüketicilerin ekonomi ile ilgili beklentilerinin hisse senedi getirilerini etkileyip etkilemediği veya tersi yöndeki ilişkiler ayrı bir merak konusudur. Yapılan bu çalışma ile Türkiye’de 2004 yılından itibaren yayınlanmaya başlanan Tüketici Güven Endeksi ile BIST 100 endeksi ilişkisi incelenmiştir. Çalışmada Türkiye İstatistik Kurumu ve T.C. Merkez Bankası’dan elde edilen veriler ile nedensellik ve eşbütünleşme ilişkileri araştırılmıştır. Analizlerde Engle-Granger Eşbütünleşme, Johansen Eş bütünleşme ve Granger Nedensellik analiz yöntemleri kullanılmıştır. Çalışma sonucunda yönünün BIST 100’den TGE’ye doğru olduğu tek taraflı bir ilişki tespit edilmiştir. Bunun anlamı BIST 100 endeks değerinin artması veya azalması tüketici güveninin artmasının veya azalmasının bir Granger nedenidir. Ayrıca seriler arasında uzun vadeli eşbütünleşme ilişkisi tespit edilmiştir. Bu sonuç serilerin uzun vadede birlikte hareket ettiklerini göstermektedir. ABSTRACT:Consumers' expectations about the economic trend predict the future of the economy at a certain level. On the other hand, the relations such as whether consumers' expectations about the economy affect stock returns, or vice versa, are a separate concern. In this study, the relations between the Consumer Confidence Index which has been began to be announced since 2004 in Turkey and BIST 100 index have been studied. In this study, with the data obtained from TurkStat and the Central Bank and the relationships between causality and cointegration were investigated. Engle-Granger cointegration, Johansen cointegration and Granger causality analysis methods were used. As a result of the study, a unilateral relationship was determined from the direction of BIST 100 to TGE. This means that increasing or decreasing the BIST 100 index value is a Granger cause of consumer confidence increasing or decreasing. In addition, the long-term cointegration relationship between the series was determined. This result shows that the series moves together in the long term.
2017
Firmalar belirli donemlerde sermaye arttirim karari almaktadir. Bu kararlar, bedelli sermaye arttirimi yonunde olabilecegi gibi bedelsiz sermaye arttirimi biciminde de olabilir. Gecmisten bu yana hisse senedi yatirimcilari firmalarin sermaye arttirim kararlariyla yakindan ilgilenmektedir. Bu nedenle, firmalarin bu yonde almis oldugu kararlarin duyurularinin yapilmasinin firma hisse senetleri olan talebi dolayisiyla da hisse senetlerinin piyasa degerlerini etkileyecegi beklenebilir. Ote yandan, etkin piyasalar hipotezi , ‘yari guclu formda etkin ’bir piyasada kamuya acik firmalara ait bilgilerin yardimiyla fazla(anormal)bir getiri orani elde edilecegini, yani sermaye arttirimi gibi onemli bir duyurunun dahi firmanin hisse senetlerinin degeri uzerinde bir etki yaratmayacagini savunmaktadir. Bu calismanin amaci, firmalarin bedelli veya bedelsiz sermaye artirimina iliskin duyurularinin, ilgili firmanin getiri oranlari uzerinde nasil bir etki yaratacaginin olay etudu yontemiyle ortaya ko...
Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Dergisi, 2021
Gunumuzde, paydaslar sirketlerden finansal bilgilerin yani sira, finansal olmayan bilgileri de raporlamalarini beklemektedir. Bu sebeple, isletmelerin finansal olmayan bilgilerini raporlayabilmesi icin, uluslararasi anlamda kabul edilen raporlama rehberleri yayinlayan kurum ve kuruluslar ortaya cikmistir. Bu kurum ve kuruluslar arasinda dunya capinda en yaygin olarak kabul edilmis kurum ve inisiyatif, Kuresel Raporlama Girisimi (GRI)’dir. GRI, isletmelerin ekonomik, cevresel ve sosyal performanslariyla ilgili standartlari belirlemekte ve isletmelerin finansal olmayan bilgilerini raporlamasina imkân tanimaktadir. Bu calismada, BIST Metal Esya, Makine Endeksindeki sirketlerin, 2014-2018 yillari arasindaki donemlerinin GRI ilkelerine gore surdurulebilirlik duzeyleri belirlenmis ve bu duzeylerin, finansal performansa etkisi Panel Veri Regresyon analizi kullanilarak olculmustur. Yapilan analizler sonucunda surdurulebilirlik performans gostergelerine iliskin aciklanan bilgi duzeyiyle, sirketlerin aktif kârliligi, ozkaynak kârliligi, kullanilan sermaye getirisi ve vergi oncesi kâr arasinda istatistiki olarak anlamli pozitif yonlu bir iliski oldugu; toplam varliklarda buyume oraniyla ise istatistiki olarak negatif yonlu anlamli bir iliski oldugu anlasilmistir.
Sahi̇pli̇k Yapisinin Sermaye Yapisina Etki̇leri̇: Borsa İstanbul’Da Bi̇r Araştirma
Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Dergisi
Bu çalışmada, sahiplik yapısının sermaye yapısına etkileri incelenmektir. Araştırmanın sonuçları, sermaye yapısı ve sahiplik yapısı kararlarını uyumlu hale getirebilmek için yöneticilere faydalı bilgiler sunmaktadır. Analizler, Borsa İstanbul sanayi sektöründe yüksek firma sayısına sahip üç alt sektörden yirmişer firmanın 2012-2017 dönemini kapsamaktadır. (1) Metal eşya, gereç ve makine yapımı; (2) Kimya, petrol, plastik ve kauçuk ürünleri; (3) Taş ve toprağa dayalı imalat sanayii sektörleri örnekleme dahil edilmiştir. Panel veri analizi sonuçlarına göre yabancı sahiplik finansal kaldıracı azaltmaktadır. Yüksek kurumsal sahiplik payı veya yüksek halka açıklık oranı olan firmalar daha fazla kaldıraç kullanmaktadır. İkinci ve üçüncü ortakların sermaye payları; en büyük ortağın sermaye payına yakınlaştığında, borç kullanımı artmaktadır. Ancak, hakim hissedar payının sermaye yapısına istatistiki bir etkisi olduğuna yönelik kanıt elde edilememiştir. Çalışmada elde edilen bulgular sahipli...
Nişantaşı üniversitesi sosyal bilimler dergisi, 2023
Bu çalışmada Borsa İstanbul Kurumsal Yönetim Endeksinde bulunan şirketlerin kâr payı dağıtım oranı üzerinde etkili olan faktörler araştırılmaktadır. Kurumsal yönetim notu, kaldıraç oranı, aktif kârlılığı, araştırma ve geliştirme harcamaları, şirket büyüklüğü, şirket yaşı, aile üyelerinin yönetim kurulunda bulunma oranı, aile dışı blok hissedarlar oranı, sahiplik konsantrasyonu, yönetim kurulu üye sayısı, kadın yönetim kurulu üye oranı, CEO ikiliği, yönetim kurulu bağımsız üye oranı değişkenleri ile kâr payı dağıtım oranı arasındaki ilişki incelenmiştir. Borsa İstanbul kurumsal yönetim endeksindeki 37 şirketin 2018-2022 yılları arasında 5 yıllık verileri alınarak regresyon analizi gerçekleştirilmiştir. Analiz sonucunda kurumsal yönetim notu, firma yaşı, aile dışı blok hissedarlar oranı değişkenleri ile kâr payı dağıtım oranı arasında anlamlı pozitif; kaldıraç, firma büyüklüğü, sahiplik konsantrasyonu değişkenleri ile kâr payı dağıtım oranı arasında anlamlı negatif ilişkinin olduğu görülmektedir. Yönetim kurulu başkanı ile genel müdürün aynı olmama durumuna göre firma yaşı ve aile dışı blok hissedar oranı ile kâr payı dağıtım oranı arasında anlamlı pozitif; kaldıraç, sahiplik konsantrasyonu ve kadın yönetim kurulu üye oranı ile kâr payı dağıtım oranı arasında anlamlı negatif ilişki bulunmuştur.
Muhasebe Bilim Dünyası Dergisi, 2022
Sermaye yapısı literatüründeki önceki çalışmalar ağırlıklı olarak firmaya özgü faktörler üzerinde durmuşlar ve ilgili teorileri de bu faktörler üzerine inşa etmişlerdir. Bu çalışmada sermaye yapısı üzerindeki firmaya özgü faktörlerin yanı sıra makroekonomik faktörlerin de etkisi incelenmiştir. Çalışma kapsamına 1987-2017 yılları arasında BİST teknoloji, sınai ve hizmetler sektöründe halka açık olarak faaliyet gösteren 223 firma dâhil edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, Türkiye'deki halka açık firmaların sermaye yapıları, firmanın varlık yapısı, kârlılığı, büyüklüğü, borç dışı vergi kalkanı, büyüme olanakları, likiditesi, piyasa faiz oranları ve borsa gelişmişlik düzeyi gibi faktörlerden etkilenmektedir. Bu faktörlerin istatistiksel olarak anlamlı işaretleri, sermaye yapısı teorilerinin beklentileri ile kıyaslandığında Türkiye'de halka açık olarak faaliyet gösteren firmaların sermaye yapısı davranışlarında ağırlıklı olarak Finansman Hiyerarşisi Yaklaşımı'nı benimsedikleri bulgusuna ulaşılmıştır. Bu bulgular önceki birçok çalışmayla tutarlıdır.
Journal of International Scientific Researches, 2018
Çalışmada amacımız, tüketicilerin banka tercihlerinde etkili olan faktörler ve ilişkisel faydayı incelemektir. Bunun için Nevşehir ili örneği incelenmiştir. Gwinner vd. (1998)' nin önerdiği ilişkisel faydanın boyutları güven, sosyal fayda ve özel ilgidir (Molina vd., 2007). Çalışmada, Nevşehir ilinde tüketicilerin banka tercihinde etkili olan faktörler tespit edilen uygun örneklem büyüklüğü ile belirlenmiştir. Veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Çalışmanın sonunda, yüksek etki derecesine sahip olan faktörler tespit edilmiştir. Sonuçlar uygun istatistiksel testler kullanılarak kıyaslanmıştır.