Geotourism Characteristics of Northern Part of Edremit Region- Edremit Yöresi Kuzeyinin Geoturizm Özellikleri (original) (raw)
Related papers
Özet: Sağlık turizmi içerisinde yer alan termal turizm, soğuk ve sıcak mineralli suların sağlık amacıyla içme ve dış uygulamalarla kullanımı için turistlerin ulaşım, konaklama, ağırlama gereksinimlerinin karşılanmasını kapsayan bir turizm çeşididir. Türkiye'de pek çok termal turizm merkezi olmakla birlikte Afyonkarahisar İli de önemli bir merkez durumundadır. Afyonkarahisar İli, termal kaynakları yanında, çok sayıda doğal ve kültürel değere sahip alanlara da ev sahipliği yapmaktadır. Bu alanların başında Frig Vadisi gelmektedir. Frig Vadisi, jeolojik-jeomorfolojik oluşumlar ve jeoloji-insan ilişkisi sonucu ortaya çıkan eserlerin ziyaret edilmesini kapsayan, jeoturim faaliyetleri açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Bu çalışmada Afyonkarahisar İli jeoturizm potansiyelinin termal turizm ile birlikte değerlendirilmesinin önemi ve gerekliliği ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda öncelikle literatür taraması, daha sonra da arazi çalışması yapılmıştır. Bu çalışmalar ışığında jeoturizme olan farkındalığın sağlanması ve jeoturizmin termal turizm ile birlikte bir bütün olarak planlanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Abstract: Thermal tourism, a kind of health tourism, is a type of tourism which meets water, sanitation, hygiene, housing and transportation needs of people through hot and cold spring water. Along with many thermal tourism centres in Turkey, Afyonkarahisar is an important thermal tourism centre as well. In addition to thermal resources, the province has natural and cultural values which are also important tourism sources. One of the prominent natural and cultural values is Frig Valley. Including visiting creations which arose as a result of geology-human
Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘nin Orta Fırat Bölümü ile Doğu Anadolu Bölgesi‘nin Yukarı Fırat Bölümü sınırları içerisinde kalan Nemrut Dağı, sahip olduğu kültürel, tarihi ve arkeolojik kaynak değerlerin korunması amacıyla 7.12.1988 tarihinde milli park ilan edilmiştir. Nemrut Dağı ve çevresi jeolojik ve jeomorfolojik açıdan da oldukça karmaşık bir yapı gösterir. Sahada, monoklinal yapı, kıvrımlı yapı, faylı yapı, flüvyal topografya ve karst topografyasına ilişkin yer şekillerinin yanı sıra farklı jeolojik zamanlarda oluşmuş, litolojik özellikleri birbirinden farklı formasyonlar yer alır. Alan bütün bu özellikleriyle yer bilimleri açısından adeta bir laboratuar özelliği göstermekte olup jeoturizm açısından oldukça önemli potansiyele sahiptir. Bu çalışmada, Nemrut Dağı Milli Parkı ve çevresinde jeoturizm açısından oldukça önemli olan jeosit karakterindeki alanların ve buraların ziyaret edilmesinde kullanılabilecek ideal güzergâhların (Jeoyollar) belirlenerek, sahanın jeoturizm potansiyelinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Mount Nemrut is located in the between Middle Euphrates Sub-region of the South East Anatolia region and Upper Euphrates Sub-region of the East Anatolia region. Mount Nemrut and its surrounding was established as a natural park in 1988 due to its cultural, historical and archaeological importance. Mount Nemrut and its surrounding resembles a distinct and diversity landscape features in terms of its geology and geomorphological features, so different landscapes can be observed, such as fold structure, fault structure, fluvial landforms and karst landforms. With these features, the study area might be considered as a natural earth science laboratory and the area has a big potential in terms of the geotourism. Aim of this study is to evaluate the geotourism potential of the Nemrut Mount Natural park and ıts surroundings by the way of determining the geosites which are very important in terms of the geotourism and geoways.
2010
Bu çalışmada, Edremit – Küçükkuyu kıyı şeridinde, turizm faaliyetleri ve bu faaliyetlerin sebep olduğu çevresel etkiler incelenmiştir. Önce Edremit-Küçükkuyu kıyı bölgesi kapsamlı bir şekilde incelenmiş, bölgede turizmden ve diğer faktörlerden kaynaklanan kıyı problemleri belirlenmiş ve bölge ile ilgili elde edilen verilerden yararlanılarak bu problemlerin çözümüne yönelik bir yönetim programı sunulmuştur. Hazırlanan yönetim programı yedi alt projeyi kapsamakta ve her bir alt projenin Entegre Proje Yönetim Kurulu tarafından denetlenmesi önerilmektedir. Ayrıca bu çalışma, doğal kaynakların bilinçsiz kullanımının çalışma bölgesini yavaş yavaş kirletmeye başladığını göstermektedir. İnsanların kullanımına hizmet eden bu alanların insanlar tarafından tahrip edilmesi ve bölgede sürdürülebilir kıyı yönetim stra...
I.Ulusal Coğrafya Sempozyumu Ulusal Tam metin bildiri, 2012
Bu çalışmanın amacı Levent Vadisi’nin Jeopark ve Jeoturizm Potansiyelini tespit etmektir. Jeopark, başta jeolojik ve jeomorfolojik miras niteliğindeki öğeler olmak üzere, tüm doğal ve kültürel mirasın korunmaya alındığı, ancak bu yapılırken sosyo-ekonomik kalkınmanın, eğitim ve sürdürülebilirliğin de amaçlandığı, ekoloji, arkeoloji, tarih ve kültürel değerleri de içeren bir coğrafi bölge olarak tanımlanmaktadır. Türkiye’de Kula Volkanları Jeopark Alanı, Ankara Kızılcahamam-Çamlıdere Jeopark Alanı, Pamukkale, Kapadokya, Van ve Tuz gölleri, Nemrut Kalderası ve Tortum –Narman çevresi gibi jeolojik ve jeomorfolojik miras niteliği taşıyan çok sayıda jeopark alanı ve potansiyeli bulunmaktadır. Bunlardan biri, Doğu Anadolu Bölgesi’nde Malatya’nın Akçadağ ilçesi sınırları içinde yer alan 28 km. uzunluğundaki Levent Vadisi’dir. Levent Vadisi, içinde bulundurduğu çok sayıda mağara, deniz fosilleriyle bir jeolojik-jeomorfolojik miras niteliği ve yerleşme tarihi açısından arkeolojik sit özelliği taşımaktadır. Bu düşüncelerden hareketle çalışmada Levent Vadisi’nin jeopark ve jeoturizm potansiyeline yönelik tespitler yapılmıştır. ArcGIS 10 ve Special Analysis Module kullanılarak jeoloji, topografya ve jeoturizm haritaları hazırlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Jeopark, Jeolojik miras, Geoturizm, Levent Vadisi ve Malatya
A New Geotourism Area: Emirhan Cliffs (Sivas)
A New Geotourism Area: Emirhan Cliffs (Sivas), 2017
The subject of this study is a new geotourism area of Emirhan cliffs, which is located in Sivas city boundaries of the Middle Anatolia Region. It is altitude 1780 metres above sea level and 13 km from Sivas. Emirhan cliffs is a natural geosites, which was overturned of sandstones in the horizontal position in Eocene - Miocene periods due to tectonic and occurred giant layer vertical structures with 90°, covering an area of approximately 15.68 km2 . This geosites area has natural scenery with temporarily waterfalls, differ forms as tafone, wild goat and rock partridge and endemic species on gypsum rocks. At the same time, it has cultural values such as church, protect towers. Emirhan cliffs are new tourism areas to be visiting of hundreds of people to see natural and cultural values every year. In general framework that geoheritage is a part of Upper Kızılırmak Culture and Natural Way and an ever-increasing important. In this study is addressed on importance related to geotourism of this geoheritage.
Motif Akademi Halkbilimi Dergisi , 2020
ÖZ: Kültür turizmi, günümüzde deniz, kum ve güneş turizmine karşı alternatif turizm faaliyeti olarak birçok ülke tarafından yapılan önemli turizm faaliyetlerinden biridir. Köklü bir kültürel geçmişe sahip olan ülkeler, bu kültür unsurlarını turizme yönelik kullanmakta, ayrıca kültür unsurlarını turizmde kullanarak kültürün yaşatılmasını ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlanmaktadır. Kültür turizmi içinde önemli bir yere sahip olan unsurlardan biri de eğlence kültürüdür. Eğlence, insanların boş vakitlerini değerlendirme ve stres atmaları amacıyla başvurulan önemli unsurlardan biridir. Kültürlerden önce var olduğu bilenen eğlencenin, geçmişte özellikle kış geceleri insanların boş vakitlerini değerlendirdiği ve hoş vakit geçirdiği bir araç olduğu bilinmektedir. Eğlence unsurları, eğlenmenin yanında bireyler arasında iletişimi sağlaması bakımından da dikkate değerdir. Günümüzde zayıflamakla birlikte insanlar düğün, bayram ve mevsimsel döngüye bağlı etkinlikler düzenleyip vakit geçirmektedirler. Bu etkinliklerde geleneksel oyunlar oynanmakta olup çeşitli gösteriler yapılmaktadır. Bu unsurlar ayrıca eğlenirken eğlendirme amacı da gütmektedir. Bu eğlenceler toplu ortamlarda; köy meydanı, kahvehane, köy odası vb. mekânlarda gerçekleştirilmektedir. Ancak teknolojinin gelişmesiyle birlikte eğlence kültürü de değişim ve dönüşüme uğramıştır. Fakat günümüzde de eğlence unsurlarının yaratımında ve yapılan aktivitelerde folklor ürünlerinden yararlanılmaktadır. Çalışmada, geçmişte birçok kültüre ev sahipliği yapmış ve eğlence kültürü bakımından oldukça zengin olan Nevşehir yöresinin eğlence unsurları üzerinde durulacak olup bu unsurların turizmde kullanımı değerlendirilecektir. ABSTRACT: Cultural tourism is one of the important tourism activities which have been organized by many countries as activity of alternative tourism against sea, sand and sun tourism today. Countries that have a rooted cultural past use these cultural factors for tourism. Besides, it is provided that the culture is sustained and transferred to the next generations by using these cultural factors in tourism. One of the factors which have an important position within the cultural tourism is entertaintment culture. Entertaintment is one of the important factors which are applied in order to make use of people's spare time and let off stress. Entertaintment which is known to exist before cultures is known as a means which people make use their spare time and enjoy themselves particularly winter nights in the past. Entertaintment factors are significant regarding supply of communication among the individuals in addition to fun. People today spend time by organizing activities related to wedding, feast and seasonal cycle with the slimming. In these activities, traditional games are played and various shows are performed. These factors also aim to entertain while having fun. These entertaintments are performed in mass environments like village square, coffeehouse and village chamber. However, entertaintment culture has also undergone a change and transformation with the development.
Eurasian Academy of Sciences Eurasian Education & Literature Journa, 2019
Bu araştırmanın amacı Adıyaman ilinin turistik çekim merkezlerini değerlendirilmek ve Nemrut Dağı Milli Parkının tanıtım açısından ne derece yeterli olduğunu belirlemektir. Bölgede hizmet veren otel yöneticileri ve sahipleri ile nitel araştırma yöntemlerinden görüşme tekniği kullanarak yapılan bu çalışmada, Adıyaman bölgesine yönelik yapılan ziyaretlerin sıklıkla hangi alanda yoğunlaştığı ve ziyaretlerin hangi amaçla yapıldığı sorusuna yanıt aranmaktadır. Ayrıca bölgeye dini amaçla yapılan ziyaretlerin inanç turizmi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği de çalışmanın alt amaçları arasında yer almaktadır. Bu çalışmanın sonuçları, bölgede hizmet veren kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile paylaşılarak, Adıyaman bölgesinin ve Nemrut Dağı’nın turizm potansiyelinin planlı bir şekilde kuvvetlendirilmesi amacıyla kullanılacaktır. Ayrıca araştırma sonuçlarının Nemrut Dağı Milli Parkına yönelik turizm hareketinin şekillendirilmesinde, mevcut eksikliklerin giderilmesinde ve rekreasyon amaçlı kullanımının artmasında, yol gösterici olması beklenmektedir.
Türk Coğrafya Dergisi Turkish Geographical Review , 2020
Turizm hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ülkeler için önemli bir istihdam yaratma ve katma değer üretme kaynağıdır. Gelişmekte olan ülkeler açısından turizmin gelişimi özellikle bölgesel eko-nomik, sosyal ve kültürel dengesizliklerin ortadan kaldırılması noktasında da önemlidir. Ancak, ge-lişim ve kalkınma sürecinin doğrusal bir ivme ile devam etmesi çoğu zaman beklenemez. Bunun sosyal, politik, doğal ve çevresel nedenleri olabilmektedir. Bu araştırmada, Turizm Coğrafyası araş-tırmalarında son yıllarda kullanılan ve beklenilmeyen durumlara karşı yerel toplumların geliştirmeleri beklenilen "rezilyans" teorisi ile turizm ilişkisi ele alınmaktadır. Bu çerçevede, daha önce turizmin gelişmesi noktasında farklı olumsuz (deprem, terör, ekonomik istikrarsızlık) gibi durumlara maruz kalmış olan Van'ın Edremit ilçesi örnek alan olarak seçilmiştir. Araştırma'da veriler nitel araştırma stratejisine bağlı olarak yüz yüze mülakatlar aracılığıyla toplanmıştır. Çalışma sonucunda, yerel sektör temsilcilerinin Edremit ilçesindeki turizmin gelişimi ile değişimi sürecinde adaptasyonları eleştirel bir boyutta değerlendirilmiştir. Çalışma, özellikle rezilyans teorinin turizmle ilişkisinin yerel aktörler aracılığıyla ortaya konulması noktasında literatürde önemli bir boşluğu dolduracağı düşünülmek-tedir. Çalışma sonucunda, yerel işletmelerin ve sektör temsilcilerinin değişen sürece yönelik bakış açılarının olumlu olduğu, turistik ürünlerin çeşitlendirilmesi ve yenilikçi bir perspektifle sunulması noktasında fikir birliği içerisinde olduklarını ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte, işbirliği, birlikte hareket etme, katılımcı yönetim gibi zorlukların ise rezilyans bir turizm toplumu olma noktasında zayıf yönlerinin olduğu görülmektedir. Tourism is an important source of employment and value added for developed and developing countries alike. The development of tourism is particularly important in the elimination of regional economic, social and cultural imbalances in developing countries. However, development and advancement cannot be expected to continue with a linear acceleration. This may dependent on social, political, natural and environmental reasons. In this study, the relationship between tourism and the resilience theory which is used in tourism geography researches in recent years and which is expected to be developed by local communities against unexpected situations is thoroughly discussed. In this context, the Edremit province of Van, which has been exposed to few disturbance situations (earthquake, terrorism, economic instability) at the point of development of tourism, has been selected as a case area. The data were collected through face-to-face interviews based on the qualitative research strategy. As a result of this study, adaptations of local sector representatives in the development and change of tourism in Edremit province were critically evaluated. The study is considered to fill an important gap in the literature, especially in terms of revealing the relationship between the resilience theory and tourism through local actors. As a result of this study, it has been seen that local enterprises and sector representatives have positive views on the changing process and they all agree on diversification of tourism products and presenting them with an innovative perspective. However, it is seen that difficulties such as cooperation, acting together, participatory management have weaknesses in terms of being a resilient tourism community.