Necip Fazıl Kısakürek'in Tiyatroları Hakkında Bazı Dikkatler (original) (raw)
Necip Fazıl Kısakürek'in Tiyatrolarında Medya Eleştirisi
Journal of Turkish Studies, 2016
Necip Fazıl Kısakürek, çok yönlü sanatçılardan biridir. Şair, yazar ve fikir adamı olarak şiirleri, roman, hikâye, tiyatro ve düşünce yazıları ile Türk edebiyatında yer alır. Bu çalışmada tiyatro eserlerindeki medya eleştirisi ele alınacaktır.
Necip Fazıl Kısakürek'in Tiyatro Karakterlerinde Kişilik Değişimi
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Van Yüzüncü Yıl University The Journal of Social Sciences Institute, 2021
Necip Fazıl Kısakürek’in ikisi yarım kalmış on yedi tiyatro eseri bulunmaktadır. Bu eserler içinde; Bir Adam Yaratmak, Para, Nam-ı Diğer Parmaksız Salih, Reis Bey, Yunus Emre ve İbrahim Ethem, Püf Noktası adlı oyunların merkezî kişilerinde kişilik değişimi/dönüşümü görülür. Yazarın diğer tiyatrolarının merkezî kişilerinde kişilik değişimine rastlanmaz. Bu sebeple çalışmamız, belirtilen altı eserin kişilik değişimi odağında incelenmesi ile sınırlı tutulmuştur. Öncelikle oyun kişilerinin kişilik değişimleri kuramsal düzlemde ele alınmaya çalışılmış, bu amaçla kişilik kavramı ve kişilik değişimi ile ilgili teorik yaklaşımlara değinilmiştir. Kişilik ve kişilik değişimi kavramlarının özellikle psikoloji ve din alanlarıyla ilişkili olması nedeniyle her iki alanda yapılan bazı çalışmalara konumuzla ilişkisi bağlamında yer verilmiştir. Kurmaca metinlerde dış gerçekliğin yansıtılma biçimi, çoğu zaman yazarın niyetiyle doğrudan bağlantılıdır. Necip Fazıl Kısakürek, edebiyatın gayesi ve özelde tiyatroya yönelimi ile ilgili fikirleri bağlamında; dünya görüşü ve ideolojik bakış açısını ülküsel bir tutum olarak eserlerine yansıttığını bizzat ifade eder. Dolayısıyla oyunlarındaki merkezî şahıs kadrosunun kişilik değişimlerinin incelenmesi, yazarın ülküsel tutumuyla yazma ediminin bağdaşıp bağdaşmadığını ortaya koyması bakımından önem taşır. Bu çalışmada; belirtilen altı tiyatro eserindeki merkezî kişilerin yaşadıkları değişim ve dönüşümün tespit edilmesine ve söz konusu değişimi/dönüşümü yansıtan motiflerin betimlenerek çözümlenmesine çalışılmıştır.
Necip Fazıl Kısakürek -Tasavvuf Bahçeleri
Takdim Đrşad Edicim, Kurtarıcım ve Efendim Abdulhakîm Arvasî Hazretlerine ait, dışından öğretici mahiyette bu son asrın en büyük din eserini, en titiz sadakat, en derin dikkat ve en keskin haşyetle sadeleştirirken, kendimden ekleyeceğim biricik ölçü, Büyük Velî'nin muazzez ruhaniyetine sığınmak ve affını dilemektir. NĐSAN 1983 N.F.K. Başlangıç Zahir ilimlerinin, mevzu genişliği itibariyle tasavvuf ilmine nisbeti, bir damlanın bir deryaya kıyası gibi olduğu, bazı tasavvuf büyüklerinin açıkladıkları hususlardandır. Zira, tasavvufun mevzuu, yerinde de bahs ve zikrolunacağı gibi, meâl olarak, Allah'ın Zâtıdır. Öbür ilimlerin, mevzûu, ne kadar geniş farzedilse de «mümkinât dairesi-olabilirler âlemi»nden dışarı çıkamaz. «vücup âlemi-olması gerekenler âlemi»ne nisbetle «imkân âlemi-olabilirler âlemi»nin ne olduğu, beyandan uzaktır. Şu halde, tasavvuf ilmi, zevkî ve vicdanî olduğundandır ki, şanına lâyık bir şekilde kalemlerin diliyle yazılması ve insanların diliyle ifadesi mümkün değildir. Bununla birlikte, bağlıları tarafından pek çok kitap ve risaleler telif ve tertip edilmek suretiyle, imkân nisbetinde izahına gayret sarf edilmiş, muazzam maksat ve meseleleri de onların sohbetleri esnasında beyan ve izah oluna gelmiştir. Bu hususta, değişik derecelerde olan tasavvuf adamlarının, çeşitli meşreplerde bulunan büyüklerin her biri, muhtelif suretlerde kendi mizaçlarına göre beyanlarda bulunmuşlardır. Bir kısmı, belki büyük bir kısmı, keşfe bağlı hakikatler ve ilhama dayalı incelikler üzerinde, zeyli uzun, meâli bir, ibaresi değişik kitaplar yazmışlardır. Zünnûn, halin, devamlı zevâle maruz bulunduğuna işaret etmiştir. Bazıları, çakıp giden şimşek gibi, halin, parıldamasının ardından, zeval karanlığına büründüğünü, onun arkasında saklandığını ve değiştiğini söylemişlerdir. Şeyh-i Ekber, «Fütûhât»ın 192. babında, «-Hal, zatî bir varlığı bulunmayan, gelip geçici demek olan arazlara benzer. Varlığı zamanından başka devamlılığı yoktur» demişlerdir. Cüneyd-i Bağdadî Hazretleri de hâl ile ilgili soruya cevap olarak: (Arabîden:) Doğunca, o aydınlık, nur yıldızları, Açılır hep gizliler ve haber gelir cem'den... beytini okumuş ve hal nurlarının doğmasıyla gayb âlemdindeki gizli mânâların ortaya çıkacağını ve cem' makamından haberler getireceğini ifade etmiştir. KABZ VE BAST Bu kabz ve bast, yani salikin darlık ve genişlik halleri, birbirinin mukabili olarak, sâlik için, «havf-korku» ve «recâ-ümit» menzilesini geçtikten sonra meydana gelir. Arifte meydana gelen «kabz-darlık» hali, bu yola yeni giren salikte görülen «havf-korku», «bast-genişlik» hali de yine başlangıçta vaki olan «recâ-ümid» menzilesindedir. Korku, kalbin meyl ve arzu ettiği sevilen bir şeyin, elden kaçması endişesinden veya kalbin ürküp çekindiği, istemediği bir işin olacağı düşüncesinden doğar. Recâ ise, istenilen bir işin olmasını dilemekten veyahut sakınılan, nefret edilen bir şeyin zevalini, ortadan kalkmasını beklemekten doğar. Görüldüğü gibi, her iki halin de, yani, havfın da recânın da bağlı olduğu sebepler, istikbâle dâir işlerdir. Kabz ve bast ise, salikin, içinde bulunduğu anda meydana gelen mânâya aittir. Havf ve recâ sahibinin kalp alâkası, vadeli ve gelecekteki bir işe dayalı iken, kabz ve bast sahibi, halihazırda yüklendiği, altına girdiği varidat sebebiyle, zamanın esiri ve mahkûmudur. Kabz ve bast, salikin hallerinin değişikliği nisbetinde farklı, o nisbette değişik olur. Bazen, kalbe gelen kabz, yetersiz olunca, sâlikte, az çok uyanıklık ve şuur hali baki kalır. Bazen de gelen kabzın kuvvet ve şuurla alâkası kesilmiş olur. «Bizler, ezelde, eşyâ köleliğinden hür ve azâde, kâinat alâkalarının izlerinden gönlü arınmışlarız,» demişler...
Necip Fazıl Kısakürek ve Türkçe
Journal of Turkish Studies, 2015
Bu çalışmada Cumhuriyet devri Türk şiirinin köşe taşlarından olan Necip Fazıl Kısakürek'in şiirlerinde sıklıkla yer verdiği "tekrar"lar ve bu tekrarların işlevleri üzerinde durulmuştur.
Necip Fazıl Kısakürek'te Dinsel Değişim
ĐLÂHĐYAT FAKÜLTESĐ DERGĐSĐ
Özet-Bireylerin yaşamış oldukları dinsel değişim hadisesini ve bu esnada ortaya çıkan ruhi süreçleri incelemek din psikolojisinin temel konularından biridir. Bu bağlamda din psikolojisi insanın dinsel yaşayışında ortaya çıkan değişimlere kaynaklık eden güdülerin neler olduğunu ve değişimin hangi süreçlerden geçtiğini araştırır ve açıklar. Dinsel değişim kategorizyon yoluyla incelenebileceği gibi bireysel bağlamda da araştırılabilir. Bu çalışmada Türk şiirinde önemli bir yeri olan şair ve yazar Necip Fazıl Kısakürek'in yaşamış olduğu dinsel değişim konusu işlenmektedir.