Fi̇zi̇ksel Akti̇vi̇te Destekli̇ Oyunlaştirmanin Yabanci Di̇l Keli̇me Öğreni̇mi̇ne Etki̇si̇ (original) (raw)
2019, Journal of History School
The main purpose of gamification is to motivate people to change behaviors or develop skills (Hunicke et.al., 2004). The aim of the study was to determine the effect of physical activity supported gamification on vocabulary learning in fifth grade students. A total of 59 students (29 girls and 30 boys) with a mean age of 9.69±0.46 (mean±SD) were grouped as physical activity-supported gamification (FADOE) group (n=27) or traditional education (GE) group (n=32). Vocabulary test was applied to groups before and after 16 weeks of application. While the groups were taught 2 hours of traditional English for 16 weeks, the FADOE group received 1 hour per week physical activities supported gamification method to improve basic motor skills and vocabulary. Leadership table and certificates of achievement were used as gamification elements. In the GE group, presentation, ask and answer, group work techniques were applied. There was no statistically significant difference between the groups when data from pre-test were analyzed. On the other hand, after 16 weeks of application, it was shown that there was a significant increase in the vocabulary level of the FADOE group when compared with the GE group (p=.04). As a result of paired comparisons using pre and post measurement data in each group, there was a statistically significant increase in FADOE group (p=.01). In the light of the findings obtained in this study, it is predicted that physical activitysupported gamification method will provide permanent learning in foreign language learning and it should be used as an innovative method that increases motivation and commitment.
Sign up for access to the world's latest research.
checkGet notified about relevant papers
checkSave papers to use in your research
checkJoin the discussion with peers
checkTrack your impact
Related papers
Yabanci Di̇l Olarak Türkçeni̇n Öğreti̇mi̇nde Bi̇rleşi̇k Zamanli Fi̇i̇lleri̇n Öğreti̇mi̇
Journal of Turkish Studies, 2019
The aim of this study is to prepare the lecture and activities for teaching conjugate-time verbs in teaching Turkish as a foreign language. When an evaluation is made based on the phonetic and morphological features of Turkish, it is suggested that conjugate-time verbs have many difficulties for the target audience learning Turkish as a foreign language. Because, conjugate-time verbs are both complex and exceptions that describe both time and have more time-thanmeaning descriptions. Today, while the principles of foreign language teaching develop the four basic skills, it is necessary that the teaching of grammar, which is the whole of language rules, should be given at the same time. In this respect, foreign language teaching is considered as a whole consisting of basic language skills and language skills. From this point of view, subject expression and activities are dealt with within the frame of meaning properties in order to improve communicative ability by taking into consideration the basic grammar rules. The teaching of grammar teaching Turkish as a foreign language in the role and importance of the study, the conjugate-time of the verb place in Turkey Turkish, events are given based on theoretical information related to the necessity of teaching. Finally, studies on the teaching of conjugate-time verbs that are prepared specifically and the activities on the level of B2 and C1 in order to develop the four basic language skills (Listening, reading, speaking and writing) respectively were prepared. The study is limited to one sample for each language skill.
Avrupa Bi̇rli̇ği̇ne Uyum Süreci̇nde Yabanci Di̇l Öğreti̇mi̇
İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2008
In this study, we aimed to give information about language teaching in EU and Turkey which started negotiations for being full member in EU. Language teaching in both EU countries and in Turkey is studied comparatively in respect of some variables. These variables are: the age at which pupils are first taught foreign languages as a compulsory subject; the number of language taught during compulsory education, using " CLIL" type provision in education; percentage distribution of all pupils according to the number of foreign languages learnt in primary and secondary education; percentage of all pupils in primary and secondary education who are learning English, German and/or French; relative priority given to the aims associated with the four major skills in curricula for compulsory foreign languages in full-time compulsory education; the minimum number of hours recommended for teaching foreign languages as a compulsory subject during a notional year in primary and secondary education; minimum number of hours recommended for teaching the first foreign language as a compulsory subject in a notional year in full-time compulsory general education and number of years spent for teaching; the proportion of minimum total time prescribed for the teaching of foreign languages as a compulsory subject, as a percentage of total teaching time in primary and fulltime compulsory general secondary education; and regulations or recommendations regarding maximum class sizes for foreign languages in primary education. In the end of this study, there are regulations and recommendations about teaching foreign languages which are foreseen to be implemented in the adaptation process of EU.
Edi̇mbi̇li̇m Ve Yabanci Di̇l Öğreti̇mi̇ne Etki̇leri̇
Dil Dergisi, 2005
Edimbilim son yılların en yaygın araştırma konularından biridir. Bu çalışmada, bir dilbilim alanı olarak edimbilim kısaca ele alınmakta ve yabancı dil öğretimine etkileri üzerinde durulmaktadır. İletişimci öğretimin dilbilimsel dayanağını oluşturan edimbilimin yabancı dil öğretimindeki temel işlevi, iletişim yetisinin kazandırılması ve öğrencinin gerçek yaşamda işine yarayacak konularla sözcük dağarcığının öğretilmesidir. Yabancı dil öğretimine doğrudan ya da dolaylı şu etkileri gözlenmiştir; öğretimin öğrenci merkezli olması, öğrenci grubuna uygun ders kitaplarının belirlenmesi, ders içeriklerinin yeniden ele alınması, dilbilgisi konularının kullanıma göre yeniden düzenlenmesi, günlük yaşamla ilgili özgün metinlerin ders kitaplarına girmesi ve iletişim becerisini geliştirmeye yönelik alıştırma biçimlerinin oluşturulması.
Yapısı itibariyle yabancı dil öğretim yöntemleri içerisinde yer alan görev temelli öğretim yöntemi, öğrencilerin verilen görevleri yerine getirerek hedef dili öğrenmelerini sağlayan bir yöntemdir. Ders içerisinde yerine getirilecek görevler dersin bir parçasıdır ve bu görevler süresince öğrencilerin aktifliği söz konusudur. Öğrenciler bu süreçte yazarlar, hedef dili konuşanı dinlerler ve yeri geldiğinde tepkide bulunurlar. Araştırmada görev temelli öğrenme yönteminin gerçek dil kullanımını ne derecede kazandırdığını tespit etmek amaçlanmıştır. Durum belirleme amacıyla yapılan bu araştırma, veri toplama aracı olarak gözlem, görüşme ve video kayıtlarının kullanıldığı nitel araştırma yöntemi çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma, Erzincan Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Dil Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın katılımcıları bu merkezde öğrenim görmekte olan 12 yabancı uyruklu öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma elde edilen veriler içerik ...
2019
Yuksekogretim kurumlarinda zamaninda ve dogru bilgi paylasimlari egitim ogretim kalitesini olumlu yonde etkilemektedir. Eksik veya zamansiz bilgi ise basarisizliga neden olabilmektedir. Hazirlik egitimi alacak universite ogrencilerinin, yuksekogretim ile ilk bulusmalarini ve yuksekogretime bir yillik adaptasyon surecini yasadiklari Yabanci Diller Yuksekokullarinda etkilesimli bilgi ihtiyacinin tespiti bu cercevede cok onemlidir. Universitelerde bilgi paylasimlarinin afis, poster vb. geleneksel yontemlerle yapilmasina alternatif olarak teknolojik gelismelerle birlikte yeni paylasim alanlari da ortaya cikmaktadir. Bu calisma, Yabanci Diller Yuksekokullarinin etkilesimli bilgi ihtiyaclarini tespit ederek buna uygun bir mobil gelistirme amaciyla yapilmistir. Denek grup ile yapilan anket calismalari sonucu mobil uygulamada olmasi gereken ozellikler tespit edilip, YDY MOBIL adinda bir mobil uygulama gelistirilmistir. Bu sayede ogrencilerin zaman ve mekân kavrami olmaksizin, mobil cihazlar...
Müzi̇k Eği̇ti̇mi̇ Anabi̇li̇m Dali Son Sinif Öğrenci̇leri̇ni̇n Yabanci Di̇l Öğrenme Strateji̇leri̇
EKEV akademi dergisi, 2015
İlişkisel tarama modelinin kullanıldığı bu çalışmada, müzik eğitimi anabilim dalı son sınıf öğrencilerinin yabancı dil öğrenme stratejileri incelenmiştir. Araştırmada, veri toplama aracı olarak Oxford (1990) tarafından geliştirilen, Cesur ve Fer (2007) tarafından Türkçeye çevrilerek geçerlik-güvenirlik çalışması yapılan "Dil Öğrenme Stratejileri Envanteri" kullanılmıştır. Araştırma; 2014-2015 eğitim-öğretim yılında Türkiye'nin farklı coğrafi bölgelerinde bulunan ve tesadüfi örnekleme yoluyla seçilen 253 son sınıf müzik eğitimi anabilim lisans öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Dil öğrenme stratejilerinden ne ölçüde yararlanıldığının belirlenmesi amacıyla yapılan çalışmanın sonucunda; müzik eğitimi anabilim dalı son sınıf öğrencilerinin önemli bir bölümünün bellek stratejisini kullandıkları ortaya çıkmıştır. Bu sonucun da sınav odaklı yabancı dil öğreniminin bir sonucu olabileceği ve çeşitli değişkenlerle dil öğrenme stratejilerini kullanma derecesi arasındaki istatistik olarak önemli/yüksek bulunan puanlarla açıklanabildiği sonucuna varılmıştır.
Yabanci Di̇l Olarak Türkçe Öğreti̇mi̇nde Ünsüzleri̇n Sesleti̇mi̇ne İli̇şki̇n Bi̇r Uygulama
International Journal of Language Academy, 2021
Yabancı dil öğretiminde, konuşma becerisi temel beceriler arasında öğrencilerin geliştirmekte en zorlandıkları becerilerden biridir. Yabancı dil olarak Türkçe öğrenen ve ana dilleri farklı olan pek çok öğrencinin Türkçeyi sesletme konusunda da her düzeyde oldukça zorlandıkları gözlenmektedir. Ancak yabancılara Türkçe öğretimi sırasında konuşma etkinliklerine her ne kadar yer verilse de sesletimle ilgili etkinlikler çok eksik kalmakta, bu da sözlü iletişimde doğru anlaşılamama gibi sorunlara neden olabilmektedir. Bu çalışmanın çıkış noktası sözlü iletişimin önemli bir parçası olan sesletim konusunda yabancı öğrencilerin akademik olarak sorunlarının belirlenmesi gerekliliğidir. Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde sesletime yönelik olarak hazırlanan bu makalede, Çukurova Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezinde yabancı dil olarak Türkçe derslerine katılan Afrikalı öğrencilerin Türkçedeki ünsüzlerin sesletimiyle ilgili yaşadıkları sorunların belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda ilgili öğrencilerin sesletiminde en çok sorun yaşadıkları ünsüzleri belirleyebilmek için bir sormaca hazırlanmıştır. Bu sormaca, Afrika'nın çeşitli ülkelerinden gelen C1 düzeyindeki 18 öğrenciye uygulanmıştır.
Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature, 2021
Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, birleşik fiiller, etyardımcı fiili, yap-yardımcı fiili. ÖZ Bu çalışma Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin, "ziyaret et-mi /ziyaret yapmı doğru?"; kahvaltı etmek mi/ kahvaltı yapmak mı?"; bunlar doğruysa namaz yapdiyebilir miyim?" gibi birleşik fiilleri kullanma konusundaki sorularından ortaya çıkmıştır. Aslında "yap-" yardımcı fiilinin kullanımı konusunda ana dili Türkçe olan öğrencilerde ve öğreticilerde de bir tartışma olduğu görülmektedir. Bu amaçla çalışmada öncelikle birleşik fiillerin ve özellikle "et-" ve "yap-" yardımcı fiillerinin (eylemlerinin) alanyazında nasıl ele alındığı incelenmiştir. Ardından Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde "isim + yardımcı fiiller" den "etmek ve yapmak" yardımcı fiiliyle kurulan birleşik fiillerin temel seviyeden ileri seviyeye kadar nasıl ele alındığını incelemek amacıyla "İstanbul Yabancılar için Türkçe" ders kitabının tüm seviyelerindeki birleşik fiiller (et-ve yap-'la kurulan) listelenmiştir. Araştırma nitel veri toplama tekniklerinden faydalanılarak gerçekleştirilmiştir. Tarama modeli kullanılan betimsel bir çalışmadır. Araştırmada verilerin toplamasında doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda "İstanbul Yabancılar için Türkçe" ders kitabındaki etkinlik ve metinlerde "et-" yardımcı fiiliyle kurulmuş 133, "yap-" yardımcı fiiliyle kurulmuş 68 birleşik fiilin kullanıldığı ve "kahvaltı yap-/ kahvaltı et-" şeklindeki iki kullanımın da kitapta yer aldığı tespit edilmiştir. Bu tespit ve alanyazındaki diğer çalışmalardan hareketle "yap-" yardımcı fiilinin uygun isimlerle "et-" yardımcı fiili gibi birleşik fiil olarak kullanılmasında bir sakınca olmadığı görülmüştür.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.