Orta Karbonlu AISI1040 İmalat Çeli̇ği̇ne Uygulanan Sicak Dövme İşlemi̇ni̇n Malzemeni̇n Mekani̇k Özelli̇kleri̇ne Etki̇si̇ (original) (raw)
Related papers
AISI 4140 Çeliğinin TORNALANMASINDA ATOMİZE EDİLMİŞ BİTKİSEL ESASLI KESME SIVILARININ PERFORMANSI
Teknik bilimler dergisi, 2019
Bu çalışmada iki farklı oranda soya yağı-su karışımıyla kesme sıvısı oluşturulup, mineral esaslı ticari kesme sıvısı ile tornalama işleminde kesme performansına etkileri bakımından karşılaştırmalar yapılmıştır. İş parçası olarak AISI4140 çelik malzeme kullanılmıştır. İki farklı kesme ve ilerleme hızlarıyla beraber üç adet kesme sıvısı denenerek toplamda on iki deney yapılmıştır. %5 ve % 10 oranlarındaki Soya yağı ve su dan elde edilen kesme sıvılarının, yüzey pürüzlülüğü (Ra), tornalama kuvveti (Fc) ve takım aşınması (VB) üzerindeki performansları karşılaştırılmıştır. Deney için kesme derinliği, kesme hızı ve ilerleme hızları belirlenerek takım aşınması oranı VB için 0,6mm alınmıştır. Deney sırasında bitkisel kesme sıvıları ultrasonik atomizer ile soğuk buhar olarak püskürtülmüştür. Genel olarak deney sonuçları değerlendirildiğinde bitkisel esaslı kesme sıvılarının kesme kuvvetini, yüzey pürüzlülüğünü ve takım aşınmasını azaltmadaki performansının ticari kesme sıvısından daha iyi olduğu görülmüştür.
Endüstri̇yel Demi̇r Talaşi Atiğinin Betonun Bazi Mekani̇k Özelli̇kleri̇ne Etki̇si̇
2013
In this study, the effects of industrial iron chip wastes on concrete pressure strength and surface hardness were investigated experimentally. For this purpose, deponent concrete samples (pure concrete or additive free concrete) which provide concrete strength properties of C25 and C30 according to TS 802 and three experiment groups consisting of iron chip wastes were formed. Experiment samples with iron chip wastes were prepared by reducing the aggregate weight, in the range of 0-2 mm, of deponent concretes with the rate of 50% and by replacing it with waste iron chip. 24 experiment samples in shape of cubes (15x15x15cm), after 7 and 28 days, were subjected to pressure strength experiments according to TS EN 12390–3 and subjected to surface hardness experiments according DIN 1048. As a result of the experiments, it was found that surface hardness and pressure strengths of the samples having 50% iron chip is greater than deponent concretes.
NWSA Academic Journals, 2017
ISIL İŞLEM UYGULANMIŞ ORTA KARBONLU ÇELİKTE MİKROYAPI DEĞİŞİMİNİN BULANIK MANTIK İLE TAHMİN EDİLMESİ ÖZ Bu çalışmada, su verme işlemi ile mikroyapısı martenzit faza getirilmiş, AISI 1050 orta karbonlu çeliğe üç farklı ısıl işlem sıcaklığı ve üç farklı ısıl işlem süresi uygulanmış ve bu işlemler sonucunda mikroyapıda gözlenen değişimler bulanık mantık ile tahmin edilmiştir. Mikroyapı değişimlerini tahmin etmek için üç farklı sıcaklık 500°C, 600°C ve 700°C ve üç farklı süre 15, 60 ve 180 dakika giriş parametresi olarak seçilmiştir. Giriş parametrelerine bağlı olarak mikroyapının küreselleşme oranı dilsel ifade olarak hiç, az, orta ve çok sözcükleri ile bulanıklaştırılarak dokuz adet kural oluşturulmuştur. Küreselleştirme oranı tahminlerini yapılabilmesi için Mamdani çıkarım yöntemi kullanılmıştır. Sonuç olarak bulanık mantık ile orta karbonlu çeliğin mikroyapı değişimleri başarılı bir şekilde tahmin edildiği görülmüştür.
Fe-V-B ESASLI ALAŞIMLA YÜZEYİ SERTLEŞTİRİLMİŞ AISI 1020 ÇELİĞİNİN ÖZELLİKLERİ
SAÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2015
Bu çalışmada farklı oranlarda hazırlanan ferro vanadyum,ferro bor ve demir tozları TIG kaynağı yöntemi ile AISI 1020 ve AISI 316 çeliklerinin yüzeylerine sert kaplama yapılmıştır. Öncelikle makro inceleme yapılmış olup matris, arayüzey ve kaplama tabakası açık bir şekilde görülmüştür. Değişen vanadyum ve bor oranlarına bağlı olarak mikroyapı ve sertlikteki değişimler incelenmiştir. Bor oranına bağlı olarak borür miktarının arttığı ve morfolojik olarak değişimlerin ortaya çıktığı görülmüştür. Kaplama tabakasının kompozit sertliği AISI 1020 çeliği için 280 ile 150 HV AISI 316 çeliği için ise 450 ile 250 HV arasında değişmektedir. Kaplama tabakasında yapılan XRD analizleri sonucu kaplama tabakasının Fe, Fe2B ve VB fazlarını içerdiği görülmüştür.
Düzce Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi
Kriyojenik işlem malzemelere uygulanan ve malzemelerin tribolojik özelliklerini geliştiren ve geleneksel ısıl işlemi tamamlayıcı veya geleneksel ısıl işleme alternatif ucuz bir ısıl işlemdir. Malzemelere uygulanan kriyojenik işlemin, kalıntı östeniti martenzite dönüştürdüğü, daha homojen mikroyapı sağladığı, aşınma direncini, sertlik ve elektrik iletkenliğinde artış sağladığı bilinmektedir. Bu çalışmada sığ kriyojenik işlemin AISI 410 paslanamaz çeliğin mikroyapısına, sertliğine ve elektrik iletkenliğine etkisi araştırılmıştır. Sığ kriyojenik işlem 4 farklı (24, 48, 72 ve 96 saat) bekleme sürelerinde uygulanarak bekleme süresinin etkisi tespit edilmiştir. İşlem görmemiş numuneler (N0) referans alınarak sonuçlar değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre sığ kriyojenik işlemin AISI 410 paslanmaz çeliğin mikroyapısını düzenleyerek homojen hale getirdiği gözlemlenmiştir. Sığ kriyojenik işlem N4 numunenin sertliğini, N0 numuneye göre yaklaşık %4 arttırmıştır. Ayrıca elektrik iletkenliğinde %300 artış sağlanmıştır. Sertlik ve elektrik iletkenliğine en fazla etki 96 saat bekleme süresinde elde edilmiştir. Genel olarak sığ kriyojenik işlemin, uygun bekleme süresinde, paslanmaz çeliğin sertlik ve elektrik iletkenliğine olumlu etkiye sahip olduğu görülmüştür.
Aisi 2205 / Aisi 1020 Malzeme Çi̇fti̇ni̇n Sürtünrme Kaynaği İle Bi̇rleşti̇ri̇lmesi̇
Engineering sciences, 2013
AISI 2205 / AISI 1020 MALZEME ÇİFTİNİN SÜRTÜNME KAYNAĞI İLE BİRLEŞTİRİLMESİ ÖZET Bu çalışmada, kendi sınıfında en yaygın kullanım alanına sahip AISI 2205 dubleks paslanmaz çelik ile kaynak kabiliyeti yüksek ve aynı zamanda uygun fiyat avantajına sahip düşük karbonlu AISI 1020 çelik çifti farklı işlem parametreleri (1300, 1500 ve 1700 dev/dk devir sayısı, 4, 6 ve 8sn sürtünme süresi ve 40 MPa sürtünme basıncı) kullanılarak katı hal kaynak yöntemlerinden biri olan sürekli tahrikli sürtünme kaynağı ile birleştirilmiştir. Elde edilen bu kaynaklı bağlantıların birleşme arayüzeyinde meydana gelen değişiklikler SEM analizi ile belirlenmiştir. Kaynaklı bağlantılara çekme testi uygulanarak hasar süreçleri incelenmiş olup, bağlantı arayüzeyine dik doğrultuda mikrosertlik ölçümleri yapılmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda; bu iki malzemenin sürtünme kaynak yöntemiyle problemsiz olarak birleştirildiği tespit edilmiştir.
Uludağ üniversitesi mühendislik fakültesi dergisi, 2017
Bu çalışmada, prototip sac metal kalıpçılığında kullanıma uygun ötektik ve ötektik civarı (ötektikaltı ve ötektiküstü) Bi-Sn alaşımlarının mekanik özellikleri incelenmiştir. Üretilen bu alaşımların mekanik özelliklerini belirlemek üzere alaşımlara sertlik, çekme ve basma testleri uygulanmıştır. Ötektiküstü alaşımlarda Bi artışı ile sertlik artarken, ötektikaltı alaşımlarda sertlik Bi artışı ile azalmıştır. Maksimum sertlik değeri %60 Bi içeren ötektikaltı alaşımda elde edilmiştir. Alaşımların çekme mukavemetleri ise genel itibariyle Bi artışıyla azalmıştır. En yüksek çekme mukavemeti değeri, %51 Bi oranındaki ötektiküstü alaşımda elde edilmiştir. Ötektiküstü alaşımların uzama oranları genel itibariyle ötektikaltı alaşımlardan daha yüksektir. Maksimum uzama oranı ise ötektik alaşımda elde edilmiştir. Diğer taraftan, alaşımların basma mukavemetleri Bi oranı ile azalmıştır. En yüksek basma mukavemeti değeri de, %51 Bi oranındaki ötektiküstü alaşımda elde edilmiştir.
ÖZET/ABSTRACT Bu çalışmada, östenitik (AISI 303) ve martensitik (AISI 410) olmak üzere iki farklı mikro yapıya ve kimyasal bileşime sahip paslanmaz çelik malzemelerin işlenebilirlik özellikleri araştırılmıştır. İşlenebilirlik deneyleri kuru tornalama ortamında gerçekleştirilmiştir. Deneylerde 0.12 mm/dev ilerleme hızı ve 1.2 mm talaş derinliği sabit tutulmuş, kesici uç olarak TiC kaplı sementit karbür takım kullanılmıştır. İşlenebilirlik özelliklerinden tornalama kuvvetleri, talaş formu ve yüzey pürüzlüğü incelenmiştir. Kesme hızına bağlı olarak farklı kesme kuvvetleri ve yüzey pürüzlülüğü değerleri elde edilmiştir. Her iki malzeme için artan kesme hızı ile birlikte tornalama kuvvetleri azalmıştır. Kimyasal bileşiminde yüksek orandaki sülfür içeren östenitik paslanmaz çelik (AISI 303), martensitik paslanmaz çelik (AISI 410) malzemeye göre daha düşük tornalama kuvvetleri ve yüzey pürüzlülük değerleri vermiştir. In this study, machinability properties of stainless steel materials having two different microstructures and chemical compositions, namely austenitic (AISI 303) and martensitic (AISI 410), were investigated. Machinability studies were carried out in dry turning conditions. In experiments, cemented carbide tool coated with TiC was used and, feed rate and depth of cut were kept constant at 0.12 mm/rev and 1.2 mm consequently. Turning forces, chip forms and surface roughness were examined as machinability properties. Different cutting forces and surface roughness were obtained depending on cutting speeds. Turning forces decreased with increasing cutting speed for both materials. Because of the high ratio of the sulphur in austenitic stainless steel (AISI 303) lower turning forces and surface roughness were abtained for this steel than the martensitic stainless steel (AISI 410).
Politeknik Dergisi, 2006
Bu çalışmada, farklı kesici takım kaplama malzemesinin farklı işleme parametrelerine bağlı olarak iş parçasının yüzey kalitesi üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla, AISI 1040 çeliği; PVD yöntemiyle Al 2 O 3 kaplanmış, CVD yöntemiyle üç katlı kaplama uygulanmış (en üstte TiN kaplı) iki farklı sementit karbür takımla torna tezgahında, soğutma sıvısı kullanılmadan işlenmiştir. Kesme parametrelerinden kesme derinliği sabit tutularak (2.5 mm) beş farklı kesme hızı (58, 83, 116, 163, 225 m/min) ve iki farklı ilerleme (0.24, 0.32 mm/rev) değerlerinde talaş kaldırma işlemleri gerçekleştirilerek bu parametrelerin yüzey pürüzlülüğü üzerindeki etkileri incelenmiştir. Yapılan deneylerde en düşük ortalama yüzey pürüzlülüğü en üstte TiN kaplı üç katlı kaplamaya sahip takımla elde edilmiştir. İlerleme miktarının %33 artırılmasıyla ortalama yüzey pürüzlülüğünde %14 artış gözlenmiş, kesme hızının %388 artırılması ise yüzey pürüzlülüğünde %114 iyileşme elde edilmiştir.