Küçük Ölçekli Sanayi Bölgesinde İşçi Olmak: Sınıf Oluşumu Bağlamında İşçi Deneyimleri Odaklı Bakış Açısı, Terazidere Örneği (original) (raw)

Pandemi Sırasında Öğrenme Kayıpları "İstanbul Ataşehir Çağrıbey İlkokulu Örneği

Journal of social, humanities and administrative sciences, 2023

Bu çalışmanın amacı, pandemi döneminde görülen öğrenme kayıplarını Ataşehir Çağrıbey ilkokulu örneği üzerinden incelemektir. Araştırmada; öğrencilerin ve ebeveynlerin sosyodemografik özellikleri, yapılandırılmış görüşme soruları ve öğrencilerin not ortalamaları da incelenerek öğrenme kaybının nedenleri araştırılmak istenmiştir. Yöntem: İstanbul Ataşehir Çağrıbey İlkokulu 2019 ve 2022 yılında mezun olan öğrencilerden veri toplanmıştır. 2019'da mezun olan 15 öğrenci; 2022'de mezun olan 15 öğrenci bu araştırmanın örneklemini oluşturmaktadırlar. Bu çalışma kapsamında toplamda 30 öğrenci mezuniyet ortalamaları, ebeveynlere uygulanan demografik bilgili formu ve yapılandırılmış görüşme sorularından faydalanılmıştır. Bulgular: Mevcut veriler kullanılarak shapiro-wilk testi, dağılım ölçüleri, mann-whitney u, kruskalwallish testi kullanılmıştır. Öğrenci puanları ile çalışmada kullanılan sürekli değişkenler arasındaki ilişki spearmankorelasyon Katsayısı ile verilmiştir. Analizler sonucu öğrenme kayıpları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Sonuç: Bu çalışmada öğrenme kaybı açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulmamıştır. Bu araştırma örneklemi genişletilerek farklı tasarımlarla çalışmalara devam edilmelidir.

Ankara’daki Halk Kütüphanesi Hizmet Niteliğinin Değerlendirilmesi

Turk Kutuphaneciligi, 2012

Kuruluşlarda hizmet niteliğinin belirli aralıklarla ölçülmesi hizmet politikala rının temel unsurlarından birisidir. Hizmet niteliğinin ölçülmesi, aynı zamanda hizmetlerin geliştirilmesi ve benzer kuruluşlarla karşılaştırılması için yapılması gerekli bir işlemdir. Bu çalışmanın amacı, Ankara'da belirlenen halk kütüphane lerinin hizmet niteliklerinin bir ölçek temelinde değerlendirilmesidir. Araştırma nın kapsamına alınan kütüphaneler Ankara'da üst, orta ve alt sosyo-ekonomik bölgelerden seçilen Cebeci Halk Kütüphanesi (Cebeci HK), Mamak İlçe Halk Kü tüphanesi (Mamak İHK) ve Or-An Sevgi Yılı Halk Kütüphanesidir (Or-An HK). Araştırma çerçevesinde 2011 yılı Kasım ayında bu üç kütüphanenin toplam 120 kullanıcısına Libqual+™ Hizmet Nitelik Ölçeğine dayalı bir anket uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, kullanıcılar bu kütüphanelerin hizmet kalitesinden genelde memnundurlar. Ancak, kütüphanelerde bilgiye erişim ve halkla ilişkiler açısından bazı memnuniyetsizlikleri bulunmaktadır. Kullanıcılar bu kütüphanelere tüm hizmet niteliği unsurları itibariyle 9 üzerinden ortalama 7,2 puan vermişlerdir ve bu konuda kütüphaneler arasında anlamlı bir fark bu lunmamıştır.

Kadim belgeler, değişen yaklaşımlar: Modern Osmanlı tarihyazımında mahkeme kayıtlarının kullanımı üzerine bir analiz

TUHED, 2021

Bu çalışma 1930’lardan günümüze Osmanlı tarihçilerinin tedavülünde olan ve Osmanlı tarihinin “altın madeni” olarak değerlendirilen şer‘i mahkeme kayıtları ya da şer‘iyye sicillerinin hangi metodolojik ve teorik çerçeveler dâhilinde kullandıklarının kritik bir değerlendirmesini yapmayı amaçlamaktadır. Gerek alanda itibar görmüş şer‘iyye sicilli temelli çalışmalar gerekse 1990’lı yıllardan itibaren bu çalışmalar üzerine kaleme alınan tarihyazınsal değerlendirmeler bize şer‘iyye sicillerinin şimdiye kadar belli başlı üç yaklaşımla ele alındığını gösterirler. 1) Yapısalcı yaklaşımda, sicillerde bulunan mebzul miktarda veriler, sosyal ve ekonomik yapıları değerlendirmek için yorumlanır. 1960’larda başlayıp 1990’ların ortalarına kadar devam eden bu aşamada, kadı sicilleri toplum ve ekonomideki uzun vadeli yapısal örüntüleri incelemek ve çeşitli bölgelerin, eyaletlerin ve şehirlerin bütüncül tarihini yazmak için kullanılmıştır. 2) 1990’ların ortalarından itibaren ise, sicil temelli tarih yazımında post yapısalcı okumalarda geliştirilen soruların ve yaklaşımların bazılarının dikkate alınıp eleştirel bir şekilde benimsenmesi yoluyla kademeli olarak “kültüre yöneliş” gerçekleşmiştir. 3) Yirmi birinci yüzyılın başlarına gelindiğinde, “kültüre yöneliş” hâlâ devam etmekle beraber bazı Osmanlı tarihçileri kadı sicillerini “sosyo- hukuki (socio-legal)” bir gözlükle okumaya başlamıştır. Kadı sicillerinin sosyo-hukuki perspektiften okunması kültürel yaklaşımlardan ve söylem analizinden büyük ölçüde beslenmekle beraber, sayısal analiz kullandığı için farklıdır. Bu çalışmada yukarıda bahsedilen yaklaşımlar daha ayrıntılı bir şekilde açıklanmakta, ayrıca alandaki bazı dönüm noktaları ve Osmanlı tarih yazımını nasıl şekillendirdikleri ele alınmaktadır. Anahtar Kelimeler: Osmanlı mahkeme kayıtları, şer‘iyye sicilleri, tarihyazımı, yapısalcılık, postmodernizm

Kadın Duyarlı Ulaşım Önceliklerinin Belirlenmesi ve Politika Üretimi: Ankara Örneği

OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 2020

Günümüzde, kentsel ulaşımda harcanan zaman, kent fizik mekânı açısından bakıldığında, arazi kullanımı ve ulaştırma altyapısının gelişmişliğine göre değişkenlik göstermektedir. Birey açısından bakıldığında, yolculuk süresindeki farklılığın en önemli göstergesi, cinsiyet, yaş grubu, kullanılan ulaşım türü, yolculuk zinciri ve yolculuk amacı olarak kabul edilebilir. Farklı yaş gruplarındaki kadın ve erkekler, farklı yolculuk amaçlarıyla, farklı ulaşım türlerini kullanarak, farklı sürelerde yolculuk gerçekleştirmektedir. Yerel yönetimler bu farklılıkları göz ardı ederek her bireyin benzer şekilde kent içi hareketlilikte bulunduğunu varsayarak, erkek egemen bir toplumu öncelik gözeterek belirli bir düzeyde toplu taşıma hizmeti sunmaktadırlar. Bu durum kadınların gün içi hareketliliklerini olumsuz etkilemekte ve kadının kent hayatına katılımını ve kentteki hareketliliğini kısıtlamaktadır. Bu çalışma, kentsel politika koyucuların, yerel yönetimlerin ve kentsel ulaşım alanında çalışma yapanları yönlendirecek, özellikle toplu taşıma sistemleri ve taşıtları özelinde, kadın duyarlı ulaşım önceliklerinin geliştirilmesine yönelik öneriler sunmaktadır. Çalışma kapsamında Viyana, Berlin ve Malmö kentlerindeki örneklerin incelenmesi ve Ankara'da 2013 yılında gerçekleştirilen hanehalkı anketlerinden elde edilen verilerle, bir büyükşehirde yaşayan kadın nüfusunun ulaşım davranışları değerlendirilerek, kadın duyarlı ulaşımı destekleyen önerilerin geliştirilmiştir.

Veri Zarflama Analiziyle Hizmet Etkinliği Ölçümü: Diyarbakır DİSKİ Örneği

Selcuk Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi, 2014

Yerleşik yaşamın en temel gereksinimlerinden birisi altyapı hizmetlerinden olan su ve kanalizasyon hizmetleridir. Özellikle günümüz dünyasında nüfus artışı, su kaynaklarının kirletilmesi, bilinçsiz kullanım, ülke yönetimlerince suyun politik bir araç olarak kullanılması gibi, birçok nedenden dolayı su yönetimiyle ilgili krizler sıkça gündeme gelmektedir. Aynı şekilde kullanılan suyun atık haline geldikten sonra toplanması, iletilmesi ve arıtılarak çevreye zarar vermeden alıcı ortama sunulması da çevre bilincine katkı anlamında oldukça önemlidir. Bu bağlamda, günümüzde su ve kanalizasyon hizmetlerinin sunulması esnasında ekinlik, verimlilik, kalite, insan ve çevre odaklılık gibi konular üzerinde çalışmalar yapılan önemli konulardır. Bahis konusu bu hizmetlerin kamu, özel veya kamu-özel ortaklığı tarafından yerine getirmesi gerekliliği, günümüzde tartışılan konuların önünde gelmektedir. Dünyanın birçok ülkesinde, Türkiye'de de olduğu gibi su ve kanalizasyon hizmetleri kamu eliyle, yani yerel yönetimler tarafından yerine getirilmektedir. Türkiye'de su ve kanalizasyon hizmetleri, kent merkezlerinde il belediyelerince, büyükşehirlerde bağlı kuruluşlar, kent merkezi dışında ise il özel idareleri tarafından karşılanmaktadır. Çalışmada; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı kuruluş olan Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin yıllara göre hizmet etkinliği Veri Zarflama Analizi ile ölçülmüş, etkinliğin yıllara göre değişimi karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Etkin olmayan yıllar tespit edilerek sorunların nedenleri analiz edilmiştir. Etkinlik ölçümü su ve kanalizasyon olmak üzere iki hizmet alanına göre, 2000-2012 yılları için yapılmış ve böylelikle her yılın etkinlik düzeyi birbiriyle karşılaştırılmıştır. Veri zarflama analizi çıktıya yönelik BCC metoduyla yapılmış ve girdi değişkenleri olarak; toplam personel sayısı, içme suyu şebeke uzunluğu, atık su şebeke uzunluğu, kente verilen su miktarı ile ilgili veriler, çıktı değişkenleri olarak da toplam abone sayısı, faturalandırılan su ve atık su miktarı ile ilgili verileri kullanılmıştır.

Türkiye’de Kadınlarda Obezite Üzerine Sosyoekonomik Faktörlerin Etkisi ve Gelir Eşitsizliği

Gaziantep University Journal of Social Sciences, 2020

Bu çalışma, TÜİK "2008 Sağlık Anketi Verileri" kullanılarak kadınlarda obezitenin yaratmış olduğu eşitsizliği analiz etmektedir. Çünkü yetişkin kadınlarda gelir, eğitim ve meslek gibi farklı sosyoekonomik boyutlarda obezite yaygınlığı erkeklerden daha yüksek gözlenmiştir. Çalışmanın amacı Türkiye'de obez kadınlar arasında eşitsizliğe neden olan sosyo demografik değişkenleri bulmaktır. Türkiye'de sosyoekonomik değişkenlerle kadın obezite arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için, probit model yaş, eğitim, gelir, yerleşim yeri, medeni durum, ve meslek gibi açıklayıcı değişkenler kullanılarak tahmin edilmiştir. Probit model sonuçlarına bağlı olarak, zenginlerle fakirler arasında kadın obezitesinin gelirle ilişkisini değerlendirmek için çeşitli yoğunlaşma indeksleri hesaplanmıştır. Obezitenin toplam yoğunlaşma indeksi 0.2186 bulunmuştur. Bu obezitede gelirle ilgili eşitsizliğin fakirler arasında yoğunlaştığını gösterir. Yoğunlaşma indeksi ölçümüne göre, yaş grupları, eğitim durumu, medeni durum ve meslek durumu, sosyoekonomik değişkenler kadın obezitesindeki eşitsizliğe katkıda bulunan en önemli faktörlerdir.

Otel Yöneticilerinin Lisans Düzeyinde Turizm Eğitimi Almiş İşgörenleri İle İlgili Değerlendirmeleri: Ankara’Daki Dört Ve Beş Yildizli Otellerde Bir Araştirma

Sosyal Ve Ekonomik Arastırmalar Dergisi, 2006

Günümüzde büyük bir gelişme eğilimi içerisinde olan turizm sektörü, bir yandan yarattığı istihdam ve gelir, bir yandan da diğer sektörlerle olan ilişkisi açısından oldukça önemli bir konuma gelmiştir. Bu gelişim sürecini etkileyen en önemli öğelerden biri, şüphesiz ki, gereksinim duyduğu bu alana özgü eğitim almış nitelikli işgörenlerdir. Turizm alanında verilen eğitim ve bu eğitimin niteliği, işgücünün etkinliğini ve verimliliğini doğrudan etkileyerek, gerek işletmelere gerekse ulusal ekonomiye olumlu katkılar sağlayacaktır. Bu araştırmanın amacı, otel yöneticilerinin işletmelerinde çalışmakta olan lisans düzeyinde turizm eğitimi almış işgörenleri ile ilgili değerlendirmelerini araştırarak, lisans düzeyinde turizm eğitimi almış işgörenlerin niteliklerinin bir incelemesini yapmaktır. Bu yolla, verilen turizm eğitiminin eksik yönleri ve geliştirilmesi gereken yönleri de belirlenebilecektir. Bu amaç doğrultusunda, Ankara'daki dört ve beş yıldızlı otel işletmelerinde bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında otel yöneticilerinin (s = 137) yapılandırılmış bir anket formunu doldurmaları istenmiştir. Anket uygulaması ile elde edilen verilerin analizi sonucunda yöneticilerin, lisans düzeyinde turizm eğitimi almış işgörenleri ile ilgili değerlendirmelerini açıklayan altı boyut etrafında toplanmış 36 öğeden oluşan bir yapı belirlenmiştir. Elde edilen altı boyut, "iletişim", "yönetsel başarı", "mesleki başarı", "kişisel gelişim ve etik", "deneyim ve profesyonellik" ve "vizyon ve çözümleyici düşünce" olarak adlandırılmıştır. Yöneticilerin, lisans düzeyinde turizm eğitimi almış işgörenleri ile ilgili genel değerlendirmelerinin olumlu olmasıyla birlikte, "vizyon ve çözümleyici (analitik) düşünce", "yönetsel başarı" ve "mesleki başarı" boyutlarında diğer boyutlara göre söz konusu işgörenleri daha az başarılı buldukları anlaşılmaktadır. Diğer

Enflasyon Hedeflemesinin Kamu Borçlarına Etkisi: Eğilim Skoru Eşleştirme Yöntemleri ile Analizi

DergiPark (Istanbul University), 2022

Bu çalışma, enflasyon hedeflemesi politikasının iç ve dış kamu borcu üzerindeki etkisini gelişmiş ve gelişmekte olan ülke gurupları için eğilim skoru eşleştirme yöntemini kullanarak inceler. Enflasyon hedeflemesi rejiminin ortalama işlem etkisi ile işleme tabi olanlar üzerindeki ortalama işlem etkilerini tahmin etmek için en yakın komşu eşleştirme, radyan, katmanlaştırma ve kernel eşleştirme olmak üzere dört eşleştirme yöntemi ile analiz eder. Sonuçlar, enflasyon hedeflemesi politikasının dış kamu borcunu hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomiler için azalttığını güçlü ve istatistiksel olarak anlamlı şekilde ortaya koyar. Ayrıca enflasyon hedeflemesi uygulanmasının gelişmekte olan ekonomilerde iç kamu borcunu azalttığı istatistiksel olarak anlamlı şekilde ortaya konulur.

MEJRS 3(2) İstanbul'a Mülteci Rotaları ve Emek Piyasasına Katılım Dinamikleri: Suriyeli-olmayanlar ile Karşılaştırmalı Suriyeliler Örneği

MIDDLE EAST JOURNAL OF REFUGEE STUDIES, 2018

Türkiye 2015 yılı itibarıyla dünyanın en çok mülteci barındıran ülkesi olmuştur. Geçmişinde belirgin göçler almış olmasına rağmen, sayıları milyonlarla ifade edilen Suriyeli mülteci akışı, Türkiye'ye giren göç bağlamında nicel ve nitel önemi arttırmıştır. Nitekim bu çalışmanın amacı diğer zorunlu göçmenler ile karşılaştır-malı olarak Suriyelilerin göç ve uyum süreçlerindeki benzerliklerinin ve farklılıkların ortaya konulmasıdır. Bu amaca ulaşmak için Türkiye'nin en çok göçmen alan şehri İstanbul'da 32 derinlemesine yarı-yapılandırılmış mülakat yapıldı. İçerik analizi ile mültecilerin rotaları ve sosyal ağları üzerinde duruldu. İstanbul'a geliş yolları analiz edildiğinde Kunz'un modelleri örneklerimizle onaylandı ve bu bağlamda Suriyeliler için bir tipoloji geliştirildi. Ardından, çalışma Suriyeli-olmayanların yerleşiminde aile ağının etkisi olmamasına karşın, Suriyeliler için göçün bir aile kararı olduğunu göstermektedir. Şehirde akrabanın olması hedef olarak İstanbul'u belirlemede ve yeni çevreye uyum bağlamında ağ kurmak ve iş bulmak için bir fırsat olarak görülüyor. Buna ek olarak, entegrasyon sürecini değerlendirmenin en önemli başlığının iş piyasasına katılım olarak görülmektedir. İşveren ile ilişkiler ve iş-temelli sorunlar entegrasyon kısmının önemli başlıkları ve her iki grubu da etkilemektedir. Ayrıca, kayıt dışı çalışma koşulları ayrımcılığı tetiklediği gibi maaş ödeme konuları, nitelik uyumsuzluğu, çocuk işçiliği ve daha önemlisi iş kazaları gibi problemlere neden olmaktadır.