Açık Kalp Cerrahisi Geçiren Diyabetik Hastalarda (original) (raw)
Related papers
Diyabetik Ayak ve Cerrahi Tedavisi
2003
Diyabet hastaligi devlet butcelerinde toplam saglik harcamalarinin % 15'ini kapsamaktadir ve bu harcamalarin buyuk kismi diyabetik ulser, gangren ve Charcot ayagi gibi diyabetik problemlerin tedavisi icin harcanmaktadir.Gecmiste tedavinin buyuk bir kismini bacak amputasyonlari olusturmaktaydi, dizalti amputasyon uygulanmis hastalarin %50 'sinin 5 yil icinde karsi taraf ekstremitesinin bir bolumu ampute edilmekteydi ve bu grubun da ancak %50 'si 5 yillik sagkalima sahipti.Bugun ise diyabetik ayak tedavisi plastik cerrahi, vaskuler cerrahi, ortopedik cerrahi, podiyatri, endokrinoloji ve enfeksiyon hastaliklari uzmanlarindan olusan bir grup tarafindan gerceklestirilmektedir. Bu sayede % 90 'in uzerinde basari saglanabilmektedir.Bu yazida diyabetik ayak ulserlerinin cerrahi tedavi prensipleri, klinik ornekler verilerek ozetlenmistir.
Nefropatili Hastalarda Diyabet Tedavisi
Turkiye Klinikleri Journal of Nephrology, 2009
iabetes mellitus (DM), Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa'da olduğu gibi ülkemizde de son dönem böbrek hastalığı (SDBH)'nın en sık nedenini oluşturmaktadır. 1 Özellikle, Tip 2 diabetes mellitus (T2DM)'un epidemik bir şekilde her geçen gün giderek artış göstermesi, tedavisinde yeni ilaçların kullanıma girmesi ve yaşam süresinin giderek uzaması SDBH'nin artışında önemli rol oynamaktadır. Örneğin; ABD'de bugün yaklaşık 400 bin kişiye diyaliz tedavisi uygulanmaktadır. Bu rakamın 2010 yılında 500 bine, 2018 yılında ise 1 milyon kişiye ulaşması tahmin edilmektedir. 2 Yapılan çalışmalar SDBH'lerin yaklaşık %30-40'ını diyabetik olguların oluşturduğunu ortaya koymuştur. 3 Bilindiği gibi diyabetik nefropati, diyabetin önemli bir mikrovasküler komplikasyonudur. "Diabetes Control and Complications Trial (DCCT)" ve "U.K. Prospective Diabetes Study (UKPDS)" çalışmaları, hem Tip 1 hem de Tip 2 diyabetik olgularda normoglisemi veya normoglisemiye yakın glise
Karaciğer nakli yapılmış hastada açık kalp cerrahisi
Dört yıl önce hastanemizde ortotopik teknikle karaciğer nakli uygulanan 58 yaşındaki erkek hastaya iskemik kalp hastalığı tanısı ile aortokoroner bypass cerrahisi uygulanmıştır. Hastaya sol internal mammarian arter ve otojen ven grefti kullanılarak üç damar için koroner arter bypass greft cerrahisi uygulandı. Preoperatif ve postoperatif herhangi bir komplikasyon gelişmedi. Hastanemizde bir ilk olan vaka, literatür eşliğinde sunulmuştur.
Obezitesi ve Tip 2 Diyabeti Olan Hastada Metabolik Cerrahi Düşünüyorum
DergiPark (Istanbul University), 2018
I am Considering Metabolic Surgery For Patient who is Obese and has Type 2 Diabetes Öz Obezite ve obezitenin tetiklediği hastalıklar önünü alamadığımız bir salgın olarak modern toplumu tehdit etmektedir. Bariatrik cerrahi yöntemler obezite tedavisinde uzun süredir etkin bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Tip 2 diyabet, hipertansiyon, yağlı karaciğer, dislipidemi gibi yandaş hastalıkların tedavisi, obez bireylerde planlanan cerrahi tedavilerin hedefini genişletmiş ve tedavinin metabolik olumlu sonuçları en az kilo vermek kadar önem kazanmıştır. Cerrahi sonrası henüz belirgin kilo vermeye yeni başlamışken bile glisemik kontrolün etkin bir şekilde sağlanabildiği anlaşılmış ve gastrointestinal sistem manüpülasyonları ile diyabet tedavisinde başarı sağlanabileceği hem deneysel hem de klinik çalışmalarda gösterilmiştir. Yapılan randomize karşılaştırmalı çalışmalarda diyabet kontrolü için metabolik cerrahi tedavi en iyi medikal tedaviye üstün bulunmuştur. Ayrıca metabolik cerrahi yöntemler ile elde edilen sonuçlar diyabet kontrolü ile sınırlı kalmamış ve trigliserid ve HDL düzeylerinde iyileşme, sistolik ve diastolik kan basıncında azalma ile beraber kardiyovasküler risk azalması sağlanabilmiştir. Tip 2 diyabet tedavisinde, cerrahi yöntemlerin giderek genişleyen endikasyon kriterleri ile tedavi algoritmalarının önemli bir parçası olması kaçınılmaz gözükmektedir.
Diyabet hastalarının özbakım bilinci
2009
Özet Amaç: Diabetes mellitus, yaflam boyu süren komplikasyonlar› ile birey ve toplumu etkiler. Diyabetli hastan›n özbak›m bilinci hasta-l›¤›n ne derecede kontrol alt›na al›nabilece¤ini belirler. Bu çal›flma-n›n amac›, üniversite hastanesine baflvuran diyabetli hastalar›n cinsiyet, yafl, ö¤renim düzeyi, medeni durum, sosyo-ekonomik düzey ve sa¤l›k kontrolü davran›fllar› aras›ndaki farkl›l›klar› incelemek, öz-bak›m bilincini saptamakt›r. Yöntem: Dokuz Eylül Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi'ne baflvuran diyabet hastalar›n›n demografik özellikleri ve özbak›m davran›fllar› yüz yüze uygulanan bir soru formu ve özbak›m ölçe¤i ile de¤erlendirildi. Bulgular: Çal›flmam›za kat›lan 214 diyabetlinin yafl ortalamas› 60.4±11.5 y›ld› ve %58.4'ü kad›nd›. Hastal›¤›n ortalama süresi 10.1±7.6 y›ld›; %42.5'i insülin kullan›yordu. Hastalar›n ortalama özbak›m puanlar› 81.6±7.5 (57-110)'ti. Özbak›m puan›; cinsiyet (p=0.497), medeni durum (p=0.305), e¤itim durumu (p=0.865), çal›flma durumu (p=0.868), gelir durumu (p=0.996), sigara (p=0.765) ve alkol (p=0.807) kullan›m› ile anlaml› ölçüde de¤iflmiyordu. Diyabette ayak bak›m›n› (p=0.008), komplikasyonlarda (p=0.004) ve hipoglisemide yap›lmas› gerekenleri (p=0.044) bilmeyenlerin özbak›m puanlar› anlaml› derecede düflüktü. Sonuç: Diyabetle ilgili temel komplikasyon ve müdahaleler konusundaki bilgi eksikli¤i özbak›m puan›n› olumsuz yönde etkilemektedir. Günlük uygulamalarda, hastan›n bilgilendirilmesi, bu bilgilerin düzenli olarak gözden geçirilmesi özbak›m›n iyilefltirilmesine yard›mc› olacakt›r. Anahtar sözcükler: Diyabet, diyabet bilgisi, özbak›m bilinci.
Endokrinoloji Kliniği’nde Yatan Diyabetik Hastaların Anemi Yönünden Değerlendirilmesi
Osmangazi Journal of Medicine, 2021
Anemi, diyabetik hastalarda sık görülen bir bulgudur. Diyabetik hastalarda anemiye neden olan birden çok faktör vardır. Anemi, diyabetik komplikasyonların ilerlemesine yol açarak önemli bir morbidite nedeni olabilmektedir. Bu çalışmada, diyabetik hastalarda anemi sıklığını ve anemiye eşlik eden faktörleri araştırmayı amaçladık. Ocak 2019 ile Ocak 2020 arasında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi Endokrinoloji Kliniği'nde yatan 194 diyabetik hasta retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik özellikleri, ilaçları, laboratuvar sonuçları ve komplikasyonlar kaydedildi. Anemi erkeklerde hemoglobin (hb) < 13 g/dl ve kadınlarda hb < 12 g/dl konsantrasyonları olarak tanımlandı. Anemiye neden olacak ek hastalığı olanlar (hematolojik hastalık, maligniteler, gastrointestinal hastalıklar) çalışmaya dahil edilmedi. Diyabetik hastaların %33'ünde anemi vardı. Anemisi olan ve olmayan gruplarda cinsiyet dağılımları benzerdi (p = 0.89). Hastalar glomerüler filtrasyon hızına (GFR) göre kategorize edildiğinde GFR azaldıkça anemi oranının arttığı izlendi (p = 0.003). Albüminüri düzeyi ile anemi arasında ilişki saptanmadı (p = 0.22). Diyabetik ayak sorunu ile anemi arasında anlamlı bir ilişki izlendi (p = 0.004). Çalışmamızda diyabetik hastalarda anemi prevalansı yüksekti. Diyabetik ayak sorunu olanlarda anemi daha sık izlendi. Diyabetik hastalarda hayat kalitesini artırmak ve aneminin getirebileceği ek sorunları önlemek açısından bu grup hastalarda anemi erken teşhis ve tedavisi önemlidir. Anahtar Kelimeler: Anemi; diyabet; diyabetik ayak yarası Anemia is a common finding in diabetic patients. There are multiple factors that cause anemia in diabetic patients. Anemia can be an important cause of morbidity by leading to the progression of diabetic complications. In this study, we aimed to investigate the frequency of anemia and the factors accompanying anemia in diabetic patients. 194 diabetic patients hospitalized in Eskişehir Osmangazi University Hospital Endocrinology Clinic between January 2019 and January 2020 were retrospectively analyzed. Demographic characteristics, medications, laboratory results and complications of the patients were recorded. Anemia was defined as hemoglobin (hb) <13 g/dl in men and hb <12 g/dl in women. Those with additional diseases that would cause anemia (hematological disease, malignancies, gastrointestinal diseases) were not included in the study. Anemia was present in 33% of diabetic patients. Gender distributions in the groups with and without anemia were similar (p = 0.89).When the patients were categorized according to their glomerular filtration rate (GFR), it was observed that as the GFR decreased, the rate of anemia increased (p = 0.003). There was no relationship between albuminuria level and anemia (p = 0.22). A significant relationship was observed between diabetic foot problem and anemia (p = 0.004). In our study, the prevalence of anemia was high in diabetic patients. Anemia was observed more frequently in patients with diabetic foot problems. Early diagnosis and treatment of anemia is important in this group of patients in order to improve the quality of life in diabetic patients and to prevent additional problems that may be caused by anemia.
Huzurevi Sakini Diyabetlilerin Ayak Bakımı Davranışları
2015
Bu calisma, huzurevlerinde yasayan diyabetlilerin ayak bakimina yonelik davranislarini belirlemek amaciyla yapildi. Tanimlayici tipteki bu calismanin evrenini, Istanbul il sinirlari icerisinde yer alan kamu kurum ve kuruluslarina ait huzurevlerinde yasayan, 65 yas ve uzeri, Tip 2 diyabetli ve iletisime acik 64 birey olusturdu. Ornekleme yontemine gidilmedi. Verilerin toplanmasinda arastirmaci tarafindan literatur bilgileri dogrultusunda gelistirilen anket formu kullanildi. Anket formunda bireylerin sosyo-demografik ozellikleri ve ayak bakimi davranislarini belirlemeye yonelik sorular yer aldi. Yuz yuze gorusme yontemi ile veriler toplandi. Verilerin analizinde tanimlayici istatistiksel metotlar (frekans, ortalama, yuz, standart sapma, minimum ve maksimum degerler) kullanildi. Calisma sonucunda; olgularin cogunlugunun diyabet hakkinda herhangi bir egitim programina katilmadigi, ancak her gun egzersiz yaptigi, ayaklarini her gun yikadigi, ayaklarini yikarken ilik su kullandigi, her ay...
Açık Kalp Cerrahisi Sonrası Mezenter İskemi
Turkiye Klinikleri Journal of Cardiovascular Surgery, 2001
Açık kalp cerrahisi sonrası gastrointestinal sisteme ait komplikasyonlar nadir görülmekle beraber, yüksek mortaliteye sahiptir. Çeşitli çalışmalarda, açık kalp cerrahisi sonrası hastaların %0,6-%2,9'unda gastrointestinal komplikasyon geliştiği bildirilmiştir. Ancak bu komplikasyonlarda, bildirilen mortalite oranları ise %14-%59 arasında değişmektedir (1-5). Gastrointestinal komplikasyonlardan paralitik ileus, eroziv gastrit, üst veya alt gastrointestinal kanamalar daha sık görülürken, intestinal iskemi, akut divertikülit, akut kolesistit, hepatik disfonksiyon ve akut pankreatit gibi komplikasyonlara daha seyrek rastlanmaktadır (1,3). Bu komplikasyonlar içinde en mortal seyirli olanı mezenter iskemidir,
Diyabet Hastalığı Örneğinde Kronik Hastalar ve Hasta Yakınlarıyla İletişim
Tıp Eğitimi Dünyası, 2020
Amaç: Kronik hastalar ve yakınları ile iletişimde hekimler için yararlı olacağı düşünülen bilgilerin diyabet hastalığı örneği üzerinden sunulmasıdır. Gereç ve Yöntem: Geleneksel derleme yöntemi ile hazırlanmıştır. Kronik hastalar ve yakınları ile iletişimin önemi, uygun iletişimin nasıl kurulması gerektiği ve diyabet hastalığı üzerinden örneklendirilmesi literatüre dayanarak açıklanmış ve özetlenmiştir. Bulgular: Uzun süren ve yavaş ilerleyen hastalıklar olarak tanımlanan kronik hastalıklar 21. yüzyılın en önemli sağlık sorunudur. 2015'te bulaşıcı olmayan hastalık kaynaklı ölümlerin arttığı ve %70'e ulaştığı görülmektedir. Kronik hastalıklar sadece gelişmiş ülkelerin sorunu olmaktan çıkmış dünya mortalite ve morbidite verilerine göre tüm ülkelerde birinci sağlık sorunu haline gelmiştir. Kronik hastalıkların tedavi seyrinde hastaların öz bakımları tıbbi tedavi kadar önem taşımaktadır. Kronik hastalar uygun şekilde bilgilendirildikleri ve karar verme sürecine katıldıklarında tıbbi önerilere daha kolay uyum sağlamakta, öz bakımlarını daha fazla sahiplenebilmekte, sağlık çıktılarında iyileşme görülmektedir. Kronik hastalıklar ömür boyu bakım gerektirdiğinden bu süreç hasta yakınları için de zorluklar içermekte, hasta yakınları da fiziksel ve psikososyal sorunlar yaşayabilmekte, desteğe, bakıma gerek duyar hale gelebilmektedir.