Hemşi̇releri̇n Yönetsel Kararlara Katilimlarinin İncelenmesi̇ (original) (raw)

Yöneti̇m Dişi Örgütlerde Üyeleri̇n Karar Süreçleri̇ne Katilimi

DergiPark (Istanbul University), 2007

Yönetim dışı örgütlerde üyelerin örgüt içi karar oluşumu süreçlerine katılım isteği ne düzeydedir? Katılım isteği düzeyindeki farklılaşmalar, üyelerin örgüt yaşamına ilişkin öznel algıları ve değerlendirmeleri ile nasıl ilişkilendirilebilir? Çalışmamızda bu soru, seçilmiş sekiz örgütün üyeleriyle yapılan ampirik bir araştırmanın bulguları ışığında irdelendi. Bu örgütler, YDÖ tipi örgütlenmelerin literatürde benimsenen kendine özgü yapısal özelliklerini taşıdıkları için aynı isim altında toplanan yığından ayrıştırılıp seçildi. Siyasal katılmanın anlamının ve YDÖ'lerin yapısal özelliklerinin belirlenmesi, çalışmanın kuramsal çerçevesini oluşturdu. Örgüt içi karar oluşumu süreçlerinin demokratikliği, YDÖ tipi örgütlenmenin yapısal özellikleri arasındadır. Örgütlerde karar oluşumu süreçlerinin demokratikliğinin ön koşulu ise üye kitlesinin karar süreçlerine aktif olarak katılmaya hazır olmasıdır. Araştırma bulgularına göre üye örneklemin % 32'si pasif, % 42.7'si yarı-aktif ve % 27.1'i aktif üye grubundadır. Üyelerin örgüt yaşamı ile ilgili olumlu algıları ve değerlendirmeleri, aktif katılım isteğini yükseltmektedir.

Hemşi̇relerde Ahlaki̇ Cesareti̇n Otonomi̇ye Etki̇si̇

CERN European Organization for Nuclear Research - Zenodo, 2022

Amaç: Hemşirelerde ahlaki cesaretin otonomiye etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Araştırma tanımlayıcı kesitsel niteliktedir. Araştırmanın evrenini; 1-30 Mart 2022 tarihleri arasında Güneydoğu Anadolu'daki bir il sınırları içerisinde kamu kurumlarında görev yapan hemşireler oluşturmuştur. Araştırmanın örneklem sayısını belirlemek amacıyla G*Power (v3.1.9.7) programı kullanılarak α=0.05, etki büyüklüğü=0.2 ve güç %90 güç ile toplam 226 hemşire olarak hesaplanmıştır. Araştırmaya 227 hemşire alınmıştır. Veri toplamada sosyo demografik soru formu, Sosyotropi-Otonomi Ölçeği, Hemşirelerde Ahlaki Cesaret Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin Analizi için SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 25 paket programı kullanıldı. Araştırmada Kolmogorov-Smirnov' testi Anova, Student-t testi, Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Araştırmada değişkenlerin istatistiksel anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edilmiştir Bulgular: Araştırmaya katılan hemşirelerin %84.1'nin kadın, %34,8'nin 18-25 yaş grubunda, %56,4'nun bekar, %93'nun çekirdek aile ve %70,5'nin lisans mezunu olduğu saptanmıştır. Hemşirelerde Ahlaki Cesaret Ölçeği'nin ahlaki sorumluluk, ahlaki doğruluk hazır oluşluk alt boyutu ve ölçeğin toplam puan ortalaması ile cinsiyet arasında, iyi bakım verme alt boyutu ile cinsiyet, aile tipi eğitim durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır. Sosyotropi-Otonomi Ölçeğinin Otonomi alt boyutu ile eğitim durumu ve çalıştığı klinik arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Hemşirelik ahlaki duyarlık ölçeği toplam puan ortalaması 83.881±11.216, otonomi alt boyutunun toplam puan ortalamasının 84.220±19.153 olarak bulunmuştur. Otonomi alt boyut ile hemşirelik ahlaki cesaret ölçeği ve alt boyutlarını toplam puan ortalaması arasında pozitif yönde zayıf ve istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Çalışmanın sonucunda hemşirelerdeki ahlaki cesaretin otonomilerini pozitif yönde etkilemektedir.

Hemşi̇releri̇n Araştirmalara Katilma Durumlari, Araştirmaya İli̇şki̇n Görüşler Ve Bi̇lgi̇ Gereksi̇ni̇mleri̇

Hemşirelikte Araştırma Geliştirme Dergisi, 2005

Bu çalıșma, hemșirelerin araștırmaya ilișkin görüșleri,araștırmaya katılma durumları ve araștırmaya ilișkin bilgi gereksinimlerini saptamak amacıyla yapılmıștır. ARAȘTIRMANIN TÜRÜ: Tanımlayıcı araștırma türünde yapılmıștır. VERİ TOPLAMA TARİHİ VE YÖNTEMİ: Ankara İli Belediye sınırları içinde yer alan hastanelerde çalıșan 344 hemșireyi kapsayan bu çalıșmada araștırmacılar tarafından hazırlanan soru kağıdı kullanılmıș ve araștırmanın verileri 24 Mart-25 Mayıs 2000 tarihleri arasında toplanmıștır. BULGULAR: Hemșirelerin%19.1 inin bilimsel yayın izlediği, %46.5 inin bilimsel toplantılara katıldığı %67.4 ünün çalıștığı alanda araștırma yapma isteği duyduğu belirlenmiștir. Hemșirelerin %75.1inin araștırmalara katıldıkları ve araștırmalara katılan hemșirelerin%40.9 unun ise sadece veri toplama așamasında yer aldıkları görülmüștür. Hemșirelerin %67.4 ünün bir araștırmayı tümüyle yürütemedikleri ve bu hemșirelerin %32 sinin bilgi yetersizliğini,%17.9 unun ise zaman yetersizliğini neden olarak ileri sürdükleri saptanmıștır. Hemșirelerin %62.8 inin araștırma yapmaya ve araștırma eğitimi alamaya istekli olduğu belirlenirken bilimsel yayın takibi ve bilimsel toplantılara katılmanın araștırma yapma ve eğitim isteme üzerinde olumlu etkisi saptanmıștır. SONUÇ: Bu çalıșma,hemșirelerin araștırmalara katılma ve araștırma yapma konusunda yeterli düzeyde olmadıklarını, çalıșma ortamının destekleyici hale getirilmesi yanında araștırma eğitimine gereksinim duyulduğunu ortaya koymaktadır.

Hemşi̇relerde Tükenmi̇şli̇k Düzeyi̇ni̇n İncelenmesi̇

DergiPark (Istanbul University), 2017

Çalışma hemşirelerin tükenmişlik düzeylerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma tanımlayıcı tipte yapılmıştır. Evrenini Bursa ilinde bir hastanede çalışan 357 hemşire oluşturmuştur. Araştırmada örneklem seçimine gidilmeden evrenin tümüne ulaşmak hedeflenmiş ancak, araştırmaya katılmayı kabul eden 284 hemşire (%79.5) örneklemi oluşturmuştur. Verileri toplamak amacı ile Kişisel Veri Toplama Formu ve Maslach Tükenmişlik Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizi için Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis testi ve Çoklu Lineer Regresyon Analizi kullanılmıştır. Bulgular: Çalışma grubunu oluşturanların %71.5'i kadındır. Yaşları 17-54 arasında değişmekte olup, ortalama yaş 33.1±7.85 yıl idi. Çalışmada hemşirelerin Maslach Tükenmişlik Ölçeğinin duygusal tükenme alt boyutundan aldıkları puan ortalaması 20.36±7.70 (med: 20,00), duyarsızlaşma alt boyutundan aldıkları puan ortalaması 8.62±5.21 (med: 8,00), kişisel başarı alt boyutundan aldıkları puan ortalaması 18.50±5.58 (med: 19,00) idi. Çalışmamız sonucu hemşirelerin tükenmişlik düzeylerinin orta düzeyde olduğu ve bunun; işinden memnun olma, ekonomik durum algısının kötü olması, meslekle ilgili yayın izleme, toplam çalışma süresinin 5 yıl ve altında olması, birimde çalışmayı kendi isteme gibi değişkenlerden etkilendiğini göstermektedir. Sonuç: Hemşirelerin maaşının günümüz ekonomik şartlarına uygun olarak tatmin edici şekilde arttırılması, hemşirelikte bilimsel aktivitelerin desteklenmesi, çalışan memnuniyeti değerlendirmelerinin etkin şekilde yapılması gibi yaklaşımlar tükenmişlik düzeyinin azaltılmasında etkili olabilir.

İnti̇harlarin Önlenmesi̇nde Hemşi̇reni̇n Sorumluluklari

journal of anatolia nursing and health sciences, 2009

ÖZET İntihar, biyolojik, genetik, psikolojik, sosyal, kültürel ve çevresel faktörlerin kompleks bir etkileşimi sonucu meydana gelen, önemli bir halk sağlığı sorunudur. İntihar girişiminde bulunan bireylerin bakımında görev alan sağlık profesyonelleri arasında, hemşirenin aktif ve önemli bir rolü vardır. Hemşire, her türlü intihar düşünce ve girişimini ciddiye almalı ve ipuçlarını değerlendirmelidir. Bu hastalara yaklaşımda empati kurabilmek, anlayışlı ve objektif davranmak, umut ve güven vermek son derece önemlidir. Bu makalenin amacı, hemşirelerin intihar riski bulunan bireyleri tanıması, gereksinimlerini belirlemesi ve uygun bakımı sağlamasına katkıda bulunmaktır.

Hemşi̇releri̇n Karşilaştiklari Eti̇k İki̇lemleri̇n İncelenmesi̇

journal of anatolia nursing and health sciences, 2011

Etik ikilem bir eylem sirasinda karar verilmesi gereken bir durumda iki deger arasindaki karmasadan kaynaklanir. Hemsire hasta icin en iyi olan duruma karar verirken, kendi degerleri ve yargilari arasinda karmasa yasadiginda etik ikilemle karsilasir. Hemsireler bu ikilemleri cozmek icin zamanin buyuk bir kismini harcamaktadir. Bu arastirma, hemsirelerin karsilastiklari etik ikilemlerin belirlenmesi amaciyla tanimlayici olarak planlanmistir. Bir universite hastanesinin yogun bakim, ameliyathane, dahiliye ve cerrahi kliniklerinde 395 hemsire calismaktadir. Orneklem kapsamina 395 hemsirenin %50’si olan 198 kisi tabakali rastgele ve basit rastgele orneklem yontemiyle secilmistir. Verilerin toplanmasinda Marcia Raines tarafindan gelistirilen 42 maddelik etik ikilemler olcegi kullanilmistir. Bu olcegin guvenilirligi 0.82’dir. Hemsirelerin karsilastiklari en yuksek etik ikilem puan ortalamasi X:2.3±1.3 ile “hastanede kullanilan malzemelerin teminine iliskin etik ikilemler” olarak belirlenm...

Hemşi̇releri̇n Manevi̇ Bakim Odakli Yaklaşimlari

2018

Bu araştırma hemşirelerin, maneviyat ve manevi bakıma ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya hastanelerin klinik, palyatif bakım ve yoğun bakım ünitelerinde çalışan ve online anket formunu dolduran hemşireler dahil edilmiştir. Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından literatür taranarak oluşturulan Sosyo-demografik Bilgi Formu ile Maneviyat ve Manevi Bakım Dereceleme Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizi yüzdelikler, t testi, tek yönlü varyans analizi ve korelasyon analiziyle yapılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan hemşirelerin yaş ortalaması 32.43±7.3 yıl, %87'si kadın, %66'sı evli, %55'i çocuk sahibi, %62'si lisans mezunu, %40'ı palyatif bakım ünitesinde çalışıyor, %34'ü 16 yıl ve üzeri süredir çalıştığı tespit edilmiştir. Ölçeğin Cronbach Alfa değeri 0,66 olarak hesaplanmıştır. Hemşirelerin maneviyat ve manevi bakım dereceleme ölçeğinden aldıkları toplam puan ortalamaları 54.39±4.91 olup maneviyat ve manevi bakım kavramlarını algılanma düzeylerinin olumlu yönde arttığı görülmektedir. Sonuç: Hastaların tedavi ve bakım sürecinde manevi bakımın gerekli olduğu ve hemşirelerin manevi bakımı daha iyi anlamaları ve konu hakkında farkındalıklarının artırılması için kurs, seminer ve hizmet içi eğitimlerin düzenlenmesi önerilmektedir.