Effects of climate changes on phenological periods of apple, cherry and wheat in Turkey
Türkiye’de iklim değişikliğinin elma, kiraz ve buğdayın fenolojik dönemlerine etkileri (original) (raw)
Related papers
International Journal of Human Sciences, 2012
The purpose of this study was to examine decline Anatolian black pines [Pinus nigra Arn. subsp. pallasiana (Lamb.) Holmboe] on Tuluce hill district between Afsin-Goksun region in Kahramanmaras province. As a result of the Ecological (climate, soil, air pollution) and Biological (insect, fungus, parasite plant etc.) researches; other factors the exception of drought have no priority affection on black pine deaths. As on Turkey, drought conditions have dominated on the region after the year 1994. These changes have been occurred by constantly deaths in community of black pines on the south-facing slope (between the years 2000-2009). Increasing temperature and evaporation, decreasing relative humidity and rainfall-runoff is clearly for the region. In addition, there were not air pollution and infected primer insect-fungus damage. This also strengthens the impact of drought. Identified areas of tree deaths in recent years are generally near the inner regions (the steppe areas). Climate change and drought must be an indication of pushing towards more humid areas of black pine forests which is able to approaching much more onto the steppes of inner Anatolian. 2 Duran, C., Aytar, F. (2013). Reflection on plant cover of climate change: Decline Anatolian black pines on district between Afsin-Goksun (Kahramanmaras, Turkey). International Journal of Human Sciences [Online]. (10)1, 1-23.
The objective of this research was to study the application of environmentally friendly techniques for ecological cherry growing in Manisa (Central province-Muradiye) and Izmir (Kemalpaşa-Ören) provinces of western Turkey. The research was conducted during 1998-2000 with the supports of the State Planning Organisation of Turkey (D.P.T.) and Ege University Research Fund, Izmir, Turkey. Field experiments were established in each of the two orchards with early, mid season and late maturing cherry varieties. Effects of irrigation practises at sufficient and deficient levels and fertilization realised as farmyard and green manuring (vetch) were tested. In this regard, the insect infestation of fruits was prevented by sticky yellow traps. Results of the study showed that treatments had positive impacts on fruit quality and uninfected cherries were available. Moreover, leaf nutrients and soil organic matter were enhanced. Late maturing variety "Salihli" provided the highest net income per unit area and the labor expenses for harvesting was found as the most costly item.
İklim Değişikliklerinin Çukurova’da Mısır Bitkisi Verimi ve Kalitesi Üzerine Etkileri
İklim Değişikliklerinin Çukurova’da Mısır Bitkisi Verimi ve Kalitesi Üzerine Etkileri, 2009
Bu çalışma, 1996- 2006 yılları arasında geçen süreçte Türkiye’nin en büyük mısır üretim potansiyeline sahip Çukurova’da meydana gelen iklimsel olayların mısır yetiştiriciliği üzerine olan doğrudan ve dolaylı etkilerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Sonuçta, incelenen bölgede 11 yıllık süreçte bazı yıllarda mısır verimindeki azalmanın temel nedeninin iklimsel değişikliklere bağlı olarak görülen yüksek sıcaklık ve istenmeyen düşük oransal nem değerleri ile yüksek sıcaklık ve yüksek oransal nem değerleri olduğu belirlenmiştir. Mısırın gelişim ve verimi üzerine oldukça etkili olan anılan değerlerin bitkinin istediği sınırı aşmasıyla mısır verimi üzerinde olumsuz etkiler yapmıştır. Söz konusu, olumsuz iklim koşullarında danelerin içleri dolmamakta veya koçanlar yeterli olarak büyümediğinden dolayı mısır veriminde önemli ölçüde düşüşlerin olduğu saptanmıştır.
e-Journal of New World Sciences Academy, 2018
YABAN MERSİNİ (Blue berry) VE KURT ÜZÜMÜ (Gojiberry) EKSTRAKTLARIYLA ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ KİTOSAN ile KAPLANMIŞ GÖKKUŞAĞI ALABALIK (Onchorhynchus mykiss WALBAUM 1792) FİLETOLARININ PİYASA KOŞULLARINDA MİKROBİYOLOJİK DEĞİŞİMLERİNİN İNCELENMESİ ÖZ Çalışma, yaban mersini ve kurt üzümü ekstraktları ilaveli kitosan kaplamanın, gökkuşağı alabalığı filetolarında mikrobiyel gelişmeyi önleyebilmek ya da kontrol altına alabilmek için ne kadar etkili olduğunu belirlemek amacıyla yapılmıştır. Filetolar, normal, kitosan kaplı, yaban mersini ekstraktı ilaveli kitosan kaplı, kurt üzümü ekstraktı ilaveli kitosan kaplı olmak üzere toplam 4 deneysel grup olarak strafor paketler içerisinde +8 °C'de muhafazaya alınmıştır. Muhafazadaki örneklerin 3 günde bir mezofil aerob bakteri, psikrofil aerob bakteri, maya-küf ve Enterobakteriaceae bakteri sayımları yapılmıştır. Çalışmada belirlenen TMAB sayısı tüm gruplarda ise 6. günde kabul edilebilir limit değerini aşmıştır. TPAB sayıları tüm gruplarda muhafaza süresince zamana bağlı olarak artmıştır. Depolama sonunda maya-küf sayıları, en yüksek kontrol grubunda 5,14±0,12 log kob/g, en düşük kurt üzümü ilaveli kitosanla kaplanmış grubta 3,74±0,19 log kob/g olarak belirlenmiştir. Çalışmadaki örneklerde Enterobacteriaceae bakteri sayısı en yüksek 6. günde kontrol grubunda (5,28±0,22 log kob/g) saptanmıştır. Sonuç olarak; kitosan ve bikki ekstaktı ilaveli kitosan kaplamaların filetoların mikrobiyolojik nitelikleri üzerinde olumlu etkisinin olduğu kanaatine varılmıştır.
(27) Türkiye’nin Meyve Üretim Yöreleri / The Fruit Producing Regions of Turkey
Bu çalışmada D.İ.E.'den alınan 1992-1997 yıllarına ait altı yıllık, ilçeler bazında ortalama üretim değerleri esas alınmış ve meyvelerin yetişme koşulları ile birlikte değerlendirilerek 35 meyvenin dağılış haritaları oluşturulmuş, bu haritaların üst üste çakıştırılması sonucunda 30 ayrı meyve üretim yöresi belirlenmiştir. Bu yöreler belirlenirken meyveciliğin yapılmadığı ya da çok az yapıldığı alanlar da kendiliğinden ortaya çıkmıştır.
Özet İklim, dünyadaki yaşamın sürmesi ve yaşam formlarının yeryüzüne dağılmasında en önemli etmenlerdendir. Bu da yeryüzünde yetişen doğal ve kültür bitkilerinin dağılışını ve kalitesini etkilemektedir. Günümüzde yapılan birçok çalışma iklimde bir değişimin olduğunu göstermektedir. Bu değişim birçok tarımsal üründe olduğu gibi haşhaş üretiminde de hiç şüphesiz etkili olacaktır. Haşhaş (Papaver somniferum L.) insanlık tarihinde en fazla bilinen, tıbbi ve yağ amaçlı kullanılan önemli bir endüstri bitkisidir. Dünya’da, haşhaş üretimi ve afyon alkaloidi ticareti bakımından söz sahibi olan Türkiye’nin haşhaş üretiminin iklim değişikliklerinden gelecekte nasıl etkileneceği bu çalışmada tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla; İklim parametrelerinden sıcaklık ve yağış (1961-2013 döneminden derlenen) verileri kullanılmıştır. Haşhaşın; sıcaklık, yağış ve topografyaya bağlı olarak yetişebileceği muhtemel alanlar gösterilmiştir. Sıcaklık ve yağış topografya ile modellenmiş; sıcaklık için 7-16°C aralığındaki ve yağış için 300-1000 mm aralığındaki bölgeler seçilmiştir. Bu iki katmanın kesişim bölgesi, uzun yıllar iklim parametrelerine göre, haşhaşın yaşam bölgesi belirlenmiştir. Gelecekte meydana gelen değişimlerin belirlenebilmesi için iklim değişikliği modellerinden HadGEM-2ES RCP8.5 senaryosu kullanılmıştır. 2015-2040, 2040-2070 ve 2070-2099 dönemleri için sıcaklık ve yağış projeksiyonları kullanılarak, haşhaş ekim alanlarındaki gelecek için muhtemel değişimler gösterilmiştir. Sonuçta; iklim değişikliğinin gelecekte haşhaşın üretim alanlarında azalışlara neden olacağı ve bu çalışmanın ekim alanlarının belirlenmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Haşhaş, İklim Değişikliği, CBS, İklim Modelleri, HadGEM-2ES Effect of Climate Change on Poppy (Papaver somniferum L.) Production Area Abstract The climate is one of the most important factors for continuation of the life in the world and in the distribution of life forms on earth. It also affects distribution and quality of natural and cultivated plants that's grown in the earth. Numerous studies carried out today shows that there is climate change. No doubt, this change will be effective in many agricultural products as well as in poppy production. Poppy (Papaver somniferum L.), best known in human history, is an important industrial plants used for medicinal and oil. In this study, it is intended to determine effects of climate change in future on Turkey's poppy production that is influential country on poppy production and opium alkaloids trade in the world. To this end, temperature and precipitation data (1961-2013) of climate parameters are used. Possible areas where poppy can be grown are shown depending on temperature, rainfall and topography. Temperature and precipitation are modeled with topography; regions are selected for the temperature in range of 7-16°C and for precipitation in range of 300-1000 mm. Intersections of two layers, according to the long-term climatological parameters are determined as Poppy's life region. One of climate change models; HadGEM-2ES RCP8.5 scenario were used to determine changes that may be occurred in the future. Using temperature and precipitation projections for 2015-2040, 2040-2070 and 2070-2099 periods, possible changes are shown in poppy cultivation areas for the future. As a result; it is contemplated that climate change would lead to a decrease in the production of poppy fields in the future and this work will contribute to the determination of the cultivation areas. Keywords: Poppy, Climate Change, GIS, Climate Models, HadGEM-2ES
Bahçe, 2018
Öküzgözü, Boğazkere ve Şire üzüm çeşitleri Diyarbakır, Elazığ ve Mardin illerinde yaygın olarak yetiştiriciliği yapılan üzüm çeşitleridir. Bu çalışma ile ben düşme, ben düşmeden 15 gün sonra ve hasat zamanı olmak üzere üç farklı olgunluk döneminde üzüm tanelerinde meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişimlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla üzüm tanelerinde; tane uzunluğu (mm), genişliği (mm), kalınlığı (mm), tane ağırlığı (g), tane hacmi (ml), aritmetrik ortalama (mm), geometrik ortalama (mm), yüzey alanı (mm²), küresellik (%), olgunluk indisi (%), asitlik (%), SÇKM (%), pH, toplam fenolik madde (μg GAE/mg) ve toplam flavonoid madde miktarı (μg QUE/mg) belirlenmiştir. Araştırma sonucunda Öküzgözü, Boğazkere ve Şire üzüm çeşitlerine ait tanelerin üzüm çeşitlerine ve üzümlerin olgunluk dönemlerine göre incelenen özellikler bakımından önemli farklılıklar gösterdiği saptanmıştır. Olgunluk ilerledikçe incelenen özelliklerde artışlar meydana gelmiştir.