Yildirma (Mobbi̇ng) Ve Ki̇şi̇li̇k İli̇şki̇si̇: Hi̇zmet Sektörü Çalişanlari Üzeri̇nde Bi̇r Araştirma (original) (raw)
Related papers
Journal of Management and Economics Research, 2016
Çalışmanın amacı, işgörenlerin yıldırmaya maruz kalmasının örgütsel sessizliğe ve işten ayrılma niyetine etkilerini incelemektir. Ayrıca demografik özellikler ile bahsi geçen değişkenler arasında anlamlı bir ilişkinin varlığını test etmektir. Bu amaçla, İstanbul'da faaliyet gösteren hizmet sektöründe yer alan 23 farklı işletmenin çalışanlarına uygulanan anket sonucunda elde edilen bulgular, çalışma ortamında yıldırmaya maruz kalmanın işten ayrılma niyetini arttırdığı ve sessiz kalma davranışının tercih edildiğini göstermiştir. Yıldırma algısının uysal sessizlik ve savunmacı sessizlik üzerinde pozitif; toplum yanlısı sessizlik üzerinde ise negatif bir etkide bulunduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, yaşın artması işten ayrılma niyetini azaltmıştır. Yaş ile örgütsel sessizlik arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmazken; yaş, toplum yanlısı sessizliğe pozitif yönde etki etmektedir. Araştırmadan elde edilen bir başka sonuç ise; yönetici konumunda olmayan çalışanların, üst düzey yönetici pozisyonundaki çalışanlara göre daha fazla yıldırma algısına sahip olduğu, dolayısıyla daha fazla sessiz kalma davranışı göstermesi ve daha fazla işten ayrılma niyeti taşımasıdır.
Çalişanlarin Mobbi̇ng Şi̇kâyetleri̇ Üzeri̇ne Ni̇tel Bi̇r Araştirma
Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020
In this study, it was aimed to determine the mobbing behaviors, the reasons of exposure to mobbing and the effects of mobbing on the victims of mobbing applicants. The research was designed according to the document analysis design, one of the qualitative research designs. The sample of the study was determined according to the criterion sampling technique, which is one of the purposive sampling techniques. The collected data were analyzed according to content analysis and various comments and suggestions were made. According to the findings of the study, there is no single and unchanging cause of mobbing. Persons are most exposed to reprimand, criticism and verbal threats. Mobbing has the most effect on people fatigue and exhaustion.
Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 2020
Aralık 2019 tarihinde Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm ülkeleri etkisi altına alan COVID-19 salgınının cins, ırk, zaman ve mekân sınırı tanımaksızın başta sağlık ve iş dünyası olmak üzere birçok alanda etkisini devam ettirdiği görülmektedir. Sağlık alanında milyonlara varan insanların ölmesine ve hastanelerde tedavi altına alınmasına yol açmıştır. İş dünyasında ise özellikle salgına karşı en etkili yollardan biri olan sosyal mesafe kuralının uygulanması birtakım problemleri beraberinde getirmektedir. Salgının kolayca yayılması ve hala etkin bir tedavi yönteminin bulunamaması ile birlikte işletmelerin artan maliyetler nedeni ile iş gören çıkarma politikaları, iş görenleri hastalığa yakalanma ve işini kaybetme konularında kaygıya sevk etmekte ve endişelendirebilmektedir. Bu durumun iş görenlerin çalışma hayatını etkilediği değerlendirilmektedir. Bu çalışmanın amacı; COVID-19 salgının yaratabileceği kaygının iş gören performansı ve motivasyonu üzerine etkisini belirlemek, ilgili literatüre katkı sunmak ve araştırmacılara yeni veriler sunmaktır. Bu amaçla nitel araştırma yöntemlerinden yararlanılarak, hizmet sektöründe çalışan iş görenler ile yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen veriler betimsel analiz incelenerek değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda COVID-19 salgınının iş görenlerde kaygıya yol açtığı ve bu kaygının motivasyon ve performansı olumsuz olarak etkilediği görülmüştür.
Uluslararası İktisadi ve İdari İncelemeler Dergisi, 2018
Günümüzde yaşanılan teknolojik gelişmeler ve küresel rekabetin artışıyla birlikte örgütlerin, rakiplerine karşı rekabet avantajı sağlama istekleri de artış göstermektedir. Örgütlerin birbirlerine karşı rekabet avantajı sağlarken, farklılıkların yönetimi uygulamalarını kullanmaları örgütlerin bu anlamdaki işlerini kolaylaştırmaktadır. Farklı özelliklere sahip insanların bir arada çalışması hem örgüte faydalı olmakta hem de örgüt kültürünün bu farklılıklar doğrultusunda oluşmasını sağlamaktadır. Farklılıkların doğru yönetilmesi örgüt kültürünün tüm çalışanlar tarafından da kabul edilmesini sağlamaktadır. Farklılıkların yönetimi ve örgüt kültürünün ilişkisinin daha iyi anlaşılması için bu çalışmada İstanbul bölgesindeki hizmet sektöründe farklı alanlarda faaliyet gösteren bireylerin farklılıkların yönetimine ve örgüt kültürüne yönelik algılarını ölçmek için, 191 çalışan ile anket çalışması yapılmıştır. Bu araştırma sonucunda, çalışanların farklılık algılamalarının örgüt kültürü hakkındaki algılamalarını etkilediği saptanarak çalışmanın hipotezi kısmen doğrulanmıştır. Araştırmanın amacı; örgütlerdeki farklılıkların yönetimi uygulamalarının örgüt kültüründe etkili bir şekilde kullanılabileceğini inceleyerek, ölçümlemektir.
Uluslararası İktisadi ve İdari İncelemeler Dergisi, 2018
Son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmelerle birlikte küresel rekabetin artmasıyla işletmelerin nitelikli eleman arayışının da artmakta olduğu görülmektedir. Rekabet avantajını elinde bulundurmak isteyen işletmelerin öncelikle yapmaları gereken nitelikli mevcut çalışanları elde tutarak, yetenekli potansiyel adayları işletmeye çekmektir. İşletmeler, son zamanlarda popüler bir kavram olan işveren markası uygulamaları ile nitelikli çalışanları hem kurumlarında tutundurmak hem de yeni yetenekleri kuruma kazandırmaktadır. Çağdaş bir yönetim anlayışı ortaya koyan işveren markası, çalışanlarda bulundukları işletmenin “çalışılabilecek en iyi yer olma” algısı yaratmaya yönelik bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. İşveren marka uygulamalarının sonucu olarak ortaya çıkan örgütsel bağlılık ise, bireylerin işletmeye olan aidiyetlik duyguları ile ilgili bir kavramdır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, İstanbul genelinde hizmet sektöründe farklı alanlarda faaliyet gösteren işletme çalışanlarının i...
Journal of International Social Research, 2018
Günümüzde insan faktörünün değerinin artması ile birlikte hizmet sektörü önem kazanmıştır. Bu sektörde çalışanların, bedeni ve zihni çabalarının yanı sıra duygusal çabalarının da ortaya konulması beklenir hale gelmiştir. Bu tip çabaların organizasyonlarda çalışanlarca sürekli gösterilmesi ise, bireylerde tükenmişlik hissine yol açabilir. Bu bağlamda çalışmanın temel amacı, hizmet sektörü çalışanlarının sergiledikleri duygusal emek davranışlarının tükenmişlikleri üzerindeki etkisini incelemektir. Bu doğrultuda, İstanbul'da hizmet sektöründe çalışan, bankacı, satış temsilcisi ve doktor/hemşirelerden oluşan bir grup üzerinde araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırmada anket yöntemi kullanılmış olup, 175 kişiye ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda; çalışanların duygusal emek davranışlarının, tükenmişlikleri üzerinde etkisi olduğu belirlenmiştir. Ayrıca duygusal emek davranışının rol yapma ve derinlemesine davranma boyutlarının tükenmişliği etkilediği görülmüştür. Ancak bu durum duygusal emeğin davranışları bastırma boyutunda görülmemiştir.
Özet: Bu çalıĢma ile BiliĢim Teknolojileri (BT) öğretmenlerinin maruz kaldıkları psikolojik yıldırmaya iliĢkin görüĢlerinin belirlenmesi amaçlanmıĢtır. AraĢtırmanın çalıĢma grubunu Türkiye'deki çeĢitli okullarda BT öğretmeni olarak görev yapan öğretmenler oluĢturmaktadır. BT öğretmenlerinin maruz kaldıkları yıldırmanın hangi boyutlarda olduğunu belirlemek için yarı yapılandırılmıĢ bir ölçme aracı hazırlanmıĢ ve elektronik olarak araĢtırma grubundaki 311 öğretmen tarafından cevaplanmıĢtır. Ayrıca 10 öğretmenle de odak grup görüĢmesi yapılmıĢtır. Verilerin analizi için yüzde, frekans dağılımları, bağımsız örneklem t testi ve tek yönlü varyans analizi kullanılmıĢ ve açık uçlu sorular için içerik analizi yapılmıĢtır. Öğretmenlerle yapılan görüĢmeler için ise içerik analizi kullanılmıĢtır. Toplanan verilerin analizi sonrasında BT öğretmenlerinin okul müdürleri ve meslektaĢları tarafından çeĢitli psikolojik yıldırma davranıĢlarına maruz kaldıkları sonucuna ulaĢılmıĢtır. BT öğretmenleri yaĢadıkları sorunları anlatırken görev tanımlarının dıĢında kalan iĢleri yapmak (tüm okul notlarının sisteme girilmesi, okul evrak iĢlerinin yapılması, okuldaki bilgisayar dıĢında kiĢisel tüm yazılım ve donanımsal sorunların giderilmesi vb.) zorunda kaldıklarını belirtmiĢlerdir. Ayrıca mesai saatleri dıĢında biliĢim ile ilgili destek için okul yöneticileri tarafından telefonla arandığını belirten BT öğretmenleri de olmuĢtur.
Loji̇sti̇k Sektöründe Kadin Çalişanlara Yöneli̇k Bi̇r Anali̇z: İzmi̇r Örneği̇
Uluslararası İktisadi ve İdari İncelemeler Dergisi, 2017
Üretim faaliyeti içinde kazandığı önemle birlikte farklı akademik disiplinler lojistik sektörü ile ilgilenmeye başlamıştır. Çalışma ekonomisi, insan kaynakları ve diğer birçok sosyal bilimler alanındaki araştırmacılar lojistik sektöründeki istihdam yapısına, çalışma hayatına, örgütsel kültür ve benzeri özelliklere dair araştırmalar yürütmüştür. Lojistik sektöründeki kadın çalışanlar ve yönetici sayılarında artış olması ile de bu konuların yanı sıra sektörde çalışanların cinsiyet dağılımı ve cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalar da son yıllarda başlamıştır. Türkiye'de lojistik alanındaki örgütlerdeki cinsiyet kompozisyonu ve sektörde kadın çalışanların çalışma hayatına dair araştırmalar çok sınırlıdır. Literatürdeki bu eksiklikten yola çıkarak bu çalışma Türkiye'de lojistik sektöründe çalışan kadınların çalışma koşullarını anlamayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda İzmir'de lojistik sektöründe çalışan kadınlarla derinlemesine mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Bulgular duygusal emek, iş-aile yaşamı dengesi, toplumsal cinsiyet rolleri çerçevesinde değerlendirilmiştir.
Mobbi̇ng (Yildirma) Davranişlarinin Tibbi̇ Sekreterleri̇n Tükenmi̇şli̇ği̇ Üzeri̇ne Etki̇si̇
2014
This research was conducted to examine the effects of mobbing behaviors over burnout of medical secretaries and determine whether mobbing and burnout variables differ according to certain demographic characteristics. Sample group of the research is formed by the medical secretary staff, working at out-patient clinics, clinics, laboratories and departments of Dokuz Eylul University Hospital. 36.1% of the participants have university degrees and 88.2% of the sample group are women. The results of this search reveoled that 42.1% of the medical secretaries are exposed to mobbing behaviors. Average scores for emotional burnout, insensitivity and low personal success feeling are 13.76, 4.93 and 9.77 respectively. The results indicate that the majority of the medical secretaries are exposed to mobbing behaviors from the patients and their relatives of patients with duration of 2-5 years. When the reactions of the medical secretaries to the mobbing behaviors are examined it is determined th...