21. Yüzyilin en Büyük Tehdi̇di̇: Küresel İkli̇m Deği̇şi̇kli̇ği̇ (original) (raw)

Küresel İkli̇m Deği̇şi̇kli̇ği̇ni̇n Etki̇leri̇ Ve Bu Etki̇leri̇ Önlemeye Yöneli̇k Uluslararasi Gi̇ri̇şi̇mler

Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2017

Yeryüzünde yaşanan iklim değişikliğinin tarihçesi çok eski olmakla birlikte, iklim üzerinde insan etkilerinin Sanayi Devrimi ile başladığı görülmektedir. Hızlı sanayileşme hamlesi ve yüksek enerji talebi, beraberinde atmosfere bırakılan zararlı gazlarda da artış yaratmıştır. Atmosferde biriken gazlar ise sıcaklık artışı yaratarak, iklim değişikliğini küresel bir tehdit olarak ülkelerin karşısına çıkmıştır. Küresel iklim değişikliğini önlemeye yönelik uluslararası çabalar 40 yıllık bir geçmişe dayanmaktadır. Hem gelişmiş ülkeler hem de gelişmekte olan ülkelerin katılımıyla düzenlenen toplantılarda, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için kararlar alınmakta ve protokoller imzalanmaktadır. Türkiye de uluslararası toplantılara katılıp protokollere imza atarak bu çabalardaki yerini almaktadır. Küresel iklim değişikliğini önlemeye yönelik çabaların başarısı ülkelerin belirlenen uluslararası ilkelere tam uyumuyla sağlanabilecektir.

İkli̇m Deği̇şi̇kli̇ği̇ Ve Küresel Isinmanin Toplum Sağliği Açisindan Değerlendi̇ri̇lmesi̇

Istanbul University - DergiPark, 2022

Küresel ısınma ve iklim değişikliği sadece insanların hayatını etkileyen bir unsur değildir. 21. yy'de gelişen teknoloji, sanayileşme, nüfusun ve çevre kirliliklerinin artması gibi unsurlar iklim değişikliklerine neden olmaktadır. Küresel ısınma beraberinde birçok olumsuzluğu getirmiştir. İnsanların çevreye duyarsızlaşması, devletlerin aldığı önlemlerin istenilen düzeyde olmaması küresel ısınma ve iklim değişikliğine hız kazandırmaktadır. İklim değişiklikleri, insan sağlığını doğrudan olumsuz etkilemektedir. Su kaynaklarının azalması, yeşil alanların yok edilmesi, çevrenin sürekli kirletilmesi gibi faktörler insan sağlığının bozulmasına davetiye çıkarmaktadır. Bu durum doğada var olan canlıların yaşamlarının son bulmasına bile sebep olabilmektedir. Dünyanın daha yaşanılabilir bir yer haline gelmesi insanların elindedir. Bu sebeple suyun bilinçli olarak tüketilmesi, çevrenin olabildiğince temiz bırakılması, insanların ve özellikle çocukların küçük yaşta iklim değişikliklerine karşı bilgilendirilmesi gibi önlemlerle gelecek nesillere daha temiz, güzel ve yaşanılabilir bir dünya bırakılabilir. Bu çalışmada küresel ısınma ve iklim değişikliğinin toplumlardaki etkileri incelenmek istenmiş, bu problem için devletlerin geliştirdikleri uygulamalar değerlendirilmiş ve problemler için çözüm önerileri sunulmuştur.

İkli̇m Deği̇şi̇kli̇ği̇ Ve Küresel Isinma İçi̇n Peyzaj Mi̇marliği Strateji̇leri̇: İkli̇m Deği̇şi̇kli̇ği̇ Poli̇ti̇kalari Peyzaj Beyani

PEYZAJ, 2021

Öz İklim değişikliğinin yarattığı tehditler çok büyüktür ve iklim krizini tek başına çözecek tek bir strateji bulunmamaktadır. Sera gazı emisyonları mümkün olan her yerde azaltılmaya çalışıldığı için azaltma çalışmaları "öncelikli referans" yaklaşımını gerektirmektedir. Bu makale hem kaynakların derlenmesi hem de yaşanılan deneyim bilgilerinden oluşmaktadır. Makalede; Peyzaj Mimarlığının ekolojik önemi nedir?, İklim değişikliği politikaları neden gereklidir?, Peyzaj Mimarlığı alanında önerilen yaklaşımlar nelerdir), İyi uygulama örnekleri nelerdir? gibi sorulara cevap aranmaktadır. Beyanda, İklim pozitif tasarım, kentsel ısı adası etkisinin azaltılması, yağmur suyu yönetimi, master planlar ve imar yönetmeliği fırsatları, atık yönetimi, temiz hava, yenilenebilir enerji kaynakları ile peyzaj yönetimi, İklim adaptasyonu savunuculuğu ve taahhütler, ilham verecek proje örnekleri aktarılmıştır. Peyzaj Mimarlığı mesleği, iklim değişikliği için tasarıma liderlik etme potansiyeline sahiptir. Peyzaj mimarları, 2030 yılına kadar karbon nötr hale gelecek peyzaj tasarımları, açık ve yeşil alanlar tasarlamak, Hükümetler arası İklim Paneli tarafından belirtilen kişi başına düşen küresel sıcaklık kazancını kritik eşiğini 1,5 ° C altında tutmak için üzerine düşeni yapma mücadelesini sürdürmektedir.

Di̇ji̇tal Dünya’Nin Tehdi̇tleri̇ : Si̇ber Zorbalik Ve Si̇ber İsti̇smar

DergiPark (Istanbul University), 2024

Günümüzün dijital çağında, internetin ve sosyal medyanın yaygın kullanımı, bireylerin iletişim, bilgi edinme ve sosyal etkileşim yollarını kökten değiştirmiştir. Ancak, bu dönüşümle birlikte yeni tehditler de ortaya çıkmıştır. Siber zorbalık ve istismar, özellikle gençler arasında ciddi psikolojik ve sosyal sorunlara yol açan önemli problemler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu makale, siber zorbalık ve istismarın bireyler üzerindeki etkilerini, yanlış yönlendirmelerin ve yanıltıcı bilgilerin bu süreçlerdeki rolünü incelemektedir. Siber zorbalık, bir kişinin dijital platformlarda sürekli olarak tacize veya zorbalığa maruz kalması olarak tanımlanabilir. Bu tür davranışlar, mağdurların kendilerine olan güvenlerini zedeleyebilir, depresyon, anksiyete ve hatta intihar gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Ayrıca, siber istismar, özellikle çocuklar ve gençler arasında giderek artan bir tehdittir ve mağdurların yaşam boyu sürebilecek travmalar yaşamasına neden olabilir. Yanlış yönlendirme ve yanıltıcı bilgiler, siber zorbalık ve istismarın yayılmasını kolaylaştıran unsurlar arasındadır. Yanıltıcı içerikler, mağdurları hedef gösterme, yanlış bilgi yayma ve toplum içinde itibarlarını zedeleme amacıyla kullanılmaktadır. Bu durum, mağdurların sosyal ilişkilerini ve psikolojik sağlıklarını olumsuz yönde etkileyerek daha geniş çapta toplumsal sorunlara yol açmaktadır. Bu makale, siber zorbalık ve istismarın bireyler üzerindeki etkilerini akademik literatür ve vaka analizleri üzerinden değerlendirerek, bu tür sorunların önlenmesi ve mağdurların korunması için öneriler sunmaktadır. Dijital dünyada güvenli bir ortam sağlamak için alınması gereken önlemler ve farkındalık yaratma stratejileri, makalenin ana odak noktalarından biridir.

Küreselleşmenin Yarattığı Gerilim!/Filiz İrge

Busi.in btittin duvarlan yrkrp ge-, gen, yik*asa da gedikler aqan kiire-' ielleime giiniimiiztin 9t -g9k tart$llan konusu haline geldi. 20'nci yii-zvrlda drs politika drg ticareti belirlivordu. 2l'nci yiizyrlda ise tam tersi oltnaktu. Difei bir ifadeyle drg ticaret drE politikayr belirler duruma gel-' mektedir. ,o ikinci Diinya Savaqr sonunda do-:,: Ean uluslararasr sistem, kendinden ,,, Snceki gok kdtii ekonomik deneyim-:,: ler ve savaqlarrn tekranndan sakrnr-::' labilecek veni bir uluslararasr diize-,,., nin kurulmasryla ilgilenen htikiimet-,:.: lerin ycineticileri arasrndaki bir anlasmanrn sonucuYdu' Bir taraftan barrEr saflamlagttracak ve garantl ,i,,, (teminatfaltrna alabilecek, difer ta-,,i1.;:. raftan diinyanrn ekonomik entegrasvoltuhu tesvik etmeye ydnelik ticaret ve finans politikalanntn bazt kurallarma savei gtistermek zorunlululunu verlestirir6k, ttim tilkelerin ekonoinit biiytimesini gerEeklegtirecek bir " diinya di.izeni yaratmak sijz konu-.,,,',., suYdu'(l) ,,.:.,, Bretton Woods Anlaqmalartnr 1944 yrhnda onaylayan 44 i'ilkenin temsilcileri, zararlarl ortaya dijktilen bir secmisin gelecekte tekranndan

Küresel Isinma Ve İkli̇m Deği̇şi̇kli̇ği̇ni̇n Türki̇ye’De Tarim Si̇gortalarina Etki̇si̇

Öneri Dergisi, 2020

A world country in recent years which has become the common problems global warming life on earth is seriously threatened in size. Mandatory requirements to continue life as water and food linked to global warming due to climate change experienced as a result of unexpected weather event has suffered great losses. The agriculture sector is necessary for food against the risk of catastrophic global warming is the cause is faced with. In the coming years to avoid food shortages in the agriculture sector should be supported with technological developments (through drip irrigation as) and risks that cannot be checked against the farmers with agricultural insurance should be guaranteed. The place to protect the agriculture sector so that farmers and their contribution to meet food needs will be made permanent. In this study agricultural insurance in the development of Turkey between the years 1986-2007 agricultural insurance premium amount of time-series were examined by hand and for the year 2009 amount of agricultural insurance premiums Pegels Exponential Smoothing method were made.

Küresel İkli̇m Deği̇şi̇kli̇ği̇ Süreci̇nde Su Yöneti̇mi̇

DergiPark (Istanbul University), 2011

Özet Su, bütün canlıları yaşamları boyunca hem kendisine bağlayan hem de onların yaşamlarını doğrudan etkileyen vazgeçilmez bir kaynaktır. Su sadece insan için biyolojik bir gereksinim değil, aynı zamanda ekonomik, toplumsal, kültürel yaşamın da bizzat kendisidir. Ancak yaşamsal öneme sahip olan bu kaynak, ne yazık ki yeryüzünde sınırlı miktarda bulunmaktadır. Buna karşın artan dünya nüfusu ve ekonomik gelişmeler, bir yandan suya olan talebi artırmakta diğer yandan sınır değerlere yaklaşmış görünen su rezervlerini tehdit etmektedir. Bugün mevcut su kaynakları, artan nüfus, küresel ısınma, tarım, sanayileşme ve kentleşme gibi unsurların tehdidi altındadır. Başta sanayileşme ve kentleşmenin yol açtığı kirlenmeler nedeniyle birçok su kaynağı kullanılamaz hale gelmiştir. Bu durum su hizmetlerinde etkin bir yönetim sisteminin oluşturulması gerektiğini göstermektedir. Son yıllarda su yönetimi alanında önemli gelişmeler yaşanmaya başlanmıştır. Etkinlik ve verimlilik gibi sorunlar gerekçe gösterilerek su hizmetlerinin özelleştirilmesi yönündeki talepler, daha sık dile getirilmektedir. Bu çalışmanın amacı, bütün canlılar için vazgeçilmez bir unsur olan suyun küresel ısınma ve iklim değişikliği sürecinde nasıl krize dönüştüğünü ve bu krizden çıkmak için ne tür önerilerin sunulduğunu irdelemektir.

Turi̇zm Öğrenci̇leri̇ni̇n Küresel Isinma Ve İkli̇m Deği̇şi̇kli̇ği̇ Algisi Ve Görüşleri̇

Journal of International Social Research, 2015

Öz Yapılan çalışmanın amacı, küresel ısınma ve iklim değişikliği ile ilgili turizm öğrencilerinin algı ve düşüncelerini ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda hazırlanan anket Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi'nde okuyan 542 öğrenciye uygulanmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda algılarının genel olarak yüksek olduğu ve olası sonuçlarından endişe duydukları belirlenmiştir. Öğrenciler alınan önlemlerin yetersiz olduğunu vurgulamakla birlikte bireysel çabalardan ziyade devletin önlem alma konusunda daha etkili olduğunu ifade etmişlerdir. Diğer bir ifadeyle öğrencilerin yapılması gerekenleri davranışa dönüştürme noktasında kısmen de olsa eksiklikleri olduğu söylenebilir. Ancak bu konuda alınacak önlemlere ilişkin hayat standartlarında kısıtlamaya gönüllü oldukları da ortaya çıkan sonuçlar arasındadır. Son olarak yapılan t testi ve ANOVA testi sonucunda cinsiyet, yaş, sınıf seviyesi, çevre eğitimi ve bilgisi değişkenleri açılarından öğrencilerin küresel ısınma ve iklim değişikliği algılarında farklılıklar tespit edilmiştir.

Küreselleşme Olgusuyla Birlikte Büyüyen Terorizm

ANADOLU AKADEMİ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ, 2019

Bu makale esasen Terör ve Terörist kavramının ne olduğunu, dünden bugüne terör olayları ve terörün ortaya çıkışını ve terörün yapılma amacının ne olduğunu kısaca anlatmaya çalışılmaktadır. Makalenin bir kısmında AB, BM, UNODC uluslararası sistemde mevcut olan kuruluşların teröre bakış açıları, terörle mücadele için ne gibi anlaşmalar yaptıkları ve ABD, Türkiye, Almanya gibi birkaç devletin terörle ilgili tutumlarından bahsedilmektedir. Makalenin bir kısmında küresel teröre örnek verilmekte ve uluslararası sistemde terörle mücadelenin hangi şekilleri olduğu açıklığa kavuşturulmaktadır. Terörün faaliyet şekilleri olan etnik ve “Dini İstismar eden Terör Örgütleri”, devlet terörü, narko terörizm ve siber terörizme örnek getirilmeye çalışılmıştır. Makalede Türkiye’yi yıllardır etnik terörle yıpratmaya çalışan Asala ve PKK terör örgütü hakkında kısa bir ön bilgi yer almaktadır. Makalede küreselleşme sonucunda büyüyen teröre örnek verilmekle ve küreselleşmenin ve terörün nasıl aynı tarihe denk geldiği üzerinde durulmaktadır. Makalenin son kısmında ise vekâlet savaşları ve Arap Baharı ile ilgili kısa bir bilgi verilmeye çalışılmakta ve Orta Doğu’da süper güçlerin adeta maşası haline gelmiş olan terör örgütlerinden bahsedilmektedir.