Akran Öğretimi Tartışma Bölümünün Öğrencilerin Yabancı Dil Türkçe Öğrenme Düzeyleri Üzerindeki Etkisi (Kazakistan Örneği (original) (raw)
Related papers
Yabancı Uyruklu Öğrencilerin Türkçe Öğrenme Sürecinde Akran Öğretiminin Etkisi: Deneysel Bir Çalışma
OPUS © Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi-International Journal of Society Researches , 2020
Öz Yabancı uyruklu öğrencilerin göç ettikleri ülkelerde yaşadıkları önemli sorunların başında dil problemi gelmektedir. Bu öğrencilerin özellikle dili konuşma ve anlama becerilerinde sorun yaşamaları bu soruna yönelik çözümleri önemli kılmaktadır. Akran öğretimi yönteminin de bu açıdan önemli çözüm seçeneği oluşturabileceği düşünülmektedir. Bu araştırmanın amacı, yabancı uyruklu (Suriyeli) öğrencilerin Türkçe öğrenimi sürecinde akran öğretiminin etkisini incelemektir. Bu araştırmada, yarı deneysel araştırma türlerinden biri olan ön test/son test eşitlenmemiş kontrol gruplu model kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini Gaziantep'in Nizip ilçesinde yer alan bir ilkokuldaki 92 yabancı uyruklu (Suriyeli) öğrenci oluşturmaktadır. Bu öğrencilerden 50'si deney grubunda, 42'si ise kontrol grubunda yer almaktadır. Deney grubunda bulunan öğrenciler, araştırmacılar tarafından hazırlanan ve 5 hafta süren akran öğretimi uygulamasına tabi tutulmuştur. Verilerin analizi sürecinde, deney ve kontrol grupları arasında karşılaştırma yapmak için t-testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, yabancı uyruklu öğrencilerin Türkçe öğrenme sürecinde akran öğretiminin olumlu etkisi olduğunu gösteren bulgular elde edilmiştir. Araştırmanın bulguları ve sonuçları dikkate alınarak önerilerde bulunulmuştur.
Türkçe Öğretmeni Adaylarının Konuşma Kaygıları Üzerindeki Etkisi Açısından Akran
Turkish studies, 2018
The purpose of this research is to determine whether there is a difference between peer feedback and teacher feedback on the speaking anxiety of Turkish language student-teachers. For this purpose, 30 students in the second year of Department of Turkish and Social Sciences Education in Gaziantep University were seperated two groups: one is experimental group including peer feedback and the other is control group including teacher feedback. Groups were determined by using random sampling. Activities were applied for 6 weeks. At the end of the practice, students who participated in the groups were interviewed related to peer feedback and teacher feedback. Mixed method including quantitative and qualitative method was used to collect data. "Speaking Anxiety Scale for Student-Teachers" developed by Kınay and Özkan (2014) was used as a quantitative data collection tool. As a qualitative data collection tool, semi-structured interview form was used. As a result of the research, a significant difference was found between the pre-test and post-test averages of the peer and teacher feedback groups, but no significant difference was found between two groups' post-test averages. As a result of the interview, both groups had anxiety situations before speaking activities; but after the activites related to the feedback, it was reached that there was a decrease in the speaking anxiety of studentteachers, and also, Turkish language student-teachers reported a positive opinion on the feedback in particular. However, both groups preferred teacher feedback rather than peer feedback. Turkish Studies Volume 13/4, Winter 2018 3. Do the anxiety of student-teachers indicate difference according to peer and teacher feedback? 4. What are the opinions of student-teachers related to peer or teacher feedback on their speaking anxiety?
ÖZET Bu araştırmanın amacı, Türkçe öğretmeni adaylarının konuşma kaygıları üzerinde akran geribildirimi ile öğretmen geribildirimi arasında bir farklılık olup olmadığını belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda Gaziantep Üniversitesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü 2. sınıfta öğrenim görmekte olan 30 öğrenciden biri deney (akran geribildirimi), diğeri kontrol (öğretmen geribildirimi) olmak üzere iki grup oluşturulmuştur. Gruplar, öncelikle olasılıklı örnekleme yoluyla yansız atamayla belirlenmiş, 6 haftalık uygulama sürecinin ardından bu gruplara katılan öğrencilere akran ya da öğretmen geribildirimlerine katılma durumlarına göre sorular sorulmuş ve bu doğrultuda geribildirimlere ilişkin onların görüşleri alınmıştır. Karma yönteme göre yapılan bu çalışmada nicel ve nitel veri toplama yöntemleri birlikte kullanılmıştır. Nicel veri toplama aracı olarak Kınay ve Özkan (2014) tarafından geliştirilen " Öğretmen Adayları İçin Konuşma Kaygısı Ölçeği (ÖAKKÖ) " kullanılmıştır. Nitel veri toplama aracı olarak da " yarı yapılandırılmış görüşme formu " kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, hem akran hem de öğretmen geribildirimi alan grupların ön test-son test ortalamaları arasında konuşma kaygısının azaldığına yönelik anlamlı bir farklılığa ulaşılırken, gruplar arası son test ortalaması arasında anlamlı bir farklılığa ulaşılamamıştır. Yapılan görüşme sonucunda ise her iki grubun konuşma etkinlikleri öncesinde kaygı durumları yaşadıkları; ancak yapılan geribildirime ilişkin etkinlikler sonrasında ise onlarda konuşma kaygısının azalması yönde farklılıklar yarattığı ve öğretmen adaylarının özellikle geribildirimlere ilişkin olumlu görüş bildirdiğine ulaşılmıştır. Ancak her iki grubun da geribildirim olarak öğretmen geribildirimini yeğledikleri sonucu elde edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Konuşma kaygısı, öğretmen adayı, akran ve öğretmen geribildirimi. The purpose of this research is to determine whether there is a difference between peer feedback and teacher feedback on the speaking anxiety of Turkish language student-teachers. For this purpose, 30 students in the second year of Department of Turkish and Social Sciences Education in Gaziantep University were seperated two groups: one is experimental group including peer feedback and the other is control group including teacher feedback. Groups were determined by using random sampling. Activities were applied for 6 weeks. At the end of the practice, students who participated in the groups were interviewed related to peer feedback and teacher feedback. Mixed method including quantitative and qualitative method was used to collect data. "Speaking Anxiety Scale for Student-Teachers" developed by Kınay and Özkan (2014) was used as a quantitative data collection tool. As a qualitative data collection tool, semi-structured interview form was used. As a result of the research, a significant difference was found between the pre-test and post-test averages of the peer and teacher feedback groups, but no significant difference was found between two groups’ post-test averages. As a result of the interview, both groups had anxiety situations before speaking activities; but after the activites related to the feedback, it was reached that there was a decrease in the speaking anxiety of studentteachers, and also, Turkish language student-teachers reported a positive opinion on the feedback in particular. However, both groups preferred teacher feedback rather than peer feedback. Keywords: Speaking anxiety, student-teacher, peer and teacher feedback.
Akademik Çelişki Tekniğinin Türkçe Öğretmeni Adaylarının Kavram Öğrenme Başarılarına Etkisi
Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2015
Bu çalışmanın amacı akademik çelişki tekniğinin Türkçe öğretmeni adaylarının eğitim bilimleriyle ilgili kavram öğrenme başarıları üzerinde etkili olup olmadığını araştırmaktadır. Araştırmada nicel araştırmalarda kullanılan kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Atatürk Üniversitesi Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümünde öğrenim gören, Öğretim İlke ve Yöntemleri (2011-2012 Öğretim yılı) Dersini alan 98 ikinci sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Çalışmanın verileri çoktan seçmeli 30 sorudan oluşan Kavram Öğrenme Başarı Testi aracılığıyla toplanmıştır. Öğrencilere uygulanan Kavram Öğrenme Başarı Testi'yle elde edilen ön test ve son test verilerinin analizinde bağımsız örneklemler ve bağımlı örneklemler için t-testi kullanılmıştır. Araştırmanın sonucuna göre akademik çelişki tekniğinin öğretmen merkezli öğretime göre kavram öğretiminde daha etkili olduğu anlaşılmıştır.
Bu araştırmada, doğrudan öğretim stratejilerinin yabancı dil olarak Türkçe öğrenen İranlı öğrencilerin metin özetleme becerilerine etkisi incelenmiştir. Araştırma ön test-son test kontrol grupsuz, yarı deneysel modelde desenlemiştir. Çalışma grubunu Tahran Yunus Emre Türk Kültür Merkezi 2012-2013 eğitim öğretim yılı Nisan-Haziran aylarında yabancı dil olarak Türkçe öğrenen B1, B2 ve C1 kurlarına devam eden, 33 bayan, 10 erkek katılımcıdan oluşmaktadır. 8 haftalık özetleme becerisinin öğretimine yönelik yapılan uygulamalar sonunda elde edilen veriler “Özet Metinleri Değerlendirme Ölçeği” kullanılarak puanlanmıştır. Metin özetlemede öğrencilerin sergilemesi beklenen örnek ve ayrıntıları silme; aynı amaca yönelik yargıları genelleme ve metinde doğrudan belirtilmeyen yargıları yeniden kurma becerileri yaş ve kur düzeyi gibi değişkenler açısından incelenmiştir. Yapılan analizler sonucunda doğrudan öğretim stratejilerinin yabancı dil olarak Türkçe öğrenen İranlı öğrencilerin metin özetleme becerilerini geliştirdiği belirlenmiştir. Ayrıca kur düzeyi ile metin özetleme becerileri arasında anlamlı bir farkın olduğu; 36 yaş ve üstü öğrencilerin özetleme becerilerinin gelişmediği, bu yaşın altındakilerin geliştiği belirlenmiştir. Öğrencilerin deney öncesinde özetleme becerileri silme için orta; genelleme ve yeniden kurma için zayıf düzeyde olduğu; uygulama sonunda bu beceriler için silme iyi; genelleme iyi ve yeniden kurma orta düzeyde bir gelişim göstermiştir. Yabancı dil olarak Türkçenin öğretiminde metin özetleme becerisini geliştirmek için doğrudan öğretim stratejilerini kullanımının yararlı ve etkili olduğu söylenebilir.
İZÜ eğitim dergisi, 2021
Günümüzde hayatımızın birçok alanında yüz yüze ve online eğitim kavramları giderek önem kazanan kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kapsamda bu çalışmanın amacı, yüz yüze ve online eğitim gören yabancıların Türkçe öğrenme düzeylerini etkileyen faktörleri incelemektir. Çalışma, ilişkisel tarama modeline göre tasarlanmış ve çalışamaya Ankara Üniversitesi TÖMER'de yüz yüze ve online Türkçe öğrenim gören 360 yabancı öğrenici katılmıştır. Yabancı öğrencilerin Türkçe öğrenme başarılarını ölçmek için Ankara Üniversite'si TÖMER'in İstanbul, Kadıköy şubesinde 2019 ve 2020 yıllarında Türkçe öğrenmekte olan öğrencilerin performans çizelgeleri, sertifika sınav puanları ve devam durumları değerlendirilmiştir. Toplanan veriler t testi, korelasyon ve regresyon analiz teknikleri yardımıyla çözümlenmiştir. Bulgulara göre yüz yüze eğitim alan yabancı öğrencilerin Türkçe öğrenme düzeylerini/ başarılarını sırasıyla en fazla derse devam durumlarının, dil gelişim hızlarının, ev ödevi yapma sıklıklarının ve derse katılımlarının olumlu yönde ve önemli ölçüde etki ettiği, online eğitim alan yabancı öğrencilerin ise Türkçe öğrenme düzeylerini/ başarılarını sırasıyla en fazla dil gelişim hızlarının, derse devam durumlarının ve derse katılım sıklıklarının olumlu yönde ve önemli ölçüde etki ettiği görülmüştür.
Yabancılara Türkçe Öğretimi Yapılan Sınıflardaki Öğrenci Sayısının Türkçe Öğrenme Başarısına Etkisi
Bayburt Eğitim Fakültesi Dergisi, 2021
Betimsel tarama modelinde yürütülen bu araştırmanın amacı, yabancılara Türkçe öğretimi sürecinde sınıflar oluşturulurken karşılaşılan sorunlardan biri olan sınıf mevcudunun Türkçe öğrenme başarısı üzerindeki etkisini ortaya çıkarmaktır. Bu amaç doğrultusunda A1 kurundan C1 kurunun bitimine kadar geçen süreçte birbirinden farklı mevcutlara sahip dokuz (9) sınıf ve toplam yüz elli yedi (157) uluslararası öğrenci araştırmanın örneklemi olarak takip edilmiştir. Veriler, örneklemde yer alan sınıfların ve öğrenenlerin kur atlama sınavlarından aldıkları puanların toplanması ile elde edilmiştir. Araştırma sonucunda sınıf mevcudunun, genel Türkçe öğrenme başarısını açık bir biçimde etkileyerek anlamlı bir fark yarattığı, bu farkın sınıf mevcudu 15’den az olan sınıflar ile mevcudu 20’den fazla olan sınıflar arasında oluştuğu ve sınıf mevcudunun başarı üzerinde oluşturduğu etkinin dinleme ve okuma becerilerinde kısmi, konuşma ve yazma becerilerinde ise belirgin olduğu anlaşılmıştır. Araştırma sonuçlarından hareketle, yabancılara Türkçe öğretimi yapılan kurumlarda sınıflardaki öğrenci sayılarının on beşin (15) altına düşürülmesi, ideal olarak bu sayının on (10) olarak uygulanması önerilmiştir.