Okulda Bedensel Ceza Uygulanmasına Karşı Çocuğun Korunması (original) (raw)
Related papers
Öz Bedensel cezanın, çocukların insan haklarını ve özellikle eğitim haklarını doğrudan etkilediği yapılan birçok araştırmada ortaya çıkmıştır. Okullarda uygulanan bedensel ceza, öğrenci üzerinde fiziksel ve psikolojik zarara yol açmasının yanında öğrencilerin öğrenme isteklerinin azalmasına da sebep olmaktadır. Aynı zamanda bedensel ceza öğrencinin okula devam durumu üzerinde de olumsuz etkiler yaratmaktadır. Okullardaki bedensel cezanın en önemli sonuçlarından birisi okul terklerine neden olmasıdır. Okullarda çocuklara bedensel ceza uygulanması, pek çok ülkede farklı düzey ve biçimlerde ortaya çıkarken, küresel, ekonomik, kültürel ve toplumsal açıdan kökleşmiş bir sorun olduğu bilinmektedir. Uluslararası değerlendirmeyle pek çok ülkede bedensel ceza okullarda yasaklanmış olmasına rağmen bu ülkelerin bazılarında öğretmenler hala çocukları disipline sokmak adı altında psikolojik ve fiziksel cezaları kullanmaktadır. Ebeveynin evde çocuğa uyguladığı bedensel ceza ile okul gibi toplumsal kurumlarda uygulanan bedensel cezanın, hukuksal sonuçları birbirinden farklıdır. Bu çalışmada okulda uygulanan bedensel ceza değerlendirilmiştir. Abstract It has been pointed out by many studies that school corporal punishment has direct effects on children's rights, particularly on the right to education. In addition to physical and psychological injuries suffered by students, corporal punishment executed in schools reduces students' enthusiasm towards learning. Moreover, corporal punishment causes some negative effects on students' attendance. One of the most notable outcomes of corporal punishment in school is that it causes withdrawals from school. It is known that school corporal punishment is a globally and economically, culturally and socially deep-rooted problem which is likely to be practiced in many countries in varying forms and levels. Even though it is nationally prohibited in many countries, physical and psychological punishment is still practiced by many teachers in order to maintain classroom discipline. The legal outcomes of corporal punishment practiced in public places such as schools will surely be different, as a direct consequence of the different nature of executors, from the ones of domestic corporal punishment applied by parents to maintain discipline. The purpose of this study is evaluated to corporal punishment within schools.
Okulda Çocukların Korunması ve Çocukları Koruyan Okul
Tebeşir Dergisi Sayı:28, 2023
Çocukları, onların haklarını, sorunlarını konuşmak büyük ölçüde içinde bulundukları kültürü, toplumsal değişimi konuşmaktır. Son yıllarda yaşananlar dikkate alındığında buna her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Çocukların korunması elbette sadece okulla sınırlandırılacak bir konu değil. Ancak bana tanınan süre içinde çocukların korunmasıyla ilgili temel bilgilerden, ilkelerden hareketle okulda çocukların korunması ve özel olarak "çocuğu koruyan okul" üzerinde duracağım. *** 1 Çocukların eğitimi, önce koruma, sonra toplumsallaşma, aktarma ve öğretme, son olarak da özgürleştir-1 Bu yazı 30. Adalet ve Demokrasi Haftası kapsamında 27 Ocak 2023 tarihinde "Eğitim sistemimiz İçinde Çocukların Korunması" başlıklı panelde yaptığımız konuşmanın metnidir. me işlevlerini birlikte gerçekleştirir. Çocuk koruma, çocuğun temel ihtiyaçlarına saygı gösterilmesi ve dikkate alınmasına dayanır.
İnsan Hakları ve Çocuk Hakları Bağlamında Okulda Zorbalık
DergiPark (Istanbul University), 2014
Okullar ö¤rencilere; de¤er, bilgi ve yap›c› davran›fl kazand›ran ve onlar› bar›fl dolu bir yaflam için haz›rlayan kurumlard›r. Her çocuk ve genç, korunma hakk›na ve güvenli okul ortam›nda e¤itim alma hakk›na sahiptir. Okulda zorbal›k ve fliddetten söz edilmesi bu ilkelere ters düflmektedir. Okulda zorbal›¤a maruz kalan ö¤rencilerde baflka bir deyiflle kurbanlarda k›sa dönemde ciddi fiziksel ve duygusal örselenme oluflmas› yan›nda kiflilik yap›lar›, e¤itimleri üzerinde çok daha uzun süreli olumsuz etkilere yol açar. Okulda zorbal›k ö¤renciler yan›nda aileleri, ö¤retmenleri ve okul yöneticilerini de olumsuz etkiler. Bu nedenle zorbal›k, okulda görevli hekim, okul hemfliresi, psikolog gibi sa¤l›k profesyonellerinin ilgilenmesi gereken bir konudur. Okulda zorbal›¤a yaklafl›m insan haklar› ihlalleri aç›s›ndan da ele al›n›rsa; zorbal›¤›n özellikle ço¤u zaman göz ard› edilen ve fazla dikkate al›nmayan gizli flekilleri belirlenebilir. ‹nsan haklar› bak›fl› d›fl›ndaki zorbal›k yaklafl›m›, di¤erlerine zarar verme olarak basitlefltirilmifl oldu¤undan, sorunun çözümünde bireysel davran›fllara odaklan›lacak dolay›s›yla zorbal›¤›n önlenmesinde etkili giriflimler uygulanamayacakt›r. Okullarda uygulanacak zorbal›¤› önleme programlar› insan haklar› yaklafl›m› ile ele al›nd›¤›nda zorbal›k azalt›labilir ve baflar›l› önleme giriflimlerinin uzun süre uygulanmas› sa¤lanabilir.
Türkiye’de Özel Eğitim Alanında Korunmaya İhtiyacı Olan Çocuklar
2021
Introduction: From a historical perspective, it can be claimed that children in need of protection and children with special educational needs are among the groups which should be supported by society. In this context, there is also a similarity between the services for children in need of protection and special education services. However, it is seen that children in need of protection in the field of special education are not given enough attention. Method: In this review, it was aimed to determine the status of children in need of protection in the field of special education. As per this aim, through the document review method, the development in the services for children in need of protection and the services for children with special educational needs were analyzed based on documents reflecting legal regulations. The basis of the documents included Laws on Children in Need of Protection and draft laws related to these laws and Child Protection Law. Results: There exists a close...
Son aylarda Türkiye'de toplumsal yaşamın her alanında, özellikle okullarda şiddet haberleri kitle iletişim araçlarında sıkça yer almaktadır. Okullarda yaralama ve öldürme gibi olaylar nedeniyle harekete geçen Milli Eğitim Bakanlığı'nın en son taslak raporuna yansıyan tarama, belirleme kolaylığı ile olsa gerek fiziksel şiddete ilişkindir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın "Eğitim Ortamlarında Şiddetin Önlenmesi Strateji Belgesi Taslak Değerlendirme Raporu"na göre, Mayıs 2006 sonu itibariyle son beş ayda okullarda çıkan olaylarda 14 öğrenci öldürülmüş, 104 öğrenci ve üç öğretmen de yaralanmıştır. Raporda, çocuklar ve gençlerin şiddetin sadece mağduru olmayıp aynı zamanda faili durumunda oldukları belirtilmektedir. Bu rakamların ötesinde toplumda gizlenen olayların olduğu da ifade edilmekte ve ayrıca Rapora göre, şiddetin sözel, duygusal, ekonomik ve cinsel boyutları kolayca belirlenememektedir (MEB, 2006, s. 5-6). Taslak raporda okullarda şiddet konusuna ilişkin yaklaşım, birey düzeyine sıkıştırılmış olsa da, şiddetin fiziksel olanının dışındaki boyutlarını kavraması bakımından anlamlıdır. Ancak, eğitimde şiddet olgusuna, tarihselliği, çok yönlülüğü (kültürel, ekonomik ve politik), toplumsal ve psikolojik iç içe geçmişliği ile daha geniş ve derin bir perspektiften yaklaşmak ve şiddeti besleyen faktörleri bu bağlamda ele almak gerekmektedir.
OKUL VE Ö⁄RENC‹ SA⁄LI⁄ININ KORUNMASINA ‹L‹fiK‹N KAVRAMSAL B‹R ÇÖZÜMLEME
Bu çal›flman›n konusu, okul ve ö¤renci sa¤l›¤›n›n korunmas›d›r. Çal›fl-man›n amac›, okul ve ö¤renci sa¤l›¤› kavram›n›, kapsam›n›, önemini, Türki-ye'de okul ve ö¤renci sa¤l›¤› hizmetlerinin sunumunu tart›flmak ve bu tart›flma-lardan hareketle sorunlara yönelik çözüm önerileri gelifltirmektir. Günlük yaflam içerisinde çevresel, sosyal, kültürel ve kiflisel faktörler, insanlar›n sa¤l›¤› aç›s›ndan risk oluflturabilmektedir. Çocuklar› daha kolay etki-leyebilen bu riskler, okullarda daha çok artmaktad›r. Bu anlamda okul ve ö¤ren-ci sa¤l›¤› kavram› önemli bir konu olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Ayr›ca okul ve ö¤renci sa¤l›¤› hem ö¤renci ve ö¤retmenlerin okula devam durumunu, hem de toplum sa¤l›¤›n› etkiledi¤i için önemlidir. Çal›flman›n verileri ilgili alanyaz›n taramas› ile toplanm›flt›r. Çal›flmada, Türkiye'de okul ve ö¤renci sa¤l›¤› konusunda, sa¤l›k hizmetleri çerçevesinde okul ça¤› dönemindeki çocuklar›n sa¤l›¤›n›n korunmas› ve gelifltirilmesine yö-nelik yürütülmesi beklenen hizmetlerin yetersiz oldu¤u sonucuna var›lm›flt›r. Okulda sürdürülen sa¤l›k hizmetlerinin yan› s›ra sistemli olmayan, kay›t ve ra-porland›rmadan öte gidemeyen sa¤l›k taramalar› ve sa¤l›k e¤itimleri gibi hiz-metlerin sistemli olarak uygulanabilmesi için ulusal düzeyde çözümlere gerek-sinim vard›r. Okul sa¤l›¤› konusunda okulda ve tüm toplumda ortak bilincin oluflma-s› gerekmektedir. Çünkü art›k okul sa¤l›¤› konusu sadece ö¤retmen ve ö¤renci sa¤l›¤› olarak ele al›nmamakta, okuldan hareketle tüm toplumun sa¤l›k sorun-lar› tart›fl›lmaktad›r. Bu nedenle okul sa¤l›¤› sorunlar› sadece Milli E¤itim Ba-kanl›¤› ve okul yöneticilerinin sorun alan› olarak görülmemeli, baflta Sa¤l›k Ba-kanl›¤› olmak üzere di¤er devlet kurumlar›, sivil toplum kurulufllar› ve ailelerin ortak sorunu olarak ele al›nmal›d›r. A An na ah ht ta ar r S Sö öz zc cü ük kl le er r: Okul sa¤l›¤›, ö¤renci sa¤l›¤›, okul ve ö¤renci sa¤l›-¤› sorunlar›, okul ve ö¤renci sa¤l›¤›n›n korunmas› O Ok ku ul l v ve e Ö Ö¤ ¤r re en nc ci i S Sa a¤ ¤l l› ›¤ ¤› ›: : K Ka av vr ra am m, , T Ta ar ri ih hs se el l G Ge el li ifl fli im m, , K Ka ap ps sa am m v ve e Ö Ön ne em m Sa¤l›k, yaln›zca hastal›k ve sakatl›¤›n olmay›fl› de¤il, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir (WHO, 1968). Günlük yaflam içerisinde birçok çevresel, sosyal, kültürel ve kiflisel faktör insanlar›n sa¤l›¤› aç›s›ndan risk oluflturmaktad›r. Ço-cuklar› daha kolay etkileyebilen bu riskler, özellikle küçük topluluklar olan okullar
Çocuğa Uygulanan Şiddet: Türkiye Özelinde Sosyolojik Bir Yaklaşım
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Sosyal Ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 2014
Bu makale Türkiye'de aile içerisindeki çocuk üzerine uygulanan şiddet ve şiddet çeşitlerini sosyolojik bir yaklaşımla tartışmaktadır. Yöntemsel olarak makale çocuk kavramını tanımlamakta ve çocuğa uygulanan şiddet olgusunun sebep ve sonuçlarını, çocuğun aile içindeki konumu-özellikle anne ve baba ile ilişkileri-açısından analiz etmektedir. Aile içerisinde çocuğa yönelik şiddet hem ülke genelinde hem de aile ve çocuk özelinde birçok sorunu da beraberinde getirmektedir.
Sinif Öğretmenleri̇ni̇n Çocuğa Yöneli̇k Ci̇nsel İsti̇smar Tutumlarinin İncelenmesi̇
The Journal of Academic Social Science Studies, 2018
Bu araştırma, sınıf öğretmenlerinin çocuğa yönelik cinsel istismar tutumlarının bazı değişkenlere (cinsiyet, yaş, medeni durum, meslekteki kıdem, çocuk ihmal ve istismarı konusunda eğitim alma, eğitim gereksinimi ve cinsel istismarın belirtilerini tanımlamada kendini hazır hissetme) göre incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmada genel tarama modeli türlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Çalışma grubunu, 2016-2017 eğitim-öğretim yılında Afyonkarahisar merkez ilçelerinde Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı resmi ilkokullarda görev yapan ve araştırmaya gönüllü katılan 406 sınıf öğretmeni (214 kadın ve 192 erkek) dâhil edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak "Genel Bilgi Formu" ve öğretmenlerin çocuğa yönelik cinsel istismar tutumlarını belirlemek amacıyla Choo vd. (2013) tarafından geliştirilen ve Akın vd. (2013) tarafından Türkçeye uyarlanan "Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar Tutum Ölçeği" uygulanmıştır. Verilerin analizinde frekans ve yüzde gibi betimsel istatistiklerin yanı sıra normallik sağlanamadığı için Mann-Whitney U Testi ve Kruskal-Wallis H T kullanılmıştır. Kruskal Wallis H Testi'nde istatistiksel olarak anlamlı farklılıkların görülmesi durumunda Post-Hoc Çoklu Karşılaştırma Testi kullanılarak hangi gruplar arasında farklılık olduğu belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, sınıf öğretmenlerinin çocuğa yönelik cinsel istismar tutumları ile cinsiyet, yaş ve medeni durum değişkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olduğu belirlenmiş; ancak kıdem, çocuk ihmal ve istismarı konusunda eğitim alma ve eğitim gereksinimi ve cinsel istismarın belirtilerini tanımlamada kendini hazır hissetme değişkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunamamıştır.
Üniversite Öğrencilerinin Aile İçi Şiddete Yönelik Tutumları
In this study it is aimed to determine the attitudes of university students towards domestic violence. This research was carried out at a state university in Central Anatolia. A total of 868 students from different faculties and (vocational) colleges participated to the study. A four factor ‘Attitudes Towards Domestic Violence Scale’ is used. These factors are; normalizing the violence, generalizing the violence, reasoning the violence and hiding the violence. Data were analyzed by using quantitative analysis techniques. According to the findings of the study, average scores of students in the factor generalizing the violence is the lowest and in the factor reasoning the violence is the highest. There are statistically significant differences between domestic violence and the sex, mother’s occupation, class and number of brothers and sisters of the student. There are no significant differences between domestic violence and the faculty, father’s occupation and hometown of the student. Findings of this study are discussed and some suggestions are made. Keywords: Violence, Family, University, Student