Bir "Garip" Orhan Veli Kanık: Şiirleri Bağlamında İktisat-Edebiyat İlişkisi (original) (raw)
Related papers
Türk Şiirinde Bir Garip Adam Orhan Veli Kanık (Hayatı, Kişiliği, Sanatı ve Şiirlerinden Seçmeler)
Sevgili Dedeciğim Nuh Esmer'in aziz hatırasına armağanımdır... Cumhuriyet dönemi Türk şiirine şüphesiz en çok damga vuran akımlardan bir tanesi de I.Yeni olarak da isimlendirilen Garip Akımı’dır. Garip Akımı’nın kurucularından olan Orhan Veli Kanık ise edebiyata bakışı, şiire getirdiği yenilikler ve yaşam öyküsüyle cumhuriyet şiirinin mihenk taşlarından birisi olarak görülmektedir. Orhan Veli; 1914’te başlayıp 1950 yılında sonlanan yaşam serüveninde adından fazlasıyla söz ettirecek işler yapmayı başarmış bir şahsiyettir. Orhan Veli’yi “rakı şişesinde balık olmak” arzusuna iten hayatı, şiirinin en temel ögelerinden olmuştur. Ona “her sabah gökyüzünü boyatan” kişiliğinin yansımaları sanatının derinliklerine işlemiştir. Bu pencereden baktığımızda bu makalede ele alınacak konular iç içe geçmiş ve birbirinden ayrılmaları pek de mümkün olmayan konulardır. Bu sebepten Orhan Veli Kanık’ı farklı başlıklar altında fakat tamamıyla bir bütün olarak ele alacak bir makale inşa edilecektir. Bu makalede amaç; Kanık’ın kısa ama sıra dışı sayılabilecek yaşamını incelemek, yakınlarının ve kendisini tanıyanların da anlatımlarından faydalanarak renkli kişiliğine ışık tutmak, edebiyata yeni bir soluk getiren sanat anlayışını ele almak ve on yıllardır üzerindeki ilgiyi kaybetmeyen eserlerinden bazı seçmeleri beraberinde değerlendirmelerle okuyucuya ulaştırmaktır.
Orhan Veli Kanık’ın Öykülerinde Değerler Dünyası
Orhan Veli Kanık’ın Öykülerinde Değerler Dünyası, 2023
Türk edebiyatının önemli sanatçılarından biri olmakla beraber daha ziyade şair kimliğiyle tanınır. Garip hareketinin kurucusu olarak Türk şiirinde yeni bir açılım dener. Kısa sürede edebiyat çevrelerinde ses getirmeyi başaran bu hareket, sanata yönelik bakışın farklı bir boyuta evrilmesini sağlar. Ne var ki bu tarz bir değişim salt muhteva ya da biçim yeniliği olmakla kalmaz, zamanla bir düşünüş ve hissedişe dönüşür. Sıradan insan/küçük adam tipinin merkeze alınarak elitist yahut kanonik her türden edebî tutumun reddi şeklinde eserlere yansır. Bu çalışmanın amacı, Orhan Veli Kanık öykülerindeki değerler dünyasını Garip hareketi etrafında tespit etmek ve örneklemektir. Betimsel bir metotla yapılan incelemede metin odaklı bir tahlil denemesi gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular neticesinde Kanık'ın öykülerinde sıradan insan tipleri üzerinden dönemin, fikrî yapısına uygun biçimde bir değerler dünyası inşa ettiği ve daha çok maddî değişkenler etrafında gerçekçi bir duyuş ve düşünüşün öne çıktığı görülmüştür.
Şair Ağabeyin Öykücü Kardeşi: Adnan Veli Kanık
Edebiyat Üzerine İncelemeler / Rıza Filizok’a Armağan, Ege Üniversitesi Yayınları, 2019
Cumhuriyet devri Türk edebiyatının unutulmuş isimlerinden biri olan Adnan Veli Kanık, eserlerinin çoğu çeşitli gazete ve dergilerde kalan mizahi öykü yazarlarından biridir. Edebiyat dünyasına ilkin gazetecilikle adım atan yazar, Vatan, Akbaba, Dolmuş, Tef, Pardon, Papağan, Taş-Karikatür ve Külâh gibi basın-yayın organlarında çeşitli yazılar kaleme almıştır. Yazarın ayrıca, Mapusane Çeşmesi (1952), Sosyete (1956), Uçan Daireler (1957), Seçim Konuşmaları (1957), Kaynana (1957) ve İstanbul Batakhaneleri (2018) olmak üzere toplam altı öykü kitabı yayımlanmıştır. Bunların dışında ağabeyi Orhan Veli hakkında hazırlamış olduğu Orhan Veli İçin (1957) adlı bir deneme kitabı söz konusudur. Edebiyat tarihi incelemelerinde mizahçı yönüyle Hüseyin Rahmi, Ahmet Rasim ve Osman Cemal çizgisinin devamı olarak yorumlanan Adnan Veli Kanık, öykülerinde özellikle 1950’li sonrası İstanbul’un toplum hayatını mizahi ve dramatik ögeleri bir araya getirerek yansıtmıştır. Buna rağmen yazarın öyküleri ve öykücülüğü hakkında kapsayıcı bir çalışma yapılmamıştır. Bu yazıda ise Adnan Veli’nin Türk edebiyatındaki konumu biyografi, sanat ve eser başlıkları altında incelenecektir.
Orhan Veli’nin Hikâyelerini Garip Poetikası Üzerinden Okumak
Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2023
Orhan Veli Kanık, Garip akımının öncüsü olmasının da etkisiyle öncelikle bir şair olarak tanınır. Çok sayıda çeviri faaliyeti de yapan şairin Garip akımı gibi protest bir tavırla hazırladığı şiir ve sanat üzerine düşüncelerini aktardığı Garip adlı kitabın önsözü, poetik bir metin olarak kabul edilir. Geleneği ve mevcut şiir anlayışını reddeden bu önsöz, döneminde çok tepki alır. Garip poetikasındaki görüşlerinin şiirlerine yansıdığı kadar hikâyelerine de yansıdığı söylenebilir. Şairin poetikasında öne çıkardıkları şöyle sıralanabilir: sadelik, söz sanatlarından ve tasvirden uzak olmak, sanatların tedahülüne karşı olmak, anlama önem vermek, herkesin anlayabileceği bir şiiri yazmak, sıradan insanı şiirin konusu yapmak. Bilhassa sıradan insanın anlatımı Orhan Veli şiirinde dikkat çeker. Şairin bu anlatımı, hikâyelerine de yansır. Garip poetikasının öne çıkan özelliklerini Orhan Veli hikâyelerinde üç başlık altında toplamak mümkündür: yazma edimi, sıradan insanın gerçekçi hikâyesi, sade üslup. Şair, yazdığı az sayıda hikâyesinde sade bir dille sıradan olanın hikâyesini sunar. Bu üslubun, şairin Garip önsözünde açıkladığı şiir ve sanat ile ilgili görüşleriyle alakalı olduğu söylenebilir. Bu makale, Orhan Veli Kanık’ın hikâyelerine şiir poetikası üzerinden bakarak şairin nesir poetikasını ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Orhan Veli'nin Hikâyelerini Garip Şiiri ve Poetikası Üzerinden Okuma Denemesi
Orhan Veli Kanık, arkadaşları Oktay Rifat Horozcu ve Melih Cevdet Anday ile birlikte başlattıkları Garip Hareketi ile Cumhuriyet dönemi Türk şiirinde bir döneme damga vurmuştur. Bu üçlü, geleneğin farklı tezahürleri içinde devinen şiir anlayışına, kendilerinden önceki bütün şiirsel birikime savaş açmıştır. Bu şairler, sıradan insanı, onun alelade hâllerini şiire taşırken birçok eleştirinin de hedefi durumuna gelmişlerdir. Garip şiirinin doğal öncüsü olarak görülmesinden dolayı tartışmaların merkezinde en çok bulunan isim, genellikle Orhan Veli olmuştur. Orhan Veli “garip” anlayışını/felsefesini hayatına olduğu gibi yaşadığı dönemde pek farkında olunmayan hikâyelerine de taşımıştır. Onun hikâyeleri özellikle Garip hareketini şekillendiren şiirlerindeki dünyaya ve hayata bakışının bir uzantısı olarak değerlendirilebilir. Orhan Veli’nin hikâyeleri ve şiirleri arasında hem tematik hem de şairin poetik tutumu bakımından benzerlikler olduğunu söylemek mümkündür. Bu yazıda, öncelikle bu çalışmayı daha anlaşılır hâle getirmek amacıyla Garip poetikası hakkında genel hatlarıyla ön bilgi verilmiş, sonra ise Orhan Veli’nin hikâyeleri ve şiirleri arasındaki etkileşim ve benzerlikler üzerinde durulmuştur.
Orhan Veli̇ Kanik’In Şi̇i̇rleri̇nde “Su”
International Journal of Filologia
Su; kültür tarihinde, sanatta ve edebiyatta sıkça işlenmiş, üzerine eserler yazılmış bir metafordur. Şiirlerde önemli bir imge olarak kullanılan su, Türk edebiyatında destan döneminden, günümüze kadar her dönemde karşımıza çıkar. Orhan Veli Kanık’ın eserlerinde su, deniz ve denize ait unsurlar birçok şiirinin ana motifi olarak kullanılır. Şairin hayatı da tıpkı su gibi başıboş, derbeder, alçalıp yükselen bir görüntüye sahiptir. Orhan Veli şiirlerinde su; yeni, farklı kullanımlarla karşımıza çıkar. Su, deniz ve denize ait unsurlar Orhan Veli için oldukça önemlidir, şairin huzur bulduğu, mutlu olduğu yerler olarak deniz kıyıları birçok şiirde karşımıza çıkar. Bununla birlikte su ve deniz sesini Orhan Veli’nin dizlerinde sıkça duyarız, su sesi insana huzur veren yönüyle şairin psikolojisi üzerinde oldukça etkilidir. Su, Orhan Veli’nin şiirlerinde günlük hayatın gerçekliği ile, çağrışımsal gücüyle ve psikanalitik açıdan farklı katmanlarda karşımıza çıkar.
İki Tür Arasında Bir Garip Orhan Veli
Yazıt Kültür Bilimleri Dergisi, 2021
Ortak özellikler gösteren metin sınıflarına tür denir. Başlangıçtan itibaren edebî türler değişim gösterir, kuralları esner ve birbirleriyle etkileşim içerisine girer. Böylece türlerin değişmez gözüyle bakılan her kuralının değişebileceği, geleneksel türlerden yola çıkarak yeni türlerin oluşabileceği veya türlerin birbirlerinden faydalanabileceği yaklaşımları türler arası ilişkileri bir inceleme ve araştırma alanı olarak doğurur. Özellikle şiirin diğer edebî türlerle kurduğu bağ onu bir etkileşim ağının içine sokar. Diğer türler şiirin sunduğu sezgi ve imge zenginliklerinden yararlanır. Hikâye ise edebî tür olmanın ötesinde bütün sanatsal faaliyetlerin arkasında var olan bir unsurdur. Şiir türü hikâyenin ögesi olan tahkiyeden yararlanabilir. Yazarların farklı edebî türlerde yazdığı eserleri benzer duyuş biçimi etrafında şekillenir. Eserler farklı edebî türlerde kaleme alınsa da eserlerdeki benzer izlek ve motiflerin varlığı aralarında bir bağlantı olduğunu gösterir. Hem şiir hem hikâye türünde eser vermiş olan Orhan Veli Kanık'ın eserlerinde türler arası bir ilişki söz konusudur. Şiir ve hikâyelerde ortak temaların yanında, yazarın hayatı algılayış biçiminden doğan benzerlikler de dikkati çeker. Orhan Veli'nin edebî birikiminin sonucu olan eserler türleri farklı olsa da bir bütünün parçalarıdır. Şiir ve hikâyelerin arasında etkileşim oluşturan ögelerden biri de yazarın yaşam öyküsüdür. Ortak olan bütün bu durumlar Orhan Veli'nin şiir ve hikâyelerini türler arası ilişkiler açısından incelenmesini mümkün kılar.