Türkçe Ve İngi̇li̇zce Öğretmeni̇ Adaylarinin Değer Terci̇hleri̇ni̇n İncelenmesi̇ (original) (raw)
Related papers
Journal of International Social Research
Bu çalışmada Türkçe öğretmeni adaylarının dijital okuryazarlık durumlarının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda Türkçe öğretmeni adaylarının dijital okuryazarlık durumları öğrenim gördükleri sınıf düzeylerine, cinsiyete, teknoloji kullanım düzeylerine, günlük internet kullanım sürelerine ve sosyal medya hesabı olma değişkenlerine göre ele alınmıştır. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak Ng (2012) tarafından geliştirilen ve uyarlaması Hamutoğlu, Güngören, Uyanık, Erdoğan (2017) tarafından yapılan "Dijital Okuryazarlık Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 5 farklı devlet üniversitesinde öğrenim gören 257 Türkçe öğretmeni adayı oluşturmaktadır. Çalışmada veriler 2018-2019 eğitim-öğretim yılı güz döneminde toplanmıştır. Veriler SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 22.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışmada Türkçe öğretmeni adaylarının dijital okuryazarlık durumları sınıf düzeyleri ve cinsiyet değişkenlerinde anlamlı farklılık göstermezken günlük internet kullanma durumları, teknoloji kullanım düzeyleri ve sosyal medya hesabı olma değişkenlerinde anlamlı farklılık göstermiştir. Ulaşılan sonuçlar alanyazın doğrultusunda tartışılmış ve çalışmayla ilgili önerilerde bulunulmuştur.
International Journal of Language Academy, 2017
Value that is attributed to something and the value concept meaning price play an important role in ensuring social unity and solidarity and transferring these values to the next generations. Therefore, every individual must adopt and preserve social values and assume responsibility for transferring these values to the next generations. The transfer of value first begins in the family. Children imitate their parents from an early age by taking the role model of their parents. For this reason, parents should not forget that they have responsibilities at this point. The transfer of value ,which first starts in the family, continues in schools namely the formal educational institutions. Schools must be more systematic and attentive than families at the point of value transfer. It should not be forgotten that especially teachers can be positive role models for students. For this reason, especially teachers must have the values of the society and be able to transfer these values to students. At this point, the importance of well-educated teachers will emerge. Especially in education faculties this point must be given importance and teachers of the future must be equipped with social values. For this purpose, in this study, the perception of values of the Turkish education department students was examined in terms of different variables and the obtained findings were interpreted. Turkish education department students formed the universe of the study, while a total of 225 students studying in the first, second, third and fourth classes of
Türkçe Öğretmen Adaylarinin Di̇lsel Değer Kavramina İli̇şki̇n Yeterli̇k Düzeyleri̇
Hasan Âli Yucel Egitim Fakultesi Dergisi, 2014
Bu çalışmada Türkçe öğretmen adaylarının sözcüklerin bir boyutu olan değer kavramına ilişkin yeterlik düzeyleri araştırılmıştır. Değer, sözcüklerin anlamlarının dışında kalan, onların kullanım özelliklerine göndermede bulunan bir terimdir. Saussure (1998) tarafından ortaya atılan bu terim, aynı anlama gelen sözcüklerin arasındaki küçük farkları öne çıkarır. Türkçe öğretmen adaylarının değer konusunda duyarlılık düzeylerinin gelişmiş olması beklenir. Betimsel nitelikli bu araştırmanın katılımcılarını üç farklı üniversitede Türkçe Öğretmenliği Anabilim Dalında öğrenimlerini sürdüren 370 öğretmen adayı oluşturmuştur. Veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen Sözcüklerin Değerlerine İlişkin Farkındalık Düzeyi Testi ile toplanmıştır. Elde edilen veriler istatistik programında çözümlenmiştir. Araştırmada katılımcıların sözcüklerin değerine ilişkin farkındalıkları düşük düzeyde bulunmuştur. Buna ek olarak katılımcıların sözcüklerin değerine ilişkin duyarlılıklarının cinsiyetlerine ve sınıflarına göre anlamlı bir farklılık göstermediği, ancak öğrenim gördükleri kuruma göre bir farklılık olduğu saptanmıştır. Gaziantep Üniversitesi katılımcıları Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ve Niğde Üniversitesi katılımcılarına oranla daha başarılı bulunmuştur. Araştırmadan elde edilen sonuçlara dayanarak Türkçe Öğretmenliği Anabilim Dallarında sözcüklerin değerine odaklanan çalışmalar yapılması önerilmiştir.
2014
Bu araştırmanın amacı beden eğitimi ve spor öğretmenliği bölümlerinde öğrenim gören öğretmen adaylarının öğretim stillerine ilişkin değer algılarını cinsiyet, üniversite ve geçmişte herhangi bir spor dalı uğraşma değişkenleriyle incelemektir. Araştırma grubunu yedi ayrı coğrafi bölgede bulunan ve 9 farklı üniversitede öğrenimini sürdüren beden eğitimi öğretmen adayları (n=330) oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak Türkçe'ye İnce ve Hünük (2010) tarafından uyarlanan "Beden Eğitimi Öğretmenleri Öğretim Stilleri Değer Algıları" ölçeği ve demografik bilgilerin yer aldığı anket formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistik, çok değişkenli varyans analizi ve bağımsız gruplarda t-testi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; öğretim stilini kullanma eğilimi üzerinde öğrenim görülen üniversite (Pillai's Trace = .37, F (88,1871) = 1.28, p < .05) ve geçmişte bir spor dalı ile uğraşma değişkenleri anlamlı farklılıklara neden olmaktadır (Pillai's Trace = .08, F (11,284) = 2.14, p < .05). Cinsiyet değişkeni öğretim stilini kullanma eğilimi üzerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılığa neden olmamaktadır (Pillai's Trace = .04, F (11,284) = 1.14, p > .05). Ayrıca öğretmen merkezli öğretim stillerini tercih eden adayların, tercih etmeyenlere göre daha yüksek değer algılarına; sahip oldukları [komut (değer algısı=11.69), alıştırma (değer algısı=11.50), eşli çalışma (değer algısı=10.82)] ve bağımsız gruplarda t-testi sonuçlarına göre anlamlı fark belirlenmiştir (p < .05). Beden eğitimi öğretmen adaylarının en çok tercih ettikleri öğretim stilleri öğretmen merkezli stiller arasında yer alan komut ve alıştırma stilleri olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Beden eğitimi öğretmeni adaylarının en çok kullandığı ve değer verdiği stillerin "öğreten merkezli" stiller olduğu belirlenmiştir. Elde edilen bulgulardan hareketle lisans eğitiminde yer alan derslerde öğrenci merkezli stillerin kullanımına daha fazla yer verilmesi önerilmektedir.
Türkçe Öğretmeni̇ Adaylarinin Özel Alan Yeterli̇k Algilarinin Değerlendi̇ri̇lmesi̇
Buca Eğitim Fakültesi Dergisi, 2010
Bu araştırmanın amacı, Türkçe öğretmeni adaylarının özel alan yeterlilik algılarının çeşitli değişkenler açısından değerlendirilmesidir. Çalışmadaki veriler, araştırmacılar tarafından geliştirilen "Türkçe Öğretmenliği Özel Alan Yeterlik Algısı Ölçeği" aracılığıyla toplanmıştır. Beşli likert tipindeki ölçeğin güvenirlik katsayısı .97 olarak belirlenmiştir. Araştırmanın evreni, Türkçe Eğitimi bölümlerinde öğrenim görmekte olan 4. sınıf öğrencileri, örneklemi ise 7 ayrı üniversiteden 289 Türkçe öğretmeni adayıdır. Araştırmanın sonuçlarına göre Türkçe öğretmeni adaylarının yeterlik algısı ortalamaları alanlara göre 5 puan üzerinden şöyledir: (a) Türkçe öğretim sürecini planlama ve düzenleme (4.05), (b) Dil becerilerini geliştirme (4.26), (c) Dil gelişimini izleme ve değerlendirme (4.12) (d) Okul, aile ve toplumla işbirliği yapma (4.0), (e) Türkçe alanında mesleki gelişimini sağlama (4.09). Araştırmada yeterlik alanları arasında orta ve yüksek düzeyde bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Ayrıca özel alan yeterlik algılarında cinsiyet, öğrenim görülen lise türü, bölümü tercih sırası ve akademik başarıya göre anlamlı bir farklılık olmadığı; ikinci öğretimde öğrenim gören öğrencilerin yeterlik algılarının birinci öğretimdeki öğrencilerden daha yüksek olduğu belirlenmiştir.
International Journal of Language Academy, 2016
Teaching practicum, one of the most important fields in teacher education and always considered as remarkable debate, has been the focus of several studies. Teaching practicum, which provides to realize an indispensable component of student, teacher, curricullum and learning in real teaching atmosphere, is an important chance before prospective teachers graduate. Even though teaching practicum is a chance, the studies in this field are limited. The purpose of this study is to determine the perspectives of student teachers about teaching practicum, their weak and strong sides, and to compare the results with the perspectives of practice teacher about student teachers weak and strong sides of their teaching in practicum. The participants of this study are 22 prospective teachers in Turkish Teaching Departments of both Çukurova University and Hakkari University in 2015-2016 academic year. In this study, a mixed model is used in order to get qualitative and quantitative data, and both prospective teachers and practice teachers were given teaching practice evaluation form and a questionnaire to evaluate the Teaching Practice experience from various aspects. As a result of the analysis of their reports and responses given in the evaluation form questionnaire, the problems that they pointed out have been categorized from various aspects, and possible solutions to these problems have been sought and presented. In the results of the study, it is found that the perpectives of prospective teachers and practice teachers differ in terms of classroom management, communication, and evaluation and keeping records.