Üstün Zekalı Ergenlerin Akran Ilişkileri Ile Öznel Iyi Oluşları Arasındaki Ilişkilerin Incelenmesi (original) (raw)
Related papers
Ergenlerde Akran İlişkileri İle Siber Zorbalık Statüleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Journal of Turkish Studies, 2015
Bilişim ve iletişim teknolojilerinin kullanımı özellikle ergenler arasında gittikçe artmakta ve birçok faydasına rağmen olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Bu olumsuzluklardan bir tanesinin de siber zorbalık olduğu belirtilmektedir. Siber zorbalık ergenlerin çeşitli alanlarda birçok sorun yaşamasına neden olmaktadır. Bundan dolayı siber zorbalığa yol açan risk faktörlerinin belirlenmesi önem kazanmaktadır. Buradan hareketle bu araştırmada akran ilişkileri ile siber zorbalık statüleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Siber zorbalık statüleri; siber zorba, mağdur, zorba/mağdur ve siber zorbalığa hiçbir biçimde karışmamış bireylerden oluşmaktadır. Araştırma 345 lise öğrencisiyle yürütülmüştür. Katılımcıların 162'si kız (% 47) ve 183'ü (% 53) erkektir. 14-18 yaş arasında yer alan katılımcıların yaş ortalaması 15.93±.92'dir. Veriler Akran İlişkileri Ölçeği ve Siber Mağduriyet ve Zorbalık Ölçeği aracılığıyla toplanmıştır. Araştırmanın hipotezleri çok kategorili isimsel lojistik regresyon analizi kullanılarak test edilmiştir. Çok kategorili isimsel lojistik regresyon analizinde "ne siber zorbalık yapan ne siber zorbalığa maruz kalan grup" referans değişkeni olarak alınmıştır. Araştırma bulgularına göre katılımcıların % 7'si siber mağdur, % 9'u siber zorba, %72, 2'si siber zorba/mağdur ve % 11, 8'i siber zorbalığa hiçbir biçimde karışmamıştır. Çok kategorili isimsel lojistik regresyon analizinde bağımsız değişkenler; bağlılık, güven ve özdeşim, kendini açma ve sadakat boyutlarından oluşmaktadır. Çok kategorili isimsel lojistik regresyon analizi sonucunda sadakatin her üç siber zorbalık kategorisi, bağlılığın ise yalnızca siber zorba/mağdurlar için risk faktörü olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak bu araştırmadan elde edilen bulguların bilişim ve iletişim teknolojilerinin sosyal bağlamı hakkında ipuçları sunduğu söylenebilir.
Turk Psikolojik Danısma Ve Rehberlik Dergisi, 2012
Öznel iyi oluş uzun zamandır iyi yaşamın temel bir parçası olarak düşünülmektedir. Kişilerin yaşamlarının niteliği ile ilgili genel değerlendirmeleri içeren öznel iyi oluş, bilişsel ve duygusal parçaları olan çok boyutlu bir yapıdır ). Buna göre üç boyutu içeren öznel iyi oluş, kişinin göreli olarak yüksek düzeyde olumlu duygu, düşük düzeyde olumsuz duygu yaşamasını ve kişinin yaşam doyumunun yüksek olmasını ifade etmektedir. Öznel iyi oluş üzerinde hangi etmenlerin etkili Öz: Özerklik ve ilişkiselliğin iyi oluş için önemi bunları temel gereksinimler olarak gören öz belirleme kuramınca sıkça vurgulanmıştır. Ancak öznel iyi oluş özerklik ve ilişkisellik gereksiniminin karşılanmasından farklı şekillerde etkilenmektedir çünkü bu gereksinimlerin karşılanması kültüre göre farklılık gösterebilmektedir. Bu çalışmada ergenlerin öznel iyi oluşlarının özerk, ilişkisel ve özerk-ilişkisel benlik kurgularına göre nasıl farklılık gösterdiği incelenmiştir. Araştırmaya 14-18 yaşlarında, Ankara merkezde lise 9-11. sınıflarda öğrenim gören 580 öğrenci katılmıştır. Araştırma gurubundaki ergenlerin yaş ortalaması 16.26 (SS=1.06) ve yaş aralığı 14-18'dir. Araştırmaya katılan öğrencilerin 336'sını (% 58) kız, 244'ünü (% 42) erkek öğrenciler oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak Demografik Bilgi Formu, Ailede Özerk-İlişkisel Benlik Ölçekleri, Pozitif-Negatif Duygu Ölçeği ve Yaşam Doyumu Ölçeği kullanılmıştır. MANOVA sonuçları ilişkisel ve özerk-ilişkisel benlik kurgusunun ergenlerin olumlu duyguları ve yaşam doyumları; özerk benlik kurgusunun ise olumsuz duyguları üzerinde etkili olduğunu göstermiştir. Buna göre benlik kurgularını ilişkisellik ve özerk-ilişkisellik açısından tanımlayan ergenlerin yaşam doyumu ve olumlu duygu puan ortalamalarının kendilerini özerk olarak tanımlayanlardan yüksektir. Ayrıca, özerk grupta yer alan ergenlerin olumsuz duygu puanları özerk-ilişkisel olanlardan yüksektir. Bu sonuçlar Türk kültüründe ilişkiselliğin ve özerk-ilişkiselliğin gençlerin iyi oluşları üzerindeki önemini göstermektedir. Bu çalışmanın sonuçlarının psikolojik danışmanlar ve ana-babalar için önemli sonuçları bulunmaktadır.
Ergenlerde Akran İli̇şki̇leri̇ni̇n Mutluluk Düzeyi̇ne Etki̇si̇
2015
Oz Bu arastirmanin amaci ergenlerde akran iliskilerinin mutluluga etkisini incelemektir. Bu genel amac dogrultusunda akran iliskilerinin mutluluga etkisini inceleyen hipotetik model test edilmistir. Arastirma 84’u (%51.9) kiz, 78’i (%48.1) erkek olmak uzere toplam 162 ergen uzerinde yurutulmustur. Arastirmada veri toplama araci olarak Akran Iliskileri Olcegi (AIO) ve Oxford Mutluluk Olcegi Kisa Formu (OMO-K) kullanilmistir. Model, Yapisal Esitlik Modellenmesi ile test edilmistir. Analiz sonucunda akran iliskilerinin mutlulugu dogrudan, pozitif yonde ve anlamli duzeyde yordadigi gorulmustur. Bu sonuc ergenlerde akran iliskilerinin mutlulugu arttiran bir faktor oldugunu gostermektedir. Anahtar Kelimeler : Akran iliskileri, mutluluk, ergen.
Zeka, duygusal zeka ve yaratıcı düşünme becerileri arasındaki ilişki karmaşık, çok katmanlı ve çok boyutludur. Bu çalışmanın genel amacı, üstün zekalı öğrencilerin duygusal zeka ile alana özgü yaratıcılıkları arasında ilişkilerin belirlenmesi ile alana özgü yaratıcılığın yordanmasında duygusal zekanın etkisinin incelenmesidir. Çalışma grubu olarak iki farklı lise ele alınmış ve 239 üstün zekalı öğrenciden dönen veriler çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmada veri toplama aracı olarak, Şahin (2015b, 2015c) tarafından uyarlanan Kaufman Alanları Yaratıcılık Testi ve Deniz, Özer ve Işık (2013) tarafından uyarlanan Duygusal Zeka Özellik Ölçeği–Kısa Formu kullanılmıştır. Analiz sonuçları, duygusal zeka alt boyutlarından sosyalliğin yaratıcılık alt alanlarının tamamıyla ve öz/ günlük yaratıcılık alt boyutunun ise duygusal zeka alt boyutlarının tamamıyla ilişkisi olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, duygusal zeka sosyallik boyutunun akademik yaratıcılık, sanatsal performans ve öz/ günlük yaratıcılığı yordayabildiği, diğer boyutların ise yordanmadığı saptanmıştır.
Ergenlerde Akran Zorbalığı İle Ebeveynlerin Çocuk Yetiştirme Tutumu Arasındaki İ
Researcher Social Science Studies, 2018
Ebeveyn tutumu çocuğun gelişiminde son derece önemlidir. Kişilik gelişiminin başladığı ergenlik sürecinde çocuklar ebeveynlerini rol model alarak kendi kişiliğini şekillendirmeye başlar ve bu doğrultuda ilişkilerini yönetir. Bu çalışmanın amacı, ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumu ile akran zorbalığı arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu çalışma, Erzincan ilinde bulunan üç ayrı Ortaokul öğrencileri ve onların ebeveynleri ile yürütülmüştür. Veriler soru formu, Akran Zorbalığı Kurbanlarını Belirleme ölçeği ile Aile Yaşamı ve Çocuk Yetiştirme Tutum ölçeği aracı ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde; yüzdelik dağılımlar, ortalamalar, Post Hoc Bonferroni, Sidak testi, tek yönlü ANOVA ve Pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Öğrencilerin %8'inin kurban, %7'sinin zorba, %8'inin de hem zorba hem kurban olduğu ve %77'sinin ise zorbalık olayına karışmadığı görülmüştür. Ailesi aşırı koruyucu olan ve ailesinde geçimsizlik olan öğrencilerin zorbalık döngüsünde kurban olarak yer aldığı belirlenmiştir. Sıkı disiplin alt boyut puan ortalamaları istatistiksel olarak gruplar arasında değişim göstermemesine rağmen hem zorba hem kurban olan öğrencilerin daha fazla sıkı disipline maruz kaldığı saptanmıştır. Çocuk yetiştirme tutum ölçeği ile akran zorbalığını belirleme ölçeği arasındaki ilişki incelendiğinde; koruyuculuk alt boyut puanı arttıkça zorbalık yapan öğrencilerin toplam puanda düşüş gösterdiği belirlenmiştir. Geçimsizlik alt boyut puanı arttıkça da zorbalığa maruz kalan öğrencilerin toplam puan da artış olduğu saptanmıştır. Çocuk yetiştirme tutumundaki bazı parametrelerin zorbalık döngüsündeki rolleri etkilediği belirlenmiştir. Anahtar kelimeler : çocuk yetiştirme tutumu, akran zorbalığı, ergenler.
Kalem Uluslararasi Egitim ve Insan Bilimleri Dergisi, 2015
Bu araştırma, lise öğrencilerinin öznel iyi oluşları ile ahlâkî olgunluk seviyeleri arasındaki ilişkinin ortaya konması amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma, ilişkisel tarama modelinde kurgulanmış olup veriler Üsküdar ilçesinde öğrenim gören lise öğrencilerinden bizzat araştırmacı tarafından toplanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 17.0 programı ile analiz edilerek tablolar hâlinde sunulmuştur. Analizlerde öznel iyi oluş ve ahlâkî olgunluğun yaş, cinsiyet, okul türü, sınıf seviyesi, öğrencinin hayatının 1 Bu araştırma Marmara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiş olan C Tipi lisansüstü tez projeleri kapsamında hazırlanmıştır. 100 Arş. Gör. Çiğdem DEMİR ÇELEBİ / Yrd. Doç. Dr. Osman SEZGİN çoğunu geçirdiği yer, annenin eğitim seviyesi, babanın eğitim seviyesi, öğrencinin ailesinin gelir seviyesi, annenin hayatta olma durumu ile babanın hayatta olma durumuna göre anlamlı farklılık gösterip göstermediği ile öznel iyi oluş ile ahlâkî olgunluk arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığı test edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Lise öğrencileri; Ahlâkî olgunluk; Öznel iyi oluş.
Araştırmanın temel amacı ergenlerde ebeveyn ve akrana bağlanma ile öznel iyi oluş arasında kişilerarası yeterliğin aracı rolünü incelemektir. Ayrıca modelde yer alan gizil değişkenler arasındaki ilişkilerin cinsiyete göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu Orta Karadeniz'deki bir il merkezinde yer alan beş farklı liseye devam eden 14-18 yaşları arasında ( X = 15,85, S = 2,1) 229 erkek ve 233 kız olmak üzere toplam 462 öğrenci oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında Anne-Baba ve Akrana Bağlanması Envanteri, Ergen Öznel İyi Oluş Ölçeği, araştırmacı tarafından uyarlanan Kişilerarası Yeterlik Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre aracılığı test edilen değişken olan kişilerarası yeterliğin beş boyutundan kendini açma ve duygusal destek sağlama dışındaki ilişki başlatma, gücünü ortaya koyma ve çatışma çözme boyutlarının ebeveyne ve akrana bağlanma ile öznel iyi oluş arasında kısmi aracılık ettiği bulunmuştur. Ayrıca gizil değişkenler arasındaki ilişkilere bakıldığında ebeveyn ve akrana bağlanma ile kişilerarası yeterlik arasındaki ilişkinin cinsiyete göre farklılaşmadığı, ebeveyn ve akrana bağlanma ile öznel iyi oluş arasındaki ilişkinin cinsiyete göre farklılaşmadığı görülmüştür. Gizil değişkenler arasındaki ilişkinin cinsiyet açısından sadece kişilerarası yeterlik ve öznel iyi oluş arasında farklılaştığı görülmüştür. Erkekler için kişilerarası yeterlikten öznel iyi oluşa giden yol anlamlı iken kızlarda bu ilişkinin anlamlı olmadığı ortaya çıkmıştır. Araştırma bulguları ilgili alan yazın bağlamında tartışılmış ve araştırmacılar ile psikolojik danışma ve rehberlik alanında çalışanlara yönelik öneriler sunulmuştur. Kişilerarası yeterlik Ebeveyn ve akrana bağlanma Öznel iyi oluş Çoklu grup yapısal eşitlik modeli Ergenler
Determination of the Relation Between Peer Bullying in Adolescents and Child Rearing Attitudes of Parents, 2018
Ebeveyn tutumu çocuğun gelişiminde son derece önemlidir. Kişilik gelişiminin başladığı ergenlik sürecinde çocuklar ebeveynlerini rol model alarak kendi kişiliğini şekillendirmeye başlar ve bu doğrultuda ilişkilerini yönetir. Bu çalışmanın amacı, ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumu ile akran zorbalığı arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu çalışma, Erzincan ilinde bulunan üç ayrı Ortaokul öğrencileri ve onların ebeveynleri ile yürütülmüştür. Veriler soru formu, Akran Zorbalığı Kurbanlarını Belirleme ölçeği ile Aile Yaşamı ve Çocuk Yetiştirme Tutum ölçeği aracı ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde; yüzdelik dağılımlar, ortalamalar, Post Hoc Bonferroni, Sidak testi, tek yönlü ANOVA ve Pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Öğrencilerin %8'inin kurban, %7'sinin zorba, %8'inin de hem zorba hem kurban olduğu ve %77'sinin ise zorbalık olayına karışmadığı görülmüştür. Ailesi aşırı koruyucu olan ve ailesinde geçimsizlik olan öğrencilerin zorbalık döngüsünde kurban olarak yer aldığı belirlenmiştir. Sıkı disiplin alt boyut puan ortalamaları istatistiksel olarak gruplar arasında değişim göstermemesine rağmen hem zorba hem kurban olan öğrencilerin daha fazla sıkı disipline maruz kaldığı saptanmıştır. Çocuk yetiştirme tutum ölçeği ile akran zorbalığını belirleme ölçeği arasındaki ilişki incelendiğinde; koruyuculuk alt boyut puanı arttıkça zorbalık yapan öğrencilerin toplam puanda düşüş gösterdiği belirlenmiştir. Geçimsizlik alt boyut puanı arttıkça da zorbalığa maruz kalan öğrencilerin toplam puan da artış olduğu saptanmıştır. Çocuk yetiştirme tutumundaki bazı parametrelerin zorbalık döngüsündeki rolleri etkilediği belirlenmiştir. Anahtar kelimeler : çocuk yetiştirme tutumu, akran zorbalığı, ergenler.
Ergen Öznel İyi̇ Oluşu İle Ki̇mli̇k Statüsü İli̇şki̇si̇ni̇n İncelenmesi̇
zgefdergi.com
Bu çalışmanın amacı ergen öznel iyi oluşu ile kimlik statüleri ve cinsiyet arasındaki ilişkileri incelemektir. İlişkisel modeldeki bu araştırma, 14-17 yaş arasındaki lise öğrenimi gören 131 kız ve 124 erkek olmak üzere toplam 255 ergen üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada, benlik statüleri ölçeği, pozitif-negatif duygu ölçeği ve yaşam doyumu ölçeği kullanılmıştır. Çalışmada, t-testi, Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Analizi ve Çoklu Regresyon Analizi teknikleri kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre, başarılı ve ipotekli kimlik statüsüne sahip olma ile ergen öznel iyi oluşu anlamlı ve önemli düzeyde ilişkili bulunmuştur. Ergen öznel iyi oluşu cinsiyete göre anlamlı bir farklılaşma göstermemiştir. Başarılı kimlik statüsüne sahip ergenlerin öznel iyi oluş düzeyleri yükselirken, ipotekli kimlik statüsüne sahip ergenlerin öznel iyi oluş düzeyleri düşmektedir. Bulgular literatür bağlamında tartışılmıştır.