Yücel Özkaya Biyografisi (original) (raw)
Related papers
* Bu mülakat Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri tarafından 1997 yılında iki sayı yayınlanan İleti dergisinin Haziran/Temmuz 1997 tarihli 2'nci sayısında basılmıştır. Ünsal Oskay ile söyleşi * " Ders anlatma tarzı olarak diğer hocalardan farkınız ne? " " Bakın çocuklar böyle sorular sorup beni kendimi methetmek zorunda bırakmayın. Siz ne harika hocasınız, Allah sizi hoca olarak mı yarattı gibi sorulara cevap veremem. " " Tamam Hocam " … …şeklinde başladık söyleşimize. Böylece hocamızın dersleri gibi söyleşimiz de ilginç oldu. Derslerde oldukça karmaşık şeylerden bahsediyorsunuz ama buna rağmen öğrenciler derslerinize giriyor. Derslerinizin ilgi çekmesi ve ilginin sürekliliğinin dayanakları nelerdir? Bu benim, sanırım, pedagojik yönden ya da eğitim sosyolojisi açısından çok bilerek, çok düşünerek geliştirdiğim bir ders verme politikası değil. Ben asistanlığa başlamadan önce, şiirle, edebiyatla, tiyatroyla, sinemayla da ilgileniyordum. Bu ilgilenmelerimin temelinde, hangi yaşta olursam olayım, hangi yılda yaşıyor olursam olayım, yaşadığım yılda yaşadığım günde dünyanın ne olduğunu, bu dünya üzerinde bana benzeyen sıradan insanların, öğretmen çocuklarının, parasız yatılı okuyanların bu dünyadaki yerlerinin neden küçük olduğunu hep kendi kafamda ve kalbimde soruşturmaya çalıştım. Ne öğrendiysem bu soruya cevap bulabilme çabam sayesinde öğrendim. Ne okuduysam bu soruların sancısından dolayı okudum ve bu hala devam ediyor. Hala ben dünyadaki yeri küçük olan insanlardan biriyim ve herkesin yeri küçük kalsın benim yerim büyüsün demiyorum. Bütün insanlar için dünyada daha büyük yerlerin olabileceğine inanan bir insanım. Böyle bir sorunu hiç kuşku yok ki genç insanlar her zaman, hangi yılda olursa olsun, hangi dönemde olursa olsun, en yoğun şekilde yaşıyorlar. Sanırım benim öğrencilerimle aramdaki yakınlık durumu dünyaya bakışımızdaki ortak yan. Eski yunan düşüncesinden yola çıkarak aynı soruna bakarsak gene aynı noktaya geliyoruz. Eski Yunan' da bilmenin, öğrenmenin bir mutluluk olduğunu söylüyorlar. Oradaki bilme 28 yıl önce Arjantin-Brezilya futbol karşılaşmasının hangi ülke lehine kaç kaç bittiğini bilme anlamında bir bilme değil. İnsanın yaşadığı hayata anlam vermesini sağlayacak bilgilere erişebilmesi anlamında bir bilim. Eski Yunan düşünürlerinin söylediği mutluluk böyle bir bilmeden doğan bir mutluluktur. Ben hayatım boyunca bunun için okumaya çalıştım. Ben çok bilgili bir insan değilim, çok iyi bir bilim adamı da değilim. Ama ne okumuşsam neyin üzerine düşünmüşsem,
Hasan-Âli Yücel Kitabı, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara, 2011
Türk modernleşme hareketinin temellerinden biri halkın aydınlatılması gerektiği düşüncesidir. Bu düşüncenin uygulayıcıları da "moderni" belirleyen ve bunu yaşama geçirme sorumluluğunu üstlenen aydınlardır. Yeni bir devlet ve belki de "millet" kurma heyecanıyla hareket eden bu aydınlardan birisi Hasan-Âli Yücel'dir. Söz konusu sorumluluğu en çok hisseden aydınlardan biri olan Hasan-Âli, bürokrat ve siyaset adamı olarak inandıklarını yaşama geçirme konusunda inatçı olmuş, bu uğurda hem sevilmiş hem de çok eleştirilmiştir. 1
Ünsal Oskay ın Walter Benjamin üzerine çalışmaları
Marmara Iletisim Dergisi, 2015
Bu çalışmanın konusunu, Ünsal Oskay'ın Benjamin üzerine yazdığı metinler oluşturmaktadır. Çalışma, Oskay'ın metinlerini, ardındaki metodolojik bağlamı göz önünde tutarak okumayı amaçlamaktadır. Ayrıca Oskay'ın çalışmaları, Benjamin'in ne dediğini ve ne söylediğini anlamak için yöntemini anlamanın önemli olduğuna dikkat çekmektedir. İlk bölümde Oskay'ın Benjamin'in yaşam öyküsünü, bilgi ve yöntem kuramını anlattığı metinleri tartışılacaktır. İkinci bölümde Oskay'ın Benjamin'in tarih kavramı üzerine yaptığı çalışmalar irdelenecektir. Son bölümde de Oskay'ın Benjamin'in "Pasajlar" (Das Passagen-Werk) yapıtını nasıl yorumladığı tartışılacaktır. Son bölüm, Benjamin'in metninde olduğu gibi fragmanlar halinde Oskay'ın yorumlarını aktarıyor. Çalışma, Oskay'ın Benjamin üzerine çalışmalarının kültürel ve iletişim çalışmaları alanına yaptığı katkıyı ortaya koymayı hedefleyerek sonlanacaktır.
Prof.Dr.Erol Tümertekin'in Biyografisi
"Önsöz"de bazı özelliklerini vurgulama fırsatını bulduğum Hocam Prof.Dr.Erol Tümertekin 23 Temmuz 1926 tarihinde Đstanbul'da doğdu. Jandarma subayı olan babasının tayinleri onun yaşama mekânlarını da belirliyordu -Trabzon/Akçaabat, Merzifon, Tokat, Silvan, Eskişehir gibi. Eğitim olanaklarının kısıtlılığı nedeniyle Đstanbul'da yerleşik hale geldiğinde de, en azından yaz aylarında, yolculukları sürüyordu. Böylece, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde geçen çocukluk yıllarının ardından orta öğretimine Đstanbul'da (Atatürk Erkek Lisesi ya da kısa adıyla Taksim Lisesi) devam ederek buradan mezun olmuştu. Liseden sonra kısa bir süre devam ettiği Hukuk Fakültesi'ndeki eğitimine hastalık nedeniyle ara verdiği halde, burada geçen iki yılın kendisine "hukuki" bir dünya görüşü kazandırdığı kanısındadır.
Tahsin Yücel'in Komşular Adlı Öyküsünde Uzam
Özet Bu makalede, Tahsin Yücel'in Komşular adlı öykü kitabında, yazarın yine aynı adlı öyküsü esas alınarak, anlatının temel yerlernlerini oluşturan "kişi", "zaman" ve "uzam" kavramlarından sadece uzam ulamı incelenmeye çalışılmıştır. İnceleme, anlatı göstergebilimi yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Uzama anlam yükleyenin insan olduğu ve de insanın varlığının ve deviniminin uzam çerçevesinde anlam kazandığı ifade edilirken, uzamın insan tarafından oluşturulmuş bir nesne olduğu açıklanmıştır. Öyküde yer alan uzam sözcükleri, türleri, uzamın işlevleri metin bağlamında incelenirken, uzamsal göstergeler yardımıyla okurun okuma sürecinde nasıl anlam yaratabileceği örneklerle açıklanmıştır. Kurgulama sürecinde anlatı kahramanının uzamdaki hareketi incelenerek, uzamın kahramanın dünya görüşü, zaafları ve karakteriyle ilgili ip uçları verdiği metin bağlamında gösterilmiş ve uzam değiştirici ve dönüştürücü bir eyleyen olarak ele alınmıştır. ANAlITAR KELİMELER: Uzam. Burası/Başka bir yer, depşim, hareket, işlevler.