Bilimsel İletişimin Görünmeyen Eli: Hakemlik (original) (raw)

Bilimsel İletişime Tehdit: İntihal

Bilimsel İletişime Tehdit: İntihal, 2020

Bilimsel yazılar, bilim çalışmalarının sonucunda ortaya çıkan ana ürünlerdir. Bilim insanının, yayın sayısı ve alıntıları, başarısının ölçütleri olarak kabul edilir. Bir çalışma sonucunda ortaya çıkan ürünün yayınlanmaması halinde bu çalışma bilim dünyası için yok hükmündedir. Araştırmacı belirlemiş olduğu konu başlığı ile ilgili tarama ve araştırma gibi ön faaliyetlerde bulunurken, bu konu başlığına ait önceki çalışmalar onun için kaynak niteliğindedir. Yapılacak olan bir bilimsel çalışma kendisinden önceki ilgili çalışmaların devamı olarak görülmektedir. Devamı olarak görülen araştırmaların dikkate alınması ile birlikte bu araştırmaların içerik tekrarının olmaması ve bu araştırmada yararlanılan kaynakların alıntılanması bilimsel çalışmalar içinde önemli bir konudur. Çalışmada, literatürde yoğun bir şekilde ele alınan intihal kavramı incelenmektedir. Bilimsel çalışmalarda etik dışı uygulamalardan biri olan intihalin dayanakları ve çeşitlerinin ele alındığı çalışmada bilimsel iletişim sürecinde intihalin nasıl önlenebileceği üzerinde durulmaktadır. Ayrıca bilimsel iletişimde intihal ve eğitim bağlamında kütüphanecilerin rol ve becerileri de çalışmanın incelediği konular arasındadır.

HIZ KÜLTÜRÜ KARŞISINDA AKADEMİSYENİN KONUMU: İLETİŞİM/MEDYA ALANINDA ‘YAVAŞLIK’ MÜMKÜN/MÜ?

7. Uluslararası İletişim Günleri Dijital Çağda İletişim Eğitimi Sempozyumu Tam Bildiri Kitabı, 2021

Özet HIZ KÜLTÜRÜ KARŞISINDA AKADEMİSYENİN KONUMU: İLETİŞİM/MEDYA ALANINDA ‘YAVAŞLIK’ MÜMKÜN/MÜ? Mehmet GÜZEL Neoliberal politikaların şekillendirdiği piyasa odaklı üniversite anlayışının dayattığı ve teknolojik gelişmelerle daha da tetiklenen hız kültürü karşısında bir akademisyenin eğitim faaliyetlerine, ilgi alanları doğrultusunda nitelikli bilimsel üretime, okumaya ve araştırmaya gerektiği ölçüde zaman ayırması neredeyse insanüstü bir çaba ve özveri gerektirmektedir. Öğrenci sayısının hızla arttığı, akademik kariyerde yayın, proje ve atıf sayılarını dikkate alan, niceliğe odaklı verimlilik ölçütlerinin belirleyici olduğu, bir üniversite yapılanması içinde akademisyenler, gündelik hayatlarını da olumsuz etkileyen yoğun bir zaman ve yayın baskısı altındadır. Özellikle iletişim/medya çalışmaları gibi, disiplinlerarası, çok dinamik, teknolojik değişimlerden an be an etkilenen, sürekli olarak yeni konuların, kavramların ve tartışmaların ortaya çıktığı bir alana mensup olan akademisyenlerin bu baskıyı daha da yoğun hissetmesi kaçınılmazdır. Öte yandan akademisyenlerin hıza ve nicel ölçütlere dayalı mevcut koşullar karşısındaki tavrının, eğitim ve araştırma faaliyetlerinin niteliğini olumlu ya da olumsuz yönde etkileyecek önemli bir etken olduğunu da vurgulamak gerekir. Nitekim neoliberal politikaların eğitim sistemindeki ve medya endüstrisindeki etkilerinin yoğun şekilde hissedildiği iletişim/medya alanında, son birkaç yıldaki akademik üretim çıktılarına bakıldığında görünen tablo, bu anlamda çok da iç açıcı değildir. Alandaki bilimsel dergiler ve atama/yükseltme/teşvik kriterlerinin de etkisiyle sayısı son yıllarda olağanüstü artan derleme kitap çalışmaları tarandığında, hızlı ve niceliksel üretimin, popüler konulara yoğun ama geçici ilginin, kavramları hızlıca tüketme eğiliminin yaygınlaştığı açıkça gözlenebilmektedir. Piyasa odaklı ve bilimsel üretimi araçsallaştıran anlayışa tepki olarak ‘yavaş akademi’ akımını da doğuran mevcut üniversite ikliminde, akademik yayınlarda nitelik kaybına yol açan hız kültürüne ve bu kültürün iletişim/medya çalışmalarındaki etkisine odaklanan bu çalışma, alandaki akademisyenlerin sorunlarıyla birlikte sorumluluklarını da tartışmaya açmayı amaçlamaktadır. Anahtar Kelimeler: iletişim/medya çalışmaları, neoliberal politikalar, teknoloji, hız kültürü, yavaş akademi.

Bilimsel İletişim Ortamında Kitap İndeksleri

2006

This paper was presented at the Scientific Communication and Information Management Symposium held in Ankara, Gazi University on 12-14 September 2006 by the ÜNAK/URLA Association.

Bilimsel İletişimin Farklı Bir Yüzü: Geri Çekilen Makaleler

Bu çalışma bilimsel iletişim sürecinde birçok kesim tarafından göz ardı edilen bir konu olan geri çekilen makaleler üzerine odaklanmaktadır. Çalışmamızda Web of Science kapsamında dizinlenen dergilerdeki geri çekilmiş makaleler incelenmektedir. Araştırmamızda yanıt aranan sorular ise şunlardır: 1- Geri çekilen makalelerin yayımlandıkları yıl ile geri çekildikleri yıl arasında ne kadar süre geçmektedir? 2- Geri çekilen makalelere literatürde ne düzeyde atıf yapılmaktadır? 3- Geri çekilen makaleler geri çekildikten sonra atıf almaya devam etmekte midirler? Bu soruların yanıtları geri çekilen makalelerin bilimsel iletişim sürecinde oynadığı rolü ve literatüre olan etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Yapılan tarama sonucunda, Mayıs 2015 itibariyle Web of Science üzerinde 2666 adet makalenin geri çekildiği saptanmıştır. Söz konusu makalelere toplamda 63.735 kez atıf yapılmıştır ve bu çalışmaların önemli bir bölümü (%85) makaleye ilişkin geri çekilme notu yayımlandıktan sonra da atıf almaya devam etmiştir. Çalışmamıza konu olan makalelerin yayımlandıktan sonra ortalama üç yıl içinde geri çekildiği saptanmıştır. Çalışmanın bulguları başta araştırma çevresine yeni katılmış kişiler olmak üzere, bilimsel iletişim sürecinin herhangi bir noktasında yer alan farklı kesimler tarafından dikkatli şekilde değerlendirilmelidir.

Bilimin Ticarileşmesi ve Ticarileşemeyen Bilimler

Türkiye'de STS: Bilim Teknoloji Çalışmalarına Giriş, 2020

20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ekonomi bilim üzerinde daha belirleyici olmaya başlamıştır. Mevcut çalışma, bu etkiyi anlamak ve anlamlandırmak için yürütülmekte olan uzun soluklu bir çalışmanın ikinci ayağıdır. Çalışmanın ilk kısmı bilimin ticarileşmesinden ne anlaşılması gerektiğini açık kılmayı hedeflemekte ve ticarileşme sürecinin mevcut ve muhtemel sonuçlarını ele almaktaydı. Bu çalışma ise ticarileşemeyen disiplinlerin durumları üzerine odaklanıyor. Bu amaçla ilkin bütünlüğü sağlayabilmek için ilk çalışmanın konusu olan “bilimin ticarileşmesinden ne anlamalıyız?” ve “bilimin ticarileşmesinin mevut ve muhtemel sonuçları nelerdir?” sorularına kısa bir yanıt verilmeye çalışılacak daha sonra ticarileşme sürecinin bu sürece uyum sağlama potansiyeli daha düşük olan disiplinler açısından sonuçları ele alınacaktır.

“Yaşama Saygı”, Bilimsel İletişim ve Etik

Türk Kütüphaneciliği, 2017

Scholarly communication and ethics are significant concepts for today’s world. It is important to understand the meaning of ethics correctly in order to solve ethical problems in scholarly communication processes. This editorial contains the scholarly communication and ethics rules, the function of scholarly communication processes in our journal, and the innovations that put into practice with 2017. In addition, readers of the Journal may find information about the 53rd Library Week and its organizational details.

Bir İkilemin Belirsizliğindeki Bilim: Bilim İnsan İçin Özne Midir, Nesne Midir?

2006

Gunumuzun toplumsal duzeninde “bilgi toplumu” kavraminin sikca tartisiliyor olmasi; “bilgi”nin insan davranislarinin ana belirleyici ogeleri arasinda yer almasindan kaynaklanmaktadir. Toplumsal duzende bilgiyi ogrenmenin en etkin yolu olan bilim, post-modernizmin getirdigi bir durum itibariyle, bazen gelistirilmek bazen de yerilmek amaciyla arastirmalara ve tartismalara konu olmaktadir. Bu tartismalar, bilimin toplumsal sistem ve surecteki islevinin ne oldugu ve ne olmasi gerektigi konusunda yogunlasmaktadir. Bu baglamda gunumuzde basta az gelismis ulkelerde olmak uzere tum dunyada, bilimin, butuncul bir toplum kurgusunun odagina alinarak anlamlandirilmasi ve yapilandirilmasi gerekmektedir.

Sosyal Bilimcilerin Göremediği Taraflarıyla Ahilik

Sosyal Bilimcilerin Göremediği Taraflarıyla Ahilik, 2016

Ahilik geleneğinin yüzyıllarca biriktirdiği tecrübe iyi anlaşılırsa adil ve emeğe saygılı bir gelecek için umudumuz olabilir. Arayış halindeki insanlık bu tecrübeden istifade edebilir.Ahi Evran, İslam dinini hayat tarzı haline getiren ve ahilik yolunu kuran büyük adamdır.İyilik üzerine nasıl teşkilatlanılacağını bizlere ve gelecek nesillere miras olarak bırakmıştır. Ahi‬lik : Meslek‬ sahibi, eli hayırlı ‪‎iş‬ tutan, alnıterli iyi adamların oluşturduğu ‪yardımlaşma‬ ve ‪‎paylaşım‬ esaslı kardeşlik‬ örgütüdür. Bu tanım ahilik kurumunun kapsadığı çapı en geniş noktaya taşıyoruz. Özellikle "meslek sahibi olmak" ifadesi daha kapsayıcıdır, geçmişi de bugünü de geniş bir kitleyi aynı çatı altında toplar. Bu tarz bir yaklaşımla artık klasikleşen "Ahilik sadece esnaf teşkilatı değildir." cümlesini kurmaya da mecbur kalmayız. Çiftçi, yönetici, esnaf... aklımıza kim geliyorsa belli ölçülere uymak kaydıyla ahilik çatısı altında toplanabilir. Not: Katı Dergi'de yayınlanmıştır.