Hatay (Arap) Alevilerinde Kutsal Bir Zaman Olarak Gadir-i Hum Bayramı ve Kutlama Gelenekleri (original) (raw)
Related papers
Saha Türkleri, Hantı-Mansi, Nenets Topluluklarında Ayı Töreni ve Törende Kullanılan Çalgılar
Bilig, 2019
Tören ve festivaller, bir topluluğun kültürel zenginlikleri içinde önemli bir yere sahiptir. Törenlerde yer alan uygulamalar, toplumun tarihi ve sahip olduğu değerleri hakkında önemli ipuçları barındırır. Saha (Yakut) Türkleri ile Sibirya'nın yerli halklarından oldukları düşünülen Hantı-Mansiler, Nivhler ve Nenetsler arasında yüzlerce yıllık bir geçmişe sahip olan "ayı töreni", içerdiği ritüller ve müzikal uygulamalar açısından kendine has, farklı özellikler barındırır. Orta Asya Türk ve yakın komşu/akraba toplulukları arasında, doğa varlıklarını kutsal sayma inanışı ile bağlantılı olan bu tören, kapsamlı ritüeller içerir. Ayının avlanması, öldürülmesi ve etinin yenmesi bazı uygulamalar eşliğinde yapılır. Bu uygulamalar içinde müzik ve çalgılar özel bir yere sahiptir. Betimsel karakterli bu çalışma, ağırlıklı olarak Rusça, bunun yanı sıra Türkçe ve İngilizce kaynakların taranması ve alan araştırması sonucu elde edilen bulguların, tarihsel ve müzikolojik saptamalarının yapılması, yorumlanmasına dayanmaktadır. Çalışmada Ayı Töreninin kökeni, ritüelleri, bu törende kullanılan çalgıların yanı sıra, sadece bu tören ile özdeşleşen brevne gibi çalgıların nitelikleri, kullanılış amaçları vurgulanmıştır.
Ehl-i Hak Alevilerin Tarihî Kaynaklarında Şah İsmail Hatayi
Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları Dergisi, 2024
Kuruluşundan itibaren Erdebil Dergâh’ı Anadolu insanını kendine cezbederek bu insanlar için kutsal mekân haline gelmiştir. Söz konusu dergâhın etrafına toplananlar Safevi mürşitlerine gönül vererek ilerleyen süreçte bir Kızılbaş Alevi devletinin ortaya çıkışına imkân sağlayarak Kızılbaşlar Alevi olarak tarihe damgalarını vurmuşlardır. Kızılbaşiye Devleti ise bu hanedanın soyundan gelen Şah İsmail Hatayi tarafından resmiyet kazanmıştır. Fakat Şah İsmail Hatayi Anadolu, Balkanlar ve Irak gibi coğrafyalarda yaşayan Alevi zümreler arasında bir devletin kurucusu olmanın yanı sıra bir mürşid-i kâmil ve bir ulu ozan olarak da kabul görmüştür. Hatta söz konusu Aleviler nezdinde Hatayi, siyasi kişiliğinden daha çok karizmatik inanç önderi olarak kabul görmüştür. Öyle ki söz konusu Alevi zümrelerin arasındaki söylence, “Hatayi’siz Cem Yapılmaz’’ diyerek ibadetlerinde ismi anılmadan olmayacak şahsiyetin Hatayi olduğunu göstermektedir. Mezkûr coğrafyaların yanı sıra yoğun bir Alevi nüfusa sahip olan coğrafyalardan biri İran’dır. Geniş bir coğrafyaya sahip olan günümüzdeki İran, bir hipernim olan Ehl-i Hak ismi altında Türkiye’den sonra en çok Alevi nüfusuna sahip coğrafyadır. Ehl-i Hak Alevileri yüz yıllardan beri bu coğrafyanın dört bir yanına yayılmış ve kendi inanç sistemlerini yaşamayı ve yaşatmayı başaran kapalı toplumlardan biri olmuştur. Söz konusu Ehl-i Hak hanedanları Türk, Kürt, Lor ve Lek gibi farklı etnisite mensuplarından oluşmuştur. Bunlar güçlü bir sözlü kültürün yanı sıra yazılı tarihî kaynakları muhafaza ederek mensubu oldukları inancın yol ve erkanını uygun bir şekilde günümüze kadar devam ettirmişlerdir. Bu Alevi zümrelerin kaynakları incelemeye alınınca veliler ve kutsallar çevresinde oluşan bir inanç sistemine şahit olmak mümkündür. Bu noktada Anadolu Aleviliğinde önemli bir yere sahip olan Şah İsmail Hatayi’nin Ehl-i Hak zümreleri içerisindeki yeri ise merak konusudur. Aslında Türkiye’nin kadim komşusu olan İran’ın orta ve yeni çağ tarihi söz konusu olunca anılan bu iki ülkenin sosyo-kültürel siyasi ve ekonomik açıdan büyük benzerliklere sahip olduklarını düşünmek mümkündür. Bu doğrultuda bir tasavvufi ve batınî inanç mensubu olan Ehl-i Hak Alevilerin de Anadolu ve Balkanlardaki Alevilerden tarihi açıdan farklı olmadıkları var sayımı yerine olur. Özellikle söz konusu Safevi tarihi bağlamında Kızılbaş devletinin tarih sahnesine adım atması ile Ehl-i Hakların da bu tarih içerisinde tıpkı Anadolu ve Balkanlardaki Aleviler gibi yer almaları gayet normaldir. Fakat Hatayi’nin anılan İran Ehl-i Hak Alevileri içerisindeki yeri ve bu zümrelerin Şah Hatayi’e bakışı tarihî ve inançsal kaynaklar eşliğinde ele alınmamıştır. Bu doğrultuda söz konusu Ehl-i Hak Alevileri arasında kabul gören kaynaklara bakılınca Şah İsmail Hatayi’nin önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir. Hatayi -bu çalışmada ulaşabildiğimiz kaynaklarda- Ehl-i Hak hanedanlarının nezdinde bu inanç sisteminin kutsal şahsiyetlerinin mazharı olarak görülmektedir. Dahası Ehl-i Hak gûyende ve Hak âşıklarının kelamlarında (deyiş/nefes) genel olarak bu inanç sisteminin kutsal kişileri ile birlikte anılmakta olup bir veli olarak kabul görmektedir. Ehl-i Hak kaynaklarında Şah İsmail Hatayi belli bir dönemde Hakk’ın yolunu yaymak için ortaya çıkmış bir zattır.
Alevi Geleneğinde Ölüm ve Ölüm Sonrası Tören ve Ritüeller
Ölüm olayının Türk kültürü ve düĢüncesinde önemli bir yeri vardır. Bundan dolayı yaĢamın önemli geçiĢ dönemlerinden birini oluĢturan ölüm anında ve sonrasında bazı törenler yapılır. Bu çerçevede öncelikle, ülkemiz Alevî geleneğinde ölüm algısı irdelenmiĢ, ardından ölüm ile ilgili yapılan ritüeller tespit edilerek yer yer bunların Ġslam öncesi Türk kültür ve inanç sistemi ile benzerlikleri üzerinde durulmuĢtur.
Alaca Höyük’te Hitit Bayramları ve Kurban Uygulamaları
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi
Çorum ili sınırları içindeki Alaca Höyük arkeolojik kazıları, başladığı andan itibaren son derece çarpıcı keşiflere ev sahipliği yapmıştır. Erken Tunç Çağına ait tabakalarda gün yüzüne çıkartılan kraliyet mezarlarında tespit edilen kurbanların, Hitit Çağında devam eden törensel kurban için bir prototip oluşturduğu gözlemlenebilmektedir. Erken Tunç Çağı mezarlarından elde edilen bulgular, burada farklı türde kurban uygulamalarının gerçekleştirildiğini ortaya koymaktadır. Alaca Höyük kraliyet mezarlarında sıvı kurbanı/libasyon ve hayvan kurbanının belirli bir düzende uygulanmış olduğu anlaşılmaktadır. Hitit Döneminde de benzer kurban etkinliklerinin törensel protokole uygun olarak icra edildiği, Hitit İmparatorluk Dönemine tarihlendirilen orthostatlar üzerindeki tasvirler sayesinde okunabilmektedir. Bu durum, Alaca Höyük’ün geçmişten gelen köklü bir kültsel kurban geleneğine sahip olduğunu belgelemektedir. Söz konusu orthostatlarda Hitit kral ve kraliçesinin yönettiği bir bayram tören...
Sözlü Gelenekten Derlemelerle Hatay Alevi̇leri̇ (Nusayrîler) Ve İnanç Esaslari
ilinde gerçekleştirilen alan araştırması sırasında Hatay Alevilerinin dinî liderleri olan Şıhlarla yapılan derleme çalışmalarında elde edilen bilgileri içermektedir. Şıhlardan alınan bilgilerden hareketle Nusayrîlerin ortaya çıkışı, ibadet dilleri, ibadet şekilleri ve mekânları ve bazı kavramlara bakış açıları değerlendirilmiştir.