Covid-19 Korkusu ile Seyahat Motivasyonu ve Satın Alma Niyeti İlişkisi (original) (raw)
Related papers
Sosyal Medyada Gelişmeleri Kaçırma Korkusunun Kişinin Tatil Satın Alma Niyetine Etkisi
Turk Turizm Arastirmalari Dergisi
Sosyal medyada gelişmeleri kaçırma korkusu; kişinin ilgisini çekmesine rağmen kendi dışında gerçekleşen olaylara dahil olamama ve bunlardan sosyal medya aracılığıyla haberdar olma durumunda yaşadığı bir duygu değişimi şeklinde ifade edilebilir. Günümüze kadar yapılan çalışmalarda, sosyal medya ve gelişmeleri kaçırma korkusu arasındaki ilişkinin turizm faaliyetlerine etkisine dair bir araştırmaya rastlanılamaması nedeniyle bu çalışmanın amacı sosyal medyada gelişmeleri kaçırma korkusunun kişinin tatil satın alma niyetine etkisini ortaya koymaktır. Bu amaçla doğrudan/dolaylı olarak gelir elde eden 18 yaş üzerindeki bireylerden, Google formlar aracılığıyla toplanan 1623 anket analize tabi tutulmuştur. Anket formunda; katılımcıların sosyal medya kullanım yoğunluklarını, gelişmeleri kaçırma korkusu düzeylerini, satın alma niyetlerini ölçen, katılımcıların demografik özellikleri hakkında tanımlayıcı sorular içeren ifadeler yer almaktadır. Araştırma sonucunda sosyal medya kullanım yoğunluğu ile gelişmeleri kaçırma korkusu arasında anlamlı bir ilişki bulunmakla birlikte sosyal medyada gelişmeleri kaçırma korkusunun kişinin tatil satın alma niyetine etkisi olduğu sonucuna da ulaşılmıştır. Elde edilen sonuçlar ve literatür taraması ışığında, araştırmacılara ve işletmelere çeşitli önermelerde bulunulmuştur.
Journal of Business Research - Turk, 2021
Bu çalışmanın amacı, COVID-19 salgını sırasında ortaya çıkan algılanan tehdit, algılanan ciddiyet ve kendini izole etme niyetinin dürtüsel satın alma üzerindeki etkilerini belirlemektir. Ek olarak, algılanan ciddiyet ve kendini izole etme niyetinin bu ilişkiler üzerindeki aracılık etkilerini seri aracılık modeli üzerinden tespit etmeyi amaçlamaktadır. Tasarım/Yöntem/Yaklaşım-Veri toplama aracı olarak online anket, örnekleme yöntemi olarak kolayda ve kartopu örnekleme kullanılmıştır. 4 Ocak-15 Ocak 2021 tarihleri arasındaki veri toplama sürecinde 403 katılımcı verisi elde edilmiştir. Veri analizinde SPSS 24, AMOS 24 ve PROCESS 3.1 makro uzantısı kullanılmıştır. Araştırma modeli, koruma motivasyonu teorisine dayandırılmıştır. Analiz yöntemlerinde tanımlayıcı istatistikler, doğrulayıcı faktör analizi, güvenilirlik analizi, geçerlilik analizleri ve seri aracılık analizi kullanılmıştır. Bulgular-Araştırma bulgularında, algılanan tehdidin (β=0,283*), algılanan ciddiyetin (β=0,365*) ve kendini izole etme niyetinin (β=0,434*) dürtüsel satın alma üzerinde doğrudan etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Aracılık etkileri (dolaylı etki) değerlendirildiğinde ise algılanan tehdidin dürtüsel satın alma üzerindeki etkisinde algılanan ciddiyetin aracı etkisi olduğu (β=0,246**), kendini izole etme niyetinin aracı etkiye sahip olduğu (β=0,099*), kendini izole etme niyetinin algılanan ciddiyet aracılığıyla birlikte aracı etkiye sahip olduğu (β=0,139**), belirlenmiştir. Tartışma-Araştırma bulguları doğrultusunda dürtüsel satın alma üzerinde en etkili boyut kendini izole etme niyeti olarak ortaya çıkmıştır. Algılanan tehdidin dürtüsel satın alma üzerindeki etkisinde algılanan ciddiyetin aracı etkisi daha büyüktür. Kendini izole etme niyetinin aracı etkisi, algılanan ciddiyetin etkisiyle birlikte gerçekleşmesi durumunda artmaktadır. Elde edilen sonuçlar literatürdeki çalışmalarla paralellik göstermektedir.
Sosyal Medyada Gelişmeleri Kaçırma Korkusunun Kişinin Tatil Satın Alma Niyetine Etkisi, 2019
Sosyal medyada gelişmeleri kaçırma korkusu; kişinin ilgisini çekmesine rağmen kendi dışında gerçekleşen olaylara dahil olamama ve bunlardan sosyal medya aracılığıyla haberdar olma durumunda yaşadığı bir duygu değişimi şeklinde ifade edilebilir. Günümüze kadar yapılan çalışmalarda, sosyal medya ve gelişmeleri kaçırma korkusu arasındaki ilişkinin turizm faaliyetlerine etkisine dair bir araştırmaya rastlanılamaması nedeniyle bu çalışmanın amacı sosyal medyada gelişmeleri kaçırma korkusunun kişinin tatil satın alma niyetine etkisini ortaya koymaktır. Bu amaçla doğrudan/dolaylı olarak gelir elde eden 18 yaş üzerindeki bireylerden, Google formlar aracılığıyla toplanan 1623 anket analize tabi tutulmuştur. Anket formunda; katılımcıların sosyal medya kullanım yoğunluklarını, gelişmeleri kaçırma korkusu düzeylerini, satın alma niyetlerini ölçen, katılımcıların demografik özellikleri hakkında tanımlayıcı sorular içeren ifadeler yer almaktadır. Araştırma sonucunda sosyal medya kullanım yoğunluğu ile gelişmeleri kaçırma korkusu arasında anlamlı bir ilişki bulunmakla birlikte sosyal medyada gelişmeleri kaçırma korkusunun kişinin tatil satın alma niyetine etkisi olduğu sonucuna da ulaşılmıştır. Elde edilen sonuçlar ve literatür taraması ışığında, araştırmacılara ve işletmelere çeşitli önermelerde bulunulmuştur.
Tüketim biçimlerinin içselleştirilmesi ve tüketim algılamalarında ortaya çıkan dönüşümler, geleneksel rekabet koşullarının geçerliliğini kaybetmesine neden olurken, işletmelerin, ekonomik sunularını eşsiz deneyimlere dönüştürmelerini zorunlu hale getirmektedir (Güzel 2012; Güzel ve Papatya 2012). Bu zorunluluk kapsamında sıradan ürünlerin hatırlanabilir deneyimler haline dönüştürülmesi ve tüketici aktivitelerinin deneyim karakteri kazanması için psikolojik öngörü ile birlikte üretil-mesi/pazarlanması gerekmektedir (Pikkemaat ve Weiermair 2003). Ürünlerin deneyim ekonomisi çağında teknik olarak metalaşması, Lindstrom'un (2007) belirttiği gibi etki, algı ve zevklerin müşteriler için fiyattan daha önemli hale gelmesine neden olmaktadır. Bu durumu göz önünde bulunduran işletmeler, Bowie ve Buttle'ın (2009) vurguladığı gibi ürün tasarımında fiziksel uyarıcılara önem vermelidir. Shaw (2005), fiziksel işletme performansının, uyarılmış duyuların ve uyandırılmış duyguların/ hislerin, müşteri ve organizasyon arasındaki etkile
Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Bu çalışmanın başlıca amacı Covid-19 pandemi döneminde korku öğesi barındıran ve televizyonda çıkan virüsten korunma temalı reklamların satın alma niyeti ve reklama yönelik tutum üzerinde meydana getirdiği etkileri araştırmaktır. Araştırmanın hedef kitlesini bu tür reklamlar ile karşılaşmış kişiler oluşturmaktadır. Çevrimiçi olarak gerçekleştirilen anket çalışmasına katılan 756 kişiden elde edilen verilerle araştırma gerçekleştirilmiştir. Bu çalıma için, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimleri Bilimsel Araştırmalar Yayın Etik Kurulu’nun 22.10.2020 tarih ve 2020/12-02 nolu kararı ile çalışmanın etik kurallara uygun olduğuna dair gerekli izin alınmıştır. Çalışmanın bağımsız değişkenleri demografik özellikler iken bağımlı değişkenleri ise satın alma niyetine etki ve reklama yönelik tutumdur. Çalışmada bu tür reklamların reklama yönelik tutumda ve satın alma niyetinde bir farklılığa neden olup olmadığı, ayrıca demografik özelliklerin reklama yönelik tutumda ve satın alma niyetinde bir farklılığa neden olup olmadığı araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre bu tür reklamların reklama yönelik tutumda ve satın alma niyetinde olumlu yönde etkisinin olduğu; cinsiyet, yaş ve medeni durum değişkenlerine göre anlamlı bir farklılığa rastlanmadığı, ilköğretim mezunlarının lisans ve lisansüstü eğitim alan kişilere göre reklama yönelik tutumda daha olumlu etkilendikleri anlaşılmıştır. Elde edilen verilerin çözümlenmesinde tek yönlü MANOVA, tek faktörlü ANOVA ve tek örneklem t testi kullanılmıştır.
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Öz Günümüzde e-ticaretin gelişmesi ve tüketiciler için e-ticaret sitelerinin oldukça yoğun olarak tercih edilen bir kanal haline dönüşmesi ile birlikte, bu alana olan akademik ilgi de artmıştır. Literatür incelendiğinde, e-alışveriş davranışları ve e-tüketiciler üzerine yürütülen çalışmalar arasında e-ticaret sitesine ilişkin çeşitli unsurların e-alışveriş davranışı üzerindeki etkilerinin farklı perspektiflerden ele alındığı görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, e-atmosferin plansız satın alma davranışı ve alışveriş keyfi üzerindeki etkilerinin incelenmesi ve bu ilişkide alışveriş keyfinin aracılık etkisinin e-tüketicilerin atmosfer duyarlılık düzeylerine göre test edilmesidir. Araştırma kapsamında kolayda örnekleme yöntemi kullanılarak 234 cevaplayıcı üzerinde çevrimiçi anket yapılmıştır. Araştırma sonucunda alışveriş keyfi değişkeninin e-atmosferin plansız satın alma davranışı üzerindeki etkisinde tüm örneklem için ve farklı atmosfer duyarlılığı seviyelerine (düşük/yüksek) sahip gruplar için tam aracılık rolü üstlendiği tespit edilmiştir.
Çevrimiçi Deneyimin Tatil Satın Alma Niyeti Üzerindeki Etkisinde Marka Farkındalığı ve Marka Çağrışımının Rolü, 2022
Bu çalışma, çevrimiçi deneyimin (satın alma süreci sırasında bilgi arama ve rezervasyonu içeren) tatil satın alma niyeti üzerindeki etkisinde marka farkındalığı ve marka çağrışımının rolünü incelemek amacıyla yapılmıştır. Bu kapsamda kolayda örnekleme yöntemi ile seçilen 343 kişiden çevrimiçi anket tekniği ile veriler Eylül Kasım 2021 tarihleri arasında toplanmıştır. Elde edilen verileri analiz etmek için doğrulayıcı faktör analizi, yol analizi ve aracılık anal yapılmıştır. Yapılan yol analizi sonucunda; çevrimiçi deneyiminin alt boyutlarından sosyalliğin marka çağrışımı, hedonikliğin tatil satın alma niyeti, kullanılabilirliğin marka farkındalığı, marka çağrışımı ve tatil satın alma niyeti, marka farkındalığının tatil satın alma niyeti üzerinde pozitif yönlü etkisinin olduğu görülmektedir. Daha sonra çevrimiçi deneyimin tatil satın alma niyeti üzerindeki etkisinde marka farkındalığının ve marka çağrışımının aracılık rolünün test edilmesi amacı ile model üzerinde bootstrap yöntemi uygulanmıştır. Analizler sonucunda; çevrimiçi deneyimin kullanılabilirlik alt boyutunun tatil satın alma niyetine etkisinin marka farkındalığı modele dâhil edildiğinde azaldığı görülmektedir. Benzer bir sonuç olarak çevrimiçi deneyimin kullanılabilirlik alt boyutunun tatil satın alma niyetine etkisinin marka çağrışımı dâhil edildiğinde azaldığı tespit edilmiştir. Bu sonuçlar ile birlikte her iki değişkenin de kısmi aracılık etkisinin olduğu görülmektedir.
International Journal of Social Sciences and Education Research, 2020
Öz Bu araştırmada COVID-19 salgını kapsamında turist yorgunluğunun turistlerin satın alma, tavsiye etme ve daha fazla ödeme niyetleri üzerindeki etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla 495 kişiye anket aracılığıyla ula-şılmıştır. Araştırmaya katılım gösteren turistlerin yorgunluk ve buna bağlı olarak satın alma niyeti, tavsiye etme niyeti, daha fazla ödeme niyeti düzeylerinin düşük seviyede olduğu belirlenmiş olup turistler turistik faaliyetlere katılma noktasında en yüksek motivasyonel yorgunluk hissettiklerini belirtmişlerdir. Araştırmada yapılan regres-yon analizi sonuçlarına göre turist yorgunluğu bağımlı değişkenler turistlerin satın alma niyeti, tavsiye etme ve daha fazla ödeme niyeti tarafından açıklanabilmekte, turistlerin fiziksel, motivasyonel, duygusal, bilişsel yorgun-luklarındaki artış turistlerin satın alma, tavsiye etme ve daha fazla ödeme niyeti üzerinde azalış sağlamaktadır. Anahtar kelimeler: COVID-19, turist yorgunluğu, satın alma niyeti, tavsiye etme niyeti ve daha fazla ödeme niyeti Abstract In this study, it was aimed to determine the effect of tourist fatigue on tourists' intent to purchase, intention to recommend and intention to pay more within the scope of COVID-19 epidemic. For this purpose, 495 people were reached through a questionnaire. It was determined that the level of intention to purchase, the intention to recommend and the intention to pay more due to the fatigue and fatigue of the tourists was low who are participating in the research, and tourists stated that they felt the highest motivational fatigue in participating in touristic activities. According to the results of the regression analysis, the variables dependent on tourist fatigue can be explained by the intention of the tourists to purchase, to recommend and to pay more and the increase in the physical, motiva-tional, affective and cognitive fatigue of the tourists provides a decrease in the intention of the tourists to purchase, recommend and pay more.