İslam İnancını Erdem Epistemolojisi Üzerinden Anlamak (original) (raw)

Dini Epistemoloji Nedir? Reform ve Erdem Epistemolojisi Açısından İslam İnancı

Düşün Yayıncılık, 2022

Dini epistemoloji, teistik inançların rasyonel zeminde gerekçelendirilme yollarını arayan, çağdaş epistemolojinin bir alt dalıdır. Musa Yanık, bu kitapta günümüzdeki en güçlü yaklaşım olan reform epistemolojisinden güvenilircilik bakış açısıyla yani “daha yüksek bir olasılıkla doğru olması yönünden” İslam inancının rasyonelliğini ortaya koymakta ve uygulamalı dini epistemolojinin sağlam ve cesur bir örneğini sergilemektedir. (Prof. Dr. Hasan Yücel Başdemir) Epistemoloji topyekûn insan zihnini biçimlendirme ve inanç da dahil olmak üzere bilişsel faaliyetleri yönlendirme potansiyeline sahip bir alandır. Zira Allah’ın varlığı, birliği, nübüvvet ve ahiretle ilişkili meseleler “nasıl bilebilirim, neleri bilebilirim, bildiğim şeyin kesinliğinden nasıl emin olabilirim?” gibi epistemik sorulardan bağımsız olamaz. Bu nedenle konu İslam düşüncesinde felsefecilerin olduğu kadar kelâmcıların da ilgisini çekmiştir.Bu bağlamda Musa Yanık tarafından modern teoriler de dikkate alınarak yazılan bu kitabın dini epistemoloji konusunda bir farkındalık oluşturmasını umuyorum. (Doç. Dr. Mehmet Bulgen) Analitik felsefe ülkemizde yeni yeni tanınmaya başlanmış olmasına rağmen özellikle İslam entelektüel tarihindeki kelâm geleneği ile etkileşime geçme potansiyeli oldukça yüksek bir gelenektir. Musa Yanık, bu çalışmasıyla günümüzün en önemli analitik din felsefecilerinden AlvinPlantinga’nın dini epistemolojisini tanıtmakta ve kelâmla irtibatını eleştirel bir zeminde kurmaya çalışmaktadır. Çalışmanın güncel tartışmaları takip etmesi kadar bu tartışmalara farklı geleneklerden bakabilme becerisi felsefenin çok-yönlü bir çerçevede nasıl yapılabileceğine dair güzel bir örnek oluşturuyor. Musa Yanık’ın bu eseri, her şeyin birbiriyle etkileşime geçmeye başladığı global dünyada felsefe yapmanın olanaklarına dair yenilikçi bir yaklaşım ortaya koyuyor. (Doç. Dr. Nazif Muhtaroğlu) Elinizde tuttuğunuz bu kitap, dini epistemoloji ve erdem epistemolojisi kesişiminde yer almakla birlikte, inanç ve imanın epistemik statüsünü incelemek ve bunu yaparken ise İslam inancını merkeze almaktadır. Bu haliyle Türkçe literatür açısından önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Okuyucunun bu kitap aracılığıyla karşılaşacağı bazı sorular şunlardır: İnanç ve bilgi nedir? Kanıt olmadan inanmak ahlaken yanlış mıdır? İnançlarımızı rasyonel olarak gerekçelendirmenin yolları nelerdir? İslam inancı reform ve erdem epistemolojisi açısından güvenilir bir temele sahip midir? Fakat belki de en büyük kadim soru şudur: Tanrı’nın varlığını bilmek mümkün müdür? (Taner Beyter - Öncül Analitik Felsefe Dergisi)

Ernest Sosa'nın Erdem Epistemolojisi

Erdem Epistemolojisi (Virtue Epistemology ), E. L. Gettier’in 1963 yılında yazdığı çağdaş epistemoloji tartışmalarında başat bir role sahip olan üç sayfalık kısa makalesinin ardından, 1980 yılında, Ernest Sosa tarafından dile getirilen bir kavramdır. Gettier'in makalesinin yazımına kadar, bilgi; gerekçelendirilmiş doğru inanç olarak tanımlanmış ve kabul görmüştür. Oysa Gettier'in makalesinde sunduğu örnekler, bilginin gerekçelendirme koşulunun yeniden ele alınmasını zorunlu hale getirmektedir. Ernest Sosa, 1980'de kaleme aldığı Sal ve Piramit ile ahlak felsefesinin kavramlarından biri olan erdemin, bilgideki gerekçelendirme koşuluyla ilgili tartışmalara uygulanmasının önünü açmıştır. Daha sonraları bir çok düşünür tarafından dile getirilen erdemin epistemolojiye uygulanışı, günümüzde "Erdem Epistemolojisi" adıyla epistemoloji literatüründe yerini almıştır. Ernest Sosa, erdem epistemolojisinin Gettier'in makalesinde belirttiği sorunlara çözüm olabileceğine inanmaktadır. Ernest Sosa'ya göre, nasıl ahlaki erdemler etik alanında iyi şeylerin ortaya çıkmasına yardımcı oluyorlarsa, entelektüel erdemler de epistemoloji alanında var olan bir çok sorunun çözülmesine katkı sağlayabilirler. Ernest Sosa ile başlayan Erdem Epistemolojisi, Gettier sonrası ortaya çıkmış olan bilginin tanımlanması ve özellikle de gerekçelendirilmesi sorununa bir çözüm olabileceği inancıyla ortaya çıkmıştır. Nihayetinde, Sosa’nm amacı alternatif bir gerekçelendirme kavramı oluşturarak bilginin sağlam bir temele oturtulmasına yardımcı olmaya çalışmaktır. Summary Virtue Epistemology is a concept that was verbalized by Ernest Sosa in 1980 - after the principal 3- page long article written by E.L.Gettier in 1963. Until the writing of the aforementioned article, knowledge was defined and regarded as justified true belief. The examples given by Gettier required the reconsideration of the condition of "justified true belief.” The book, Raft and Pyramide, written by Ernest Sosa in 1980 paved the way for applying the concept of virtue, which is one of the concepts of the Philosophy of Ethics, to epistemology. Later on, the application to the concept of virtue, which was thereafter voiced by many philosophers, to the epistemology has found its place in epistemology literature as "Virtue Epistemology." According to Sosa, if moral virtue enables the emergence of positive outcomes in the field of ethics, intellectual virtues could also contribute to the solution of many current problems within the field of epistemology. Virtue Epistemology which is identified by Ernest Sosa emerged from the belief that it could be an answer to the definition of knowledge and especially to the justification of knowledge after Gettier. Ultimately, Sosa's aim was to help ground the knowledge by creating an alternative justification concept.

Ernest Sosa'nın Erdem Epistemolojisinin Temelleri

2019

Çağdaş epistemolojide yer alan yaklaşımlar içinde kısmen eklektik ve kısmen farklı bir epistemoloji sunan anlayışlardan birisi de erdem epistemolojisi diye isimlendirilen yaklaşımdır. Bu yaklaşımın başlatıcısı ve en önde gelen temsilcilerinden birisi Ernest Sosa’dır. Sosa’nın erdem epistemolojisi anlayışı, içselcilik-dışsalcılık, temelcilik-bağdaşımcılık gibi birbirine zıt epistemoloji anlayışları arasında yaşanan tartışmanın düğümlendiği noktalarda, bir yandan bu yaklaşımların hataya düştükleri hususlara işaret ederken diğer yandan bu dikatomilerin her iki tarafının da sahip olduğu haklı bakış açılarını birbiriyle uyumlu ve tutarlı bir tarzda sunmaya çalışan eklektik bir yöne sahiptir. Sosa epistemolojisi daha önceki epistemolojilerden de belirli ölçülerde istifade etmekte ve fakat kendine has bir karakter arz etmektedir. Bu yazıda hem onun erdem epistemolojisinin beslendiği kaynaklar belirtilmeye hem de zıt pozisyonlar arasındaki konumu tespit edilmeye çalışılacaktır.

İslam Epi‚stemoloji‚s‚i Üzer‚ine Bi‚r İnceleme, S. ERTAN TAĞMAN

İslam felsefesinde özel bir disiplin olarak bilgi kuramı çalışmaları görülmemekle beraber, " l m, mar fet, h kmet, rey, drâk, akıl, şuur, şek, burhan, yakîn, zan, h s, tasavvur, tasdîk vb." Kur'anî ter mler çerçeves nde b lg konusu öneml f lozo ar tarafından tartışılmış ve bel rl b r ep stemoloj anlayışı ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Bu ter mler merkeze Kur'anî lkeler n alınarak, b lg n n tartışılmasında, İslâmî metodoloj y sunması açısından önem arz etmekted r. Çünkü bu metodoloj , nsanın b lg ed nme sürec n b r kenara bırakmamış, aks ne tevh d kuralları temel nde yen b r b lg anlayışının ortaya koyulmasında başat b r rol üstlenm şt r. Nazar yyât el-mâr fet el-İslâm yât den len bu yen b lg anlayışı b lg n n mah yet ve tanımı konusunda zaman çer s nde farklı al mler tarafından farklı görüşlerle desteklenm şt r.

Ernest Sosa'nın Erdem Epistemolojisi (Virtue Epistemology of Ernest Sosa) Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı: 34 (2016)

Bu makalede çağdaş erdem etiğinden hareketle bir erdem epistemolojisi geliştiren yaşayan analitik felsefecilerden Ernest Sosa'nın görüşlerini inceliyorum. Etikteki erdem teorisi fiil-temelli değil kişi temellidir; benzer şekilde, epistemolojideki erdem teorisi de inanç/önerme temelli değil kişi temellidir. Entelektüel erdem kavramıyla kişi temelli gerekçelendirme teorisi savunan Sosa, bu yolla, temelciliğin, bağdaşımcılığın ve Gettier sonrası problemlerin alternatifi olabilecek bir teori geliştirmiştir. Kökleri klasik epistemolojide Aristoteles'te, Aquinas, Descartes ve Reid'de bulunabilecek, çağdaş epistemolojide ise temelde Alvin Goldman epistemolojisine dayanan bu teori güvenilirciliğin arıtılmış bir versiyonudur. Bu epistemolojisinin en temel özelliklerinden biri temelcilik/bağdaşımcılık, içselcilik/dışsalcılık gibi dikotomilerden kaçınması ve epistemolojideki kutuplaşmaları uzlaştırarak aşmaya çalışmasıdır. Son olarak, Sosa erdem epistemolojisi Quinecı radikal doğallaştırılmış epistemolojiye karşı epistemolojinin normatif bir disiplin olduğunu savu-nur. Abstract In this article, I explore the views of Ernest Sosa, a living analytic philosopher who developed a virtue epistemology out of the contemporary virtue ethics. Virtue theory in ethics is person-based rather than act-based; and similarly virtue theory in epistemology is person-based rather than belief/proposition-based. In this way, Sosa who has defended person-based theory of justification with the aid of intellectual virtue, developed a theory that can be an alternative to foundationalism, coherentism and post-Gettier problems. The theory is a refined version of reliabilism and its roots can be traced back to Aristotle, Aquinas, Descartes and Reid in classical epistemology and it also basically depends on epistemology of Alvin Goldman in contemporary epistemology. One of the most important features of this epistemology is refrain from dichoto-mies such as foundationalism/coherentism and internalism/externalism and try to surpass polarization by reconciling them. Finally, virtue epistemology of Sosa defends epistemology as a normative discipline against Quineist radical naturalized epistemology.

İbni Rüşd'ün Epistemolojisi

Felsefenin önemli disiplinlerinden biri olan epistemolojiyle ilgilenen İslam düşünürü İbn Rüşd'e göre bilgi, ne sadece duyulara ne de sadece akla dayanır. Duyulardan gelen malzemeyi aklın işlemesinden sonra ortaya çıkan yargıya bilgi denir. Bilgiler arasında derece bakımından fark vardır: bu dercelendirme duyulardan -somuttan/tekilden-başlayıp akıl bilgisinesoyuta/tümele doğru gider. Bilgi her zaman bir varolan hakkındadır. Varolanı olduğu gibi gösteren yargılar doğru/kesin bilgi adını alır.