BÜYÜK TAARRUZ'UN SEVK-İDARESİNDE BAŞKOMUTAN MUSTAFA KEMAL (ATATÜRK) PAŞA'NIN YERİ VE ÖNEMİ (original) (raw)

HALİT (KARSIALAN) PAŞA’NIN KOCAELİ GRUP KOMUTANLIĞI GÖREVİNİN BÜYÜK TAARRUZ’DAKİ YERİ VE ÖNEMİ

2022

Bu kitabın bütün yayın hakları Palet Yayınlarına aittir. Yayınevinin yazılı izni olmadan, kaynağın açıkça belirtildiği tanıtmalar ve akademik çalışmalar haricinde, kısmen veya tamamen kitaptan alıntı yapılamaz. Eser, matbu yahut dijital ortamda kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve yayımlanamaz. Kitapta yer alan yazılardaki ifadeler, fikirler, yasal, bilimsel ve etik kurallar, yazarların sorumluluğunda olup, yazılardan dolayı ortaya çıkacak yasal ve etik ihlallerden editörler, kitabın basımına destek olan kurumlar ve yayınevi sorumlu değildir.

SADRAZAM KÖSE MUSTAFA PAŞA’NIN VAKIF ESERLERİ

Mustafa Pasha (v. 1178/1765) who served as a prime ministry in the Ottoman State in XVIII.th century was one of the most important administrators. He was appointed as Grand Vizier for three times in the reigns of various three sultans. Mustafa Pasha who was considered as a Naqshbandi follower because of his construction of three Sufi lodges next to three mosques and place in which a dervish undergoes a period of trial and suffering in Istanbul. Also he constructed a fountain and had mosque repaired in Sofia. He donated Hurpişte and Prespe regions of Manastır county revenues and his shops and his farms which were in Larissa and Elassona for annual costs of these works and salaries of workers who serve in these places.

MUSTAFA KEMAL (ATATÜRK) PAŞA'NIN BİRİNCİ DÜNYA HARBİNDE HAZIRLADIĞI BİR RAPOR ÜZERİNE BAZI TESPİTLER

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal (Atatürk) Paşa, Osmanlı Devleti'nin yıkılma döneminde ordunun birçok kademesinde görev ve vazife alarak yetkin bir komutan olarak ön plana çıkmıştır. Özellikle Birinci Dünya Harbi esnasında Çanakkale, Kafkas ve Sina-Filistin Cephesi'nde üstlendiği vazifeler, onun ordunun sevk-idaresindeki tecrübe ve deneyimini artırmıştır. Mustafa Kemal Paşa'nın Birinci Dünya Harbi'nin seyri içerisinde Çanakkale ve Kafkas Cephesi'nde gösterdiği başarılar, kendisinin Sina-Filistin Cephesi'ne atanmasına zemin hazırlamıştır. Mustafa Kemal Paşa, Sina-Filistin Cephesi'ndeki kritik vaziyet sebebiyle bölgedeki 7'nci Ordu Kumandanlığı'na tayin olmuştur. Kendisi buradaki görevi esnasında, Osmanlı ülkesinin ve ordunun durumuna ilişkin 20 Eylül 1917 tarihinde Osmanlı Sadaret makamı ve Başkomutanlık Vekâleti ile bazı devlet erkânına iletilmek üzere geniş ve tafsilatlı bir rapor hazırlamıştır. Ülkenin ve ordunun durumu ile alınacak tedbirlerle alakalı olarak hazırlanan bu raporun, dönemin siyasi, askeri ve idari durumuna ilişkin büyük bir önemi bulunmaktadır. Mustafa Kemal Paşa'nın kişisel özelliklerini de yansıtan bu rapor, onun askeri kimliği yanında siyasi ve idari yönünü de ortaya koymaktadır.

ATATÜRK'ÜN TEFTİŞ VE DENETİME VERDİĞİ ÖNEM (MAKALE)

Bu günlerde devlet denetim elemanlarını en çok meşgul eden konu hiç şüphesiz müfettişlik mesleğinin gelecekte hangi şekli alacağına ilişkindir. Bir çok bakanlıkta teftiş kurullarıyla ilgili deşiklikler olmakta, bazı denetim birimleri kaldırılmakta ya da birleştirilmektedir. Bu konuda yapılan tartışmalar teftiş kurullarının gerekliliği noktasına odaklanmakta, artık teftiş kurullarına gerek duyulmadığına ilişkin görüşler ileri sürülmektedir. Teftiş kurullarının gerekliliğiyle ilgili tartışmalara tarihten bir pencere açarak katılmak istiyorum. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Meclis Başkanı sıfatıyla 1 Mart 1923 tarihinde yaptığı "Türkiye Büyük Millet Meclisinin Birinci Dönem Dördüncü Yasama Yılını Açış Nutku" teftiş kurullarının önemi açısından tarihi bir belge olarak karşımızda durmaktadır. Mustafa Kemal Paşa, konuşmasının "içişleri durumumuz" ile ilgili bölümünde Mülkiye Teftiş Kuruluna da yer vermiş ve denetimin gerekliliği nokta-i nazarından çok anlamlı değerlendirmelerde bulunmuştur; 2 "… Güvenlik ve asayişin sağlanmasından sonra İçişleri Bakanlığının en çok önem verdiği sorun, memurların yürürlükteki kanun hükümlerini iyi uygulamalarını sağlamaktı. Doğrusu 1921 yılında İçişleri Teftiş Heyetinin kaldırılması dolayısıyla denetimsiz kalan işler ve işlemlerde düzensizlik ve yer yer şikayetler yapılmıştır.Yapılan teklif üzerine teftiş kurulunun yeniden kurulmasını Yüce Meclis uygun görmüş ve müfettişlerin bir kısmı 1922 mayısında, geri kalan kısmı da daha sonraki tarihlerde göreve başlamış olmalarına rağmen 94 memur hakkında soruşturma yapmış ve tamamlamıştır. Bu soruşturmaların kanuni sonucu olarak, 3 mutasarrıf, 5 kaymakam, 2 yazı işleri müdürü, 2 komiser görevden alınmış ve 3 memur 1 jandarma yüzbaşısına işten el çektirilmiş, 85 memur hakkında da soruşturma yapılmıştır. Teftiş Kurulu bu süre içinde 3 nahiye, 63 özel idare, 38 hapishane, 48 jandarma, 28 polis, 48 nüfus, 48 idare meclisi, 55 belediye ve 32 yazı işleri kalemi, toplam 363 daireyi ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının gerekli görmesi üzerinde de 15 Kızılay şubesini denetlemiş ve bu denetimin gereği yapılmıştır. Teftiş Kurulunun bu ilk dönemle ilgili çalışmaları, işlemlerin düzeltilmesine ve memuriyette görev duygusunun artmasına yaramıştır. Bu yıl kadrosunun