ADAPAZARI’NDA ŞEHİRSEL BÜYÜME SÜRECİ ve ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN İZLENMESİ (1985-2019) (original) (raw)

ARAZİ KULLANIMINDAKİ ZAMANSAL DEĞİŞİKLİKLERİN (1990-2018) COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ TABANINDA İNCELENMESİ: ŞANLIURFA MERKEZ ÖRNEĞİ

Arazi Kullanımındaki Zamansal Değişikliklerin (1990-2018) Coğrafi Bilgi Sistemleri Tabanında İncelenmesi: Şanlıurfa Merkez Örneği, 2022

Yeryüzünde doğal değişkenlere bağlı olarak gelişen arazi örtüsü, insan-doğa etkileşimi sonucunda farklı ihtiyaçlar dahilinde kullanılmaktadır. Bu arazi kullanımı sürecinde yaşanan en önemli problemlerden biri de yanlış arazi kullanımıdır. Bu çalışmada Şanlıurfa ilinin merkez ilçelerindeki (Karaköprü, Haliliye ve Eyyübiye'deki) arazi kullanımının zamana bağlı alansal değişikliği ile arazi kullanım sınıflarının (CORINE) arazi kullanım kabiliyeti (AKK) üzerindeki dağılışı Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) tabanında incelenmiştir. Araştırmada kullanılan veriler Avrupa Çevre Ajansı'nın yayınladığı CORINE (Coordination of Information on the Environment-Çevresel Bilginin Koordinasyonu) arazi kullanım verileri ile sayısal toprak haritalarındaki arazi kullanım kabiliyeti (AKK) verisidir. Çalışmada Şanlıurfa merkez ilçelerindeki arazi kullanımın zamansal değişikliği ile yanlış arazi kullanım alanlarının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Elde edilen bulgulara göre sahada en fazla alana sahip arazi kullanım sınıfı çayır ve mera alanları ile sulu tarım alanlarıdır. En az alana sahip arazi sınıfları ise ormanlık alanlar ve su kütleleridir. Sahada zaman içerisinde alanı sürekli genişleyen arazi sınıfları; sulu tarım alanları, yerleşim alanları, orman alanları ve su kütleleridir. Alanı daralan arazi kullanım sınıfları arasında ise çayır ve mera alanları ile kuru tarım alanları yer almaktadır. Araştırma sahsındaki arazi gözlemleri ile CBS tabanında yapılan incelemeler sonucunda yerleşim alanlarının yanlış arazi kullanımı yönünde genişlediği ortaya çıkmıştır. Araştırma sahasındaki şehirsel gelişimin kuzeydeki Karaköprü'de (II.Sınıf toprak işlemeli tarıma elverişli arazi üzerinde) bulunan meyve bahçeleri (incir, üzüm ve fıstık bahçeleri) üzerinde; güney/güneydoğu yönündeki Haliliye ve Eyyübiye ilçelerinde ise (I. ve II. Sınıf toprak işlemeli tarıma elverişli arazi üzerinde bulunan) sulu tarım alanları üzerinde gelişmesi arazi degradasyonu sürecinin insan kaynaklı etkilerle hızlanmasını ve artmasını tetiklemektedir.

Adapazarı’nda şehirsel büyüme süreci ve arazi kullanım değişiminin izlenmesi (19852019)

Türk Coğrafya Dergisi , 2019

İnsanoğlunun yerleşik hayata geçişi, mekânın doku ve fonksiyon özellikleri üzerinde değişikliklere neden olmuştur. Bu süreçte köy, kasaba ve şehir yerleşmeleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Şehirler, zaman içe­ risinde bu hiyerarşide ekonomik, sosyal ve kültürel özellikleri barındıran cazibe merkezleri haline gel­ miştir. Böylelikle dünya nüfusunun %55'i şehir alanlarında yaşamaya başlamıştır. Gelişmiş ülkelerde mekânın fiziksel özellikleri dikkate alınarak yapılan planlar ile şehirsel arazi daha verimli kullanılmış ve kullanılmaktadır. Buna karşın hızlı büyümenin etkisi altındaki geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde şehirsel arazi plansız bir şekilde büyümüş ve büyümeye devam etmektedir. Sürdürülebilir ve akıllı şehir yönetiminin sağlanabilmesi için şehrin gelişim sürecinin takip edilmesi önem arz eder. Geçmişten gü­ nümüze şehirsel gelişimin ve arazi kullanım değişimlerinin izlenebilmesi için farklı metotlar denenmiştir. Bunlar içerisinde Uzaktan Algılama (UA) ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS)'nin etkili ve doğru araçlar olduğu yapılan çalışmalar ile ortaya konmuştur. Zamansal ve mekânsal değişimleri ortaya çıkarmak için farklı tarih aralıklarında alınan veriler bu teknikler ile incelenerek şehirsel arazi kullanım değişimleri, büyüme ve gelişme oranları belirlenmektedir. Mekânsal değişimlerin belirlenmesi, şehrin gelişiminde etkili olan coğrafi faktörler ile birlikte ele alındığında geleceğe yönelik yapılan planlama çalışmalarında yol gösterici olmaktadır. Bu çalışmada Adapazarı Ovası (Akova) üzerinde kurulan Adapazarı Şehri'nin 1985 yılından günümüze şehirsel gelişim süreci nesne tabanlı sınıflandırma (OBIA) tekniği ile belirlenmiş ve gelişimde etkili olan coğrafi faktörler incelenmiştir. Bu analizler ışığında 1985­2019 yılları arasında Adapazarı şehir içi arazi kullanımında yerleşim alanlarının 1979 hektardan 5713 hektara ulaşarak, 3 kat arttığı tespit edil­ miştir. Bu gelişimin yoğun olarak verimli tarım arazileri üzerinde gerçekleştiği görülmüştür. Adapazarı Şehri'nde nüfus, yerleşme ve sanayi faaliyetleri dengeli ve planlı dağılmadıkça verimli arazilerin kaybı gelecekte de devam edecek bir olgudur. Bu nedenle geçmişten günümüze meydana gelen şehirsel geli­ şim ve bunu etkileyen coğrafi faktörlerin doğru analiz edilmesi geleceğe yönelik planlama çalışmaları için bir altyapı oluşturmaya ve kaynakların doğru aktarımına yardımcı olacaktır.

HAZAR GÖLÜ HAVZASI ARAZİ KULLANIMINDAKİ DEĞİŞİKLİKLERİN BELİRLENMESİ (1956-2004

ÖZET Bu çalışmada, 1956 ve 2004 yılları arasında Hazar Gölü Havzası arazi kullanımındaki değişikliklerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma sahası, 27490 ha alanı kapsamaktadır. Havza toprakları üst örtüden yoksun şiddetli erozyon tehdidi altında sığlaşmaktadır. Ortalama elli yıllık süreçte göle giren su ile çıkan su arasındaki farktan dolayı su seviyesi düşmüş, göl alanında belirgin bir küçülme olmuştur. 1960 yılı sonrası başlayan ağaçlandırma çalışmaları sonucunda yeşil alanlarda artış olmasına rağmen yapılması düşünülen alanlarla kıyaslandığında başarı oranı çok düşüktür. Ayrıca yeşil alanların önemli bölümü verimsiz karakterdedir. Tarımsal faaliyet, eğimin az olduğu yerlerde yapılabildiği için ziraat alanlarında büyük bir artış olmamıştır. Yerleşim alanlarında, 1936 yılında kurulan Sivrice ilçesinin gelişimi ve Diyarbakır karayolu çevresinde 1980 yılı sonrası tatil amaçlı yapılaşmalarla hızlı bir artış söz konusudur. Havzanın en büyük bölümünü mera olarak kullanılan alanlar oluşturmaktadır. İnceleme süreci içinde ağaçlandırma alanlarında yeterli başarının sağlanamaması ve göl seviyesinin düşmesine bağlı olarak oluşan delta alanları bu tür kullanımı daha da arttırmıştır.

KENTİN DEĞİŞEN AURASININ ÇARŞI-PAZAR ÜZERİNDEN İNCELENMESİ: ADAPAZARI ÖRNEĞİ

ATLAS II. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ, 2019

Spatial aura is expressed “the energy, spirit, feeling or atmosphere at the heart of the space”, “reminiscence that space awakened voluntarily or involuntarily on people experiencing it”, “facts involved in the memory of the current location”. Public spaces provide continuous changes -transformation opportunity to the urban aura through different user profiles or different social encounters. The starting point of the study; the changes and transformations that have taken place due to the effects of time in public spaces are integrated with the tangible and abstract relationship that people have established with the city, causing changes in urban rhythm and thus the city aura. The changes that the public space undergoes primarily affect that space and then the whole of it shows its effect on the city aura. These changes in urban aura keep in the memory thanks to qualities that the light, scent, contrast, accidentality in the space. And changes the feel of the person about the city. The aim of the study is to discuss the impact of changes in public spaces to urban aura in the light of the identified questions: What are the sub-headings of the city aura? and is it possible to examine, analyze and discuss the urban aura through these sub-headings? Public spaces such as traditional çarşı, Pazar, streets and squares, where the number of users and interactions are intense, are the best places where changes in the city aura can be observed. As a working area, the “Adapazarı District of Sakarya”, where the Pazars are a lot since the day it was founded; and regionally the Unkapanı, Pirinç Pazarı and Aynalıkavak public spaces, which are the still present and the oldest commercial axes has been selected, although they have changed today. The fact that these three public spaces were a continuation of each other on the same street and that they created a single axis were effective in the elections. In this study, the literature survey, determination of the current situation in the public spaces of Unkapanı, Pirinçpazari, Aynalikavak, surveys with tradesmen and users were carried out. The past and present auras of the public spaces of Unkapanı, Pirinç Pazarı and Aynalıkavak Adapazarı districts of Sakarya, which was selected as the sample area, were determined both by the data obtained from the literature research and by the data collected through a survey study on the sub-headings of the proposed urban aura. At the end of the study, recommendations for strengthening the auras of the areas have been developed.

EDİRNEKAPI MEZARLIĞININ TARİHİ SÜREÇ İÇERİSİNDE DEĞİŞİMİ

The Journal of Academic Social Science, 2023

Osmanlı-Türk şehir dokusu içerisinde konutlarla anıt yapıların birlikteliğinden oluşan genel görünüm, kentin yeşil alanlarını oluşturan hazire ve mezarlıklarla da bütünleşerek, kent peyzajına önemli katkılarda bulunur ve kente ayrı bir güzellik kazandırır. İstanbul’daki Osmanlı dönemi mezarlıkları, yüzyıllar boyunca yapılan definlerle zamanla genişlemiş; ancak 19. Yüzyılda Osmanlı döneminde, daha çok da Cumhuriyet döneminde yapılan müdahaleler sonucu tahribata uğramışlardır. Mezarlık alanlarına ve mezar taşlarına gereken önem verilmemiş ve söz konusu değerler yeterince korunamamıştır. Mezarlıklarda meydana gelen tahribat ve değişimin belgelenebilmesinin, yalnızca buralardaki mezar taşlarının ele alınmasıyla mümkün olamayacağı, mezarlık alanlarında meydana gelen tahribat ve değişikliklerin de ortaya konmasıyla mümkün olabileceği düşünülmektedir. Edirnekapı Mezarlığının İstanbul’un fetihten sonraki asırlarda adım adım genişlediği, 20.yüzyılda yeni yolların açılmasıyla da büyük tahribata uğradığı görülmektedir. Gördüğü müdahaleler sonucu Edirnekapı Mezarlığından ayrılan parçalar Cumhuriyet döneminde müstakil birer mezarlık olarak yeniden adlandırılmıştır. Bu makalede, Eyüpsultan ilçe sınırları içerisinde bulunan Edirnekapı Mezarlığı tarihi haritalar ve arşiv belgelerinden yararlanılarak incelenmiş; günümüzdeki durumu da ele alınarak tarihi süreç içerisinde geçirdiği değişimler ortaya konmaya çalışılmıştır.

ADAPAZARI ESNAFININ SORUNLARININ TESPİTİ

Öz Esnaflar, ticari hayatın yapı taşıdırlar. Sakarya'nın Merkez İlçesi; Adapazarı ilçe esnafının sorunları, önerileri ve mesleğinden beklentileri yüz yüze anket yöntemiyle sorular yöneltilerek ortaya çıkartılmış ve değerlendirilmiştir. Üniversitelerin konuşlandığı illerin yerel sorunlarını araştırıp çözüm üretmesi açısından bu çalışma önemlidir. Esnafın belediyenin teşvik ve desteklerini çok yetersiz bulduğu, yaşadığı sorunlar karşısında Esnaf ve Sanatkârlar Odasının maddi manevi imkanlarını değerlendiremediği ve esnafın huzurlu ve sağlıklı bir şekilde geçimini sağlayacak kadar kazanarak ticari faaliyetlerini ve sosyo-ekonomik kültürünü devam ettirmek istediğine ulaşılmıştır. Ki-Kare bağımsızlık testleri ile esnafın mesleğini sürdürüp sürdürmemesi kararını anlamaya yönelik olarak çeşitli kategoriler ile "meleğinde ne ölçüde gelecek gördüğü" arasında ilişkiler test edilmiştir.

SOYKIRIM SUÇUNUN ÖNLENMESİ VE CEZALANDIRILMASINA İLİŞKİN SÖZLEŞME’NİN GAZZE ŞERİDİNDE UYGULANMASI (GÜNEY AFRİKA v. İSRAİL) ULUSLARARASI ADALET DİVANI, 26 OCAK 2024 TARİHLİ GEÇİCİ TEDBİR KARARI

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2024

Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail Devleti’nin 7 Ekim 2023’ten sonra Gazze’de başlattığı askeri operasyonlar sonucunda 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni (Soykırım Sözleşmesi) ihlal ettiği iddiasıyla 29 Aralık 2023 tarihinde Uluslararası Adalet Divanı’na başvurmuştur. Söz konusu başvuruda İsrail Devleti’nin soykırım fiillerini işlediği, soykırımı önleme ve soykırıma yönelik tahriki kovuşturma yükümlülüklerini ihlal ettiği ileri sürülmekte; yeni soykırım eylemlerine karşı ciddi ve doğrudan risk altında olan Filistinlilere ivedi bir korumayı sağlamak amacıyla geçici tedbir kararı alınması talep edilmektedir. Uluslararası Adalet Divanı, 26 Ocak 2024 tarihinde, İsrail Devleti’nin Soykırım Sözleşmesi kapsamına giren tüm fi illerin işlenmesini ve Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere yönelik doğrudan ve aleni soykırım kışkırtıcılığını önlemek ve cezalandırmak için gücü dahilindeki tüm tedbirleri almasını, İsrail Devleti ordusunun soykırım fi illerinin önlenmesini, Filistinlilere insani yardımın sağlanmasını, soykırıma varan eylem iddialarıyla ilgili delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirlerin alınmasını gerektiren geçici tedbir kararını vermiş ve İsrail’in bu Kararın yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde, bu Kararı uygulamak için alınan tüm tedbirler hakkında Mahkeme’ye bir rapor sunması gerektiğine hükmetmiştir.