KONYA KARATAY MÜZESİNDEKİ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ SERAMİK KANDİLLER (original) (raw)

Müzelerinde araştırmalar yapılmış ve benzer örnekler tespit edilerek, değerlendirme bölümünde örneklerle sunulmuştur. 2. ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİNE KADAR SERAMİK KANDİLLERİN GELİŞİMİ KANDİL sözcüğü Latince "candela" sözcüğünden gelmektedir. Yunancada "ışık" anlamını taşıyan bu kelime, Latincede "aydınlatan, parlayan" anlamındadır 4. Kandil, Roma Çağında "Lychnus, Enius, Lucilus, Lucretius, Virgilius" diye adlandırılmış, Grekçe "Lukhnos" sözcüğü kullanılmıştır 5. Türkçede kullandığımız "kandil" sözcüğü Latince kökenli olup halk arasında "çıra, çerağ, çırağ" olarak da kullanılagelmiştir 6. Anadolu'nun bazı kesimleri kandil için "ışıklık" 7 , Araplar ise "sirac" 8 bunun yanında "kındil" sözcüğünü kullanmışlardır 9. Yaşadıkları mekânları aydınlatma ihtiyacı, insanların ilk çağlardan bu yana ihtiyaç duyduğu gereksinimlerin başında gelmektedir. Ateşin bulunmasının ardından ilk olarak meşale, yapay aydınlatma aracı olarak kullanılmıştır. Kandiller, ilkel haliyle taştan ve deniz kabuğundan yapılmış, içerisinde çıra ve mumun yer aldığı kaplardır (Foto. 1-2) 10. Kandillerin elde taşınabilen, kulplu ve düz dipli, kulpsuz, birden çok emzikli, ayaklı, tavana asılmak suretiyle kullanılan asma kandil, kubbe ortasına asılan top kandil gibi çeşitleri mevcuttur (Foto. 3-5). Ayrıca kandiller masa üzerinde veya niş içerisine yerleştirilerek de kullanılmıştır 11. Form olarak genelde; ortasında yağ doldurmak için bir delik, bir yanında fitil deliği, diğer yanında yatay ya da dikey yerleştirilmiş bir kulptan oluşmaktadır. Üstü açık olan hazne bölümü genellikle yuvarlaktır. Bazı örneklerde kandilin hazne kısmında birden fazla delik bulunmaktadır. İkinci delikler daha küçük 3