Mekansal Algıda Etkili Fiziksel Parametreler: İlk Kademe Eğitim Yapıları Derslikleri (original) (raw)
Related papers
Okul Öncesi Ögretmen Adaylarinin Atilganlik Düzeylerinin Bazi Sosyodemografik Öz
Sosyal Bilimler Dergisi, 2009
during 2009-2010 academic year were included in the study. In order to find out the pre-service preschool teachers' assertiveness levels, "Rathus Assertiveness Schedule (RAS)" which was adapted to Turkish by Voltan (1980) and then restructured by Dinçyurek et al. (2010) was administered to the participants. The main reasons for selecting this schedule was that it was short and easy to evaluate while it was also adaptive to different cultures and the fact that its reliability and validity studies were conducted in Turkey after its adaptation. The schedule consisted of thirty items all of which were intended for adults. During the administration of the schedule, preservice preschool teachers who volunteered to participate responded to the schedule. Data were collected in a manner complying with the quantitative research method and survey design was utilized. The findings were then discussed and interpreted. According to the findings, significant differences were present between the scores and some variables which are as follows: gender, age, year of study, hometown, family type, educational level of father and economic status of the family. According to such a conclusion, the above mentioned variables should be born in mind when fostering the assertiveness of pre-service preschool teachers to help them in terms of effective teaching and personal development.
Duygusal Semanti̇k Farkliliğa Göre Öğretmen Adaylarinin Bi̇lgi̇sayara Yükledi̇kleri̇ Değerler
2015
Bu calismanin amaci ogretmen adaylarinin bilgisayara yukledikleri duygusal semantik degerler acisindan bilgisayarla ilgili olumlu ve olumsuz tutumlarini incelemektir. Arastirma tarama modelinde yapilmistir. Arastirmanin calisma grubu 119 ogretmen adayindan olusmustur. Arastirmanin verileri bilgisayarla ilgili semantik farklilik olcegi ile elde edilmistir. Olcek iki uclu 25 sifat ciftinden olusmaktadir. Olcegin Cronbach Alpha guvenirlik katsayisi .92 olarak hesaplanmistir.Verilerin analizinde betimsel istatistik yontemleri kullanilmistir. Calismanin sonunda ogretmen adaylarinin semantik farkliliga gore bilgisayara yukledikleri degerlerin pozitif yonde oldugu tespit edilmistir. Bilgisayar kavramini en fazla gecerli, kolaylastirici, yeterli, bagimlilik ve verimli olarak algilamaktadirlar. Ogretmen adaylarinin bilgisayara yukledikleri duygusal semantik degerlerin cinsiyetlerine gore anlamli farklilik gostermedigi belirlenmistir.
Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, 2020
Hava kirliliği, nüfus ve endüstrileşmenin artması ile birlikte günümüzde küresel boyutta yaşanan sorunlardan biri haline gelmiştir. Bu nedenle hava kirletici parametreler düzenli aralıklarla ölçülmeli ve ölçüm sonuçları değerlendirilerek gerekli tedbirler alınmalıdır. Hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla kirletici parametreler bir model kapsamında ele alınması ve tahmin sonuçlarının mekânsal olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Son zamanlarda hava kirliliğine yönelik objektif ve daha hassas sonuçların elde edilmesi için yapay zeka teknolojilerine ait makine öğrenmesi algoritmalarından yararlanılarak hava kalitesi tahmini ve mekânsal dağılımına ilişkin çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmada, öncelikli olarak hava kirletici parametrelerin özellikleri, çevreye olan etkileri ve bu parametrelerin tahmin edilmesi ve izlenmesinin gerekliliği açıklanmıştır. Ardından bu parametrelerin değerlendirilmesinde uygulanan makine öğrenmesi yöntemlerinin neler olduğu; hangi parametrelerin kullanıldığı, kullanım amaçları, kısıtlılıkları, elde edilen doğruluk düzeyleri ve arazi kullanım ile ilişkisi açısından incelenerek kullanılan yöntemlere ve çalışma prensiplerine ilişkin detaylı bilgi verilmiştir. Bu çalışma, hava kalitesinin iyileştirilerek sürdürülebilir bir çevrenin elde edilmesinde hangi parametreler hangi yöntem kullanılarak nasıl bir analiz ile incelenmeli sorusuna ilişkin seçim karmaşasının çözümlenmesine yönelik gelecek çalışmalara bir fikir sunmaktadır.
Coğrafya Öğretmeni Adaylarının Coğrafyacı Algısı II: Fiziksel Özellikler
Ahi evran üniversitesi kırşehir eğitim fakültesi dergisi, 2017
Bu çalışma coğrafya öğretmen adaylarının coğrafyacı algılarını ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Coğrafya öğretmeni adaylarının coğrafyacının taşıdığı zihinsel özellikler ve çalışma durumuna ilişkin görüşleri yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla toplanmıştır. Coğrafya öğretmenliği bölümünde okuyan 74 coğrafya öğretmen adayı ile gerçekleştirilen çalışma nitel araştırma modelindedir. Toplanan dokümanlar içerik analizi yöntemiyle tümevarımsal olarak analiz edilmiştir. Araştırmanın sonucunda coğrafya öğretmen adaylarının coğrafyacının taşıdığı zihinsel özelliklere ilişkin algıları taşıdığı kişiliksel özellik, düşünme biçimi, coğrafi ilkeler ve zekâ tipleri olmak üzere dört kategoride toplanmıştır. Coğrafya öğretmen adaylarının coğrafyacının yaptığı aktivitelere ilişkin algıları arazi çalışma aktiviteleri, coğrafi sorgulama aktiviteleri, kişisel gelişim aktiviteleri, harita aktiviteleri, grafik ve diyagram aktiviteleri ve eğitsel aktiviteler olmak üzere altı kategoride toplanmıştır. Coğrafyacının çalışma mekânına ilişkin ilk üç sırada doğa ve insanın birlikte olduğu her mekân, bütün dünya ve mekân sınırlandırılamaz şeklinde görüş bildirmişlerdir. Coğrafya öğretmen adayları coğrafyacının kullandığı objeler arasında sırasıyla haritalar, küre, pusula, bilgisayar, atlas, fotoğraf makinesi, jeolog çekici gibi malzemeleri saymışlardır. Aday coğrafya öğretmenlerinin yaklaşık yarısı coğrafyacıların çalışma saatlerine ilişkin herhangi bir saati yok her zaman çalışabilir derken, mutluluklarına ilişkin %63,5'i coğrafyacıların mutlu olduklarını belirtmişlerdir.
Covid-19 hastalığının pandemiye dönüşmesiyle ile birlikte 2020 baharında dünya yüz yüze eğitimden, çevrimiçi eğitime acil bir geçiş yapmıştır. Kısa bir süre içinde yüz milyonlarca öğrenci evde kalmak ve dersleri internet üzerinden takip etmek zorunda kalmıştır. 10 Mart 2020 tarihinden itibaren uluslararası düzeyde birçok okul ve üniversite geçici veya süresiz olarak eğitim-öğretim süreçlerine ara vermek zorunda kalmıştır (UNESCO, 2020). Ülkemiz eğitim sistemi de Covid 19 tedbirleri kapsamında gerek Milli Eğitim Kademesinde gerekse Üniversite düzeyinde 23 mart 2020 tarihinden itibaren uzaktan eğitim modeli ile yoluna devam etmiştir (YÖK,2020). Bu araştırmada, pedagojik formasyon öğretmen adaylarının çevrim içi teknolojilere yönelik öz yeterlik algılarının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Betimsel araştırma yönteminin kullanıldığı araştırmanın çalışma grubunu, 2020-2021 akademik yılında İzmir Demokrasi Üniversitesi pedagojik formasyon eğitimi programına devam eden farklı alanlardan (İktisadi ve idari bilimler fakültesi, Fen edebiyat fakültesi, Mühendislik vb…) mezun olan ve aynı zamanda lisans eğitim-öğretimine devam eden öğretmen adayları arasından, gönüllü olarak araştırmaya katılan 80 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada verilerin toplanması için bilgi formu ile Miltiadou ve Yu (2000) tarafından geliştirilen ve Horzum ve Çakır (2009) tarafından Türkçe'ye uyarlanan 29 madde ve 4 faktörden oluşan "Çevrimiçi Teknolojilere Yönelik Öz Yeterlik Algısı Ölçeği" kullanılmıştır. Ölçekle birlikte 2 adet açık uçlu soru sorulmuştur. Ölçek ve açık uçlu sorular "google form" üzerinden öğretmen adaylarına uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre genel olarak, farklı branşlara sahip pedagojik formasyon öğretmen adaylarının çevrim içi teknoloji kullanımlarına yönelik öz yeterlilik algılarının yüksek olduğu görülmektedir. Öğretmen adaylarının internette geçirilen süre olarak farklılık gösterdikleri anlaşılmaktadır. Ayrıca öğretmen adaylarının açık uçlu sorulara verdiği cevaplara göre "yüz yüze öğretimi", istedikleri ve önemsedikleri vurgulanmaktadır. Öğretmen adaylarının Uzaktan eğitim yolu ile çevrim içi teknolojileri kullanmaları, onların öz yeterlilik düzeylerini cinsiyet, gelir durumu, internet erişimine sahip olma değişkenlerine göre farklılaştırmadığını göstermektedir. Sonuç olarak öğretmen adaylarının uzaktan öğretim ile çevrim içi tekno-pedagojik öğrenmelere açık olmalarının yanında sanal olmayan gerçek ortamda öğrenmeöğretme süreçlerini daha çok istedikleri ve daha çok önemli gördükleri söylenebilir. Araştırma, sonuçlarının uzaktan öğretim modeli ile öğretmen adaylarının çevrim içi teknolojileri kullanarak, öz yeterlilik algılarını etkileyecek, farklı değişkenlerle yapılacak çalışmaları şekillendirmeye yardımcı olacağı düşünülmektedir.
CBÜ Bed Eğt Spor Bil Dergisi, 2020
Geleneksel okçuluk sporu, eğitim uygulama ve yarışmalarda iyi bir performans sağlamak için uzun süreli odaklanma, yoğunlaşma ve motivasyon durumuna, doğru bir duruşa, belirli düzeyde esneklik, kuvvet, dayanıklılık gibi motorik özelliklere gereksinim duyar. Bu bağlamda araştırmanın amacı, Bayburt Üniversitesi öğrencilerinin geleneksel okçuluk antrenmanları ile fiziksel parametre değişimlerinin incelenmesidir. Araştırma grubu daha önce geleneksel okçuluk eğitimi almamış, boy uzunluğu ortalamaları 169,15±7,31 yaş ortalamaları 20,85±1,26 vücut ağırlıkları ortalamaları 59,93±9,15 olan 10 kadın (%50), 10 erkek (%50) öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma kapsamında bu öğrencilere 8 hafta boyunca hafta da 3 gün olmak üzere geleneksel okçuluk antrenmanı yaptırılmıştır. Öğrencilerin sağ ve sol el kavrama kuvveti, sırt ve bacak kuvveti, parmak kavrama kuvveti, vücut ağırlığı ön-test ve son-test olarak 8 haftalık geleneksel okçuluk eğitimi uygulaması öncesi ve sonrasında alınmıştır. Araştırma sonucunda; kadın katılımcıların parmak kavrama kuvveti sağ el ve sırt bacak kuvveti değişkenlerine ait analiz sonuçlarına ilişkin ön test ve son test değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir. (p<0,05). Diğer taraftan, el kavrama kuvveti sağ el, el kavrama kuvveti sol el parametrelerinde anlamlı bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir (p>0,05). Erkek katılımcıların ise parmak kavrama kuvveti sağ el, değişkenine ait analiz sonuçlarına ilişkin ön-test ve son-test değerleri arasında pozitif sonuç elde edilerek istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p<0,05). Diğer taraftan, el kavrama kuvveti sağ el, el kavrama kuvveti sol el ve sırt bacak kuvveti parametrelerinde anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p>0,05). Sonuç olarak geleneksel okçuluk antrenman uygulamalarının üniversite öğrencilerinin fiziksel parametrelerinin değişimi üzerinde etkili bir antrenman türü olduğu söylenebilir.
ÖĞRENCİLERİN KARİYER TERCİHLERİNE GÖRE KİŞİLİK ÖZELLİKLERİNİN KARİYER DEĞERLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: İŞLETME LİSANS BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA, 2018
ÖZ: Bu çalışmada, İşletme lisans bölümü öğrencilerinin iş hayatında çalışmayı tercih et-tikleri departmanlara göre, beş büyük faktör kuramı kişilik özelliklerinin kariyer değerleri üzerindeki etkisinin incelenmesi ve aynı zamanda bu tercihlerine göre hem kariyer değer-leri boyutlarının hem de kişilik özellikleri boyutlarının ortalama düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. İstanbul'da bir devlet üniversitesinde kolayda örnekleme ile belirlenen 414 katılımcı öğrenciye, yüz yüze uygulanan anket aracılığıyla toplanan verilerin analizinde, SPSS 22 paket programı kullanılmıştır. Araştırmada; frekans analizi, Kolmogorov-Smirnov testi, faktör analizi, güvenilirlik testi ve kariyer değerleri üzerinde kariyer tercihlerine göre kişilik özelliklerinin etkisinin belirlenmesi için regresyon analizi uygulanmıştır. Araştırma bulgularına göre; muhasebe kariyer tercihi gösteren öğrencilerin güvenlik kariyer değeri ile uyumluluk kişilik özelliği; finans kariyer tercihi gösteren öğrencilerin teknik kariyer değeri; insan kaynakları kariyer tercihi gösteren öğrencilerin yönetimsel kariyer değeri ve uyum-luluk kişilik özelliği; pazarlama kariyer tercihi gösteren öğrencilerin yaşam tarzı kariyer değeri ve deneyime açık kişilik özelliği göstermekte oldukları sonucuna ulaşılmıştır. ABSTRACT: The purpose of this study is to examine the effect of Big Five Factor personality traits on career anchors and to determine the average levels of both career anchor dimensions and personality trait dimensions, according to career trends reported by students in the department of Business Administration. For these purposes and within this scope, 414 participant students were reached by convenience sampling at a state university in İstanbul. The data obtained by face-to face questionnaires were analyzed using the packaged program SPSS 22. This study contains frequency analysis, Kolmogorov-Smirnov test, factor analysis, reliability test. Additionally regression analysis was used to determine the effect of personality traits on career anchors based on career preferences. According to research results; the students who interested in accounting career preference demonstrate the personality trait of agreeableness with the security career anchor; the students who interested in finance career preference demonstrate the technical functional career anchor; the students who interested in human resources career preference demonstrate the personality trait of agreeableness with the managerial competence career anchor; and finally the students who interested in marketing career preference demonstrate the personality trait of openness to newness with lifestyle career anchor.
Hastane öncesi dergisi, 2022
Bu çalışma, COVID-19 pandemisi sürecinde klinik uygulama yapamayan ilk ve acil yardım programı öğrencilerinin mesleki yaşamları ile ilgili kaygı düzeylerinin ve ilişkili faktörlerini belirlemek amacıyla yapıldı. Yöntem: Kesitsel tanımlayıcı nitelikte olan bu araştırmanın evrenini üç üniversitenin ilk ve acil yardım programında öğrenim gören öğrenciler oluşturdu. Araştırmada örneklem seçimine gidilmedi. Ocak 2020-Mart 2020 tarihleri arasında araştırmaya katılmayı kabul eden 379 öğrenci ile çalışma yürütüldü. Veriler Kişisel Bilgi Formu ve Acil Sağlık Çalışanları için Mesleki Kaygı Ölçeği kullanılarak online olarak toplandı. Veriler Statistical Package for Social Science 25 programıyla analiz edilip, değerlendirmede; sayı, yüzde, ortalama, standart sapma ve bağımsız örneklem t testi kullanıldı. Bulgular: Öğrencilerin mesleki kaygı düzeyine ilişkin ölçek puan ortalamaları 3,32±0,84 olarak bulundu. Kadınların, ikinci sınıfların, mesleğe başlamak için kendisini hazır hissetmeyenlerin, hastaya müdahale ederken korku yaşayacağını düşünenlerin, uzaktan eğitimin mesleki bilgiyi olumsuz etkilediğini düşünenlerin, yapmaktan korktuğu klinik uygulama olanların ve olumsuz deneyim yaşamaktan korkanların kaygı puanları istatistiksel olarak anlamlı olup, kaygı düzeyleri daha yüksek bulundu (p<0,05). Sonuç: Öğrencilerin mesleki yaşam ile ilgili kaygıları orta düzeyde olup, pandemi sürecinde klinik uygulama yapamamaya bağlı kendilerini mesleğe başlamak için hazır hissetmedikleri ve mesleki korkular yaşadıkları belirlendi.
2012
Ailelerin egitim-ogretim surecine katilimlari; ailelerin cocuklarindan matematik basarilarina iliskin beklentileri, ailelerin okul etkinliklerine katilimi, okul-aile ve ogrenci arasindaki etkilesim seklinde aciklanmaktadir. Aile katilim surecinde cocuklardan gelecek geri bildirimler, cocuklarin matematik basarilarini olumlu yonde etkilemektedir. Bu arastirmanin amaci; velilerin aile katilim surecinde cocuklarinin matematik basarisina yonelik goruslerini nitel bir cercevede ayrintili olarak belirlemektir. Calismada “durum calismasi” arastirma yontemi kullanilmistir. Arastirmanin calisma grubunu, 2009-2010 egitim-ogretim yilinda Giresun ili merkezinde bulunan bir ilkogretim okulunun 2. sinifinda ogrenim goren ogrencilerin velileri olusturmaktadir. Bu sinifta toplam 24 ogrenci bulunmaktadir. Bu 24 ogrencinin velileri arasindan gonulluluk esas alinarak 20 veli calismaya katilmistir. Arastirmada, veri toplama araci olarak 8 acik uclu sorudan olusan “yari yapilandirilmis gorusme formu” ku...