Covid 19 Pandemisi ve Akademisyenler: Psikolojik Yansımalar ve Sosyal Yaşam Üzerindeki Etkileri (original) (raw)
Related papers
Pandemi sürecinin akademisyenler üzerindeki toplumsal cinsiyet temelli etkileri
2020
Pandeminin kadınların akademik üretkenliklerini olumsuz yönde etkilediğini söylemek mümkün. Bu dönemde akademik üretkenliği artan ve hatta etkilenmeyen erkek akademisyenlerle rekabet ediyor olmaları, makale başvurusu gibi akademik kriterleri sağlamakta zorlanabileceklerinin ve salgın sonrasında da kadınlar için olası iş ve pozisyon kayıplarının habercisi olabilir.
Covid 19 Korkusunun İş Performansina Etki̇si̇: Akademi̇syenler Üzeri̇ne Ampi̇ri̇k Bi̇r Araştirma
R&s - research studies anatolia journal, 2022
Bu çalışmanın amacı akademisyenlerin Covid 19 korkusunun iş performansına etkisini araştırmaktır. Ayrıca bazı demografik değişkenlere göre Covid 19 korkusunun ve iş performansının farklılaşıp farklılaşmadığını tespit etmeye çalışmak araştırmanın alt amaçları arasında yer almaktadır. Bu amaç doğrultusunda veriler bir devlet üniversitesinde görev yapan 304 akademisyenden elde edilmiştir. Değişkenler arasındaki etkiyi araştırmak için regresyon analizi yapılmıştır. Demografik özelliklere göre farklılıkları tespit etmek için ise bağımsız örneklem t-testi ile tek yönlü varyans analizleri yapılmıştır. Araştırma sonucunda akademisyenlerde Covid 19 korkusunun iş performansına anlamlı bir etkisi olmadığı tespit edilmiştir. Kadın akademisyenlerde Covid 19 korkusunun daha fazla olduğu, yaş arttıkça iş performansının arttığı araştırmanın diğer sonuçlarıdır. Yerli yazında Covid 19 korkusu ve iş performansı ilişkisini araştıran çalışmalar olsa da akademisyenler üzerine yapılan bir çalışmanın olmaması araştırmanın önemini artırmaktadır.
COVID-19 Korkusunun Akademi̇k Moti̇vasyon Üzeri̇ndeki̇ Etki̇si̇
Sosyal Bilimler Dergisi sobider, 2022
Bu araştırma ile öğrencilerin Covid-19 korkusunun akademik motivasyon üzerine olan etkisinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Araştırmanın örneklemini Mersin Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunda öğrenim gören 373 kadın ve 136 erkek olmak üzere toplam 509 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri araştırmacılar tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu, Akademik Motivasyon Ölçeği ve Covid-19 Korkusu Ölçeği kullanılarak online toplanmıştır. Çalışmada öğrencilerin yaş ortalamasının 20.96±2.363 olduğu bulunmuştur. Öğrencilerin Covid-19 Korkusu Ölçeğinden aldıkları puan ortalamalarının 16±6.02, Akademik Motivasyon Ölçeğinden aldıkları puan ortalamalarının 83.56±19.961 olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin akademik motivasyonu ve Covid-19 korkularının erkeklere nazaran kadınlarda daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Akademik motivasyon Covid-19 korkusu ile birlikte değerlendirildiğinde korkunun motivasyonu arttırdığı belirlenmiştir. Ortaya çıkan bu sonuç sağlık okuryazarı olmanın koruyucu bir etkiye sahip olduğunu ve akademik motivasyonu etkilemediğini göstermektedir.
Eğitim Fakültesi Akademisyen ve Öğrencilerinin Üniversite Psikolojik Danışma Birimine Yönelik Görüşleri
Bu çalışmanın amacı, akademisyenlerin ve üniversite öğrencilerinin yükseköğretimde psikolojik danışma birimine dair görüşlerini incelemektir. Araştırmaya yedi akademisyen ve 40 lisans öğrencisi dâhil edilmiştir. Katılımcıların görüşleri, akademisyen ve öğrenciler için ayrı olarak değerlendirilmiştir. Veriler, sırasıyla dört ve yedi açık uçlu soru içeren iki yarı yapılandırılmış görüşme formu ile elde edilmiştir. Araştırma sonuçları, öğrenci ve akademisyenlerin üniversite bünyesinde bir psikolojik danışma ve rehberlik biriminin hizmet vermediğini düşündüklerini ya da bu konuda bir fikirleri olmadığını göstermektedir. Akademisyenlere göre öğrenciler en çok romantik ilişkiler, ailevi sorunlar ve mesleki konularda yardıma gereksinim duymaktadır. Öğrencilerin görüşlerine göre ise, en çok sınav kaygısı ve kişisel problemler konusunda psikolojik yardım aranmaktadır. Akademisyenler, çoğunlukla öğrencilerle doğru iletişim kurma becerileri ve öğrencileri psikolojik hizmet verecek birimlere yönlendirme konusunda yardım aramaktadır. Öğrenciler, psikolojik danışma ve rehberlik hizmeti veren bir birimin okudukları fakülte içerisinde veya kolaylıkla ulaşabilecekleri bir konumda bulunmasını tercih etmektedir. Öğrencilerin büyük çoğunluğu böyle bir birim bulunsaydı başvuracağını ve psikolojik hizmetlere düzenli zaman ayırabileceğini belirtmiştir. Katılımcı öğrenciler, böyle bir merkeze en çok kariyer danışmanlığı ve sınav kaygısı ile düzenli ders çalışma konularında başvuracaklarını belirtmiştir. Öğrenciler büyük oranda bireysel psikolojik yardımı almayı tercih ederken, bunu ikinci sırada grupla psikolojik danışma izlemektedir.
Türkiye’deki Akademisyenlerde Covid-19 Aşısı Tereddütlerinin Nedenleri: Ülke İmajları, Tarihsel ve Kültürel İlişkiler , 2024
ÖZ Bu çalışma Türkiye'deki akademisyenlerin COVID-19'a yönelik üretilen aşılar hakkındaki tutumlarını incelemektedir. Çalışma kapsamında ülkelerin uluslararası piyasadaki imajlarının, akademisyenlerin o ülkelerde üretilen aşılara yönelik "güven" ya da "güvensizlik" algılarını büyük oranda belirlediği görülmektedir. Bu kapsamda görüşme yapılan akademisyenlerin tamamı, Çin malının Türkiye'deki "ucuz ve kalitesiz" olduğu algısına binaen Coronavac aşısını güvensiz buldukları, buna karşın Alman malını "sağlam ve dayanıklı" bularak BioNTech aşısının daha güvenilir olduğunu düşünmektedirler. Bununla beraber Çin'in yönetim yapısı, bilgi akışının güvenilir olmadığına yönelik düşünceler ve Uygur Türklerine yönelik politikası Coronavac aşısına yönelik güveni zedelerken, göç üzerinden Almanya ile kurulan tarihsel ve kültürel ilişkilerin ve Almanların bilimde daha iyi olduğu düşüncesi Almanya'da üretilen BioNTech aşısının daha güvenli olduğu algısını doğurmaktadır. Diğer taraftan yerli aşının sürece dâhil edilmesiyle tercihlerin radikal bir şekilde yerli aşıya kaydığı görülmektedir. Çalışma kapsamında Bitlis Eren Üniversitesi'nde görev yapan toplamda 25 akademisyen ile derinlemesine görüşmeler yapılarak, kişilerin aşılara yönelik tutumlarının derin bilgisine ulaşılmış ve veriler sosyolojik bir zeminde tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: COVID-19 aşısı, ülke imajı, aşı tereddüdü, Çin (Coronavac) aşısı, Alman (BioNTech) aşısı.
COVID-19 pandemisi tüm dünyayı etkisi altına almış ve hayatımızın her alanında ciddi değişikliklere yol açmıştır. Bu bağlamda uzaktan eğitim sistemine yapılan hızlı bir geçişle birlikte pandemiden etkilenen önemli bir kesim de akademisyenler olmuştur. COVID-19 pandemisine dair literatürde akademik çalışmalar bulunmakla birlikte bu süreçte uzaktan eğitimin akademisyenler üzerinde yarattığı stresi konu alan çalışmalarda bir eksiklik bulunmaktadır. Bu nedenle akademisyenlerin uzaktan eğitime dair görüşlerinin alınarak sürecin akademisyenlerin örgütsel streslerine olan etkisinin incelenmesi önem arz etmektedir. Bu çalışmada, COVID-19 pandemisi sürecinde bir kamu hizmeti olarak uzaktan eğitimin, akademisyenlerin örgütsel stresi üzerindeki etkisinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışma Harran Üniversitesi'nde 2020-2021 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde görev yapmakta olan 278 akademisyen üzerinde gerçekleştirilmiştir. Katılımcılara online olarak anket uygulanmıştır. Veri toplama aracı olarak "web tabanlı öğretim tutum ölçeği" ve "örgütsel stres ölçeği" kullanılmıştır. Çalışma sonuçları SPSS programında analiz edilmiştir. Elde edilen verilerin analizleri sonucunda, web tabanlı öğretimin etkililiğinin örgütsel stres üzerinde anlamlı bir etkisinin bulunmadığı ve bu iki değişken arasında anlamlı bir ilişkinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Web tabanlı öğretime karşı direnmenin ise örgütsel stres üzerinde etkisinin olduğu ve aralarında anlamlı bir ilişkinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi dergisi, 2022
Amaç: COVID-19 enfeksiyonu, tüm dünyada etkili olup, Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak kabul edilmiştir COVID-19'un yayılımını önlemek amaçlı alınan idari tedbirler fiziksel inaktivitenin toplum genelinde artmasına neden olmuştur. Çalışmamızın amacı, COVID-19 pandemisi ile mücadele ettiğimiz dönemde aktif yaşam tarzını sürdürmek amacıyla yapılan egzersizin anksiyete-depresyon, sosyal medya bağımlılığı, fiziksel aktivite düzeyi ve yaşam kalitesi üzerine etkileri incelemektir. Yöntem: Araştırmaya Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümünde okuyan öğrencilerin aile bireylerinden gönüllü olduğunu beyan eden 18 yaş üstü toplam 30 birey dahil edildi. Bireyler; Bergen Sosyal Medya Bağımlılığı Ölçeği, Depresyon Anksiyete Stres Ölçeği Kısa Formu, Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi ve Nottingham Sağlık Profili kullanılarak değerlendirildi. Egzersizler haftada 5 gün, 4 hafta boyunca öğrenciler tarafından aile bireylerine uygulandı Egzersiz öncesi ve sonrası durum Wilcoxon testi kullanılarak test edildi. Bulgular: Egzersiz eğitimi öncesi ve sonrasında Bergen sosyal medya bağımlılık ölçeği, Depresyon Anksiyete Stres-21 Ölçeği (DASÖ-21) ve Nothingam Sağlık Profili sonuçlarında anlamlı fark görülmezken (p>0.05) Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi skoru toplam puanları arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır (p>0.05). Sonuç: Pandemi süresince, haftanın 5 günü ve 4 hafta boyunca uygulanan ev tabanlı egzersiz programı kişilerin fiziksel aktivite düzeylerinde artış sağlarken, anksiyete, depresyon, sosyal medya bağımlılığı ve yaşam kalitesi düzeylerine etkisi olmadığı görülmektedir.
Türk Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Dergisi
Amaç: Covid-19 pandemisinin neden olduğu ani kısıtlamaların en çok etkilediği alanlardan biri de eğitim sistemi ve öğrenciler olmuştur. Bu çalışmanın amacı pandemi döneminde uzaktan eğitim ve yüz yüze eğitim alan öğrencilerin Covid-19 korkusu, fiziksel aktivite düzeyleri, mental sağlık, akademik motivasyon ve uyku kalitesinin karşılaştırılmasıydı. Yöntem: Çalışmamıza uzaktan eğitim alan 93 öğrenci (yaş: 20,33±1,82 yıl, boy: 167,08±8,86 cm, kilo: 61,41±12,08 kg) ve yüz yüze eğitim alan 110 öğrenci (yaş: 20,13±0,98 yıl, boy: 167,62±8,12 cm, kilo: 62,20±13,32 kg) dahil edilmiştir. Fiziksel aktivite düzeyleri Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi, akademik motivasyonları Akademik Güdülenme Ölçeği, mental sağlıkları Depresyon Anksiyete Stres Ölçeği, uyku kaliteleri Pittsburg Uyku Kalite İndeksi ve Covid-19 korkuları Covid-19 Korkusu Ölçeği ile değerlendirildi. İstatistiksel değerlendirmede Mann Whitney U testi kullanıldı. Sonuçlar: Mental sağlık (p=0,335), akademik motivasyon (p=0,629) v...
COVİD-19 Pandemi̇ Süreci̇ni̇n Akademi̇syen Babalarin Yaşamina Yansimalari: Ni̇tel Bi̇r Araştirma
Tıbbi Sosyal Hizmet Dergisi
Bu araştırma COVİD-19 sürecinde evden çalışan akademisyen babaların; çocuk bakımı, ev içi rollere katılımları ve iş yaşamlarına dair deneyimlerini keşfetmek amacıyla, nitel araştırma yöntem ve teknikleri kullanılarak yapılmıştır. Amaçlı örneklem ve kartopu örneklem modelleri kullanılarak, 2-10 yaş arası çocuğa sahip olan 16 akademisyen baba ile derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Görüşmeler neticesinde elde edilen veriler MAXQDA programı ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda “pandeminin kişisel yaşama yansımaları, babalığın ifade ettiği anlam, pandemi sürecinin çocukla ilişkiye yansımaları, pandemi sürecinin eşle ilişkiye ve ev içi rollere yansımaları, pandemi sürecinin iş yaşamına yansımaları” olmak üzere beş temaya ulaşılmıştır. Katılımcıların COVİD-19 sürecinde babalığa dair düşüncelerinin ve babalık rollerinin; katılımcı baba olma doğrultusunda olumlu bir ivme kazandığı fakat uzaktan çalışma sürecinin devam etmesi nedeniyle de birtakım sorunlar yaşadıkları sonucuna ulaşılmış...