KAMU KAYNAKLI GAYRiMENKUL DEĞER ARTIŞLARININ VERGİLENDİRİLMESİ : SEÇİLMİŞ ÜLKE ÖRNEKLERİ (original) (raw)

YENİLENEBİLİR ENERJİ TÜKETİMİ VE GELİR İLİŞKİSİ SEÇİLMİŞ ÜLKE ÖRNEKLERİ

VI. European Congress on Economic Issues, 2019

YENİLENEBİLİR ENERJİ TÜKETİMİ VE GELİR İLİŞKİSİ: SEÇİLMİŞ ÜLKE ÖRNEKLERİ Dünya nüfusundaki hızlı artış, sanayileşme, kentleşme ve teknolojik gelişmeler sonucu enerji talebi artmaktadır. Bu sebeple ülkeler arz güvenliğinde meydana gelebilecek sorunları en aza indirmek için enerji kaynaklarını çeşitlendirmek ve ithal fosil yakıtlarına olan bağımlılığı azaltmak amacıyla alternatif enerji tüketimini sağlayan yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanma konusunda arayışa yönelmişlerdir. Bu çalışmada Türkiye ile Avrupa Birliği’ne üye ülkelerden enerji tüketimi içerisinde yenilenebilir enerji tüketimi payı en fazla ve en az olan beş ülke ele alınıp 1970-2016 dönemine ait kişi başı yenilenebilir enerji tüketimi ile kişi başına gelir arasındaki uzun dönemli nedensellik ilişkisi analiz edilmiştir. Johansen eşbütünleşme sonucunda kişi başına gelir ve kişi başına yenilenebilir enerji tüketimi arasında uzun dönemli bir ilişkinin olduğu belirlenmiştir. Granger Nedensellik testi ile yapılan analiz sonucunda sadece Finlandiya için kişi başına gelir arttığında yenilenebilir enerji tüketimi arttığı tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Yenilenebilir Enerji Tüketimi, Gelir, Nedensellik, Eşbütünleşme THE RELATIONSHIP BETWEEN RENEWABLE ENERGY CONSUMPTION AND INCOME: THE CASE OF SELECTED COUNTRIES In the world, energy demand is increasing rapidly according to rapid population growth, urbanization, industrialization, widespread use of technology. Therefore, countries have sought to diversify their energy sources in order to minimize the problems that may occur in supply security and to use renewable energy sources that provide alternative energy consumption in order to reduce the dependence on imported fossil fuels. In this study, the long-run and causal relationship between per capita renewable energy consumption and per capita income in Turkey and in the five countries with the highest and least share of renewable energy consumption among the EU member states were analyzed for the 1970-2016 period. In the empricial results of Johansen cointegration, it is determined that there is a long-term relationship between per capita income and per capita renewable energy consumption. As a result of the analysis conducted with Granger Causality test, only for Finland it is determined that renewable energy consumption increased when per capita income increased. Keywords: Renewable Energy Consumption, Income, Causality, Co-integration

GIDA HARCAMALAR ININ GELİR İÇİNDEKİ PAYI YÖNÜNDEN SATIN ALMA GÜCÜNÜN DEĞERLENDİRİLMESİ: TÜRKİYE'NİN BÖLGESELLEŞTİRİLMİŞ İLLERİ BAZINDA BİR DEĞERLENDİRME

2009

Bu çalışmada gıda harcamalarının toplam gelir içindeki paylarına bakarak, bireyin ya da hane halkının reel gelirinin ya da satın alma gücünün artıp artmadığı sorusuna cevap aradık. Gıda harcamalarının bütçe içindeki payının azalmasını reel gelirin artmasının bir göstergesi olarak ele aldık. Çalışmamızda Türkiye'nin 17 bölgesel hale getirilmiş illerinde 1994 ve 2003 yıllarında yapılan hane halkı bütçe anketi verilerini kullandık. Analiz sonucunda ele alınan dönem itibariyle gıda harcamalarının gelir içindeki payının azaldığı bulunmuştur. Sonuç olarak ele alınan dönemler itibariyle hane halklarının reel gelirinin ya da satın alma güçlerinin arttığı bulunmuştur.

KÜRESEL SOSYETE ÜLKELERİ ve ÖTEKİLEŞTİRİLMİŞ AVAMLAR: İNŞA EDİLMİŞ EGEMENLİK KAVRAMI ÜZERİNE “3. DÜNYA”CILIĞIN BİR ELEŞTİRİSİ

İstanbul Üniversitesi SBF Dergisi No. 41, 2009

Definitions based on “First, second and third worlds,” “North-South”, “East-West”, “Center-Periphery” are not empirical reflections of outside reality independent of knowledge, but are politically constructed symbols at the core of power struggle in international relations. If onepart of international relations is to gain relative advantage on the control of material capabilities, another important aspect of it is to control meanings of symbols, for symbol hierarchy is at least as important as material power hierarchy. Using the theoretical contributions of the English School and Critical Geography, this study presents a critical analysis against European-centric sovereigny concept that seeks hegemonic control on global power relations while excluding othered commons constituted bu rest of the world.

KAMU GÖREVLİSİNİN ETİK AMAÇ VE AHLAKİ YÜKÜMLÜLÜĞÜNE YÖNELİK BİR DEĞERLENDİRME

Kamu örgütlerinin amaçları olduğu gibi, bu örgütlerde istihdam edilen kamu görevlilerinin de çeşitli amaçları bulunmaktadır. Kamu örgütlerinin amaçları ile örgüt çalışanlarının amaçları uzlaştığı ölçüde iş başarımı sağlanabilmektedir. Kamu görevlileri özel amaçlarının yanında etik amaçlara da sahiptirler. Bu etik amaçlara ulaşabilmek için de ahlaki yükümlülüklerini yerlerine getirirler. Söz konusu olan etik amaçlar evrensel; ahlaki yükümlülükler ise bireyseldir ve değişebilir. Etik ve ahlakın bu kapsam farklılıklarının yanında, aralarında kuramsal farklılıklar da bulunmaktadır. Etiğin kuramı teleolojik yaklaşım; ahlakın kuramı ise deontolojik yaklaşımdır.

SEÇİM OLMAYAN DÖNEMLERDE KAMUOYU ARAŞTIRMALARININ MEDYADA (GAZETE-INTERNET HABER SİTELERİNDE) YER ALMASI: ETİK İLKELER BAĞLAMINDA BİR İNCELEMEGAZETE-INTERNET HABER SİTELERİNDE) YER ALMASI: ETİK İLKELER BAĞLAMINDA BİR İNCELEME

Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, 2022

Medya kuruluşlarının kamuoyu araştırma sonuçlarını (seçim anketi sonuçlarını) sunarken uluslararası tanınırlığı olan AAPOR, ESOMAR, WAPOR gibi kamuoyu araştırma derneklerinin etik ilkeler çerçevesinde belirledikleri standartlara uyarak sunmaları gerekmektedir. Bu çalışmanın amacını medya kuruluşlarının (gazete-internet haber sitelerinin) seçim olmayan dönemlerde kamuoyu araştırma sonuçlarını sunarken uluslararası kuruluşların etik ilkeler çerçevesinde belirledikleri standartlara uyup uymadıklarının incelenmesi ve bu konuda medyanın görev ve sorumluluklarını daha iyi bir şekilde yerine getirmesi için neler yapılabileceğini tartışmak oluşturmaktadır. Bu kapsamda AAPOR, ESOMAR/WAPOR tarafından belirlenen etik ilkeler birleştirilerek bir tablo oluşturulmuştur. Çalışmanın amacı doğrultusunda, ulusal-basılı en yüksek tirajlı 5 gazete (spor gazeteleri ve yabancı dilde yayınlananlar hariç) ve internette en çok ziyaret edilen 5 haber kuruluşunun web sitesi belirlenmiş ve toplam 8 gazete-internet haber sitesi (bazıları aynı olduğundan) çalışmaya dâhil edilmiştir. Gazete-internet haber sitelerinde sunulan kamuoyu araştırmalarında yer alan haberler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Gazete-internet haber sitelerinin arama çubuklarında "kamuoyu araştırması", "anket", "son seçim anketi" ve "seçim anketi" anahtar kelimeleri kullanılarak kamuoyu araştırmalarına ilişkin haberlere ulaşılmıştır. Çalışma, 01 Eylül 2019 ile 30 Nisan 2021 tarihleri arasında yayınlanan seçim anketlerini kapsamaktadır. En yüksek tiraja sahip gazeteler ve en çok ziyaret edilen haber siteleri baz alınarak 5 haber sitesi üzerine yapılan çalışma sonucunda genel olarak medya kuruluşlarının kuruluşlarının (gazete-internet haber sitelerinin) seçim anketlerini yayınlarken haberde verilmesi gereken bilgilere yeteri oranda yer vermediği ve dolayısıyla etik ilkelere uymadıkları görülmüştür. Elde edilen bu sonuç medya kuruluşlarının (gazete-internet haber sitelerinin) kamuoyu araştırmalarını (seçim anketlerini) haberleştirirken haberin içinde yer verilmesi gereken bilgilere daha fazla yer vermesi gerektiğini göstermektedir. Bu hem medyanın görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi hem de toplumun kamuoyu araştırmalarıyla (seçim anketi sonuçlarıyla) ilgili doğru bilgi alması ve dolayısıyla demokrasinin sağlıklı bir şekilde işlemesi için önemlidir. Media organizations are required to present the results of public opinion polls (results of election polls) in accordance with the standards set by internationally recognized public opinion poll organizations such as AAPOR, ESOMAR, and WAPOR within the framework of ethical principles. The purpose of this study is to examine whether media organizations (newspapers-internet news sites) comply with the standards set by internationally recognized organizations within the framework of ethical principles while presenting the results of election polls in non-election periods, and to discuss what can be done to better fulfill the duties and responsibilities of the media in this regard. In this context, a table was created by combining the ethical principles determined by AAPOR, ESOMAR / WAPOR. In line with the purpose of the study, 5 national-printed newspapers with the highest circulation (excluding sports newspapers and those published in foreign languages) and 5 most visited news organization websites on the internet were determined, and a total of 8 newspapersinternet news websites (Because of some of them are same) were included in the study. News on election polls presented newspapers-internet news websites were analyzed using content analysis method. The news on election polls are reached by using the keywords "public opinion poll", "survey", "last election survey" and "election poll" in the search bars of the newspapers-internet news websites. The study covers the election polls published between September 01, 2019 and April 30, 2021. As a result of the study conducted on 5 news sites based on the newspapers with the highest circulation and the most visited news sites, it has been seen that the media organizations (newspapers-internet news websites) in general do not include the information that should be given therefore, they do not comply with ethical principles in the news while publishing the election surveys. This result shows that media organizations (newspapers-internet news sites) should include more information that should be included in the news while reporting public opinion surveys (election surveys). This is important both for the media to fulfill its duties and responsibilities, and for the society to receive accurate information about public opinion polls (results of election polls), and therefore for the healthy functioning of democracy. Keywords: Media, public opinion polls/survey, election polls, ethical standards, online media

KAMU TAŞINIRLARININ YENİDEN DEĞERLENDİRİLMESİ ÇERÇEVESİNDE BİR İYİ UYGULAMA ÖRNEĞİ

ÖZ Kamu yönetimi paradigmalarındaki değişime bağlı olarak kamusal nitelikli kaynakların daha etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde kullanılması gerekmiştir. Bu anlamda hızlı, kalıcı ve yenilikçi çözümler üretmek adına kamu kaynaklarının yeniden değerlendirilmesinde bir takım modern uygulamaların da hayata geçirilmesi ve kaynakların dönüşümünde kamu yararının göz önünde bulundurulması temel ilke haline gelmiştir. Her ne kadar mevzuat, kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde kullanılmasını öngörse de bu amacın lafzi boyutta kaldığı, değişen mevzuatın uygulamalara yeterince yansıtılamadığı, kamu mallarının yeniden değerlendirilmesinde hassas davranılmadığı gözlemlenmektedir. Öte yandan kamu mali yönetiminin temel ilkesi haline gelen " kaynakların etkili, ekonomik ve verimli kullanılması " prensibinin yeterince anlamlandırılamadığı ve içselleştirilemediği de görülmektedir. Bu makalede yerel mahiyette hizmet veren özel amaçlı bir metropoliten yönetim kuruluşunun kamu taşınırları özelinde gerçekleştirdiği iyi uygulama örneğine yer verilecek, kamusal nitelikli taşınırların yeniden değerlendirilmesinde kaynakları koruyan, kamu yararını esas alan bu ve benzer uygulamaların yaygınlaştırılmasının önemine değinilecek, kaynakların daha etkili, ekonomik ve verimli kullanılması perspektifinde değerlendirmelerde bulunulacaktır. ABSTRACT In parallel with the transformation in public administration paradigms, it has been necessary to utilize the public resources in a more effective, economical and efficient manner. In this sense, it has become a fundamental principle to actualize a number of modern practices in the revaluation of public resources in order to generate rapid, permanent and innovative solutions, and to take public interest into account in the transformation of the resources. Although the legislation foresees an effective, economical and efficient use of public resources, it has been observed that the purpose has remained unfulfilled, that the amended legislation has not been adequately implemented, and that the revaluation

KAMU YÖNETİMİNDE ETİK DENETİMİ: OECD ÜLKELERİ ÖRNEĞİ

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK YAKLAŞIMLAR DERGİSİ, Cilt:5, Sayı:1 , 2014

ÖZET Kamu yönetiminin etik ilkelerine ve kurallarına dayalı faaliyette bulunması, kamu hizmetlerindeki israf, verimsizlik, bozulma ve etkinsizliği ortadan kaldıracağı gibi halkın yönetime itibar ve güven duygusunu da artıracaktır. İşte bu çalışmada etik ilke ve kurallara bağlı kalmasını öngören “kamu yönetiminde etik denetimi” ile kamu yönetiminin uyması gereken etik davranış ilkeleri ve yürürlükteki başlıca yasal düzenlemeler incelenmiştir. Bu çalışma başlıca iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde denetim ve etik ile ilgili teorik çalışmalara, ikinci bölümde ise Türkiye’deki ve OECD ülkelerindeki etik ilkeleri ile buna dönük yasal ve kurumsal düzenlemelere değinilmiştir. Çalışma, Türkiye için nasıl bir kamu yönetiminin etik denetimine ilişkin genel önerilerin geliştirilmesi ile tamamlanmıştır. ETHICS CONTROL IN PUBLIC ADMINISTRATION: AN EXAMPLE OF OECD COUNTRIES ABSTRACT Ethics principles and rules of public administration not only eradicate wastefullness of public services, inefficiency, malfunction and ineffectiveness but also catalyze reputation and trust in public administration. Thus, this study focuses on examining ethics principles and rules anticipating to “ethics control in public administration ” as well as main laws, regulations and codes of ethical behavior. This study consists of two sections. First section presents theories related to ethics and control, second section, however, deals with examining ethics principles along with legal and institutional regulations of Turkey and OECD member countries. The study has been accomplished by development of and suggesting an ethics control of public administration for Turkey. Key Words: Public Administration, Control, Ethics, Ethics Control of Public Administration, Ethics Principles and Rules.

AGONİSTİK FEMİNİZM TARTIŞMALARI BAĞLAMINDA KAMUSAL ALANI YENİDEN DÜŞÜNMEK

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KADIN ÇALIŞMALARI BİLİMDALI YÜKSEK LİSANS TEZİ, 2015

AYŞE ÖZTÜRK 2501110758 TEZ DANIŞMANI PROF. DR. FATMAGÜL BERKTAY İSTANBUL -2015 iii ÖZ AGONİSTİK FEMİNİZM TARTIŞMALARI BAĞLAMINDA KAMUSAL ALANI YENİDEN DÜŞÜNMEK AYŞE ÖZTÜRK Demostan türetilen demokrasi kavramı, dünün ve bugünün dünyasındaki tartışmalara konu olagelmiştir. Kendi içerisinde farklı türlere ayrılan demokrasi, teorisyenlerce hem bir kavram olarak hem de bu türlerden hangisinin insanın toplumsallaşma sürecine yanıt vereceği tartışmasına konu edilmektedir. Kimlik politikalarının ve özcülüğün karşısında bir tutum takınan çağdaş agonistik demokrasi modeli bunlardan yalnızca biridir. Bu model çoğulculuğa vurgu yaparak kimliklerin ve onun varoluş koşulu olan farklılıkların çatışmasını veya tartışmasını konu edinmektedir. Bunu yaparken bizlere yeni bir kamusallık modeli sunmaktadır. Bu tezde feminizmin temel uğraklardan biri olan kamusal ve özel alan tartışmasının farklı ve eleştirel bir perspektiften yeniden ele alınması öngörülmüştür. Konsensüse dayanan bir kamusallığın tersine, çatışmaya dayanan agonistik model benimsenmiştir. Özgürlüğün ve çoğulcu siyasetin temellerine yaslanan bu düşünce, Hannah Arendt'in kamusal ve özel alan tartışmasıyla iç içe geçirilmiştir. Gerilimlerden kaçınmayan ve ötekini yok saymayan bir farklılıkların kabulü anlayışına nasıl ulaşılacağı ve onların biraradalığına nasıl erişileceği tartışılmıştır. Bu tartışmalardan hareketle kamusallığı yeniden formüle eden, agonistik feminizmin temel tartışmalarına yer verilmiştir.

TÜRKİYE’DE KAMU PERSONELİNİN VERİMLİLİĞİNİN ARTTIRILMASINDA HUKUKİ ARAÇLAR ve YARGI KARARLARI

Toplumsal yaşamın huzur içinde devam etmesi ve bu suretle idarenin varlık sebebinin gerçekleşmesi için, kamu hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi gerekmektedir. Kamu hizmetlerinin doğru şekilde ve zamanında ifa edilmesi ise, kamu personelinin çalışmalarından beklenen verimin alınmasına bağlıdır. Ne var ki ülkemizde kamu personelinin istenilen verimlilikte çalışmaması kimi zaman yakınma konusu olmakta ve hukuk kurallarının yetersizliği ile yargı kararları, bu durumun sebepleri arasında değerlendirilebilmektedir. Bu çerçevede bu makale ile "kamu personelinin verimliliğinin arttırılması konusunda ulusal mevzuat hükümlerinin yeterli olup olmadığı" incelenerek, "mevcut hukuk kuralları ile yargısal kararların, kamu personelinden beklenen verimin sağlanmasında gerçekten olumsuz bir rol oynayıp oynamadığı" sorusu cevaplandırılmaya çalışılmaktadır.