Sağliğin Teşvi̇ki̇ Ve Geli̇şti̇ri̇lmesi̇ (original) (raw)

Sağlik Turi̇zmi̇ Ve Devlet Teşvi̇kleri̇

Journal of Life Economics, 2021

Son yıllarda hizmet ihracatında artış yaşanan hizmet sektörlerinden birisi de sağlık turizmi olmuştur. Sağlık turisti sayısı ve turizm geliri artışında kuşkusuz küreselleşmenin, iletişim teknolojilerinin ve ulaşım imkanlarının gelişmesi, gelişmiş ülkelerde bekleme sürelerinin uzaması ve sağlık hizmetinde artan maliyet baskıları en önemli etken olmuştur. Ülkemizde turizm politikalarının önemli konularından birisi haline gelen sağlık turizmi, ekonomik anlamda ülke gelirine artı değer katmakta ve var olan mevcut imkanların da kullanımına sebep olarak sadece “sağlık” olarak değil diğer turizm aktivitelerini de içinde barındıran fırsatlar sunmaktadır. Katma değeri oldukça yüksek olan bu sektörün gelişiminde son yıllarda izlenen olumlu ulusal politikalar, verilen devlet destekleri ve teşvikler önemli rol oynamıştır. Nitekim 2003 yılında sağlık turizmi amacıyla ülkemizi ziyaret eden kişi sayısı 139.971 kişiden 2019 yılında 662.087'e, gelir ise 203 milyon dolardan bir milyar doların üze...

Türki̇ye'De Önli̇sans Düzeyi̇nde Sağlik Eği̇ti̇mi̇ Ve Geleceği̇

Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi

Türkiye'de birçok alanda olduğu gibi sağlık sektöründe de insan kaynakları planlaması ve yönetiminde çeşitli sorunlar yaşanmaktadır. Sağlık Bakanlığı'nın stratejik ve kısa vadeli planlamalarla sıkı bir disiplinle uygulamaya çalıştığı insan kaynakları politikalarına karşın, eğitim kuruluşlarındaki planlama ve uygulama çalışmalarının sektörün ihtiyaçlarıyla yeterince uyumlu sürdürülemediği görülmektedir. Sağlık sektöründe bazı branşlarda yetersiz yetişmiş eleman durumu görülürken; bazı branşlarda ihtiyacın çok üzerinde eleman yetiştirildiği görülmektedir. Her iki durumda da genel olarak eğitim düzeyinin yeterliliğiyle ilgili tartışmalar da sürmektedir. Bu çerçevede, Türkiye'de önlisans düzeyindeki sağlık eğitimi de benzer sorunları bünyesinde barındırmaktadır. Birçok alanda fazla program ve aşırı kontenjan, az sayıda alanda da yetersiz program ve kontenjan verildiği görülmektedir. Türkiye'nin sağlık politikaları ve sağlıkta insan kaynaklarıyla ilgili politikaları bakımından, önlisans düzeyinde sağlık eğitiminin yeniden değerlendirilmesinde yarar bulunmaktadır.

Türki̇ye’De Sağlik Bi̇li̇şi̇mi̇ Geli̇şi̇mi̇ni̇n Akademi̇k Açidan İncelenmesi̇

Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, 2022

Yapılan bu çalışmada, sağlık sektöründe yaşanmakta olan gelişmelere paralel olarak, sağlık bilişiminin gelişimi akademik olarak ele alınmış ve Türkiye'de sağlık bilişimi konusunda verilen ön lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyindeki eğitimler, hazırlanmış olan tezler, kitaplar, düzenlenmiş kongre, zirve ve fuarlar ve sağlık bilişimi dergileri incelenmiştir. Yapılan araştırma sonucunda; üniversitelerde sağlık bilişimi alanında eğitim veren 19 ön lisans programı, 23 yüksek lisans programı ile 10 doktora programının olduğu tespit edilmiştir. Sağlık bilişimi alanında hazırlanmış olan tezler incelendiğinde; ilki 2002 yılında yayımlanmış olan 67 yüksek lisans tezi ve ilki 2003 yılında yayımlanmış olan, biri tıpta uzmanlık tezi olmak üzere, toplam 20 doktora tezi hazırlandığı tespit edilmiştir. Sağlık bilişimi alanında yayımlanmış kitap sayısı ise 26'dır. Ülkemizde sağlık bilişimi alanında kongreler de düzenlenmektedir.

Sağlik-Hastalik Ve Kültür Etki̇leşi̇mi̇

journal of anatolia nursing and health sciences, 2010

Dunya Saglik Orgutu sagligi (1974); “yalnizca hastalik ve sakatligin olmayisi degil, fiziksel, mental ve sosyal yonden tam bir iyilik halidir” diye tanimlamistir. Iyilik hali, erkek veya kadin tarafindan birey olarak, kendi deger ve inanislarina gore farkli tanimlanir. Iyilik derecesinin algilanmasi, aile, toplum ve icinde yasanilan sosyal konumdan etkilenir. Bir toplumun yasama bicimi olarak da tanimlanabilen kultur, insanin saglik algisini etkiler. Sosyokulturel hastaliklar kadar, organik hastaliklar da, kultur kaynagindan gelen faktorlerin etkisi altindadir. Saglik, biyolojik ve cevresel faktorler tarafindan oldugu kadar siklikla kulturel uygulamalar tarafindan da belirlenir. Saglik personelinin halka istenen duzeyde saglik hizmeti sunabilmesi, hizmetlerin sunulan kisiler tarafindan kabul edilmesi, hizmetlere halkin katiliminin saglanmasi ve halkin konu ile ilgili egitilebilmeleri icin toplumun kulturel ozelliklerinin cok iyi bilinmesi ve taninmasi kacinilmaz bir kosuldur.

Türk Dünyasinda Sağlik Turi̇zmi̇

Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi, 2018

Sağlık turizmi, gelir ve katılımcı sayısı bakımından önemli bir turizm çeşidi haline gelmiştir. Önümüzdeki yıllarda gelişmesinin artarak devam etmesi beklenmektedir. Sağlık turizmi üç farklı amaç için gerçekleşmektedir. Bunlardan birincisi medikal turizm, ikincisi kaplıca ve spa-wellness, üçüncüsü yaşlı ve engelli bakımı turizmidir. Sağlık turizminde önde gelen ülkeler sırasıyla Hindistan, Singapur, Malezya, G.Afrika ve Türkiye şeklinde sıralanmaktadır. Türkiye dünya sağlık turizmi içinde beşinci sırada yer almaktadır. 2013 yılı itibariyle Türkiye’ye üç yüz bin üzerinde hasta girişi olmuştur. Almanya, Hollanda, Avusturya, Irak ve Belçika ağırlıklı olan hastalar daha çok göz, diş, ortopedi ve plastik cerrahi alanlarında hizmet almaktadır. Türkiye’de ki önemli destinasyonların başında Antalya ve İstanbul gelmektedir. Bu araştırmanın amacı; Türk Dünyasında sağlık turizmi farkındalığını artırmaktır. Bu sayede Dünya turizm gelirinde önemli yeri olan sağlık turizminden Türk Devletlerinin...

Sağlik Turi̇zmi̇ Eği̇ti̇mi̇ni̇n İncelenmesi̇

2018

SAĞLIK TURIZMI EĞITIMININ INCELENMESI Amac: Saglik Turizmi Egitimi konusunda universiteler arasindaki farkliliklar ve benzerlikler ele alinmis, bu alanda yeni bolumler icin gerekli olan egitim duzeyleri ve verilecek egitimde bulunmasi gereken derslerin tespit edilmesi icin durum saptamasi ve onerilerde bulunmasi amaclanmistir. Yontem: Kesitsel ve tanimlayici tipte olan bu calismanin verileri, Ocak- Şubat 2018 tarihleri arasinda toplanmistir. Yuksekogretim Kurulu, OSYM ve bunyesinde saglik turizmi isletmeciligi egitimi veren universitelerin web sayfalarini taranarak incelenmistir. Elde edilen veriler ile literaturden toplanan veriler ile karsilastirilmistir. Bulgular: Calisma sonucunda Turkiye’de Saglik Turizmi Egitimi konusunda Onlisans duzeyinde 2 programin bulundugu, lisans duzeyinde egitimin bulunmadigi, yuksek lisans duzeyinde ise birkac universite de bu egitimin verildigi saptanmistir. Sonuc: Onlisans duzeyindeki egitim programlarinin yeterli duzeyde olmadigi dusunulmektedir. ...

Türki̇ye'De Sağlik-Ekonomi̇k Büyüme İli̇şki̇si̇

2013

Beseri sermaye teorisindeki gelismeler, beseri sermaye bilesenlerinden sagligin ekonomik buyume uzerindeki etkilerinin arastirildigi calismalara populerlik kazandirmistir. Iktisat yazininda sagligin ekonomik buyume uzerindeki olumlu etkilerini kantitatif olarak ortaya koyan cok sayida uygulamali calisma yapilmis ve bu calismalarda elde edilen bulgular ulkeleri saglik alaninda daha fazla kaynak ayirmaya tesvik etmistir. Bu calismada, Turkiye’de 1967-2010 yillari arasinda sagligin ekonomik buyume uzerindeki etkisinin belirlenmesi amac edinilmistir. Calismanin bulgulari; saglik personeli basina dusen hasta sayisindan ve saglik kurumlarina ait yatak sayisindan reel GSYH’ye dogru tek yonlu bir iliski oldugunu, hastane sayisindan reel GSYH’ye ise %10 anlamlilik seviyesinde benzer bir iliski oldugunu gostermektedir. Dogumda yasam beklentisinden reel GSYH’ye dogru ise bir nedensellik iliskisi belirlenememistir. Ekonometrik analizde temsili saglik degiskenlerinin hepsinin birlikte reel GSYH’...

Sağlik Ve İleti̇şi̇m İli̇şki̇si̇ Üzeri̇ne Bi̇r Araştirma

JOURNAL OF INSTITUTE OF ECONOMIC DEVELOPMENT AND SOCIAL RESEARCHES

Denetim faaliyetlerinde denetçi ile denetlenen arasındaki iletişimin başarısı, denetim faaliyetlerinin yürütülmesi, bilgi toplama ve raporlamada büyük önem taşımaktadır. Gerek üst yönetimle gerekse çalışanlarla yürütülen etkin iletişim, bu sürecin başarıyla yürütülmesini ve sonlandırılmasını sağlamaktadır. Bu çalışma, nitel bir araştırmanın da bulgularını ortaya koymakta olup denetçilerin sahip olmaları gereken iletişim becerilerini, iletişimde dikkat edilmesi gereken konuları açıklamaktadır. Araştırma bulgularına göre, denetçiler yüz yüze iletişimi birinci sırada tercih etmekte; bilgi almak için iletişimi sosyal çerçevede de yürütmenin önemli olduğunu belirtmektedirler. Beden dilini kullanma ve anlama, yazılı iletişimde sözcükleri dikkatli kullanma, iletişimde zamanı verimli kullanma gibi hususların denetim süreçlerinde önem taşıdığı araştırma bulgularınca ortaya konmuştur.

Türki̇ye’De Sağlik Hi̇zmetleri̇ni̇n Dönüşümü

Sosyoloji Araştırmaları Dergisi, 2016

In this paper it is assumed that there is a close relationship between the health policy changes and socioeconomic structural changes of the Turkish society. Certainly scientific developments and globalization process are also important on social transformations of any society. Therefore, at the beginning of this paper in order to understand the process that is called "Transformation of Health Work Process", historical background of health system in Turkey is reviewed based on relevant literature. "Systematic review" method (Weed,2007) and process based sociology namely "methodological relationalism" (Elias,1977) are used to achieve study purposes. Findings revealed that we live in a period that is called "flexible" period in terms of capital accumulation. This period starting from 1990's is characterized by non-industrialization and privatization. In Turkey Southern European Model is applied based on Neoliberal Policies which mainly separates finance from health services. Second characteristic future is application of decentralization of administrative system. Majority of hospitals are transformed from social to economic organizations who run after profits by applying high numbers of operations to get money from insurances. Although there are some regulations to be followed, separation of services from finance also reduced the quality of health care. Besides some malpractices are observed regarding expensive unnecessary operations. Furthermore, some supervisory limitations on diagnostic and treatment processes can be interpreted lack of professional freedom of physicians.

Algilanan Deği̇şi̇m Ve Yabancilaşma: Sağlik Sektöründe Bi̇r Araştirma

Doğuş Üniversitesi Dergisi, 2022

Bahar KARANLIK (1) , Sibel ÖZAFŞARLIOĞLU (2) Öz: Değişen şartlara hızlı, esnek ve yenilikçi bir şekilde ayak uydurabilmek örgütlerin geleceği açısından önemlidir. Çünkü değişim bir örgütün iç ve dış çevre koşullarına ayak uydurabilmesi ve bu sayede etkinliğini ve verimliliğini artırarak gelişmesine imkân veren bir organizasyona dönüşmesine olanak tanımaktadır. Bu araştırma, sağlık sektöründe çalışanların çalıştıkları birimlerde yaşanan değişimi nasıl algıladıklarını ve algılanan değişimin kendilerine ve yaptıkları işe yansımalarının incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, Uşak il merkezinde yer alan bir özel hastanede 17 Şubat 2020-3 Mart 2020 tarihleri arasında fiili olarak çalışan hemşire, ebe ve yardımcı sağlık çalışanları (acil tıp teknisyeni, sağlık memuru, tıbbi sekreter, vb.) oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise bu kurumda çalışan ve basit rasgele örneklem seçimi metodu ile araştırmaya katılmak isteyen 71 sağlık çalışanı oluşturmaktadır. Veri toplama yöntemi olarak anket tercih edilmiştir. Elde edilen veriler SPSS 23.0 paket programıyla analiz edilmiştir. Bu kapsamda güvenilirlik analizi, korelasyon analizi ve regresyon analizi yapılmıştır. Bulgulara göre, değişimin boyutları ile yabancılaşmanın boyutları arasında pozitif ilişkinin olduğu ve en yüksek ilişkinin değişim ile anlamsızlaşma boyutu arasında gerçekleştiği görülmektedir. Aynı zamanda regresyon analizi sonucunun da anlamlı bir etkiye sahip olduğu ve örgütsel değişimin yabancılaşmanın üç alt boyutunu da etkilediği görülmektedir. En yüksek etkinin ise anlamsızlaşma ve kendine yabancılaşma boyutlarında görüldüğü gözlenmiştir. Sonuç olarak, örgütlerde gerçekleşen değişimin, çalışanların yabancılaşma düzeylerini artırdığı söylenebilir. Bu bağlamda örgütlerin, gerçekleştirilmesi amaçlanan değişim kapsamında çalışanlarına bilgilendirmeler yapması, çalışanları değişim gerekliliğine ikna etmesi, katılımcı yönetimi desteklemesi ve açık bir iletişim ağı geliştirmesi önerilmektedir.