20. YÜZYIL BAŞLARINDA ANTALYA’DA SALGIN HAYVAN HASTALIKLARI İLE MÜCADELE (original) (raw)

ORTAÇAĞ AVRUPA’SINDA SALGIN HASTALIKLAR VE DOĞAL AFETLERLE MÜCADELE: BÜYÜCÜLÜK VE CADI AVCILIĞI

6. ULUSLARARASI AVRASYA SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ, 2022

İnsanoğlu tarihin birçok döneminde doğal afetler ve salgınlarla yüzleşmiştir. Bu yüzleşme kimi zaman makul, meşru bilimsel temeller üzerine inşa edilirken zaman zaman irrasyonel ve anti hümanist tutumlar mücadelenin hareket noktasını oluşturmuştur. Biz bu çalışmada Orta çağ Hıristiyan dünyasında doğal afetler ve salgın hastalıklar mücadele yöntemi olarak büyücülük ve cadı avcılığını ele aldık. Bu kapsamda öncelikle dönemi itibariyle büyücülük ve cadılığın ne olduğunu tespit ettik. Cadıların özellikle kadınlar olarak tayin edilmesinin eril din yorumu açısından değerini sorguladık. Daha sonra resmi otoriteler ve özellikle kilisenin doğal afetler ve veba gibi salgın hastalıklarla mücadele niçin büyücüleri ve cadıları hedefe koyduğunu tartıştık. Görünen o kilise bir kısım şifacı hekimleri büyü yapmakla suçlamaktadır. Ayrıca cadı olduğunu iddia ettiği bir kısım kadınların şeytanla çiftleştiği ve şeytanın işlerini yaptığı düşüncesiyle yargılamaktadır. Bu suçlamalar tamamen sübjektif kanaatlere dayanmaktadır. Kilisenin ve dönemin hukukunun bu tavırları neredeyse Avrupa’nın tamamında yayılmıştı. Büyücüler ve cadıların özelliklerinin ne olduğu ve nasıl yargılanmaları gerektiğine dair kitaplar kaleme alınmıştı. Daha da kötüsü cadılıkla suçlanan kadınlar çok ağır işkencelere tabi tutulmaktadır. Bu hukuksuz ve anti hümanist tavırlarıyla kilise üç sonuç elde etmekteydi: 1) Kadınların zorla cadılıklarını itiraf ettiriyordu. 2) Suçlayacakları yeni isimleri itiraf etmelerini sağlıyordu. 2) Bu sayede hem salgın hastalıklarla mücadele ediyor hem de dini bir hizmeti yerine getiriyordu. Kilisenin ve onun etkisindeki hukukun bu insanlık dışı tavırları ve işkenceler artık insani olarak dayanılmaz boyutlara ulaştığında hem bir kısım kilise mensupları hem de devlet adamları ve hukukçular sürece itiraz etmeye başladılar. Tabi ki emprik tıp ilerlemeleriyle birlikte veba gibi salgın hastalık ve doğal afetlerle mücadele etmek daha bilimsel ve insani bir forma dönüşmeye başladı.

20.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU'NDA SAĞIRLIK VE DİLSİZLİK KUSURLARININTEŞHİSİ VE TEDAVİ USULLERİNE BİR BAKIŞ (HEKİMBAŞIZÂDE DOKTOR MUHYİDDİN EFENDİ'YE GÖRE)

ENGELLİLİK TARİHİ YAZILARI, 2020

ABSTRACT Issues surrounding muteness and deafness have long remained on the agenda both for society and medical science. However, scientific approaches to the education and treatment of deaf and mute individuals began only in the eighteenth century with the work of the French Abbé Charles Michel de l’Epée (1712–1789). Reflections of these studies on the deaf and mute in the Ottoman Empire first appeared during the Tanzimat reform period, through the efforts of Mustafa Sami Efendi. Mustafa Sami Efendi presented his observations of support for the deaf and mute in France in his Booklet of Europe. Subsequently, Ferdinand Granti presented a report on the operation of a school for the deaf and mute to the Ministry of Education. This prompted the foundation of just such a school in 1889. Accordingly, this paper presents the studies on deafness and muteness undertaken in the Ottoman Empire at the beginning of the 20th century in light of Hekimbaşızâde Muhyiddin’s book, Ear Hygiene, Deafness, Instruction and Education of Deaf, Mute and Illiterate Children. Attention is given to the topics covered in the book, such as otology, functional deafness, neurotic deafness, helminthic deafness, and lead deafness, as well as the foreign expert Itard’s application of audible tools.

SAGALASSOS ANTİK KENTİ’NDE 2022 YILINDA DÜZENLENEN SAHA ARAŞTIRMALARI VE MALZEME ÇALIŞMALARI

43. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI/ CİLT 6, 2024

* Ölçü ve ağırlıklar m. cm. mm. lt. gr. şeklinde yazılmalı, * Dipnotlar metnin altında ve metin içinde numaraları belirtilerek, 8 puntoda yazılmalı, * Dipnot ve kaynakçada (bibliyografya) kitap ve dergi isimleri italik yazılmalı, * Harita, çizim ve resimler 15 adetten fazla olmamalı, fotoğraflar JPG veya TlFF olarak gönderilmeli, gönderilen resimlerin çözünürlüğünün en az 300 pixel/ınch olmalı, * Çizimlere (Çizim: 1), resimlere (Resim: 1), haritalara (Harita: 1) olarak alt yazı yazılmalı ve kesinlikle levha sistemi kullanılmamalı, * Yayım için telif anlaşması gerektiren Googleearth gibi görseller kullanılmamalı, Yayınlanacak bildiri sayışının artması, kitapların zamanında basımını güçleştirdiğinden, bildirilerinizin sempozyum sırasında teslim edilmesi ya da en geç 1 Ağustos tarihine kadar,

ANTALYA SU VE ATIKSU ĠDARESĠ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ ĠÇ YÖNETMELĠĠĠ

MADDE 1-(1) Bu yönetmeliğin amacı, Antalya Su ve Atıksu İdaresi' ne ait işyerlerinde çalışan tüm personelin, alt işverenlerin, hizmet alımı yöntemi ile , Antalya Su ve Atıksu İdaresi işyerlerinde çalışanların uymaları gereken iş sağlığı ve güvenliği kurallarının belirlenmesidir. Kapsam MADDE 2-(1) Bu yönetmelik, Antalya Su ve Atıksu İdaresi' nin görev ve yetki alanı içerisindeki işyerlerinde tüm çalışanların uymaları gereken iş sağlığı ve güvenliği kurallarına ilişkin usul ve esasları kapsar. Dayanak MADDE 3-(1) Bu Yönetmelik, 22/05/2003 tarih ve 4857 sayılı İş Kanunu' nun 80 inci maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan 07/04/2004 tarih ve 25426 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmeliğin 7 inci maddesi a fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4-(1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında; a) ASAT : Antalya Su ve Atıksu İdaresi. b) ÇalıĢan: ASAT Antalya Su ve Atıksu İdaresi uhdesindeki işyerlerinde ücret karşılığı hizmet veren memur, işçi, sözleşmeli personel, alt işveren personeli, hizmet alımı yapılan firma personeli. c) Diğer sağlık personeli: Hemşire, sağlık memuru, acil tıp teknisyeni veya çevre sağlığı teknisyeni. ç) Genel kurul : ASAT Genel Kurulu. d) Genel müdür : ASAT Genel Müdürü. e) Genel müdürlük : ASAT Genel Müdürlüğü. f) ĠĢ güvenliği uzmanı: İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde görev yapmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca tehlike sınıfına göre belgelendirilmiş mühendis, mimar ve teknik elemanlar. g) ĠĢ iliĢkisi: Çalışan ile işveren arasında kurulan ilişki. ğ) ĠĢveren: ASAT Antalya Su ve Atıksu İdaresi uhdesindeki işyerlerinde çalışanları istihdam eden gerçek veya tüzel kişi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar. h) ĠĢveren vekili: İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimseler.