MÜSLÜMAN-DOSTU TURİZM VE TÜRKİYE DENEYİMİ: KAVRAMSAL TARTIŞMALAR ELEŞTİRİLER VE ÖNERİLER Editörler: Hüseyin Pamukçu -Ömer Akgün Tekin (original) (raw)

TURİZME MİNİMALİST BİR YAKLAŞIM ÖRNEĞİ: TÜRKİYE’NİN KARAVAN TURİZMİ POTANSİYELİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Çağlar öncesinde insanlar, barınma için korunaklı yerler bulmak ve yiyecek içecek ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla seyahatler gerçekleştirmişlerdir. Bu seyahatlerin genel itibariyle eğlence , merak veya gezme amacı taşımadığı, yaşamı devam ettirebilmek adına zorunlu olarak gerçekleştirildiği ifade edilebilir. İlkçağda başta ticaret olmak üzere kültür , seyahat ve eğlence amaçlı seyahatlerin yapılmaya başlandığı görülmektedir. Yunan, Roma ve Mısır gibi büyük uygarlıklarda yaşanan gelişmelerle boş zaman kavramı ortaya çıkmıştır. Bunun sonucu olarak spor, festival , sanat , eğlence ve sağlık amaçlı turizm gelişmiştir. Roma döneminde yolların güvenilirliği seyahatleri arttırmıştır.

KEMALİZM VE İSLAMCILIK SARKACINDA TÜRK MUHAFAZAKARLIĞININ KURAMSAL VE TOPLUMSAL DÖNÜŞÜMÜ

KEMALİZM VE İSLAMCILIK SARKACINDA TÜRK MUHAFAZAKARLIĞININ KURAMSAL VE TOPLUMSAL DÖNÜŞÜMÜ: BAŞÖRTÜLÜ KADINLAR VE GÖSTERİŞÇİ TÜKETİM TARTIŞMALARI, 2019

Türkiye’de muhafazakarlık kavramının kavramsal ve toplumsal sınırlarının çizilmesine dair literatürde bir belirsizlik vardır. İslamcılık kavramıyla hatalı bir biçimde karıştırılan Türk muhafazakarlığının, Türk modernleşmesi sürecinde ortaya çıkış ve gelişim süreçlerinin ortaya konulması, evrensel muhafazakarlık literatürü içindeki konumunun belirlenmesi pek çok güncel tartışmanın merkezinde yer alan bu toplumsal ve siyasal olgunun anlaşılması bakımından önemlidir. Bu bağlamda Türkiye’de muhafazakarlığın toplumsal anlamda nasıl dönüştüğü, özelikle de medyada ele alınış biçimlerinin nasıl sorunlu alanlara tekabül ettiği tahlil edilmeye değer örnekleri oluşturmaktadır. Muhafazakarların Türkiye’nin modernleşme sürecinde yaşadıkları kentleşme, bireyleşme süreçlerinin, değişen moda ve tüketim anlayışlarının anlaşılması aynı zamanda Türkiye’nin kültürel ve politik gündeminin toplumsal altyapısını görmek bakımından da anlamlıdır. Söz konusu tartışmalarda muhafazakarlığın kamusal hayatta temsiline özel olarak odaklanılmakta, bu temsilde de muhafazakâr başörtülü kadınlara başlı başına bir önem ve anlam atfedilmektedir. Türkiye’nin siyasal ve toplumsal gündeminin önemli bir gerilim maddesine dönüşmüş olan başörtülü kadınların kamusal alandaki varlığına, moda ve tüketim pratiklerine dair tartışmaların analizleri bu çalışmanın öncelikli amacıdır. Türk muhafazakarlığının tarihsel ve kavramsal sınırlarının çizilmesi ve modernleşme sürecindeki dönüşümü bağlamında bu analizlerin nereye oturduğu tartışılacaktır.

KÖKSAL ŞAHİN -HÜMEYRA TÜREDİ TANZİMAT DÖNEMİNDE SİYASAL TOPLUMSALLAŞMA "DAMGA TEORİSİ" BAĞLAMINDA BİR ANALİZ Türk Dünyası Araştırmaları TDA Mayıs -Haziran 2018

Bu çalışmada, Batı'da Türkler hakkında oluşan damgalara yönelik farkındalığın seyri ve bu durumun siyasal toplumsallaşmaya yansıması gibi hususlar "Tanzimat Dönemi" özelinde ele alınmaktadır. Çalışma ile amaçlanan, modern dönem Türk siyasal kültürünün oluşumunda Batı etkisini farklı bir açıdan; "Damga Teorisi" bağlamında analiz etmektir. Bu çerçevede Damga Teorisi'ndeki farkındalık aşamasının varsayımları kolektif manada kullanılmış, bu doğrultuda elde edilen verilerden hareketle siyasal kültür incelemesine girişilmiştir. Çalışmanın "Tanzimat Dönemi" ile sınırlandırılmasında; Türk elitlerinin Batılı damgalarla tanışmasının esas olarak bu periyotta yaşandığı ve son dönem Osmanlı nesillerindeki Batı algısını şekillendiren başlıca kalemlerin de yine bu dönemde sahne aldığı gibi yaklaşımlar etkili olmuştur. Çalışmayı önemli kıldığı düşünülen bir başka husus olarak da; damgalara yönelik farkındalığı siyasal toplumsallaşmaya aktaran Tanzimat Dönemi düşünürlerinin, ileride Cumhuriyet'in siyasal kültür politikalarına yön verecek kurucu kadro üzerinde de etki sahibi olması gösterilebilir. Bahsedilen problematik ve arka plan doğrultusunda çalışma için belirlenen araştırma soruları: "19. yüzyıla gelindiğinde Batı'daki Türk imgesi nasıldır ve bu imgeye kaynaklık eden başlıca damgalar nelerdir?", "Türklerin farkındalık sürecinin gelişimi tarihsel manada nasıl özetlenebilir?", "Tanzimat döneminin etkili kalemlerinde damgalara yönelik farkındalık ne düzeydedir?", "Tanzimat Dönemi'ndeki farkındalık süreci Damga Teorisi bağlamında ele alındığında ne gibi tespitlerden bahsedilebilir?" ve "Tüm bunlar siyasal toplumsallaşma açısından ne anlama gelmektedir?" şeklinde belirlenmiştir. Ulaşılan başlıca sonuçlar ise; Türkler ve Avrupalıların birbirlerine yönelik damga üretmeye elverişli bir tarihsel süreç yaşadıkları, 19. yüzyıla gelindiğinde Batı'da olumsuz bir Türk imgesinin olduğu, bu imgenin kaynağında yer alan damgalara yönelik farkındalığın asıl olarak Tanzimat Dönemi'nde başladığı, Tanzimat aydınlarının bahsi geçen damgalara karşı; reddetme ve karşı-damgalamada bulunma şeklinde bir tutum izlediği, Tanzimat aydınlarınca damgalara verilen tepkilerin Abstract In this work, the awareness of Turks about Westeren stigmas and the effects of this awareness on the political socialisation within the Tanzimat Period are examined. The main aim of this work is to examine the Western effect on the Turkish political culture within the framework of Stigma Theory. Therefore, stages of Stigma Theory about the stigma awareness was handled in a collectivist view. The main reason for limitation of Tanzimat period is the appearence of the Ottoman entellectuals who know West and Western stigmas in that period. Moreover, these intellectuals could influence the founder cadres of the Turkish Republic through politcal socialisation.

TÜRKİYE’DE ÖNLİSANS DÜZEYİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN TURİZM EĞİTİMİNİN ANALİZİ

Türkiye’de örgün turizm eğitimi ortaöğretim düzeyinde, önlisans düzeyinde, lisans düzeyinde ve lisansüstü düzeyde olmak üzere dört seviyede gerçekleştirilmektedir. Ortaöğretim ve önlisans düzeyinde gerçekleştirilen turizm eğitiminin, lisans ve lisansüstü düzeyde gerçekleştirilen turizm eğitime nazaran daha çok ara eleman yetiştirmeye yönelik ve uygulamaya ağırlık veren bir yapıda olması beklenmektedir. Bu çalışmada meslek yüksekokullarının ve bu okullardaki turizm bölümlerinin sayısal analizi gerçekleştirilerek; meslek yüksekokullarının sayısı, meslek yüksekokullarındaki turizme yönelik bölümler, bu bölümlerdeki öğrenci kontenjanları, öğretim elemanlarının meslek yüksekokullarına ve öğrenci kontenjanlarına göre dağılımı gibi istatistikler “2013 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYM) Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu” ile söz konusu meslek yüksekokullarının internet siteleri esas alınarak detaylı olarak incelenmiştir. Son bölümde ise, turizm eğitimi veren meslek yüksekokulları arasında “Turizm Meslek Yüksekokulları” olarak nitelendirilen ve sadece turizm eğitiminin yer aldığı okulların ders programları sınıflandırılmış ve uygulamalı derslerin tüm dersler içerisindeki ağırlığı incelenmeye çalışılmıştır. ABSTRACT In Turkey, formal tourism education is carried out at four levels including secondary level, the level of associate degree, undergraduate level and graduate level. Tourism education carried out at secondary level and the level of associate degree is desired to be more application-oriented according to fulfill the need for lower-level employees in tourism sector, This study detaily examines the vocational schools in the point of numerical analysis on the number of vocational schools, tourism programs in vacational schools, student quotas and number of teaching staff in vocational schools. In the final part of the study, course schedules of tourism vocational schools were classified and the weight of practical courses in all courses were evaluated.

TERÖRİZM: KAVRAMLAR VE KURAMLAR - GUS MARTIN

Terörizm: Kavramlar ve Kuramlar, çok boyutlu terör olgusunu ve bugünün dünyasındaki yerini anlamak için yazılmış temel bir kaynaktır. Bu kitap, terör alanında yazılmış en iyilerden biridir. 2016 yılı edisyonu olduğu için güncel, diğer terör kitaplarına göre kısa, konuyu ele alış şekli etkileyici, dili sade ve basittir. Metin, sade olmasına rağmen derinliğe sahiptir. Araştırmacılar, öğrenciler ve fiilen terörle mücadele edenler için terörün boyutları, nedenleri, finansmanı, failleri, bağlantıları, stratejileri ve mücadele yöntemleri hakkında yararlı, kapsamlı ve bilgilendirici içerikler sunuyor. Gus Martin, terörü sadece bir şiddet olgusu olarak ele almıyor. Onun tarihî, dinî, ideolojik, etnik, siyasî ve diplomatik boyutlarını da göz önüne alıyor ve terörle mücadelenin güvenlik önlemlerini aşan yönlerine dikkat çekiyor. Kitabın içinde neler var? • Terörle ilgili tanımlar, olaylar, sebepleri ve anahtar terimler • Terörün ulusal, uluslararası, dinsel ve ideolojik boyutları • Taktikler, hedefler ve terörle mücadelede izlenen stratejiler • Yeni terör gruplarının sosyal medyayı kullanma becerileri • Örnek olayları, terör örgütlerini ve niteliklerini gösteren tablolar

TÜRİYE'DE TURİZM VE TANITMA (Tarihî İncelemeler)

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2020

Günümüz dünyasının en önemli kuvvet ve kudret kaynaklarından biri durumunda olan turizm; siyasi, iktisadi, sosyal, kültürel ve teknolojik değişim ve gelişimleri etkileyebilecek bir konuma yükselmiştir. Bu nedenle Türkiye’nin sahip olduğu turizm potansiyellerinin etkin bir şekilde değerlendirilmesi ve bu alandaki gelişmeler doğrultusunda sürdürülebilir turizm poli¬tikalarının oluşturulması önem arz eden bir konudur. Dün¬yada olumlu ve kuvvetli bir Türkiye imajının yaratılması ise ülkenin tarihî, tabii, sosyal ve kültürel değerlerinin turizme hizmet edecek çağdaş yöntem ve vasıtalarla dış dünyaya tanıtıl¬masından geçmektedir. Devletin ve milletin geleceği için önem arz eden bu hususta başarılı olmak Türkiye’nin medeni dünyada kendini ifade edebilmesinin ve kabul ettirebilmesinin en meşru yollarından birini teşkil etmektedir. Bu bağlamda turizmin bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de geçirdiği tarihî merhale ve istihaleleri iyi bilmek gerekmektedir. Bununla birlikte Türkiye’de turizm tarihine ilişkin çalışmaların oldukça kısıtlı ve yetersiz durumda olduğu görülmektedir. Ulusal ve uluslararası bilimsel mecralarda sunulmuş ya da yayımlanmış çalışmaların yeniden gözden geçirilerek bir bütün olarak derlendiği bu çalışma bu nedenle önem arz etmektedir. Çalışmada bölümler hâlinde işlenen konular münasebetiyle Türkiye’de turizm ve tanıtma faaliyetlerini Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze uzanan tarihî süreç içinde takip etmek mümkün olmaktadır. Turizmin Türkiye’deki tarihî seyrine ilişkin bu bilgilerden hareketle Türkiye turizminin dünyadaki rekabet gücünü artıracak ve bir marka olarak ülkeyi dünya turizminde en üst noktalara taşıyabilecek gerçekçi, kalıcı ve sürdürülebilir politikaların oluşturulabilmesi yegâne dileğimizdir. Çalışmanın yayınlanmasında katkılarından ötürü Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nün değerli idareci ve çalışanlarına teşekkürlerimi sunarım.

TOPLULUK DUYGUSU, ÇEVRESEL SORUMLU DAVRANIŞ VE ÇEVRESEL SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM TUTUMUNA YÖNELİK BİR

Sürdürülebilir turizmin çevresel boyutu, turizmin olumsuz çevre etkilerinin en aza indirilmesi yönündeki çabaların tümünü ve çevresel sorumlu davranış ise, kişinin içinde bulunduğu fiziksel çevreye yönelik sorumlu olması ve bu çevrenin iyileştirilmesinin sağlanmasına yönelik davranışları kapsamaktadır. Sürdürülebilir turizm ve çevresel sorumlu davranış ile ilişkilendirilen topluluk duygusu kavramı, bireyin bir gruba ait olma duygusu olarak tanımlanmaktadır. Bu kavram, içerdiği boyutlar kapsamında bireyin içinde bulunduğu toplumda çevresel sorumlu davranışta bulunmasını, sürdürülebilir turizme ve özellikle de çevresel boyutuna yönelik tutumu etkilemektedir. Topluluk duygusu geçmiş birkaç çalışmada incelenmiş, bunun da sürdürülebilir turizme etkisi araştırılmıştır. Mevcut çalışmada topluluk duygusunun çevresel sorumlu davranışa ve davranışında çevresel sürdürülebilir turizm tutumuna yönelik bir model önerisinde bulunulmuştur. Kuşadası ‘nda yaşayan 215 yerel halk üzerinde yapılan araştırmada, önerilen modelin iyi uyum indeksleri ürettiği rapor edilmiştir. Elde edilen bulgular dahilinde, ihtiyaçların karşılanması, üyelik ve duygusal bağlanmanın topluluk duygusuna, topluluk duygusunun çevresel sorumlu davranışa ve çevresel sorumlu davranışın da çevresel sürdürülebilir turizme yönelik tutuma pozitif yönde etki ettiği saptanmıştır.

KÜMELENME BAĞLAMINDA STRATEJİLERİNİN UYGULANABİLİRLİĞİ ÜZERİNE KURAMSAL YAKLAŞIMLAR: TURİZM SEKTÖRÜ ÖRNEĞİ

2018

It is a system of enterprises that combine together under a different legal identity to serve the same purpose without losing their legal identity that cooperates and cooperates in order to increase competitive advantage in a given sector or in a given region. Health tourism is one of the fastest growing segments of the global tourism market. According to the Global Wellness Tourism Congress (GWTC), health tourism is a market of a total of half a trillion dollars and represents 14% of total global tourism revenues (3.2 trillion). This sector is expected to reach 678.5 billion dollars by 2017 or 16% of total tourism revenues, an average of 9.9% per annum over the next five years, almost double the overall tourism rate. Wellness tourism is directly responsible for the global business that provided 1.8% of the world GDP in 2012. Clustering in the health sector is a very new concept for our country. In the world, especially in the Far East countries are frequently used. It is clear that clustering is a role model in the external and internal development of a country. It is a fact that clustering activities will attract more tourists by creating a network impact for sectors. With the regional strategic partnerships to be established, patient doctor relations can be placed on a more systematic basis. In this study, though the Porter's Diamond Model, an overview of tourism in Turkey is presented within the aspects of sustainability and competitiveness, and its impacts on the society and the environment are examined.