DEĞİŞİM ÇAĞINDA İŞİN YENİDEN TASARIMI VE İKY’DE YENİ EĞİLİMLER (original) (raw)

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SÜRECİNDE EKONOMİDEKİ YENİ KAVRAMLAR VE YAKLAŞIMLAR

İklim değişikliği günümüzde tüm dünya üzerinde etkili olmakla birlikte özellikle gelişmekte olan ülkelerde bölgesel bazda daha önemli etkilere sahip, gelecekte de ekosistem hizmetleri aracılığıyla insanlığı ciddi şekilde tehdit etme potansiyeli bulunan küresel bir sorundur. İklim değişikliğine büyük ölçüde insan aktivitelerinin yol açtığı düşünüldüğünde, iklim değişikliğinde ekonomik aktivitelerin rolünün tartışılmaz olduğu açıktır. Küresel nüfus artışına bağlı olarak ekonomik aktivitelerde de artış yaşanacağı ifade edilmektedir. Özellikle büyüme odaklı ekonomilerde ekonomik büyümenin sağlanması yönünde gerçekleştirilen ve nüfus artışıyla birlikte daha da artacağı düşünülen ekonomik aktivitelere bağlı fosil yakıt tüketimi ve arazi kullanımı değişikliği sonucu atmosferdeki sera gazı konsantrasyonu artmaktadır ve gelecek birkaç on yılda çok daha artması beklenmektedir. Ekonomik büyümenin istikrarlı bir şekilde devam ettirilebilmesi paralelinde doğal kaynakların sürdürülebilirliğinin sağlanması da büyük önem taşımaktadır. Ekonomik büyümenin hız kesmeden devam edeceğini varsaydığımızda çevresel sınırlamaların varlığını da dikkate almamız ve kaynakları sürdürülebilir hale getirmemiz gerekmektedir. Sürdürülebilir bir kaynak kullanımı da ancak kaynak kullanımının ekonomik büyümeden ayrıklaştırılması yoluyla mümkün görünmektedir ve bu kavram küresel kaynak akışı paralelinde dikkat edilmesi gereken bir kavram olarak ortaya çıkmaktadır. Çalışmamız bu temel üzerine kurulmuştur. Makale, ayrıklaştırmanın önemini vurgulamakta ve ayrıklaştırmayı her yönüyle ele almaktadır. Ayrıklaştırmanın nasıl ölçüldüğü ve ayrıklaştırma sürecinin nasıl izlenmesi gerektiği incelenerek, ayrıklaştırma açısından gelişmiş ülke ve gelişmekte olan ülke farklılıkları ve iklim değişikliği kapsamında ayrıklaştırma süreci değerlendirilmiştir.

YİYECEK İÇECEK İŞLETMELERİNDE İÇ GİRİŞİMCİLİĞİN DEĞİŞİM YÖNETİMİNDEKİ ROLÜ

21.ULUSAL – 5. ULUSLARARASI TURİZM KONGRESİ, 2021

Çanakkale ilinde 2013 yılında faaliyetine başlayan self-servis bir Türk mutfağı lokantasının, 2015 yılında başarılı bir değişim ile tematik Japon mutfağı restoranına dönüşme sürecini ele alan bu vaka çalışması, nitel bir araştırmadır. Çalışmanın verileri, derinlemesine mülakat tekniği ile ilgili işletmenin yönetici ve çalışan kadrosunun yanı sıra müşterilerinin yer aldığı altı kişilik bir örneklem ile gerçekleştirilen mülakatlardan elde edilmiştir. Yarı yapılandırılmış mülakat soruları ile toplanan veriler, MAxqDA 2018 Nitel analiz programı vasıtası ile içerik analizine tabi tutulmuştur. Görüşmelerde değişim sürecinin aşamalıları örnek olay üzerinden ortaya konmuştur. Araştırmanın, iç girişimciliğin değişim sürecine etkisinin belirlenmesi amacı, literatürde yer alan SERCREA+ modelinin kavramsal dayanağından faydalanılarak ortaya konmuştur. Değişimi gerçekleştiren yöneticilerin sahip oldukları iç girişimcilik özelliklerinin tespit edilmesinin hedeflendiği bu vaka çalışmasında, baskın yönetici özelliklerinin ortaya çıkma sıklığı açısından sıralandığında; duygusal zeka, değişim odaklı olma ve analiz yapabilme kabiliyeti olduğu saptanmıştır.

İLYADA DESTANI, COĞRAFÎ DEĞİŞİM VE TRUVA

2023

The aim of this article is to discuss Troy, Achaeans and some names, like Troy, Achaeans and Hellespontus, mentioned in Homer's Iliad in the light of geographical change. Lake Eğirdir was historically two separate lakes: Eğirdir and Hoyran. Between the two lakes there was a deep, water-rich and approximately 15 km long river. The Historical Main Road (via regia) crossed that river through the Yenice Village Bridge at the Kemer Strait, located between the two lakes. About 500 years ago, with the change of climate, the lake waters rose and two lakes united. Then, the river, bridges and many settlements between the two lakes were submerged by the arisen waters and many traces of history were erased. Since this change is not known, the historical geography can not be known too. By the time, along with many other names, Hellespontus and Troy were also moved to the area around the Dardanelles. In recent years, due to the dry climate, the lake’s level has dropped from 919.00 meters to 914.50 meters, causing the ruins of some old settlements to emerge from under the water. According to the batymeric predictions, should the lake level drop another meter, the Lake Eğirdir shall be divided into two again. Bu makalenin amacı Homeros'un İlyada destanında geçen Truva, Akhalar ve diğer bazı isimleri coğrafî değişim ışığında tartışmaktır. Eğirdir Gölü, tarihte Eğirdir ve Hoyran olmak üzere iki ayrı göldü ve iki göl arasında suyu bol, derin ve yaklaşık 15 bm boyunda bir ırmak vardı. Tarihî Anayol (via regia), bu ırmağı iki göl arasındaki Kemer Boğazı'nda, Yenice Köyü Köprüsü'nden geçmekteydi. Yaklaşık 500 yıl önce iklimin değişmesiyle göl suları yükselmiş; iki göl birleşmiş; iki göl arasındaki ırmak, köprü ve birçok kent göl suları altında kalmış ve tarihin birçok izi silinmiştir. Bu değişim bilinemediği için tarihî coğrafya değiştirildi; Kemer Boğazı (Hellespontus) civarındaki birçok isimle birlikte Truva da Çanakkale Boğazı civarına taşındı. Son yıllarda kurak bir dönem geldi, göl seviyesi 919.00 metreden 914.50 metreye düştü ve göl altından eski kent kalıntıları çıkmaya başladı. Göl seviyesi bir metre daha düşecek olursa, Eğirdir Gölü, batimetrik haritaya göre tekrar ikiye ayrılacaktır.

TÜRKİYE İÇİN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ PROJEKSİYONLARI

Bilindiği üzere iklim değişikliği küresel ölçekte etkileri olan ve yalnızca bir çevre sorunu olarak değil; bir kalkınma sorunu olarak değerlendirilen bir konudur. Ülkemiz iklim değişikliğinin etkilerinin yoğun hissedileceği Doğu Akdeniz Havzası'nda yer almaktadır. Bu nedenle ülkemiz, iklim değişikliğinin olumsuz etkileri yönünden, yüksek risk grubu ülkeler arasında kabul edilmektedir. Bu çerçevede, iklim, iklimdeki değişiklik ve değişebilirliklerin izlenmesi ile iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı yürütülecek olan uyum konularında çalışmalara gereksinim duyulmaktadır. Küresel iklim modelleri (GCMs, Genel Dolaşım Modelleri olarak da bilinir), küresel ortalama yüzey sıcaklığı gibi küresel iklim istatistiklerinin tanımlanmasında çok önemli bir işlevi yerine getirmektedirler. GCMs, atmosferdeki, okyanuslardaki, kriyosferdeki ve arazi yüzeyindeki fiziksel süreçleri temsil etmektedirler. Bu modeller, yükselen sera gazları emisyonlarına iklim sisteminin tepkisini göstermede en gelişmiş araçlardır. Bölgesel iklim modelleri sayesinde düşük çözünürlüklü Küresel İklim Modeli (GCM) verileri kullanılarak çeşitli yöntemlerle daha yüksek çözünürlüklü iklim projeksiyonları geliştirilebilmektedir. Meteoroloji Genel Müdürlüğü bünyesinde de dünyada yapılan çalışmalara paralel olarak iklim değişikliği çalışmaları yapılmakta ve modeller yardımıyla, günümüzden yüzyılın sonuna kadar iklim değişikliği projeksiyonları geliştirilmektedir. Bu çalışmalardaki amacımız

İSTANBUL’UN MEKÂNSAL DEĞİŞİMİ SÜRECİNDE OSMANLI ÇEŞMESİNİN DEĞİŞİMİ VE İSTANBUL MEKÂNI KULLANICILARININ İMGESİNDEKİ YERİ

*----------------------------------------------------TÜRKÇE ÖZET------------------------------------------------------* Tasarımcıların (mimarlar, plancılar, grafik tasarımcıları), grafik üretimi veya mekân üretimi esnasında zihinlerinde beliren ve fiziksel karşılığı bulunan birçok norm vardır. Şehir ve bölge planlaması öğrenim sürecinde mekânın, fiziksel, sosyal açıdan belirli ölçeklerde incelenmesiyle o mekânın gerçekliğini elde etmek amaçlanmaktadır. Bu gerçeklikler şehircilerin veri elde etme ve işleme yöntemleri ile algılanıp o mekân üzerinde analizler, mimarlıkta ise daha çok strüktürel yapıya odaklanmış analiz yöntemleri ile daha farklı gözle inceleme yapılmaktadır. Peyzaj mimarlarının ise ölçekleri ve odaklandıkları yön daha çok mekanın strüktürü ile şehir birleşim noktaları arasındadır. Yani aynı fakültede üç farklı fakat birbirine yakın meslek grubunun bile mekâna farklı gözle yaklaştığı gözlenmektedir. Daha farklı disiplinlerdeki kişiler ise daha da farklılaşmış bir algı ve norm yapısına sahip olacaktır. Diğer yandan Kevin Lynch’in yazdığı Kent İmgesi kitabında, mekân algısı, şehrin bölümlerinin ayrı ayrı kategoriler ile tanımlanması ve bunun bir yöntem ile insanlardan elde edilmesi konuları, bu çalışma ile örtüşmektedir. Bir imge ortaklaşması belirli bir grubun dışında da bir ortaklaşma ile anılabiliyorsa bu imge birçok grubun ortak imgesi haline gelebilmiş demektir. En başta bahsedildiği gibi bir norm olma özelliği altyapı, bina veya sanat yapıtı için geçerli olabilir. Örnek olarak Türkiye’de ticari alanlarda yol genişliği için verilen bir değer başka bir ülke veya şehirde çok fazla veya az olabilir. Tarihsel açıdan bakıldığında ise farklı dönemler için gerekli altyapı ihtiyacı (elektrik, su, kanalizasyon) farklılaşabilir. Bir evin 1970’lerde kullandığı elektrik miktarı ile şu andaki ihtiyaç aynı miktarda değildir. Oluşturulan normlar bir alışkanlık ve ilk kullanımın oluşturduğu bir hafızanın ortaklaşması şeklinde işlemektedir. Daha sonra bahsedilecek perceive ve cognitive algının mekanda oluşum süreçleri ile ilgili bir durumdur. Su altyapısı da aynı gelişim sürecini göstermiştir. Eski dönemde yani Osmanlı ve öncesi dönemde, kendini çeşme yapısı ve su sağlayıcı sistemler olarak gösteren bu altyapı, şehirsel yapı içerisinde çok önemli bir konumda yer almaktaydı. Çeşme yapısı her medeniyette, bir önceki medeniyetten izler taşımış, fakat kültüre ve ihtiyaçlara göre hızlı bir değişim yaşamıştır. Bu değişim, Osmanlı medeniyeti sürecinde, hem çeşmenin fiziki yapısında hem de konumunda olmuştur. Daha sonra ise Türkiye Cumhuriyeti döneminde bambaşka bir yapıya bürünmüş durumdadır. Osmanlı döneminde hayatın en kilit noktalardan birine yerleşmiş çeşmeler, şu anda sadece fiziki olarak yer işgal eden (fonksiyonel açıdan) bir yapıdır. Bu yapılar ile ilişkili anıları bulunan kişiler ile hiç etkileşmemiş kişiler arasında imgesel farklılıkların olması doğaldır. Fiziki olarak bu yapılar ile etkileşen farklı grupların, eskide kalmış bu yapıyı günlük yaşamaları içerisinde, zihinsel mekânlarında nereye konumlandırdıklarını bulmak tezin ana amacıdır. Bu süreçte mekân kavramının değişimi anlatılmıştır. Daha sonraki bölümde ise algı - imge kuramlarının ve algı - imge konuları ile ilgili örneklerin sunumunun yapıldığı bir bölüm oluşturulmuştur. Çeşme su sisteminin oluşumu ve zaman içindeki değişimi, Osmanlıdaki fiziki ve yönetsel yapısı ve değişimi anlatılmıştır. Öne sürülen sürülen düşünceler farklı aşamalar ile seçilen ve iki faklı alanda yapılan derinlemesine mülakat aracılığı ile test edilmiştir. Sonuç olarak, şehrin değişen yapısı içinde çok farklı yapılar ile etkileşen birçok kişinin oluşturduğu algı içerisinde Osmanlı Çeşmesi ile ilgili derin imgeler oluşturmuş gruplar belirlenmiştir. Diğer yandan bu imge oluşum düzeninin, hafıza veya hatıralar ile ilgisi kurulmuş durumdadır. Hafıza ile bedensel hareketler arasında da derin bir ilişki bulunmaktadır............................................................ *---------------------------------------------------ENGLISH SUMMARY----------------------------------------------* There are many norms of designers (architects, planners, graphic designers) that appear in their minds during the production of graphic production or space. Considering the urban and region planning learning process, it’s aimed to examine the spaces in terms of physical and social aspects and to obtain the reality of that space. But it has been analyzing these realities with the methods of obtaining and processing data of urbanists and analyzing them on that place. The architects were more interested in analyzing the structural structure with the analysis methods. The landscape architects' scales and the focus they focused on were more focused on the structure of the space and the city junction points. In other words, three different but close professional groups in the same faculty approached the place with a different eye. People with different disciplines may have a differentiated perception and norm structure. On the other hand, in Kevin Lynch's book titled as Urban Image, the perception of space, the definition of the sections of the city with different categories and getting it from people with a method coincide with my thesis. If an image convergence can be defined by a commonality outside a certain group, this image has become a common image of many groups. As mentioned above, being a norm may be applicable for infrastructure, building or artwork. For example, road width, and a maximum value in the commercial field for Turkey may be too much or too little for Azerbaijan. Historically, the need for infrastructure (electricity, water, sewage) can be different for different periods. The amount of electricity used by a house in the 1970s is not the same. The established norms work as a combination of a habit and a memory of first use. It is a situation related to the formation processes of perceive and cognitive perception to be mentioned in the space. Water infrastructure has shown the same development process. This infrastructure, which manifested itself as a fountain structure and water supply systems in the old period, in the Ottoman and pre-Ottoman periods, was in a very important position within the urban structure. The structure of the fountain carried traces from the previous civilization in every civilization, but experienced a rapid change according to the culture and needs. This change has been in both the physical structure and the position of the fountain during the Ottoman civilization process. Later the building has taken on a whole new era of the Republic of Turkey. Fountains settled in one of the most important points of life in the Ottoman period, is currently only physically occupying space (in terms of function). The main objective of the thesis is to find out where different groups interacting physically with these structures and place this old structure in their daily lives in their mental spaces. In this process, the concept of space is explained. and then another section where perception - image theories and perception - image subjects were presented. The formation of the water system and its change over time, its physical and administrative structure in the Ottoman Empire are explained. The ideas put forward were tested through in-depth interviews in two different areas, selected at different stages. As a result, within the perception of many people interacting with different structures within the changing structure of the city, the groups that formed deep images related to this structure called Ottoman Fountain were determined. On the other hand, the formation of this image is related to memory or memories. There is also a deep relationship between memory and physical practice.

İŞ HUKUKUNDA DEĞİŞİKLİK FESHİ

İzmir Barosu Dergisi, 2019

İş sözleşmesinin kurulmasından sonra, zamanla değişen koşullar neticesinde bu sözleşmenin koşullarında da değişikliklere gidilmesi gerekebilir. Tarafların karşılıklı anlaşmasıyla işçinin çalışma koşullarının değiştirilmesi her zaman mümkün olabilir. Buna karşın işverenin çalışma koşullarında esaslı değişiklik yapmak istemesi halinde bunu gerçekleştirebilmesi, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesindeki şartları gerçekleştirmesiyle mümkündür. Kanundaki prosedüre uygun şekilde yapılan değişiklik önerisinin, işçi tarafından kabul edilmemesi halinde işveren, değişikliğin geçerli nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedeni bulunduğunu yazılı olarak işçiye bildirerek, iş sözleşmesini sona erdirebilir. İşverenin bu şekilde sözleşmeyi sona erdirmesi değişiklik feshi olarak ifade edilmektedir. İşçi bu durumda İş Kanunu’nun 17-21. maddelerine göre dava açabilir. Anahtar Kelimeler: Değişiklik feshi, çalışma koşulunda değişiklik, esaslı değişiklik, çalışma koşullarında değişikliği saklı tutma kayıtları, çalışma koşulları