MEVSİMLİK İŞÇİ ÖRGÜTLENMELERİNDE ÖRGÜT İÇİ VE ÖRGÜT DIŞI FAKTÖRLERİN İŞÇİ PERFORMANSINA ETKİSİ: FINDIK İŞÇİLERİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA (original) (raw)
Related papers
ÖRGÜTSEL FAKTÖRLERİN İÇ GİRİŞİMCİLİĞE ETKİSİ: İŞ TATMİNİNİ ARACI DEĞİŞKEN Mİ
Özet Bu çalışmanın amacı; ödül sistemi, örgütsel yapı, örgütsel iletişim ve iş tatmini gibi örgütsel faktörlerin, işgörenlerin iç girişimcilik davranışlarına etkisini incelemektir. Bu amaç doğrultusunda, kuramsal tartışmalar ve görgül araştırma bulguları da dikkate alınarak araştırmamın hipotezleri oluşturulmuştur. Araştırma hipotezleri, Ankara'da kamu ve özel sektörde faaliyet gösteren işletmelerde çalışan 236 beyaz yakalı işgören üzerinde sınanmıştır. Yapılan analizler sonucunda, örgütsel faktörlerin, işgörenlerin iç girişimcilik davranışlarına etkilediği tespit edilmektedir. Ayrıca, iş tatmininin örgütsel faktörler-iç girişimcilik davranışları ilişkisinde kısmi aracılık etkisinin olduğu saptanmıştır.
Bu çalışmanın amacı, 5 yıldızlı otel işletmelerinde işgücü devir hızına etki eden risk faktörlerinin belirlenmesidir. Araştırma kapsamında İstanbul'da faaliyet gösteren 5 yıldızlı otel işletmelerinde çalışan 210 işgörene anket uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre, işyerinde çalışma süresi, işyerinde günlük çalışma saati (bireysel özellikler) ile kariyer beklentisi, kendini mutlu hissedememe (çalışma hayatına ilişkin özellikler) işgören devir hızı risk faktörleri olarak belirlenmiştir. ABSTRACT The aim of this study is to determine the risk factors effecting the labour turnover rate on 5 stars hotel establishments. The questionnaire was conducted 210 5 star hotel employees in Istanbul. According the results of this study, working time in workplace, daily working hours in workplace (individual characteristics) and career prospect, unhappiness (working life related characteristics) was determined as risk factors effecting labour turnover rate. GİRİŞ Turizm, günümüzde hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler açısından giderek daha fazla önem kazanan bir endüstri haline gelmiştir. Dünya üzerinde sağladığı istihdam olanakları ve döviz girdisi özellikle gelişmekte olan ülkeler için önem arz etmeye devam etmektedir. Gelişmiş ülkeler daha çok turizmin gelir sağlayıcı, gelişmekte olan ülkeler ise turizmin
İŞ ARAMA DAVRANIŞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER: TÜİK VERİLERİ ÜZERİNE AMPİRİK BİR ARAŞTIRMA
2019
Bu araştırmanın amacı, TÜİK 2014 Hane Halkı İşgücü İstatistikleri veri seti kapsamında cinsiyet, yaş, eğitim süresi ve medeni durum değişkenlerinin iş arama davranışlarını ne şekilde etkilediğine dair bulguları ortaya koymaktır. Lojistik regresyon analizinin sonuçları; cinsiyet, yaş, medeni durum ve eğitim süresinin iş arama davranışının açıklayıcı değişkenleri olduğunu göstermektedir. Ayrıca cinsiyet, yaş ve medeni durum ile iş arama davranışı arasında negatif yönlü bir korelasyon ilişkisi gözlenmiştir. Ancak, eğitim süresi ile iş arama davranışı arasında pozitif yönlü korelasyon ilişkisi tespit edilmiştir. İstatistiksel analizler ile iş arama davranışının cinsiyet, yaş, medeni durum ve eğitim süresi açısından anlamlı bir şekilde farklılaştığı saptanmıştır.
ÇALIŞANLARIN ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER ÜZERİNE PROJEKTİF BİR ÇALIŞMA
ÇALIŞANLARIN ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER ÜZERİNE PROJEKTİF BİR ÇALIŞMA, 2019
ÖZET Küreselleşme ile birlikte değişen pazar öncelikleri, teknolojik dönüşüm, rakip tehditleri gibi unsurlar örgütlerin sahip olduğu insan kaynağının değerinin altını her geçen gün çizerken, yöneticiler için örgütün hedefleri doğrultusunda tecrübe kazanmış çalışanlar ile yola devam etmek önem kazanmaktadır. Hâlihazırdaki insan kaynaklarının etkin kullanımı çoğu zaman kurum içi iletişim uygulamalarının bir parçası olarak ele alınmaktadır. Bu bağlamda çalışanların motivasyonu, birbirleri ve yöneticiler ile ilişkilerinin olumluluğu ve sürekliliği iç halkla ilişkiler çabalarının başarılılığının da bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Fakat kurum her ne kadar örgütsel bağlılığı oluşturmak ve sürdürmek için kurumsal iletişimde başarılı politikalar yürütse de, çalışanların sahip olduğu kimlik özellikleri onların örgütsel bağlılığına etki eden önemli bir faktördür. Bu çalışma işgören sirkülasyonun salt örgütsel halkla ilişkiler çabalarının yetersizliği olarak değerlendirilmemesi gerektiği, bireysel unsurların da çalışanların örgütsel bağlılığında etkin bir konumda olduğu iddiasını taşımaktadır. Bunun için çalışmada 200 çalışana anket uygulanmıştır. Anket soruları işgörenlerin Allen ve Meyer tarafından belirlenen örgütsel bağlılık türlerini oluşturan duygusal bağlılık, devam bağlılığı ve normatif bağlılıktan hangisine daha eğilimli olduğunu ortaya koymaya yönelik hazırlanmış, bu eğilimi ortaya çıkaran kimlik özelliklerinin ve dış koşulların kısmen neler olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma Amasya ilinde özel sektörde faaliyet gösteren örgütlerde çalışanların değişen koşullar karşısında örgütsel bağlılık davranışlarını belirleyen kıstasın ne olduğunu projektif tekniklerden sembolik analoji tekniği ile keşfetmek amacını taşımaktadır. Çalışma sonucu işgörenlerin örgütsel bağlılığını etkileyenin önemli ölçüde bireysel kimlik özellikleri olduğunu ortaya çıkarmakla beraber, örgütsel bağlılığı sağlamak için kurumsal uygulamaların da etkin bir konumda olduğunu göstermektedir. Anahtar Sözcükler: Örgütsel bağlılık, kimlik, kurumsal iletişim, halkla ilişkiler A PROJECTIVE STUDY ABOUT THE FACTORS AFFECTING ORGANIZATIONAL COMMITMENT OF EMPLOYEES ABSTRACT While globalization, the change of market priorities, technological transformation and rival threats emphasize the value of human resources of organizations, that is important for executives to continue their business life together who have gained experience in line with the objectives of the organization. The effective use of surrent human resources is often considered as part of internal communication practices. In this context, the motivation of employees, good relationship with other employees and continuity of their relations with managers are accepted as an indicator of the succes of the internal public relation efforts. Even though the organization conducts successful policies in corporate communication to establish an maintain organizastional commitment, identity characteristics of employees are an important factor affecting the organizational commitment. Inthis stuty, the fact that * Dr. Öğr. Üyesi, Amasya Üniversitesi, Sosyal Bilimler MYO, Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü,
Bu çalışma muhasebe meslek mensuplarında iş yaşamında strese neden olan faktörlerle iş tatmin düzeyleri arasındaki ilişkinin analizi amacıyla yapılmıştır. Çalışmada veri toplamak için anket tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın evreni 2013 yılında Muğla il genelinde faaliyet gösteren 1194 muhasebe meslek mensubudur. Geçerli olan 299 anket değerlendirilmeye alınmıştır. Elde edilen sonuçlara göre meslek mensuplarında strese neden olan faktörlerle içsel tatmin düzeyi arasında herhangi bir ilişki yoktur. Dışsal tatmin düzeyi ile teknolojik sorunlar, mesleki beklenti, standartlar ve denetim faktörleri arasındaki ilişki pozitif yönlü iken, etik ilkeler ve maddi sıkıntılar faktörleri arasındaki ilişki negatif yönlüdür. Genel tatmin düzeyi ile sadece çevresel etkenler faktörü arasında ilişki olup, bu ilişki pozitif yönlüdür.
TÜRKİYE'DE ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMCILARININ MOTİVASYON FAKTÖRLERİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA
Türkiye'de endüstri ürünleri tasarımı mesleğinin önemi her geçen gün artmaktadır. Birçok üniversitede açılan endüstri ürünleri tasarımı bölümleri hızla çoğalmakta ve buna bağlı olarak mezun sayısında da artış görülmektedir. Bu alanda firmaların tasarımcı istihdam etme sayılarında da artış olması kaçınılmazdır. Meslek olarak bilinirliğinin yüksek olmaması sebebiyle, öncelikle insan kaynakları uzmanlarının, firma sahiplerinin, yöneticilerin, endüstri ürünleri tasarımcıları ile ilgili bilgi edinmeleri gerekmektedir. İnsan kaynakları yönetiminde motivasyon konusu önemlidir ve başarılı olunması yönünde belirgin bir rolü vardır. Endüstri ürünleri tasarımcıları için motivasyon faktörleri hakkında bilgi vermek, işveren ve tasarımcı açısından fayda sağlayacaktır. Bu çalışma kapsamında oluşturulan anket (motivasyon ölçeği), hedef kitle olarak belirlenmiş istihdam edilerek çalışmakta veya daha önce istihdam edilerek çalışmış olan endüstri ürünleri tasarımcılarına uygulanmıştır. Tasarımcılar ile ilgili genel bir araştırma yapıldığında farklılıklar ortaya çıkabileceği için, belirlenmiş ölçütlere göre hareket etmek ve kapsamı sınırlı tutmak, bu araştırmadan sağlıklı sonuç elde etmeyi sağlamak için önemli bir unsurdur. Serbest olarak çalışmış olan tasarımcılara aynı anket uygulandığında, farklı sonuçlar elde edilme ihtimali yüksektir. Araştırmada örneklem grubunun daha önceden çalıştığı firma sayısına göre, cinsiyetlerine göre, yaşlarına göre, kadrolu hizmet sürelerine göre, çalışılan sektörde hizmet sürelerine göre, şu anda kadrolu çalışma durumuna göre ve şu anki çalıştıkları iş sektörlerine göre dağılımları ile ilgili sonuçlar elde edilmiştir. Motivasyon faktörlerinin belirlenmesi üzerine yapılmış geniş araştırmanın bir parçası olan bu çalışmada, özellikle örneklem grup ile ilgili demografik faktörlerin belirlenmesi ve bu grubun açık uçlu sorulara verdiği yanıtların ortaya koyulması amaçlanmıştır. Demografik özellikleri tanımladıktan sonra örneklem grubunun yazılı olarak belirttiği unsurlar, anlamlı motivasyon faktörleri olarak düşünülebilecektir. Anket sorularına verilen yanıtlar ile açık uçlu sorulara verilen yanıtların yüksek oranda örtüşüyor olması önemli bir bulgudur. Bulgular arasında saygınlık hissinin sağlanması ve iş ortamının huzurlu olması gibi faktörlere diğerlerine oranla daha fazla önem veriliyor olması ve ayrıca belirtilen unsurların da çoğunlukla tasarım mesleği ile alakalı olması dikkat çekmektedir. Anahtar Kelimeler: Endüstri ürünleri tasarımı mesleği, motivasyon ve faktörleri, insan kaynakları Giriş Türkiye'de endüstri ürünleri tasarımı mesleğinin önemi her geçen gün artmaktadır. Son yıllarda, firmalar insan kaynaklarının kendileri için önemli olduğunun farkına varmış ve insan kaynağından en iyi nasıl faydalanılabileceği yönünde çalışmalar yapmışlardır. Bu çalışmada, endüstri ürünleri tasarımcılarının profesyonel iş hayatlarındaki motivasyon faktörlerini incelemek üzere yapılan tez çalışmasının anket sorularının ekinde yer alan açık uçlu sorulara verilen yanıtlar incelenmiş ve yorumlanmıştır. Elde edilen
ETİK LİDERLİĞİN ÇALIŞANLARIN İŞ PERFORMANSI VE İŞ TATMİNİNE ETKİSİ
ÖZET Örgütlerde etik liderliğin çalışanların iş performansı ve iş tatminini nasıl ve hangi yönde etkilediğinin belirlenmesi ve bu değişkenlerin birbirleri ile ilişkilerinin ortaya konulmasıdır. Çalışma kapsamında etik liderliğin çalışanların iş performansı ve iş tatminine etkisini ortaya koymak amacıyla nicel bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evrenini beyaz eşya üretimi yapan bir firmanın genel müdürlüğünde çalışan 257 personel oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda toplam 172 kullanılabilir anket formu elde edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; etik liderlik ile iş performansı arasında anlamlı ve pozitif yönde bir ilişki (r=,478, p<0,01), etik liderlik ile iş tatmini arasında ise yine anlamlı ve pozitif yönde bir ilişki (r=,526, p<0,01) olduğu görülmektedir. Etik liderliğin iş performansı üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğu (ß=0.478; p<0,001) ve %22,8 oranında açıklayıcı olduğu (R2= 0.228), iş tatmini üzerinde de yine anlamlı bir etkisinin olduğu (ß=0.526; p<0,001) ve %27,6 oranında açıklayıcı olduğu (R2=0.276) görülmektedir. Araştırmadan elde edilen bulgular örgütlerde yöneticilerce uygulanan etik liderlik yaklaşımının çalışanların iş performansını ve iş tatminini olumlu yönde etkilediğini göstermektedir. Bu bulgular ilgili literatürü de destekler niteliktedir. Bu doğrultuda araştırmacıların gelecek çalışmalarda etik liderlik ile diğer çalışan çıktıları arasındaki ilişkileri de ele almaları ve yöneticilerin de, etik konusunda hassasiyeti artan toplum ve çalışanları dikkate alarak, liderlik tarzlarında etiği daha öncelikli bir konuma taşımaları tavsiye edilmektedir. Anahtar Kelimeler: Etik Liderlik; İş Performansı; İş Tatmini.
Bu araştırma sağlık çalışanlarında örgütsel sinizm, iş performansı ve örgütsel özdeşleşme düzeyleri arasındaki ilişkilerin incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evrenini, Kırıkkale’de faaliyet gösteren bir eğitim ve araştırma hastanesinde Şubat 2015-Nisan 2015 tarihleri arasında fiili olarak çalışan hekim, hemşire, ebe, diğer sağlık personeli ve idari personel oluşturmaktadır. Araştırmada örneklem seçilmeyip evrenin tamamına ulaşılmaya çalışılmış ve 1164 çalışandan 492’sine ulaşılmıştır. Araştırmada katılımcıların örgütsel sinizm düzeyini ölçmek için Brandes (1997), örgütsel özdeşleşme düzeyini belirlemek amacıyla Mael ve Ashforth (1992) ve iş performanslarını saptamak için Kirkman ve Rosen (1999) tarafından geliştirilen ölçekler kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, katılımcıların örgütsel sinizm ve özdeşleşme düzeylerinin orta düzeyde ve iş performansı düzeylerinin ise orta düzeyin üzerinde olduğu belirlenmiştir. Çalışmada yapılan regresyon analizleri sonucunda, örgütsel sinizmin iş performansı üzerindeki toplam varyansın %7,5’ini; örgütsel özdeşleşme üzerindeki toplam varyansın %44,2’sini ve örgütsel özdeşleşmenin iş performansındaki toplam varyansın %30,8’ini açıkladığı belirlenmiştir.