DRAMATİK ANLATININ KUANTUM MEKANİĞİ KURALLARIYLA BİÇİMLENDİRİLMESİ VE ÇÖZÜMLENMESİ (original) (raw)
Related papers
Sinema, hareketli resimlerin birbiri ardına sıralanmasıyla oluĢturulan bir anlam üretme aracıdır. Görsel ve iĢitsel ögelerin birleĢmesiyle oluĢturulan kurgusal öyküler, göstergeler aracılığıyla bir dil oluĢtururlar. Sinema kullandığı bu göstergelerle düz anlam bakımından bir yandan gerçeği olanca açıklığıyla yansıtırken, diğer yandan da yan anlam bakımından çağrıĢım, gönderme, kültürel kodları öne çıkarma ve anlamlandırma yönüyle görünenin ardındaki görünmeyenleri de anlatan bir dile sahiptir. Kadim Kırgız tarihinin en önemli kesitlerinden olan dönemi ve o dönemin fenomen karekteri Kurmancan Datka'nın halkı için verdiği özgürlük mücadelesini anlatan-Kurmancan Datka (Dağların Kraliçesi)‖ filmi, Kırgız sinemasının bu dev prodüksiyonu, güçlü görüntüsel ve iĢitsel göstergeleriyle, mekan ve zamanın diliyle, kültürel kodlarıyla, çağrıĢım ve göndermeleriyle, imgesel altyapısıyla, dizi ve dizimindeki seçkisiyle, hem düz anlam hem de yan anlam düzlemiyle Kırgız yedinci sanatının baĢ yapıtı özelliğini taĢımaktadır. Bu çalıĢmada-Kurmancan Datka (Dağların Kraliçesi)‖ filminin, F. de Saussure'nin gösterge anlayıĢı ve Roland Barthes'in anlamdırma yöntemi temel alınarak göstergebilimsel çözümlemesi ve anlamlandırması yapılacaktır.
The aim of this study is to examine the effect of teaching the achievements in the "Life in Nature" unit of the Life Science Course of primary school 2nd grade students with creative drama on the students' attitudes towards environment and opinions. In accordance with the nature of the research, a mixed research design was used in which qualitative and quantitative data collection tools were used together. Among mixed research designs, exploratory sequential design was preferred. In the study, a single group pre-test post-test design was preferred. The sample group of the research consists of a total of 19 second grade students studying at a primary school in Çekmeköy district of İstanbul. The experimental group consists of 10 female and 9 male students. As a data collection tool in this study; Scale of Attitude Towards Environment (SATE) developed by Akdağ and Yaşaroğlu (2013) and a personal information form developed by the researcher were used, and open-ended qualitative survey data were used to determine student opinions. The quantitative data of the study were analyzed via SPSS 22. The analysis of qualitative data was carried out by evaluating the answers received from the survey form through descriptive analysis. In the quantitative analysis of the research, the "Wilcoxon Signed-Ranks Test" was applied to examine the difference between attitude towards environment pre-test and post-test scores. To determine whether students' attitude towards environment differ according to gender, parent's education and their occupation variables, parametric methods "Mann-Whitney U" and "Kruskal-Wallis H" tests were used in comparisons between groups. xvi According to the quantitative findings of the research; When the SATE data applied to the students before and after the creative drama education were examined, no significant difference was seen between the pre-test and post-test. However, no significant difference was found in terms of attitude scores towards the environment and the variables of gender, parent's education, and their occupation. When the qualitative research results were evaluated, it was seen that there was a positive difference between the pre-test and post-test survey results. It was observed that after the creative drama training, the students' views on the subjects diversified and they gained knowledge. It is thought that this situation is the result of the interaction, idea sharing and material use of the students in the creative drama process. It can be said that thanks to the creative drama education applied in the Life Sciences Course, students gain their experiences by benefiting from the experiences of the people around them and by acting. September 2023, 135. pages.
YARATICI DRAMA YÖNTEMİNİN AKADEMİK BAŞARIYA ETKİSİ: BİR META- ANALİZ ÇALIŞMASI
This study aims to determine the effect of creative drama on students’ achievement by gathering the experimental researches which investigated the effect of the creative drama on students’ achievement, and synthesize the findings of these researches. The researches in the scope of this study were obtained from the scientific databases of National Thesis Center of the Council of Higher Education, ProQuest Citations, Google Academic, and EBSCO by utilizing the keywords such as drama, creative drama, achievement and academic achievement. From these databases, totally 65 studies consisting of 23 articles, 37 theses and 5 dissertations, which examined the effect of creative drama on students’ academic achievement, were reached. All the data gathered from the experimental researches were analyzed by using ‘Comprehensive Meta-Analysis (CMA)’ and ‘Data Analysis and Statistical Software (STATA)’ programs. As there was heterogeneity among the researches included in this study, effect size was calculated by utilizing random effects model. Research findings indicated that creative drama method increased the students’ academic achievement. Besides, differences of students’ academic achievement on teaching-learning environments in which creative drama and other teaching methods were applied were investigated within moderator variables. It was concluded that while there was a difference in the effect size of the researches in terms of only the moderator variables of geographic regions and teaching fields, there was found no difference in the effect size of the researches in terms of the teachi ng grade and types of the studies.
YARATICI DRAMA YÖNTEMİNİN BAZI SOSYAL BECERİLERİN KAZANDIRILMASINA ETKİSİ
ÖZET: Bu çalışma, gelişim ve öğrenme dersinde grupla bir işi yapma ve yürütme, ilişkiyi başlatma ve sürdürme ile kendini kontrol etme sosyal becerilerinin kazandırılmasına yaratıcı drama yönteminin etkisini araştırmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma gelişim ve öğrenme dersi alan toplam 74 öğretmen adayı ile bir deney ve bir kontrol gruplu deneme modeli kullanılarak yürütülmüştür. Rasgele yöntemle öğretmen adaylarından 37 tanesi yaratıcı drama yönteminin kullanıldığı deney, diğer 37 tanesi ise geleneksel öğretim yönteminin uygulandığı kontrol grubuna atanmıştır. Deney grubunda sosyal becerileri geliştirecek şekilde düzenlenmiş yaratıcı drama aktiviteleri 12 haftalık ders saati süresince uygulanmıştır. Sosyal becerilerin ölçümünde, araştırmacılar tarafından hazırlanan, geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılan Sosyal Becerileri Değerlendirme Ölçeği (SBDÖ) kullanılmıştır. Ön ölçüm ve son ölçümden elde edilen veriler üzerinde bağımsız t testi uygulanmıştır. Sonuç olarak, bulgular grupla bir işi yapma ve yürütme becerileri, ilişkiyi başlatma ve sürdürme becerileri ile kendini kontrol etme becerilerini kazandırma konusunda yaratıcı drama yönteminin etkili olduğunu göstermektedir.
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi , 2021
Bu çalışmada, yabancılara Türkçe öğretimi alanı için yaratıcı drama yöntemi ile deyimlerin öğretilmesini amaçlayan bir öğretim model önerisi sunulmaktadır. Çalışma kapsamına baş, ağız, yüz, ayak ve sırt organları ile kurulu deyimler alınmıştır. Öncelikle, Türk Dil Kurumu ağ sitesinden ön derleme yapılmış ve seçilen kırk deyim ile yaratıcı drama atölyelerinin çalışma kısmı hazırlanmıştır. Çalışma kısmı bir grup lisans öğrencisi ile “yabancı dil öğretimi” dersi kapsamında uygulanmış ve geri bildirim alınmıştır. Sonraki adım olarak örnek drama atölyesi hazırlanmış ve drama liderliği adayları ile bütünsel bir uygulama yapılmıştır. İkinci uygulamadan sonra deyim derlemesi genişletilerek üç aşama şeklinde gerçekleştirilmiştir. İlgili organ isimleri ile kurulu deyimler için yapılan taramada birinci derlemeye 543, ikinci derlemeye 295 ve son derlemeye 284 deyim alınmıştır. Oluşturulan modelde 284 deyimin 75’i içerikte kullanılmıştır. Modelde her planda farklı deyimler olacak şekilde toplam altı drama atölyesi planı hazırlanmıştır. Çalışmada deyimlerin öğretimini kolaylaştırıcı diyaloglar ek olarak sunulmuştur. Modelde bilinen drama tekniklerinin yanı sıra deyim öğretimi amacıyla çalışma kapsamında özgün olarak geliştirilen etkinlikler de kullanılmıştır. İleri düzey dil öğrenicilerine Türkçenin yabancı dil olarak öğretildiği ortamlar için hazırlanan bu model deyimlerin öğretimi için bir örnek oluşturabilir. Ayrıca, söz konusu model Avrupalı Türkler için düzenlenen Türk Dili ve Türk Kültürü derslerinde yaratıcı drama yöntemi ile deyimlerin ve Türkçenin öğretilmesine katkı sağlayabilir.
‘KAPİTALİST YAYINCILIK’ ve ‘HİKÂYE ANLATICILIĞI’NIN KURAMSAL OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI
ÖZET Bu çalışmada Walter Benjamin’in, “Hikâye Anlatıcısı Nikolay Leskov'un Eserleri Üzerine Düşünceler” adlı makalesindeki hikâye anlatıcılığı ile ilgili görüşleri, Benedict Anderson’ın “Hayali Cemaatler Milliyetçiliğin Kökenleri ve Yayılması” adlı kitabında yer alan ‘Kapitalist Yayıncılık’ anlayışı ile karşılaştırılarak tartışılacaktır. Çalışmanın amacı, başta görsel-işitsel olmak üzere yeni iletişim teknolojilerinin eski anlatım biçimleri üzerindeki etkisini kuramsal çerçeveden değerlendirmektir. Bu bağlamda Kapitalist Yayıncılık anlayışının Hikaye Anlatıcılığını nasıl sona erdirdiğine değinilecektir. Anahtar Sözcükler: Hikâye Anlatıcılığı, Kapitalist Yayıncılık, Yeni İletişim Teknolojileri A COMPARISON OF 'CAPITALIST PUBLISHING' AND 'STORYTELLING': A THEORETICAL VIEW This research is focused on thoughts of Walter Benjamin on storytelling, based on the article entitled "The Storyteller: Reflections on the Works of Nikolai Leskov" with a comparison of 'Capitalist Publishing' concept that was mentioned in Benedict Anderson's "Imagined Communities: Reflections on the Origins and Spread of Nationalism". This research for that matter aims to assess theoretically the impact of new communication technologies -especially audiovisual- on old storytelling methods.In this scope this paper will try to give insight in what ways Capitalist Publishing undermined and put an end the Storytelling tradition. Keywords: Storytelling, Capitalist Publishing, New Communication Technologies
INTERNATIONAL SCIENTIFIC RESEARCH CONGRESS DEDICATED TO THE 30TH ANNIVERSARY OF BAKU EURASIA UNIVERSITY, 2022
Okul öncesi eğitimde drama, çocuklarda gerçekleşmesi istenilen davranış, duygu ve becerilerin kazandırılmasında öğretmenler tarafından kullanılan etkili yöntemlerden biridir. Çoğunlukla çocukların olgu ya da olayları spontane olarak bir grup içerisinde kendi yaşantılarından yola çıkarak daha öncesinden belirlenmiş bir metin olmadan çeşitli materyaller kullanarak canlandırması şeklinde gerçekleşmektedir. Drama, çocukların durum veya olayları hayal güçlerinden yararlanarak farklı bakış açılarıyla ele almalarını ve olaylara karşı yaparak yaşayarak çözümler üretmelerini sağlamaktadır. Böylece çocuklarda dramanın da etkisiyle aktif öğrenmeler gerçekleşmektedir. Ayrıca drama etkinlikleri sırasında çocukların yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme, güzel konuşma ve hitabet gibi becerileri de gelişmekte ve çocuklar böylelikle kendilerini daha rahat ifade edebilecek hale gelmektedirler. Öğretmenler ise drama etkinlikleri sayesinde çocukları farklı yönleriyle tanıma ve çocuklarda var olan farklı davranış biçimlerini ve duygusal tepkileri gözlemleyerek geri dönüt verme fırsatı elde ederler. Drama ile ilgili çalışmalar incelendiğinde literatürde drama yöntemine ilişkin okul öncesi öğretmen görüşlerinin yer aldığı nitel çalışmalara pek fazla rastlanmamaktadır. Bu çalışma, okul öncesi öğretmenlerinin öğretimde drama yönteminin etkililiğine ilişkin görüşlerini belirleyebilmek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2021-2022 öğretim yılında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı sosyoekonomik düzeyi farklı okullarda görev yapan okul öncesi öğretmenleri oluşturmaktadır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemesinden yararlanılmış, okul öncesi öğretmenlerinin drama yöntemine ilişkin görüşlerini belirleyebilmek amacıyla araştırmacı tarafından bir görüşme formu geliştirilmiş ve okul öncesi öğretmenlerinin drama yöntemine yönelik görüşleri WhatsApp bağlantısı ve karşılıklı yapılan görüşmeler yoluyla toplanmıştır. Araştırma sonucunda, araştırmaya katılan öğretmenler drama yönteminin çocukların tüm gelişim alanlarına katkı sağlayabileceğini ancak sınıflarında drama yöntemini diğer yöntemlere oranla daha az kullandıklarını belirtmişlerdir. Özellikle materyal eksikliği, sınıf mevcudunun fazlalığı, zaman sıkıntısı gibi etkenlerin drama etkinliklerinin gerçekleşmesine engel olduğunu da ifade etmişlerdir. İlaveten öğretmenler drama eğitimine yönelik verilen hizmet içi eğitimlerin arttırılması gerektiğini dile getirmişler ve her okulda drama atölyesi kurulması gerektiğini söylemişlerdir.