Yapay Zekanın Günümüzdeki Kullanımlarından Hareketle Geleceğin Muhtemel Tasavvurları (original) (raw)

Bir Çağdaş Sanat Malzemesi Olarak Yapay Zeka

Sanat insanın yeryüzüne ayak bastığı andan beri var olan ve sürekli gelişip genişleyen bir olgudur. Tarih öncesi çağlarda insanlar yaşadığı ortamın ve koşullarının verdiği imkânlar dâhilinde dönemin sanat galerileri diyebileceğimiz mağara duvarlarına odun kömürü ve çeşitli dolgu malzemesi ile çeşitli çizimler yapmışlardır. Tarih boyunca şartların değişmesi ve gelişmesi ile yeni teknikler ortaya çıkmış ve zamanının sosyal yapısından ve gelişiminden bağımsız olarak düşünülemeyen sanatçılar, sanat eserleri üretmeye devam etmiştir. Mağara duvarlarına çizilen resimler yerini mimari mekânlara, mimari mekânlar yerlerini tuvallere bırakmıştır. Günümüzde de tuvaller yerini dijital ekranlara bırakmıştır. Bugünün sürekli gelişen dünyasında, sanatçılar sanat üretebilmek için yazılım ve kodlama gibi sanat alanına ilk bakışta uzak olan uygulamaları sanat üretim süreçlerinde kullanmaya başlamışlardır. Bir zamanlar teknoloji; sanatçılar için sanat üretimine götüren sadece bir araç olarak kullanırken, gelişen yapay zekâ teknolojisi ile teknoloji sanatçı ile beraber yapay zekânın da sanat üretim sürecine dâhil olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmada, yapay zekâ ve kodlama kullanılarak üretilen sanat eserlerinin incelenip, gelişen teknoloji ile sanat arasındaki ilişkilerin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, Refik Anadol ve Zach Liberman'ın yapay zekâ ve kodlama kullanarak ürettikleri eserleri insan ve teknoloji dokunuşları açısından incelenip, teknolojinin günümüz sanatının üzerindeki etkileri ortaya çıkarılacaktır.

Yapay Zekanın Kamusallığı

Dijital Dönüşüm ve Değişen Uygulamalar, 2023

Yapay zeka da kamusal mal ve hatta küresel kamusal mal olarak Dijital Kamusal Mal (DPGs) olarak değerlendirilebilir. Dijital mallar, kamusallık özelliklerinin yanında uluslararası alanda da konu edilen mali (vergi, teşvik, regülasyon vb) konularda da önemli görevler üstlenmektedir. Ayrıca bu mallar belirli bir bölge ya da ülke sınırı olmaksızın tüm dünya insanlarına aynı anda sınırsız ve etkileyici düzeyde ulaşmaktadır. Bu sebeple uluslararası kuruluşlarca ve devletlerce de düzenlenmesi, sınırlandırılması ve çerçevesinin belirlenmesi gerekmektedir.

Yapay Zeka Geleceği Şekillendiren Teknoloji

Yapay Zeka Geleceği Şekillendiren Teknoloji, 2023

Teknolojideki hızlı gelişmeler ve dijital dönüşüm, insanlığın karşısına pek çok yenilikçi fırsat ve zorluk çıkarmıştır. Bu süreçte, Yapay Zeka (YZ) adı verilen teknoloji, adeta bir devrim yaratmıştır. YZ, bilgisayar sistemlerini insan benzeri düşünme ve öğrenme yetenekleriyle donatarak onlara akıl ve zeka kazandıran bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yeni dönemin kapılarını aralayan YZ, dünya genelinde büyük bir ilgi ve heyecan uyandırmış, farklı sektörlerde çeşitli alanlarda uygulamaları ve başarı hikayeleriyle adından sıkça söz ettirmiştir.

Geleceğin Savaşlarında Yapay Zekâ

Güvenlik Stratejileri Dergisi, 2023

Başta yapay zekâ tabanlı teknolojiler olmak üzere teknolojik gelişmelerin gelecekteki savaşların stratejik, operasyonel ve taktik boyutları üzerindeki potansiyel etkisine ilişkin tartışmalar ilgi çeken bir konudur. Tartışmaların bir kısmı yapay zekânın gelişimi ile sadece savaşın karakterinin değil, doğasının da değişeceğini değerlendirerek gelecekte savaşların derin bir dönüşüm geçireceğini iddia ederken, yapay zekânın savaşın doğasını ve karakterini etkileyip etkilemeyeceği önemli bir soru olarak alandaki yerini almaktadır. Savaşın doğası ve karakteri arasındaki ayrımın net çizilmesinin zorluğu, yapay zekânın savaşa etkisinin ne yönde olacağının anlaşılmasını da karmaşıklaştırmaktadır. Bu noktada, Carl von Clausewitz'in üçleme ile savaşın doğası ve karakterine ilişkin çizdiği çerçeve kullanılabilir. Üçleme bir yandan geleceğin savaşları hakkında düşünmek için bir çerçeve sunarken, öte yandan yapay zekânın savaşın doğası üzerinde değil, savaşın karakteri üzerindeki dönüştürücü etkisinin anlaşılmasına imkân sağlamaktadır. Çalışmada, Clausewitz'in üçlemesi kuramsal niteliğiyle temel alınarak, yapay zekâ savaşın doğasını değiştirecek bir teknoloji midir; yoksa savaşın karakteri üzerinde yaratacağı etkilerle geleceğin savaşlarının yapısını mı belirleyecektir sorusu ele alınmıştır.

Yapay Zekâ: Geçmişi ve Geleceği

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2019

İlk arabanın icat edildiği gün uçan bir otomobil hayal etmek bize oldukça gülünç gelebilirdi. Fakat ilk arabanın icadından yaklaşık sadece 130 yıl sonra drone taksilerden, otonom arabalardan bahsediyoruz. Üstelik sahibi olduğumuz bilgi birikimi ile bu gelişmeleri yadırgamadan kabul ediyor ve kendi büyüme hızını dahi baş döndürücü bir şekilde geliştiren teknolojiye uyum sağlayarak yaşıyoruz. Dahası sahibi olduğumuz bu muazzam bilim ve teknik henüz emekleme evresinde ve biz teknolojinin neolitik çağında yaşıyoruz.

Yapay Zekâ ve Gelecek

Yapay Zekâ ve Gelecek, 2022

Yapay zekâ sistemlerinin toplumsal alana giderek daha fazla entegre olması, kamusal yapıdan gündelik hayat pratiklerine kadar pek çok alanı da dönüştürmektedir. Kullanılan navigasyon sistemleri, eş zamanlı çeviri sistemleri, robot süpürgeler, cerrahi robotlar ve diğer pek çok yapay zekâ içerikli sistemler; makine öğrenmesi, doğal dil işleme, derin öğrenme gibi yapay zekânın oluşum süreçleriyle tasarlanmaktadır.

Chatgpt ve Bilimsel Araştırmalar: Yapay Zeka Kullanımının Nasıl Olması Gerektiği Üzerine Bir Literatür Taraması

3. Bilsel International Ahlat Scientific Researches Congress, 2024

Yapay zeka uygulamaları her geçen gün farklı alanlarda çeşitlenmektedir. Bu uygulamaların eğitim, sağlık, bilimsel araştırmalar, mühendislik, hizmet sektörü gibi birçok alana yayıldığı bilinmektedir. Gelecekte yapay zeka uygulamalarının daha fazla alanda kullanılacağı ise beklentiler arasındadır. Kullanıcıların yapay zeka uygulamalarına olan yaklaşımı ise bu teknolojinin hangi etik sınırlara sahip olması gerektiğini gösterecektir. Yapay zekanın birçok alanda kullanılmaya başlanmasıyla, ilgili alanlarda çalışanlar için çeşitli avantaj ve dezavantajların oluşacağı uzun zamandır ön görülmektedir. Bu araştırma, yapay zeka tabanlı dil modeli ChatGPT'nin bilimsel araştırmalar ve yazma süreçlerindeki rolünü incelemektedir. Literatür taraması yoluyla elde edilen bulgular, ChatGPT'nin metin üretiminde sunduğu önemli avantajları ve bu avantajların yanı sıra dikkat edilmesi gereken sınırlamaları ortaya koymaktadır. ChatGPT, araştırmacılara büyük veri setlerini hızlı bir şekilde analiz etme, karmaşık metinlerden özetler çıkarma ve akademik yazma sürecini hızlandırma konusunda yardımcı olabilir. Ancak, doğruluk ve güvenilirlik konusundaki belirsizlikler ve etik sorunlar, bu aracın kullanımı sırasında insan kontrolünün ve doğrulamasının gerekliliğini vurgulamaktadır. Çalışma, ChatGPT'nin sorumlu ve etik kullanımına yönelik öneriler sunarak, bu teknolojinin bilimsel araştırmalarda ve yazma süreçlerinde daha etkili ve güvenilir bir şekilde nasıl kullanılabileceğine dair önemli katkılar sağlamayı amaçlamaktadır. Sonuç olarak, ChatGPT g�b� yapay zeka araçlarının destekleyici birer araç olarak kullanılması, akademik ve bilimsel yazım süreçlerinin verimliliğini artırabilirken, özgünlük ve etik değerlere olan bağlılık da korunmalıdır.

Yapay Zeka ve Eğitimde Gelecek Senaryoları

Artificial Intelligence and Future Scenarios in Education, 2021

It is feared that artificial intelligence, which develops rapidly as a result of the studies and continues to gain more place in all areas of our lives with its new abilities, will disable people in almost all professions in the future with the new abilities it will acquire. The aim of this research is to reveal scenarios in which artificial intelligence will take place in education in the light of the same concerns and examine these scenarios in line with expert opinions. In the research, qualitative research method was adopted and the opinions of the participants were analyzed in depth with a phenomenological approach. As a data collection tool, semi-structured interview questions prepared by the researchers were used. The study group of the research consists of 10 academic staff who are experts in the field of artificial intelligence, working at various universities in Turkey, reached by snowball sampling method. The data obtained as a result of the interviews were analyzed by descriptive analysis method. In line with the analysis, the data were gathered under the sub-themes of possible benefits, concerns and applicability related to the scenarios. According to the findings, many benefits will be provided in scenarios where artificial intelligence replaces the teacher and takes the role of principal in school management. According to the findings, these scenarios also raise many concerns. According to another finding of the research, artificial intelligence will not be able to replace the teacher or school principal with its current abilities, and it will be more beneficial for the teacher and the school principal to remain in the role of assistant unless necessary developments are made.