Ayetler Bağlamında Âlemin Yaratılışındaki Denge (original) (raw)

Marife.2018_2. Ayetler Bağlamında Âlemin Yaratılışındaki Denge / The Balance in the Creation of the Universe in the Context of Verses of the Qur’ān - Ayşe Betül Oruç

While the Qur'ānic verses address the people who are the respondents, it also brings up other areas of existence that are related to human beings. At this point, the nature and universe that surrounded the human being comes out. The verses that relate to the universe present certain features of the universe from the moment of the creation accompanied by important messages. These messages to the human being, which is an element of the world and constitute the subject of this study. The balanced operation in universe is so principled and systematic that cannot be explained by saying that it has an ordinary system without purpose. To be free from all kinds contradiction and conflicts the universe with its fullness of wise and balanced structure put forward as an evidence of the creation, unity and supreme power of Allāh in the verses of the Qur'ān. On the other hand, the fact that man is personally responsible for the disturbance in the dynamics of balanced and systematic operation reminds us of the responsible and active role of man in the universe. This multi-dimensional equilibrium element requires the human being to adapt to this balanced structure. Therefore, for the balanced structure of the universe to be continuity become possible with the achievement of human being a balanced form. This balance will present the key of the 'middle way', which is expressed in the Qur'ān in different contexts.

Kur’an Âyetleri Bağlamında İnsanın Elementer Yaratılışının Değerlendirilmesi

Journal of Analytic Divinity

Allah Teâlâ her şeyi yarattıktan sonra insanı yaratmıştır. Yeryüzünde halife olarak görevlendirilen insan, orayı mamur etmek, orada Allah’ın emirlerini yaşanabilir kılmak için görevlendirilmiştir. Bu kadar değerli olan ve çok kıymetli vazifeleri icra etmek üzere yaratılan insanı tanımak ve incelemek için onu iyi araştırmak gerekmektedir. Bu çalışmada, elementer yaratılış olarak ifade edilen turâb, tîn-i lâzib, sülâle min tîn, hame-i mesnûn, salsâl ve tesviye safhalarını incelemek, Allah’ın bu safhalardaki yaratma kudretini, varlık ve birliğine işaret eden delilleri dikkatlere sunmak amaçlanmıştır. Yöntem olarak konuyla alakalı âyetler odak nokta seçilmiş, bu âyetlerin izahı bağlamında klasik ve modern tefsirler, yine bu âyetlerin yorumlanması hususunda yapılmış çalışmalar taranmıştır. Kapsam bakımından insanların yaratılmasında gördüğümüz dört farklı şekil olan Hz. Âdem, Hz. Havva, diğer insanlar ve Hz. İsa’nın yaratılışından bahsedilmiş, insanın elementer yaratılışı olarak ifade et...

İslâm Felsefesinde Âlemin Yaratılışı ve İşleyişi ile İlgili Tartışmalar

2017

Âlemin yaratilisi felsefe tarihi boyunca filozoflar tarafindan tartisilan en onemli problemlerden biridir. Fârâbi ve Ibn Sinâ gibi Messâi Islâm filozoflari daha once Antik Yunan filozofu Plotinus tarafindan ortaya atilan sudur teorisini benimsemis ve bu teoriyi Islâm’in tevhid prensibine gore yeniden yorumlamislardir. Sudur teorisine gore âlem, Tanri’nin bizzat kendisinden onun iyiligi, mukemmellik ve bollugu sebebi ile zorunlu olarak tasmis (fiskirmis) ve sudur etmistir. Fârâbi ve Ibn Sinâ sudur teorisi ile birlikte âlemin ezeli oldugunu iddia etmislerdir. Onlarin hem sudur teorisi hem de âlemin ezeliligi hakkindaki dusunceleri Islâm filozoflari arasinda tartismalara neden olmustur. Fârâbi ve Ibn Sinâ sonrasinda Gazzâli ve Ibn Teymiyye gibi bazi filozoflar sudur teorisinin dusunce olarak Tanri’nin âlemi hur iradesiyle yarattigi gorusune ters dustugunu ve hem Islâmi hem de bilimsel olmadigini iddia edip teoriyi elestirmislerdir. Sudur teorisine yoneltilen elestiriler Gazzâli’den so...

Felsefi Bağlamda Tasarımın Zaman Örüntüsünün İncelenmesi

FELSEFİ BAĞLAMDA TASARIMIN ZAMAN ÖRÜNTÜSÜNÜN İNCELENMESİ, 2022

Sanat ve tasarım birçok yönden benzer özellikler ihtiva ettiği gibi bazı yönlerden de farklılıklar göstermektedir. Kültürden tekniğe, anlamdan üretime bu ortaklaşalık ve farklılar öz de var olan anlamlara kadar dayanmaktadır. Zaman ile kurulan ilgi de bu noktalardan birisi olarak karşımıza çıkar. Tasarım ürünlerinin zamansallıkları farklı kategorilerde okunabilmekte ve farklı pozisyonlarda var olabilmektedir. Sanat ve tasarım zaman ile kurdukları ilişki noktasında hem ortaklıklar hem farklılıklar içermektedir. Bu çalışma özellikle tasarımın zaman ile ilişkisini keşfetmeyi amaçlamakta ve bu amaç doğrultusunda felsefi bakışı ve tartışmayı kullanmaktadır. Tasarımın zaman ile ilgisinin kurulması noktasında hem karşılaştırmalı olarak hem de bir anlamsal destekleyici olarak sanatın zaman ilişkisi üzerinden çıkarımlar ve okumalar yapılmıştır. Başka bir deyişle sanatın açtığı yolda tasarım - zaman ilişkisi, tasarımın zamansallığı tartışılmıştır. Bu tartışma çok yönlü ve çok alanlı olarak ele alınmıştır. Tartışma sonucunda tasarımın kendine özel bir zamansallık barındırdığı, bu zamansallığın özellikle anlam ve kültür ile var olduğu noktasına erişilmiştir. Gerek empirik zaman içerisinde gerek öte zaman içerisinde sanatın ve tasarımın varlığının sorgulanması ile oluşturulan çalışma strüktürü sonuçta tasarımın kendine özel zaman ilgisinin ifadesine varmaktadır. Bu ifade hem bir fonksiyon objesi hem bir kültür objesi olarak tasarımın farklı anlarda farklı zamansallıklara tabi olabileceğini ve aynı zamanda iki farklı zamansallığı da içerebileceğini söylemektedir.

Ahîlik Teşkilatı’ndaki Denge İlkesinin Kur’ânî Temelleri

Selçuk Üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, 2022

Ahîlik kendine has ilkeleri ve sistemiyle mensuplarına bir hayat nizamı sunmaktadır. Bu hayat nizamı dine ve dinin temel prensiplerine dayanmaktadır. Bu bakımdan İslâm dininin dünya ve ahiret hayatı arasında dengeli olmayı öğütleyen prensibinin Ahîlik Teşkilatı üzerinde önemli bir tesiri bulunmaktadır. Ahîliğin çalışmaya önem veren ve meslek eğitimini önceleyen anlayışı, dünya hayatının devamı konusunda önemlidir. Ahlakı, yardımseverliği, cömertliği ve birlik şuurunu benimseyen ilkeleri ise teşkilatın dünya ve ahiret arasında dengenin sağlanması konusundaki hassasiyetini göstermektedir. Anadolu'ya göç eden Türklerin bu coğrafyaya uyum sağlaması ve bölgede kalıcı olmalarında, Selçuklu ve Osmanlı Anadolu'sunun tarihî kodlarında Ahîliğin önemli bir tesiri bulunmaktadır. 21. yüzyılda insanlık tarihine sunacağımız medeniyet tasavvurunda Ahîliğin dikkate değer bir yönlendirici olacağı açıktır. Bu çalışma, tarihî bir olgu olan ancak ilkeleriyle tarihi aşan mesajlar veren Ahîlik Teşkilatı'nı konu edinmektedir. Araştırmada teşkilatın dünya ve ahiret arasında dengeli olmayı öne çıkartan söylemi ve Kur'ân ayetleri çerçevesinde şekillenen temel ilkeleri üzerinde durulmaktadır.

Ayetler Işiğinda İbadât-I Mersûmede Şeki̇l Ve Mânâ İli̇şki̇si̇

2015

Itikat ve ibadat-i mersume, bir takim ayetler isiginda ele alinmakta, sekil ve muhteva acisindan gunumuzdeki yansimalarina dair genel bir degerlendirme yapilmaktadir. Buna da kelime-i sahadet yoluyla yapilmis olan sozlesmeden baslanilmakta ve bunun, kisinin dis dunyasina ibadat-i mersume olarak yansimasinin kâmil manada insan olmaya katkisi ele alinmaktadir. Ici bosaltilarak sekle donusturulmeye yuz tutmakta olan kisimlarin, ozden uzaklasmakta olduguna dikkat cekilip, asli huviyetine kavusturulmamasi halinde birer rituel durumuna dusecegi ve beklenen faydadan hâli olacagi konusunda uyarilar yapilmaktadir.

Tefsir Kaynakları Bağlamında Peygamberlik Yaşı

Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2023

Peygamberlerin hayatlarından kesitler sunan Yüce Allah, onların imanlarını, samimiyetlerini, sabır ve gayretlerini bize örnek göstermektedir. Bu örneklik serüveni içinde onların elçi seçilme dönemleri de zikredilmektedir. Onların peygamber olarak ilan edilmeleri ve bu vasıfla anılmaları, kimi zaman henüz dünyaya gelmeden önce ya da bebeklik çağlarında gerçekleşebilmektedir. Kimi zaman hayat serüvenlerindeki zorlu mücadeleleri aktarılarak onların peygamberlik görevine hazırlandıkları beyan edilmektedir. Bazen de onların uzun yıllar boyunca kavimleriyle yaşadıkları mücadele ve onları tevhide davet etmek üzere katlandıkları ızdırap hatırlatılmaktadır. Bunun yanı sıra kavimleri tarafından tanınmaları ve değer bulma süreçleri de ayetlerde konu edilmektedir. Peygamberliğin kırk yaşında verildiği şeklindeki genel bir kabulün İslam düşüncesinde var olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte ayetler peygamberlik yaşı olarak belli bir rakam zikretmemektedir. Ancak Kur’an’da kırk yaşına işaret edilmekte ve farklı bağlamlarda kırk sayısına yer verilmektedir. Hadis kaynaklarında ise Allah Resulü’nün hayatından bahsedilirken kırk yaşında risaletle görevlendirildiği özellikle zikredilmektedir. Kur’an ayetleri insan hayatının farklı dönemlerine işaret etmekte ve bu dönemleri belli rakamsal ifadelerle sınırlandırmadan zikretmektedir. Zira anne karnındaki dönemiyle birlikte bebeklik, çocukluk ve gençlik dönemleri ardından yetişkinlik ve nihayetinde yaşlılığıyla insan hayatının her aşaması birbirinden farklı özellikleriyle öne çıkmaktadır. Kuşkusuz bu dönemlerin belli bir yaşla değil de belli bir yaş aralığıyla ifade edilmesi mümkündür. Çünkü her insan kendi hayat tecrübesini yaşamakta ve birbirinden farklı olayları deneyimlemektedir. Hayat serüveni insanın gerek beden gücünün gerekse muhakeme yeteneğinin gelişmesi bakımından önemlidir ve bu noktada herkes için tekdüze bir gelişim gözlenmemektedir. Ayetlerin de bu hakikatlere işaret ederek insan hayatı için bir sınırlama ifadesi belirtmediği görülür. Ayetler, bu farklı aşamaların genel niteliklerini ve öne çıkan yönlerini gündeme getirmektedir. Ancak istisnai durumları ve farklılıkları da hatırlatarak konuyu tekdüzelikten kurtarır. Peygamberlerden kimilerinin elçi seçilme süreçlerinin anlatıldığı ayetlerde hayat serüveninin farklı dönemlerine işaret edildiği ve seçilen kimselerin belli nitelikleriyle zikredildiği görülür. Henüz dünyaya gelmeden önce Hz. Yahya’nın bir peygamber olarak ilan edilmesi ve küçük yaşta değerli özelliklerin kendisine bahşedilmesi genel kabulleri ve değerlendirmeleri gözden geçirmeyi zorunlu kılmaktadır. Diğer yandan beşikte peygamberliğini ilan eden Hz. İsa, etrafında bulunan insanları hakikate davet ederek bir yönden peygamberlik görevini de icra etmiştir. Geçirdiği zorlu serüvenlerle dikkat çekici bir hayat sürdüren Hz. Musa, ayetlerde peygamberlik görevine hazırlık dönemiyle birlikte zikredilmektedir. Onun peygamberlik için uygun vakte geldiği ve böylece görevlendirildiği aktarılmaktadır. Günümüzdeki insan yaşıyla kıyaslandığında aklın kavramakta zorlandığı bir süreye işaret edilerek Hz. Nuh’un kavmini davet sürecinde katlandığı zorluklara yer verilmektedir. Allah Resulü’nün kavmi tarafından tanınması ve değer bulma süreci de ayetlerde ele alınmaktadır. Böylece peygamber olarak seçilme sürecine ve öncesinde yaşanan vakıaya dikkat çekilmektedir. Peygamberlerin seçilme sürecinden bahseden ayetlerin farklı hususlara temas ettiği görülmektedir. Kimi zaman bir mucize olarak sunulan bu seçim kimi zaman elçilik görevi için hazırlık süreciyle birlikte aktarılmaktadır. Bazen de sözü edilen süreç, ilgili peygamberin karşılaştığı problemi beyan etmektedir. Çalışmada, sözü edilen bu hususlar ayetler bağlamında sunulacaktır. İslam düşünce geleneğinde peygamberlerin yaşı konusundaki genel kabulün tefsir kaynakları çerçevesinde ele alınması, böylelikle ilgili meselenin tefsir sahasındaki yansımasının ve farklı değerlendirmelerin sunulması hedeflenmektedir.

Kur’an Bağlamında Farklılıklar

2007

It is known that religious approaches to diversities are closely connected to the doctrine of truth and salvation which play a central role in religious discourses. It is also known that the exclusivist attitudes which consist of violence and oppression are due to the opinions which do not recognize the diversities to exist. Islam takes the concepts of “humanity” and “freedom” as a base of its approach of varieties. At the very heart of Islamic understanding of humanity there is a description of human being as a “caliph who was created in the earth”. As a unique being, human has the basic characteristics of freedom of will and of responsibility. Hence, Islam explains the diversities in context of usage of free will of humanity. It also remarks that the relation between diversities should be based on the concept of “know each other” not on struggle and oppression. Islam also explains the varieties in accord to such divine attributes as divine power, will and knowledge. Moreover, the ...