Eski Uygur Türkçesine Ait İki Mektup Örneği-ÖZET BİLDİRİ (original) (raw)
Related papers
Eski Uygur Türkçesi Dönemine Ait İki Mektup Örneği
TEMEL, Emine, “Eski Uygur Türkçesi Dönemine Ait İki Mektup Örneği”, Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2/2, ss. 127-141 , 2015
Bu makalede Eski Uygur Türkçesi Dönemi’ne ait olan iki mektup örneği yapı bilgisi ve anlambilimi açısından incelenerek, Türklerde mektup yazma geleneğinin teşekkülü tartışılacaktır. İncelenen her iki mektup örneği de Paul Pelliot’un çalışmalarını içeren James Hamilton’un Manuscrits Ouїgours Du IX-X Siécle De Touen-Houang adlı eserinden alınmıştır. Turfan Uygurlarının (991-1209) sosyo-kültürel durumlarını yansıtan bitikler (mektuplar), sivil hayat belgeleri olmaları yanında, dil tarihi bakımından önemli metinlerdir. İncelenen bu belgeler içerikleri yanında mektup türünün ayırıcı özellikleri olarak kabul edilen tarih, hitap, selâm, dua gibi ifadeleri de taşımaktadır. Aynı türe ait eserlerin tarihî seyri içerisinde karşılaştırılması yazı türünün başlangıcı ve gelişimini ortaya koymak bakımından önem taşımaktadır. Fertlerin devletle olan ilişkilerinden çok kendi aralarında yaptıkları anlaşmaları ihtiva eden bu vesikaların öncelikle transliterasyonu ve transkripsiyonu yapılmış akabinde Türkiye Türkçesine aktarılıp sözlüklü dizini hazırlanmıştır. Makalemizde, Eski Türklerde mektup yazma geleneğini takip edebildiğimiz bu iki bitik vasıtası ile Uygur Türklerinin kültür ve medeniyet seviyeleri tanıklatılmaya çalışılacaktır.
Eski Uygur Mektuplarında İdari-Askeri Bir Unvan: ‘Imga’ (2023)
TÜRK HARP DİLİ VE EDEBİYATI SEMPOZYUMU BİLDİRİ KİTABI 21-22 HAZİRAN 2022, s. 71-79, 2023
Bu çalışma bilimsel araştırma ve etik kurallarına uygun olarak hazırlanmıştır. Bu çalışmada etik kurul izni veya yasal/özel izin gerektirecek bir içerik bulunmamaktadır.
Eski Uygurca Metinlerin Tarihlendirilişi ile İlgili Tespitler
Kadim Uygur Türkleri tarafından yazılan ve birçoğu Maniheist ve Budist çevreye ait olan metinlerin yazılış tarihleri genellikle belirsizdir. Yazılış tarihleri ifade edilmiş metinlerin ise, hangi yılda yazıldıkları tam olarak bilinememektedir. Bu yazıda, Uygur Türkleri tarafından 8-14. yüzyıllar arasında yazılan ya da tercüme edilen metinlerin kolofon kayıtları ve dil özelliklerine göre tarihlendirilişi ile ilgili görüşler ifade edilmiştir. Bu çerçevede Eski Uygurca metinler, dil özellikleri bakımından yeniden tasnif edilmiştir.
Eski Türkçede +lIg, +lUg Ekli Edatlar ( Saint Petersburg)
INTERNATIONAL SCIENTIFIC CONFERENCE XXXVI KONONOV MEMORIAL LECTURES, 2022
In the Glossary of Grammar terms, “meaningless on its own; however, independent words with grammatical functions that come after the noun and noun-origin words and set up a semantic relationship between the word it comes to the end and other words in the sentence” are called prepositions [22: 79]. Prepositions, which are confirmed as morphemes in the language, enter into in Turkish as a result of stereotypes of nouns and verbs with some suffixes; because there is no suffix category for the preposition category in Turkish. The noun suffix +lIg, +lUg, which is used as a preposition in the Old Turkic nouns with the adjective form of belonging and affiliation, and the themes with the expression of belonging to something, is also used as a preposition in the texts of both the Uighur and Karakhanid periods, osuglug “as if, similar, like”, teŋlig “like this”, such”, yaŋlıg “like, like” appear as stereotypes in the structure of the words. In addition, while the word meŋizlig, which was used in the Uyghur period, was utilised as "faced, with a face, looking, beautiful", it completed its preposition process in the Karakhanid period and came into use as a preposition in the meanings of "like, similar, equal, equivalent". In this study, the structures, uses and functions of the prepositions meŋizlig, osuglug, teŋlig, yaŋlıg with +lIg, +lUg suffixes in the Old Turkic period (Uygur, Karahanlı) is to be included and the prepositional processes is to be examined based on the texts.
Aşşur-Emuqi Arşivinden İki Mektup
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, 2020
Eski Anadolu tarihi hakkında bilgi veren en eski yazılı kaynaklar Kültepe tabletleridir. Asurlu ve Anadolulu tüccarların kişisel arşivlerinde ele geçen bu belgeler arasında büyük bir grubu iş mektupları oluşturmaktadır. Bunlar sayesinde tüccarların ticarî faaliyetleri ve aile ilişkileri hakkında önemli bilgiler öğreniyoruz. Çalışmamızda, Asurlu tüccar Aššur-emūqī'nin arşivinden, ailesi ve ticarî ilişkileri ile ilgili dikkat çekici bilgilerin kaydedildiği iki yeni mektubu tanıtacağız.
Eski Uygur Türkçesi Manzum Metinlerde Baş Kafiye Usulleri
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2021
ESKİ UYGUR TÜRKÇESİ MANZUM METİNLERİNDE "BAŞ KAFİYE" USULLERİ PER-LINE RHYME METHODS OLD UYGHUR TURKISH VERSE TEXTE Nurdan BESLİ * Öz VIII-XIII yüzyıllar arasında yazılmış veya tespit edilmiş Eski Uygur Türkçesi manzum metinleri, belli bir din ve kültür muhiti çevresinde şekillenmiş eserlerdir. Büyük çoğunluğu Budist anlayışla yazılmış şiirlerin bir kısmı Manihaist karakterde diğer bir kısmı ise din dışı konularla ilgilidir. Eski Uygur Türkçesi şiir metinleri çeviri, uyarlama ve telif eserlerden oluşmaktadır. Çeviri ve uyarlama eserleri genellikle mısra başı kafiyesiz şiirler oluştururken, telif eserler mısra başı kafiye düzeni ile yazılmıştır. Mısra başı kafiyesiz şiirler başka dillerdeki metinlerden çeviri ve uyarlama olup muhteva, sözcük tekrarları çeşitli aliterasyonlar bakımından şiir anlayışına uymaktadır. Mısra başı kafiyeli şiirler ise şairin bizzat estetik unsurlara bağlı kalarak yazdığı, ses uyumlarını önemsediği şiir türüdür. Telif ya da uyarlama şeklinde karşımıza çıkan bu metinler, okuyucu ve dinleyici üzerinde edebi zevk uyandırabilecek niteliktedir. Şairlerin belirli bir düzen dâhilinde yazdıkları bu edebi mahsüller, geleneksel şiir anlayışı olan "mısra başı kafiye" düzeniyle şekillenmiştir. Eski Uygur Türkçesi manzum metinleri denildiğinde ilk akla gelen bu baş-kafiyeli şiirler, şairlerin kullandığı çeşitli yöntemlerle klasik şiir formunu almıştır. Mısra başı kafiye düzenini sağlamak adına en çok kullanılan yöntemlerden olan ikilemelerin yerlerini değiştirme, sözcük tekrarlarına başvurma, aynı kökten sözcük kullanma, yakın ünlü ile dönüşümlü kullanımlar, terimlerden faydalanma vb. usuller, şairlerin sıkça başvurdukları metotlar olmuştur.
Eski Türk Runik Yazılı ile Uygur Yazılı Sosyokültürel Metin Örnekleri Üzerine Bir Karşılaştırma
Eski Türk Runik Yazılı ile Uygur Yazılı Sosyokültürel Metin Örnekleri Üzerine Bir Karşılaştırma, 2024
In this article, a Turkic runiform inscription and a Uyghur written letter will be examined comparatively from a linguistic perspective. The research question is to what extent are the Yenisey inscriptions and the letters from the Old Uyghurs similar? Hemçik-Çırgakı (E 41) from the Yenisei Inscriptions was chosen as the sample text for the Turkish Runic written document, and letter numbered Or. 8212 (180) was chosen as the sample text for the Uyghur written text. Care has been taken to ensure that both texts bear the general characteristics of their genres. These texts, which reflect the sociocultural life of their period, were examined in terms of morphology, syntax and semantics. An evaluation was made on some common features identified as a result of comparing the texts.
Olasılık Bildiren Kipliklerin Eski Uygur Türkçesi Metinlerindeki Görünümü
Kiplik, konuşurun bir olay veya durumla ilgili tutum, tavır ve bilgisini yansıttığı dilsel işaretleyicilerdir. Kipliğin alt kategorilerinden biri olan olasılık kipliği; şüphe, tahmin, varsayım, olasılık, kesin olmama, belirsizlik gibi durumları gösteren kiplik türüdür. Bu çalışmada, Eski Uygur Türkçesi metinlerinden İyi ve Kötü Prens Öyküsü, Kuanşi İm Pusar, Irk Bitig, Huastuanift, Çaştani Bey Hikâyesi, Uygurca Üç Hikâye ve Üç İtigsizler olmak üzere yedi eserde kullanılan olasılık bildiren kipsel işaretleyiciler incelenmiştir. Eski Uygur Türkçesinde olasılık kiplikleri sayı bakımından azımsanmayacak ölçüdedir. –sA/birök…erser, -gAy, bolgu kergek gibi olasılık kipliklerinin kullanıldığı Eski Uygur Türkçesinde olasılık anlamının daha çok bağlamdan beslendiğini söylemek mümkündür.