Farabi̇ Ve Platon Felsefesi̇nde Mutluluk (original) (raw)
Related papers
Farabi Felsefesinde Mutluluğun Araştırılması
2006
Morality, epistemology, politics and metaphysics are related to each other in al- Farabi’s philosophy. There is no way to evaluate his moral philosophy without his metaphysical system. The quest for happiness is a having knowledge process which begins with logic and ends with metaphysics. Happiness is the most well-known aim. For al-Farabi we can know what it is after establishing a metaphysical system. The understanding of God, Being and human-being determines what happiness is and how can we reach it. According to al-Farabi, human-being, like all other beings, emanates from First Intellect /God. For this reason if a man wants to attain “supreme felicity” he must aim First Intellect. First Intellect is an object of love.
Hint Felsefelerinde "Mutluluk" Kavramı
Gökkuşağı Dergisi, Aralık 2020, 25. sayı, 2020
... Ruhun kurtuluşunu, öze dönmeyi, hayatı anlamlandırmayı ve gerçek mutluluğu ilim ve bilim dallarında arayanların seçtiği yollar ise çok çeşitli. Din, felsefe, kişisel gelişim, psikoloji, parapsikoloji, metafizik ve spiritüalizm bunlardan en yaygın olanları. Gerçeği ve evrende var olup bitenlerin nedenini anlamaya çalışan, geleneksel düşünce ve inanç kalıplarından farklı yollarla ruhsal arayışlara giren bireylerden bazıları kurtuluşu Doğu bilgeliklerinde ve bâtı’l dinlerde, Batı’nın etkisi yüzyıllara yayılmış etik felsefelerinde arıyor. Mutluluk arayışının kökeni bu öğretilerin doğduğu ve yazıya geçirildiği dönemlerden ve toplumlardan başlamakla birlikte, sorunsalın varlığı ve önemi günümüzde hâlâ varlığını sürdürüyor. Bu felsefeler ve öğretiler doğduğu ve yayıldığı ilk dönemlerde de kimi zaman yönetimin halkı sakinleştirmek için elinden tuttuğu bir araç, kimi zaman arayıştaki ruhun yardımına koşmak için bir amaç olarak görülmüş. Hayatımızda özgür irademizle ve tutumumuzla yönlendirebileceğimiz durumlar ve olayların yanı sıra kuşkusuz kendi yolunda akan ve gelişen, gidişatına yön verilemeyenler de var. Böyle bir durumda haricî yaşanan her şeye karşı belli bir mesafede durulabilir mi? İçsel huzurumuzu dış koşullardaki gel-gitler ve değişen döngüler yerine, kendi içimizdeki gücün kanatları altında ve ruhsal dünyanın huzurunda muhafaza edebilmemiz mümkün mü? Gerek Doğu toplumlarında ve felsefelerinde gerek Batı’nın felsefî akımlarında binlerce yıl öncesinden beri zihinleri kurcalayan bir sorunsal bu...
Farabi'nin Siyasal Felsefesinde Mutluluk ve İlk Başkanlık Arasındaki Zorunlu İlişki
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2018
Öz Siyasetin amacının mutluluk ve iyi yaşam olduğunu savunan Farabi, insanın, mutluluğa tek başına ulaşamayacağını ve mutluluğa ulaşmak için başkalarının yardımına gereksinim duyduğunu savunmaktadır. Mutluluğa ulaşmak için başkalarının yardımına gereksinim duyma ve mutluluk için yardımlaşma yetkin toplumsallaşmanın kaynağıdır. Yetkin toplumsallaşmanın şehirden daha küçük bir birimde gerçekleşmesi mümkün değildir. İnsanların birbiriyle mutluluğa ulaşmak için yardımlaştıkları şehir erdemlidir. Erdemli siyasal organizasyon ise kozmolojik ilkeler uyarınca oluşmaktadır. Bu bakımdan erdemli siyasal organizasyon, diğer insanların mutluluk amacına ulaşmasını sağlayacak, evrendeki " İlk Neden " gibi bir ilk başkana gereksinim duymaktadır. Bu çalışma Farabi'nin siyasal felsefesinde erdemli siyasal organizasyonun amacı olan mutluluk ile insanların mutluluğa ulaşması için gerekli olan ilk başkan arasındaki zorunlu ilişkiyi incelemektedir. Abstract Al-Farabi asserts that the aim of politics is happiness and good life. According to him, an individual who is unable to attain happiness alone needs the help of others in this regard. The need for people's help for the attainment of happiness, and the cooperation on that matter form the main source of competent socialization. It is not possible for a competent socialization to occur in a smaller unit than a city. The city where people help each other to attain happiness is virtuous. As to the city's virtuous political organization, it is constituted based on cosmological principles. From this point of view, the virtuous political organization needs the first ruler who corresponds to 'the First Cause' in the universe and enables people to attain happiness. The present study examines the necessary relations between happiness, which is the aim of the virtuous political organization in al-Farabi's political philosophy, and the first ruler whom people need for the attainment of happiness.
Mevlânâ Celâleddîn Rûmî’Ni̇n Ahlâk Öğreti̇si̇nde Mutluluk
Sinop Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Mevlânâ Celâleddîn Rumî'nin ahlak öğretisinde mutluluk konusunun ele alındığı bu çalışmada Mevlânâ'nın mutluluk kavramına yüklediği anlamların incelenmesi ve etik değerinin gösterilmesi hedeflenmiştir. Bu nedenle bu çalışmada daha çok literatür taraması ve temel kaynakların incelenmesine dayalı bir yöntem kullanılmıştır. Araştırma sonunda Hz. Mevlânâ'nın geçici bedensel hazlardan ziyade kalıcı ruhî hazlara dayalı dinî-tasavvufi yönü ağır basan bir "manevî mutluluk" anlayışı geliştirdiği görülmüştür. Onun, mutluluğu daha çok insanın Allah ile kurduğu psikolojik bir birlik bilinci içerisinde aradığı ve "gönül huzuru" veya "sükûn hâli" ile ifade ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
Voltaire'in " Saf Oğlan " Adlı Hikâyesinde Mutluluk Kavramı - İÜ DİLBİLİM DERGİSİ XXII 2010
In this article, it is studied the notion of happiness on which the writers of 18th century have largely debated. Voltaire, as his predecessors Rousseau and Diderot, especially amongst the political, social and economical constructions and new conceptions brought by the French Revolution; regarding the complication and the inconsistency of the concrete being of the individual, guided by the thoughts about the freedom and the happiness of the individual, wrote his ideas and advices on these subjects. In his work “Candide”, the writer represents, through a well known story, some situations pointing at the notion of happiness, its meaning and its value and he studies the negative feelings as religion based fanatism, intolerance and hypocrisy. Key words: Voltaire, Candide, happiness, tolerance, religious fanatism, naturality, artifact, love.
Aristoteles'in Nikomakhos'a Etik adlı yapıtının birinci kitabının araştırma konusu, " mutluluk " tur (eudaimonia). Araştırmasını konu ile ilgili en yaygın ya da temeli var gibi görünen kanılar üzerinden giderek sürdüren Aristoteles, bir insana mutlu diyebilmek için o kişinin, erdeminin ve yaşamının tamına bakmak gerektiği düşüncesine varır. Bu düşünce, yaşadığı sürece hiçbir insanı mutlu sayamayacağımız kabulüne çıkmaktadır. Aristoteles'in Solon'a ait olduğu bilinen bu kanıyı mutluluk teorisi ile nasıl birleştirmeye çalıştığının inceleneceği bu makalenin çalışma konusu, lozofun; yaşamını mutlu bir kişi olarak tamamlamış birisinin, bu mutluluğunun ölümünden sonra, torunlarının ya da dostlarının başlarına gelen durumlar karşısında değişime açık olup olmadığı kanısı üzerine görüşleridir. Aristoteles, kişinin mutluluğunun ya da mutsuzluğunun ölümünden sonra değişeceğini düşünmemekle birlikte torunlarının ya da dostlarının talihlerinin, ölmüş kişi üzerinde hiç etkisinin olmadığını da söyleyememektedir. Çalışmada, bu ikircikli söylem üzerine çağdaş araştırmacıların yorumlarından da yararlanılarak lozofun, kendi mutluluk anlayışıyla Solon'un söylemini birleştirme çabasının arka planı ortaya koyulmaya çalışılacaktır. The research subject of the rst book of Aristotles Nicomachean Ethics is happiness (eudaimonia). While carrying out his research with the arguments which are the most common or seem the most fundemental ones, Aristotle draws conclusion that in order to consider someone happy, his virtue and his life has to be looked as a whole. This conclusion leads us that we could not call someone happy while he is alive. This article, focusing on how Aristotle tries to combine his theory of happiness with the conclusion which is known to belong Solon, aims to reveal Aristotle's views about whether or not the happiness of anyone, who has completed his life as happy person, remains open to changes by circumstances befalling on his friends or his descedants. Aristotle could not say that fortunes of the happy dead's descedants or friends have any inuence on him although he does not think that the happiness or unhappiness of someone can be changed after his death. In this study, the background efforts of the philosopher on combining his happiness theory with Solon's dictum is tired to reveal while benetting from interpretations of comtemporaneous researchers on this ambivalent statement. 1 Aristoteles'in ahlak öğretisi, mutluluğun ne olduğu ve onun nasıl elde edilebileceği üzerine temellenir. Filozof için her eylem ve her tercih bir iyiyi arzuladığına, mutluluk da en iyi şey olduğuna göre insanın işi, başka bir şey için değil sadece kendisi için tercih edilen (αἱρέω) mutluluğu elde etmektir. Mutluluğun Kenny, Aristoteles'in Nikomakhos'a Etik ile Eudemos'a Etik'te mutluluk kavramını farklı şekillerde ele aldığına işaret eder. Araştırmacı,Nikomakhos'a Etik'te mutluluğun, aklın derinlemesine düşünme etkinliği olduğu sonucuna varılırken Eudemos'a Etik'te ruhun bütün kısımlarının ideal bir şekilde işlev görmesi olarak tanımlanmasının, iki kitaptaki en önemli farklılıklardan biri olduğunu düşünür (Kenny 190-191). Diğer farklılıklardan bir tanesi de Solon'un mutluluk söyleminin, Nikomakhos'a Etik'te tartışılması, buna karşın Eudemos'a Etik'te tartışmaya girilmeden aktarılmasıdır (Aristoteles, Eudemos'a Etik 44-47). Bu yüzden çalışmada, Solon'un söylemiyle Aristoteles'in mutluluk kavramını nasıl bağdaştırdığı tartışılırken Nikomakhos'a Etik yapıtı göz önünde tutulacaktır.
“Epicurusçu Felsefede Özgürlük ve Mutluluk Anlayışı Üzerine“
In Epicurean philosophy, ultimate aim is human happiness and freedom. Thus firstly people must be freed from fears and disquiets about Gods and about that fabricated frightening fantasies; secondly accept to eventuate everything in the world because of deviations that occur in uncertain times, places and causeless, on falling down atoms. Epicurean Philosophy has a distinctive concept of necessity that depends on coincidence; this concept must be thought to donate very special happiness and freedom to humans. http://jimithekewl.com/2009/11/06/kutadgubilig-16-ekim-2009/
H. v. Kleist’in arkadasi Rühle von Lilienstern’e yazdigi bu mektubunun orijinal basligi “Aufsatz, den sichern Weg des Glücks zu finden und ungestört –auch unter den grössten Drangsalen des Lebens- ihn zu geniessen!” dir. (Mutlulugun emin yolunu bulma ve -hayatin en büyük eziyetleri içinde bulunulsa bile bundan etkilenmeden o mutlulugu tatma hakkinda makale!). Kleist’in bu mektubu yazdigi tarih kesin olarak bilinmemektedir. Ancak Kleist’in 18/19.03.1799’da Christian Ernst Martini’ye yazdigi bir mektup Rühle’ye yazdigi bu mektupla büyük ölçüde benzerlik göstermektedir. Buradan hareket edilerek Kleist’in bu mektubu 1799 yili içerisinde yazdigi söylenebilir.