Bir Aile Sağlığı Merkezi’ne Kayıtlı Bireylerde Sağlık Okuryazarlığı Seviyesi ve İlişkili Faktörler (original) (raw)
Related papers
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi, 2021
Amaç: Çalışmada, aile hekimliği polikliniğine başvuran hastaların sağlık okuryazarlığı seviyelerini ve etkileyen durumları değerlendirmek planlanmıştır. Yöntem: Bu tanımlayıcı-kesitsel çalışma Mart-Haziran 2020 arasında gerçekleştirildi. Çalışma grubunu, Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi aile hekimliği polikliniğine başvuran 18 yaş üstü, okuryazar, iletişim kurulabilen ve çalışmaya katılmaya onay veren kişiler oluşturmaktadır. Anket formu 15 soruluk demografik özellikler ile sağlık okuryazarlığını değerlendirmek için Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği-32'den oluşmaktadır. Bulgular: Çalışmaya katılan 211 kişinin %55,5'i (n=117) kadın ve yaş ortalamaları 31,9±10,4 idi. Katılımcıların %17,1'i (n=36) yetersiz, %28,9'u (n=61) ise sorunlu-sınırlı sağlık okuryazarlığına sahipti. Yetersiz sağlık okuryazarlık düzeyi lise altı eğitimi olanlarda, evlilerde, fazla kilolu ve obezlerde anlamlı olarak daha yüksek saptandı (sırasıyla p=0,003; p=0,011; p=0,042). Sağlık okuryazarlık ortalama puanı ve alt grup puanlarında ile yaş ve beden kitle indeksi (BKİ) arasında negatif yönde zayıf düzeyde ilişki bulundu (sağlık okuryazarlık toplam puanı sırasıyla r=-0,291 p=<0,001; r=-0,194 p=0,005). Sonuç: Sağlık okuryazarlık düzeyi medeni durum, eğitim durumu, BKİ düzeyinden etkilenmekteydi. Ayrıca genç yaş grubu ve düşük BKİ ile sağlık okuryazarlık ortalama puanı ve alt grup puanları ilişkiliydi.
Pamukkale Medical Journal
Polikliniğine başvuran hastalarda sağlık okuryazarlığı düzeyinin ve ilişkili etmenlerin belirlenmesidir. Gereç ve yöntem: Kesitsel tipte olan bu çalışma Ağustos 2018 tarihinde yapıldı. Araştırmanın evrenini Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Polikliniklerine başvuran hastalar oluşturmaktadır. Araştırmanın bağımlı değişkeni TSOY-32 Ölçeği ile ölçülen sağlık okuryazarlığı düzeyi olup bağımsız değişkenleri ise sosyodemografik özellikler, sağlık durumu ve sağlık hizmet kullanım özellikleridir. Bulgular: Araştırmaya 388 kişi katıldı. Katılımcıların yaş ortalaması 42,14±16,47, öğrenim düzeyi %36,9'u yüksekokul/üniversite mezunu ve üzeri idi. Katılımcıların sağlık problemleri ile ilgili ilk başvurdukları sağlık kuruluşu %35,3 ile aile hekimi olmaktadır. Katılımcıların aydaki ortalama başvuru sayısı 1,16±0,97 dir. Katılımcılar kendi sağlık düzeylerini; mükemmel (%3,1), oldukça iyi (%12,6), iyi (%37,9), fena değil (%35,3), kötü (%11,1) olarak algılamaktadır. %55,2'si kronik bir hastalığı olduğunu, %59,3'ü düzenli ilaç kullanmasını gerektiren bir hastalığa sahip olduğunu belirtti. TSOY-32 Ölçeğinden alınan ölçek indeks puanı ortalaması 31,18±9,20 bulundu. Sağlık okuryazarlığı düzeyini kategorik olarak sınıflandırdığımızda %25,8 yetersiz, %34,5 sorunlu-sınırlı, %27,3 yeterli, %12,4 olarak tespit edildi. Medeni durum, öğrenim düzeyi, çalışma durumu, kendi sağlık düzeyi algısı, kronik hastalık varlığı ile sağlık okuryazarlığı düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptandı (p<0,001). Sonuç: Bu çalışmada katılımcıların daha çoğunun (%34,5) sorunlu/sınırlı sağlık okuryazarlığı düzeyine sahip olduğu ve sağlık okuryazarlığı düzeylerinin; yaş, medeni durum, en uzun süre yaşanılan yer, gelir algısı durumu, kendi sağlık düzeyi algısı gibi değişkenlerden etkilendiği saptanmıştır.
Gebelerde Sağlık Okuryazarlığı Düzeyi Ve Kişisel Özelliklerin Sağlık Okuryazarlığına Etkisi
DergiPark (Istanbul University), 2022
Araştırma gebelerin sağlık okuryazarlığı düzeylerini belirleyerek sağlık okur yazarlığının demografik veriler bakımından farklarını incelemek amacı ile yapıldı. Gereç-Yöntem: Araştırma 2019 Ocak-Mart ayları arasında tanımlayıcı ve kesitsel olarak İstanbul'daki bir eğitim ve araştırma hastanesinde gebe polikliniğine başvuruda bulunan gebeler arasından çalışmaya katılmaya onay veren 286 gebe ile yapıldı. Verileri toplama araçları; Kişisel Bilgi Formu ve Halk Sağlığı Okuryazarlık Ölçeği kullanıldı. Veriler SPSS 13.0 paket programında analiz edildi. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler frekans dağılımları, ortalama ki kare ve t testi kullanıldı. Anlamlılık düzeyi p˂0.05 olarak kabul edildi. Bulgular: Çalışma grubunun yaş ortalaması 28,60±6,33, %54,2'si ilkokul mezunu, %4,2'si okuryazar değildi. Halk sağlığı okuryazarlık ölçeğinde 17 puan üzerinden soru bazlı alınan, ortalama puan 14,37±2,3 olarak bulundu. Demografik özellikler ile kullanılan ölçekten alınan toplam puanlar incelendiğinde; eğitim durumunun puanları arttırdığı, çalışanların ve çekirdek aileye sahip olan gebelerin geniş ailelere oranla sağlık okuryazarlık puanlarının istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edildi. (p=0,002, p=0,004) Ölçekte toplam puan üzerinden madde bazlı alınan, ortalama puan 14,37±2,3 olarak bulundu. Yaptığımız araştırmada akılcı ilaç kullanımı, cinsellik ve zararlı davranışlar hakkındaki ifadelere verilen doğru cevap oranlarının daha az olduğu görüldü. Sonuç: Eğitim düzeyi arttıkça gebelerin sağlık okuryazarlığı artmaktadır. Cinsellik, akılcı ilaç kullanımı, zararlı davranışlar ile ilgili gebelerin sağlık okuryazarlığı yetersizdir. Kadınlar eğitim anlamında desteklenmeli, gebelere yönelik sağlık hizmetleri ve eğitimler planlanırken sağlık okuryazarlığı düzeyleri göz önünde bulundurulmalı ve özellikle eğitimlerde bu konulara öncelikle yer verilmelidir.
Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Sağlık Okuryazarlığı Düzeylerinin İncelenmesi
STED / Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi, 2021
Objective: This study was conducted to examine health literacy levels of students in a Vocational School of Health Services. Methodology: The sample of this survey planned as a descriptive and cross-sectional one consists of 119 students who accepted to participate. A questionnaire form and "Turkey Health Literacy Scale-32 (TSOY-32) were used in collecting data. Findings: The average age of students participating to the survey is 19.74±1.53; 79% of these students are females and 86.6% are in their freshmen year. 43.7% of students study elderly care, 29.4% first and emergency medical aid, and 26.9% are physiotherapy students. The TSOY-32 index average of participants is 35.98±5.83 denoting sufficient level of health literacy. The highest average TSOY-32 score is obtained by first and emergency medical ait students (36.16±6.04) though this does not represent any statistically significant difference with scores of other students (p>0.05). According to students' TSOY-32 scale scores, 1.7% are at poor level, 29.4% are problematic with limited information, 50.4% are satisfactory, and 18.5% are at excellent level in health literacy. These scores in TSOY-32 scale do not display any significant variation with respect to such variables as gender, class, programme, income status, place of living, family type and status of applying to emergency services within the last year (p>0.05). Conclusion: The outcomes of the survey show that while majority of students in medicine have attained desired levels in health literacy there are still some problems. This points out to the need for health literacy-related arrangements in curricula to further improve the levels of literacy and awareness.
Bir Tekstil Fabrikasının Çalışanlarında Sağlık Okuryazarlığı Düzeyi ve İlişkili Etmenler
Karaelmas İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi, 2021
Giris ve Amac Isyerinde saglik okuryazarligi, bireylerin temel is sagligi ve guvenligi bilgi ve hizmetlerini alma, isleme ve anlama kapasitelerine sahip olma derecesidir. Ise bagli kaza ve yaralanmalarin onlenmesinde, risk faktorlerinin kontrol edilmesinde calisanlarin saglik okuryazarligi duzeyi onemlidir. Arastirmanin amaci, bir tekstil fabrikasinda calisanlarda saglik okuryazarligi duzeyini ve etkileyen faktorleri belirlemektir. Gerec ve Yontem Kesitsel tip arastirma bir tekstil fabrikasinda Temmuz-Agustos 2019 tarihinde yapilmistir. Arastirmanin evrenini bir tekstil fabrikasinda calisan 380 kisi olusturmustur. Orneklem secimine gidilmemis olup, butun calisanlar arastirmaya dahil edilmistir. Etik kurul izinleri alindiktan sonra arastirma verileri toplanmistir. Veriler 38 soruluk anketin arastirmaya katilmaya gonullu kisilerce doldurulmasi yoluyla toplanmistir. Ankette katilimcilarin sosyodemografik ozellikleri, genel saglik ozellikleri, mesleki ozellikleri sorgulanmistir. Arasti...
Sağlık Okuryazarlığının Hasta Memnuniyeti Üzerine Etkisi
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2018
Bu calismanin amaci; hastalarin saglik okuryazarlik duzeylerinin memnuniyet duzeylerini ne olcude etkiledigini ortaya koymaya calismaktir. Bunun yani sira hastalarin sosyo-demografik ozelliklerine gore saglik okuryazarlik duzeylerinin ve memnuniyet duzeylerinin farklilik gosterip gostermedigini belirlemek arastirmanin bir diger amacidir. Arastirmada anket teknigi kullanilmistir. 350 hastanin doldurmus oldugu anket degerlendirilmeye alinmistir. Elde edilen veriler SPSS 23.00 ve AMOS 23.00 paket programinda degerlendirilmistir. Arastirmada saglik okuryazarlik ve memnuniyet olceklerinin gecerliligini ortaya koymak icin yapisal esitlik modellemesi kullanilmistir. Yapilan aciklayici faktor analizi sonucunda faktorler belirlenmistir. Daha sonra bu faktorlere dogrulayici faktor analizi uygulanmistir. Bu faktorler; “genel memnuniyet”, “saglikla ilgili sosyal medya haberlerini anlayabilme”, “kendi saglik durumunu degerlendirebilme”, “acil saglik bilgilerine ulasabilme”, “saglikli yasamaya on...
2014
Amaç: Denetim odağı sağlık davranışının temelini açıklamaya yönelik kavramlardan biridir ve kişinin olumlu ya da olumsuz kendisini etkileyen olayları, kendi yetenek ve davranışlarının sonuçları ya da şans, kader, güçlü başkaları gibi kendisi dışındaki güçlerin işi olarak algılaması eğilimidir. Biz çalışmamızda Aile Sağlığı Merkezine kayıtlı kişilerin sağlık denetim odağı algılama düzeylerini ve sağlık davranışları üzerine etkisini belirlemeyi amaçladık. Yöntemler: Tanımlayıcı ve kesitsel olarak planlanan bu çalışma, Aile Sağlığı Merkezine muayene amacıyla başvuran, gönüllü 101 kişiyle yapıldı. Verileri anket formu ve 18 maddeden oluşan Çok Boyutlu Sağlık Denetim Odağı (MHLC) Ölçeğiyle toplandı. İstatistiksel analiz için Ki-Kare testi kullanıldı. Bulgular: Katılımcıların yaş ortancası 49 (18-84), %52,5'i kadın, %47,5'i erkekti. Araştırmaya alınan 101 kişinin sağlık inancı modeli denetim merkezlerine göre dağılımı %49,5 içsel (n=50), %13,9 (n=14) dışsal (şans), %36,6 diğer (n=37) olarak belirlendi. Katılımcıların sağlık davranışlarından aldıkları puanlar ile sağlık inancı modeli kontrol merkezleri arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlıydı (p=0,002). İçsel denetleyici tipte olanların aldıkları toplam daha yüksekti. Sonuç: Araştırma sonucumuz sağlık kontrol odağı ile koruyucu sağlık uygulamalarına ilişkin içten denetimli kişilerin daha fazla sorumluluk aldığı yönündedir.
Bir İl Merkezinde Yaşayan Bireylerin Ruh Sağlığı Okuryazarlığının İncelenmesi
Humanistic Perspective, 2021
Ruh sağlığı okuryazarlığı bireyin ruhsal hastalıkları anlama, tanıma ve yönetmedeki yetkinliği olarak tanımlanabilir. Toplum ruh sağlığını koruma ve geliştirmede önemli olan bu kavrama yönelik ülkemizde yeterli sayıda araştırma olmadığı görülmektedir. Tanımlayıcı türde yapılan bu araştırmayla bir il merkezinde yaşayan bireylerin ruh sağlığı okuryazarlığı düzeyinin incelenmesi amaçlanmıştır. İç Anadolu'da bir il merkezinde yaşayan 388 bireye gelişigüzel kartopu yöntemiyle ulaşılmış, araştırma verileri çevirimiçi form ile toplanmıştır. Veriler için Tanıtıcı Bilgi Formu ve Ruh Sağlığı Okuryazarlığı Ölçeği kullanılmıştır. Veri analizinde tanımlayıcı istatistikler, Bağımsız Örneklemlerde t Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) ve Tukey testi yapılmıştır. Araştırmada bireylerin Bilgi Odaklı alt boyut puan ortalaması 7.20±2.39, İnanç Odaklı alt boyutu 4.76±1.76, Kaynak Odaklı alt boyutu 2.80±1.25 ve ölçek toplamının 14.76±3.67 olduğu; cinsiyetin, eğitim düzeyinin, çalışma durumunun, ruhsal konulara ilgili olmanın ve ruhsal hastalığı olan bireyi tanımanın önemli farklılık yarattığı saptanmıştır (p<0.05). Araştırmada yaş, medeni durum, ekonomik durum ve kronik hastalığa sahip olmanın ise önemli bir fark yaratmadığı bulunmuştur (p>0.05). Ölçek maddelerinden alınan ortalama puan incelendiğinde şizofreni, depresyon, hastalık oluşumu, intihar, iyileşme, tedaviler ve hizmet kullanımına yönelik maddelerin diğerlerine göre daha düşük puan aldığı görülmüştür. Araştırma sonucunda katılımcıların ruh sağlığı okuyazarlığının yüksek düzeyde olduğu ve sosyodemografik değişkenlerden etkilendiği saptanmış olup, ruh sağlığı okuryazarlığının incelendiği ileri düzey araştırmalar önerilir.